yaniniza aysun kayaci'yida almayi unutmayin , duserseniz insallah bol kecili ,bir cobanli bir adaya dusersiniz ))
donunce aysun hanimdan yeni coban hikayeleri dinleme lutfuna erisiriz ...
bu kafalarla siz zaten "lost" tan daha fazlasini beceremezsiniz
Allah iyiliginizi versin !




http://www.skyturkonline.com/news.jsp?c=1&newsId=71305





Biz iş gezisine gidiyoruz

Oray ve ben, araştırma ve incelemelerde bulunmak için yakında New York’a gideceğiz. Ben de Oray da şikayeti ve paniği yaşam stili olarak benimsediğimiz ve hayli de abartılı davranabildiğimiz için iş gezimizin heyecanlı geçeceğini tahmin ediyorum. Vukuatsız geçebilmesi pek mümkün değil...

Serdar Turgut/Akşam
Tanıdığım bir gazeteci hiç durmadan kendisinin 20 yıl filan hiç izin kullanmadığını söylerdi.

Bir defasında grup halinde mavi tura çıkmıştık, aynı şeyi turdayken de söyledi; ‘Ben hiç tatil yapmam’ dedi.

Onun kafasına göre, mavi turdayken bile çalışmaktaydı çünkü etrafı gözlüyordu. O bir araştırmacı gazeteciydi ve mavi turda bile doğayı inceleyerek çalışıyordu.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bu bağlamda Oray ve ben, araştırma ve incelemelerde bulunmak için yakında New York’a gideceğiz.

Oray o kadar fazla New York’ta oluyor ki, Türkiye’ye geldiğinde ‘tatil yapıyorum’ diyecek neredeyse.

Ben de Oray da şikayeti ve paniği bir yaşam stili olarak benimsediğimiz ve hayli de abartılı davranabildiğimiz için bu iş gezimizin en azından heyecanlı geçeceğini tahmin ediyorum.

Vukuatsız geçebilmesi pek mümkün değil.

Mesela Oray, New York’ta aç kalacağımıza inanmaya başladı. Bunun nedeni ise Per Se adlı çok önemli restorandan rezervasyon yapamamış olmasıydı. Sadece tek bir gece ve neredeyse 70 bin lokantanın bulunduğu bir ada üzerindeyiz ve aç kalacağız... Bunun paniği yaşanıyor şu aralar.

Ben ise farklı şeylere takmış durumdayım. Business class’ta yer açılmadığı takdirde ciddi bir hastalık kapma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız, buna eminim.

Ekonomi daha kalabalık olduğundan, yaramaz çocuk fazla sayıda bulunduğundan, bu hayatta ciddi nezle geçirmekte olan insanların ekonomi bölümünde oturmak gibi bir zorunluluğu olduğundan benim en az Oray’ınki kadar tuhaflaşmış beynime göre bizim New York’a indiğimizde kontrolden geçip şehre girebilmemiz mümkün değildi. Çünkü bubonic plague (veba) kapmış olacaktık.

Şu anda yiyeceğe fena halde takmış Oray ise uçak rezervasyonumuzu öğrenince bizi New York’ta karşılayan arkadaşımızı hemen arayarak, ‘karşılamaya gelirken bize sandviç getir’ dedi.

Arkadaşım ve ben hemen ‘niye?’ diye sorduk.

Şöyle bir mantık kurdu:

Uçakta ona yemek vermeyeceklermiş ve aç kalacakmış.

Uçaktan indiğinde açlıktan dolayı çok agresif ve mutsuz olacakmış. (Normal halinden daha fazla agresif olabilmesini en azından ben anlayamadım. Bu nasıl olabilir ki; bilemiyorum...)

Havaalanından Manhattan’a gidinceye kadar sinirlerinin düzelmesi ve sakinleşmesi için sandviç yiyecekmiş.

Durum bu, tavır böyle...

Ben de farklı değilim. Tavrım pek sakin değil benim de...

Örneğin; hava durumuna bakmıyorum. Çünkü biz oradayken ‘felaket günü’nün yaşanması ihtimalinin yüksek olduğuna inanıyorum.

Daha seyahata çıkmadan tüm bu çılgınlık yaşanırken, ben bir şeyden daha korkmaya başladım.

‘Ya LOST dizisinde olanlar yaşanır ve biz Oray’la birlikte bir adaya düşersek’ diye korkmaya başladım.

Böyle bir olay gelişecekse ben umarım gökyüzüne filan düşerim, ölürüm de adaya filan düşmem.

Çünkü Oray’ı Manhattan adası dışında başka bir adada katiyen çekemem. (Manhattan’da da çekebileceğim şüpheli ya bakalım göreceğiz).

Eğer havada ölmeyeceksem ve illa da bir ıssız adaya düşeceksek umarım başka insanlar da olur etrafta. Çünkü Oray aleyhlerine konuşacağı ve kötülük yapacağı başka insanlar bulamazsa sinirli ve mutsuz olur.

Manhattan’da neler olduğunu-eğer dönersem-yazacağım. Belki bir dizi bile yaparız, kimbilir?..

(Bu arada Oray biraz önce telefon ederek 30 dolara bir diş macunu olduğunu, bunu New York’ta mutlaka bulmamız gerektiğini söyledi).

Neden bulmamızın gerektiğini, 30 dolara diş macununun nasıl olabileceğini ve bulsak da onunla ne yapacağımızı pek anlamadım.

Bu soruları ona sormadım. Çünkü muhakkak mantıki bir açıklaması vardır.

Açıkça söyleyeyim; benim diş macununa 30 dolar vermem durumunda yemin ediyorum Rana beni hiç düşünmeden öldürür. O nedenle Oray alırsa o macundan umarım bana bir fırçalamalık ödünç verir.

Aksi takdirde benim onu öldürmem gerekecek. Bunu zaten aktif olarak planlamaktayım ve planın ana fikri ortaya çıkmakta. Macun vermezse bu da vesilesi olur bari.

Öldürme planım da hayli ilginç. Detayları çözdükten sonra onu da açıklarım bu köşeden.