BAŞKENTTE İKİ SAAT

BAŞKENTTE İKİ SAAT

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzt Haz 17, 2013 22:11

BAŞKENTTE İKİ SAAT

Resim

Başkent Televizyonunu (Kanal B) tanıyor musunuz? Gezi Parkı olaylarını Halk TV’den, (Onlar kendilerine ti vi diyor ama Türkçede TV’nin okunuşu ti vi değil te ve’dir) ve Ulusal Kanal’dan yapılan canlı yayınlardan çok kişi izledi. Olaylı geceyi, gece yarısına doğru iki saatliğine Başkent Üniversitesi yayını olan bu kanaldan izledim, yayına katılanların sözlerinin önemli yerlerini yazdım. Hem ulusal yayın yapan bu kanalı tanımak hem de o gece neler yaşandı, neler söylendi, iki saatlik bir süreyi üç beş dakikada okuyarak yaşamak ister misiniz?

İşte canlı yayına bağlanan tanınmış kişilerin, gazetecilerin görüşleri.
Gün,15 Haziran, saat 23.00- 01.00 arası.
Başkent Televizyonu canlı yayınında telefona bağlananlar:

TUFAN TÜRENÇ (Gazeteci):

“Denilen: Bu parka dokunma. Ben yaşıyorum bu kentte, parkıma dokunulmasını istemiyorum.
Atatürk kültür Merkezi (AKM) örneği önümüzde. Mahkeme kararı var. Uyulmadı. Önce onarımı durdurdular. Sonra tutturdular yıktıracağız diye. Yarın bu gün de burayı böyle yapacaklar.
Batı bunu kabul etmiyor ve bunu şiddetle eleştiriyor. Türkiye’nin otokrasiye (monarşinin bir türü) doğru sürüklendiğini söyleyerek…
Türkiye buna layık mı?
Diyalog kur. Kalabildikleri kadar orada kalsınlar… Bunu daha güzel yapacağız de. Topçu kışlasını başka yere yapacağız de…
Bu iş devam eder. Direniş devam eder. Şiddet daha büyük şiddet getirir.
Bu çocuklar polise direnmemişler ki… Taş atmamış, Molotof atmamışlar. Gayet demokratik hak talebinde bulunuyorlar.
Bunlara söz verilmiyor. Mitingin son cümlesi oraya müdahale emri verdi:
“Taksim boşaldı boşaldı, yoksa gereğini yaparız!” demek, olmaz!"

Resim

ANKARA TABİP ODASI BAŞKANI:

“Bir sağlıkçı bir yaralıya her zaman her yerde müdahale eder.”

SERHAT DOĞAN( BHA muhabiri):

"Polisle vatandaşlar karşı karşıya geliyor. Yoğun bir şekilde biber gazı atılıyor. O kadar çok iş makinesi var ki! İş makineleriyle TOMA’lara su takviyesi yapılıyor. Çok sayıda çevik kuvvet parka büyük kovalarla gaz bombası taşıyorlardı. Hepsinin bittiğini gördük.
Gezi parkının içinde ne olup bittiğini görmüyoruz.
Polis Taksim meydanının her bir noktasını tutmuş durumda."

NUH HÜSEYİN KÖSE(Yargı- Sen İst. Başkanı)

"Gösteri yapmak bir haktır. Anayasamızda olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de böyledir.
Hakların önleyicisi değildir devlet. Sabahın beşinde uyuyan insanların üstüne gaz- su sıkılarak bu hak engellendi!
Yere paralel gaz bombaları atıldı… İnsan haklarının ihlali bizim en çok endişelendiğimiz husustur. Polise şiddet kullanmayana orantısız güç kullanmak suçtur. Gösteri yapmak bir haktır. Anayasamız izinsiz gösteri yapılabilir diyor. Gözaltına alma orantısız bir tedbirdi."

MUSTAFA MUTLU (Gazeteci):

“Sokak cevabı veriyor: “Her yer Taksim, her yer direniş!” bu saatten sonra.
Bugün yapılanlar faşizmdir. Yüzümüzü dünyaya karşı kızartan eylemler… Bunlar zulüm eylemidir.
İstanbul bu gece ayakta. İnsanlar uyumuyor. Yarın bu sesler AKP mitingine kadar sürecek. Kimsenin müdahale olup olmaması umurunda değil! Bakırköy’de, Avcılar’da, Maltepe’de… hepsi dışarda!.."

SERHAT DOĞAN( BHA muhabiri, İstanbul):

"Bir karı koca çocuklarından haber alamadıklarını söylediler, parka girip bakmak istiyorlar çocuklarına. Polise, “Ben eylemci değilim, çocuğumu görmek istiyorum, “dedi. Ne oluyor dedik, polis görüntüyü almamıza bile izin vermiyor. Hâlâ o vatandaş, gerekirse beni gözaltına alın ama pasif olarak direneceğim, diyor. Elektrik idaresinin olduğu noktadan müdahaleler geliyor. Mecidiyeköy’de bir müdahale olduğu bilgisi geliyor.
Divan Oteli’nden bir bilgi yok. (Sunucunun Divan Oteli’nden bilginiz var mı sorusuna) Bizi burada tutuyorlar, bir yere gidemiyoruz."

Resim

ORHAN BURSALI (Gazeteci)

"Yani burada korkunç bir intikam duygusuyla hareket eden bir diktatörlüğü ülke çapında ortaya koyan bunu ilan eden bir lider var!
Divan Oteli’nin alt katının revire dönüştürüldüğünü herkes biliyor. Polis Divan Oteli’ne giriyor, gaz bombası patlatıyor… Öyle bir durum yaşıyoruz.
Mecidiyeköy yürüyor… İstanbul Caddesi’nde, Nişantaşı’nda müdahale var. Gazi mahallesi TEM’e (otoyolu) çıkmış.
Gezi Parkı’na hiçbir gazeteciyi sokmuyorlar. Bunun açık bir nedeni olabilir:
Olmayan şeyleri olmuş gibi göstermek… Uyduruk belgeler söz konusu olabilir…
Bu iktidar bunu çok iyi beceriyor.
Silivri davaları, Balyoz, İzmir’deki davalar… Uydurulmuş belgelerle insanlar orada tutuluyor…
Bu halk bunun altında kalmaz!
Bu eylemi yönlendiren yok! Halk hareketidir! Sonucu iktidarın baskısı belirleyecektir!
Bugün Gezi Parkı’nı bu gaddarca dağıtmasına İstanbul tepkisini sokaklara koşarak gösteriyor.
Polisin, iktidarın halka karşı zorbalıkla müdahalesi ancak iktidarın yıkılışını hızlandırır. Türkiye dünyanın bir parçası. Bu zulümlerini artırarak sürdürebilecekleri kanaatinde değilim. İktidar meşruiyetini kaybediyor.
Tunus’taki, Mısır’daki, Libya’daki iktidarlar da meşru iktidar olarak bulunuyorlardı. Hepsi yıkılıp gittiler!
Önemli olan benim arkamda yüzde elli var demek değildir…
Dünyada son zamanlarda yaşadığımız olaylar bunu gösterdi!
İktidar hızlı bir şekilde o sürece girmiş gözüküyor!.."

Resim

ZEYNEP ÇOLAK (BHA muhabiri, Ankara)

"Kennedy Caddesi’nde, Kuğulu Park’ta toplananlar var. Arabalar korna çalarak destek veriyor. İstanbul’a destek için toplanıyorlar. Her hangi bir müdahale yok."

SERHAT DOĞAN( BHA muhabiri, İstanbul):

"Divan oteline AKUT geldi. Çok sayıda ambulans (cankurtaran) geliyor. Divan Oteli’nin girişi revir olarak kullanılıyor. Buradaki yaralılar arasında gazdan etkilenenler çok sayıda. Divan Oteli’nin içerisinde yoğun biber gazı var. Farklı noktalardan polisin müdahalesi var. Otelin önü ana baba günü… Vatandaşlar alkışlarla tepkisini gösteriyor. Otuz metre ötede polis bekliyor."

ŞÜKRAN SONER ( Gazeteci)

“Olanları açıklamak mantıkla mümkün değil! Taksimdeki yetkililerin, başbakanla görüşen yetkililerin açıklamasını bekledim.
Tatil günü ya, insanlar burayı görmek istiyor. Kadınlar, çocuklar çoğunluktaydı…
Herkesin temsil edildiği bir çadır bırakacaklardı. Öbür çadırların toplanması için zaman gerekiyordu.
Böyle bir noktada iktidarın operasyon yapacağı geçmedi aklımdan. Ben de oradaydım.
Bu operasyon hangi akılla, hangi mantıkla yapılır?
Oraya panayır gibi gelinmişti… İlk kez gelenler… Parkı görmek için gelenler…
Bu nasıl açıklanır? Demokrasiyi falan unuttum da, akıl mantık almıyor!
24 saat süren ilk operasyonda( 31 Mayıs) dört bin yaralı olmuştu. Şu an çok yaralı vardır! Bu günkü daha çok kötü durum. Yaralıları insan düşünmek istemiyor…”

Resim

Yayının burasında birdenbire yayın kesildi. İstanbul valisinin canlı yayın konuşması verilmeye başlandı.

“ Burada bazılarının polisle çatışma iradesi ve isteğini görmekteyiz.” dedi vali. “Hukukun üstünlüğü ve demokrasi,” dedi.” Şiddet noktasında sıkıntı yaratanlara kenetlenmemiz icap etmektedir!” dedi. “Emniyet güçlerimiz ülke sevgisi, millet sevgisiyle hizmet vermektedir, “dedi. “Kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.” dedi. Sorulara karşılık da şunları söyledi:
“29 yaralımız vardır. Ağır yaralı yoktur! Bu sevindirici. Bir takım yabancı kaynaklarda çok sayıda yaralı- ölü olduğu bilgi kirliliğine dikkatinizi çekmek istiyorum. “ dedikten sonra valinin ettiği şu sözler ağızları bir karış açık bıraktırdı:
“Bu rakamları daha küçük de verebilirdim. Bunu engelleyen bir şey yok!”
Bundan sonrası tam ibretlik:
“Bir göz travması var. Görme kusuru oluşturmayan bir durumdur. Bir operasyon yapılmıştır. Başka bir durum yoktur.”
Sonra dedikleri:
Bu müdahale kavramının bile fazla sayılacağı bir boşaltma çalışmasıdır.
“Netice itibarıyla bir boşaltma ihtiyacı hasıl olmuştur. “
Son sözleri:
“Bir tane göz “operesi” vardır. Yüzlerce yaralı yok. Halkımızı “acite” etmek için bunun duygusal malzeme olduğunu biliniz!
Bizim toplum kalitelidir, yargımız merhametlidir, güvenlik güçlerimiz merhametlidir. Huzurumuz daim olsun diyorum…”


EYÜP MUHÇU (Mimarlar Odası Başkanı)

"Valinin kurgulu saat gibi konuşmasına alıştık. Bu kadar ulvi konuşma yerine halkın can ve mal güvenliğini koruyabilse!
Şu anda fiili sıkıyönetim var. Sürekli hukuk diyor. Başbakanın mitinginde verdiği talimatla hareket eden vali devletin valisi olmaktan çıkmıştır. Sürekli kamuoyunu yanıltan açıklamalar vermektedir. Marjinal gruplar çıktı diyor. Onlar marjinal değil ki! Bir de marjinal olsaydı bile şiddet mi uygulayacaktın? Kendi kafaları marjinaldir!
Gezi Parkı bir iki gün içinde normale dönecekti. Bu tavrı kınıyorum, lanetliyorum!.. Miting kararları almak suretiyle halkı bölmek, iç savaşı kışkırtmak… Diğer yanda barışçı yurttaşlara şiddet uyguluyorsunuz, devlet memurlarını seferber edecek bir miting düzenliyorsunuz. Bu kara bir ayıptır!”

HASAN KILIÇ (İstanbul Barosu)

“Olaylar insanlık dışı. Hukuka aykırı!
Baronun önünde bile biber gazı müdahalesi var. İnanılmaz sayıda yaralı var! Divan Oteli’ne bile saldırıldığı haberini alıyoruz.
İleri demokrasiyi değil, ileri faşizmi hep birlikte yaşıyoruz. Egemen Bağış’ın buraya her geleni terörist sayacağı açıklaması var.
Bir an önce hukuka aykırı bu müdahaleye son verilmeli! Biber gazını bu şekilde kullanamazlar! Hedef gözeterek silah gibi kullanıyorlar!
Ulaşımda da müdahale var! Her yerde hukuksuzluğun gezdiğini görmekteyiz!”

EYÜP MUHÇU (Mimarlar Odası Başkanı)

"Bunda halkın 11 yıllık AKP iktidarında birikmiş sıkıntılarını göstermeleri de var.
Artık toplum Erdoğan’ın bu dayatmaları karşısında teslim olmayacağını göstermekte!
Bizim onayımız olmadan, hiçbir baskı toplumu sindiremez! Bizler çığ gibi büyürüz! Her meydana 31 Mayıs’ta nasıl gittiysek, yine aynı geliriz…
Bu mesajı Erdoğan anlayamamıştır.
Ne Erdoğan’dan, ne hükümetten, ne İstanbul valisinden bir hoşgörü beklemiyoruz.
Bugüne kadar söylediklerinin hepsi yalandır!
Bu güne kadar söylediklerinin hepsi halkı aldatmak için söylenmiştir!
Güvenilir bir kamu yönetimi kalmamıştır! AKP içerisinde buna hayır diyen bir çoğunluğun olduğunu biliyorum.
Bu gidişe dur demenin vakti gelmiş de geçmektedir!"

ADNAN KESKİN (CHP Milletvekili)

"Topluma yukardan bakan herkesi suçlayan, topluma tuzak kuran, hile yapan bir anlayışla karşı karşıyayız…
İnsanlara tazyikli su sıktıran, kemiklerini kırdıran, gözlerini çıkartan bir anlayışın çıkıp konuşması… Konuşma tam bir masalla mizah arası haline gelmiştir…
Daha iki gün evvel Gezi Parkı’na müdahale etmeyeceğiz diye söylemiş bugün etmiştir!
Tayyip Erdoğan ülkeyi bölünmeyle karşı karşıya getirmiştir!
Bir başbakan bu kadar sorumsuz davranırsa elbet bunlar olur!
Vatandaşlar demokratik haklarını kullanmışlardır.
Vatandaş paniğe kapılmasın! Partililerimiz vatandaşlarımızın yanında.”

ŞEBNEM GÜRSOY (Tiyatro Sanatçısı):

“Divan Oteli’nde vahşet var! Oradaki doktorları gözaltına alırız demek… Yaralılar ölür.
Bu insanlık suçudur! Bu dehşettir!”

SERHAT DOĞAN( BHA muhabiri, İstanbul):

“Polis Divan Oteli’ne bir daha müdahale etti. Halaskârgazi Caddesi’nde çok yoğun çatışmalar var…"

ŞEBNEM GÜRSOY (Tiyatro Sanatçısı):

(İstanbul valisinin en son yaptığı 40 yaralı açıklaması üzerine)

"Biz bire bir bilgi alıyoruz. Bu 40 yaralı derken bile çok zor demeniz lazım.
Umarım kısa zamanda şizofrenist ve faşist ortamdan sağlıklı ortamlara geçer ülkemiz!”

ZEYNEP ÇOLAK (BHA muhabiri, Ankara):

“Ankara’da son durum: Kennedy Caddesi’nde CHP vekilleri de var. Öndeki grup oturarak bekleyişini sürdürüyor. Eylemcilerin ellerinde Türk bayrakları var. Bir yanda polis barikatı. Karşılıklı beklemedeler… Kurtuluş’ta polis müdahalesi oldu.
Milletvekili Emine Ülker Tarhan polise, göstericiler bir şey yapmıyor, müdahale etmeyin, İstanbul’da yaşananların yaşanmasını istemiyoruz, dedi."

ÖZCAN YENİÇERİ (MHP Milletvekili):

"Gezi Parkı hadisesinin bu geldiği nokta iktidarın durumu anlamadığını gösteriyor.
Başbakanın Sincan mitingi olayları artırmış, gerilimi artırmıştır. Bu gün iktidar ülkeyi yönetilemez duruma getirmiştir. Yüzde elliye gözdağı vermiştir. Ayrıştırıcı bir dil kullanmıştır. “Orayı boşaltın yoksa güvenlik güçlerine boşalttırırım!” demekle istenmeyen görüntüleri ortaya çıkarmıştır.
En kısa zamanda attığı adımları gözden geçirmesi lazım yoksa Türkiye bir yerlere sürükleniyor.
Valinin nereden tutsam elimde kalacak bir açıklama bu dedikleri…
Bir an evvel, hiç bir yurttaşın kanı, hayatı tehlikeye girmeden bu olaylar sükûnete ulaşır…”

SEMA ERDOĞAN (BHA Muhabiri, Adana):

“İstanbul’daki müdahaleyi duyunca bir grup harekete geçti, ellerinde Türk bayraklarıyla…
Bir taş atımı, şiddet falan olmadan polis tazyikli sularla müdahale etti. Bu arada gaz bombaları atıldığını da diyelim. Halkın çok büyük tepkisi oldu. Atatürk Caddesi’nde sağlı sollu yollarda ateşler yakıldı. Gençler TOMA’ların gelişini bekliyoruz, diyorlar! Adana’da bekleyiş sürüyor.”

LEVENT GÖK ( CHP Milletvekili):

“Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Böylesine masum başlayan bir olayda, vali gençleri tuzağa çeken bir anlayışla, başka bir hava verenler, halkı tuzak kurarak hançerlediler. Zaten bir çadırlık eylemle devam edeceklerini söylemişlerdi, gençler barikatı kaldırmışlardı.
Tayyip Erdoğan’ın kibri Taksim’e balyoz gibi indi!
Bütün dünya Türkiye’yi ibretle izliyor. İktidar halkıyla çatışmaya başlamıştır.
İktidar ülkeyi bölerek, kutuplaştırarak yönetmeye geçmiştir.
İktidarın dayatmalarına bu ülke çok ciddi tepki vermiştir.
Yabancı basın Atatürk kazandı diyor. Evet Atatürk kazandı ve hep kazanacaktır!
Kızımın üniversite töreninde dört bin kişi söylemiş: “Her yer Türkiye, her yer direniş!”
Halkın direnişi övünç verici bir direniştir!
Tayyip Erdoğan artık iktidarını sürdüremeyecektir!
Hiç bir ülkede halkına gaz sıktıran, göz çıkartan, kemik kıran bir iktidar başta kalamaz!
Ankara’da çapsız bir belediye başkanı ölen gence atılan taşla öldü demiş. O arkadaşın daha sonra polisin kurşunuyla vurulduğu sabitlendi! Onu ambulansa (cankurtaran) yetiştiren kişiyim. Yarın bir cenaze töreni yapılacak. Beş can gitti. Dördü yurttaş, biri polis. Yaralı sayısının haddi hesabı yok. Altı yedi bin olduğu söyleniyor.”

LEVENT YILDIZ ( Kanal B İst. Haber Müdürü)

“Mega (çok büyük) Kent İstanbul’da saat gecenin biri ama kent felç olmuş durumda.
Kadıköy’de toplanan binler Taksim’e geçmeye çalışıyor. Çarşı grubu, Avcılar’da toplanan bir grup da yola çıktı.

Söğütlüçeşme’de metrobüsten inen yurttaşlar Taksim’e gitmeye çalışıyor. Bakırköy’den de öyle. İnsanlar Taksim’e gitmeye çalışıyor.”

ZEYNEP ÇOLAK (BHA muhabiri, Ankara):

“Polis dağılın yoksa müdahale edeceğim, diyor. Kimse dağılmıyor. Beş binden fazla vatandaşın Ankara Kennedy Caddesi’ndeki bekleyişi sürüyor.”

SERHAT DOĞAN( BHA muhabiri, İstanbul):

“Polis bir kez daha Divan Oteli’ne müdahale etti. Önce saat 22 sularında attı. Yarım saat önce de attı. TOMA’larla müdahale ediyor polis. Hem TOMA’yla, hem biber gazıyla. O noktayı polis kordon altına almış durumda. Alman milletvekili vardı otelde: “Burası hastane gibi. Polis müdahale edebiliyorsa bunu anlamak mümkün değil!” dedi. Taksim’e giden tüm yollardan çatışma sesleri geliyor.”

Son sözü sunucu dedi:

“Akşam yedide Gezi Parkı'na ilk uyarı yapılmıştı. Akşam sekiz kırk beşte de müdahale başlamıştı.
Evet, gelişmeleri anlattık. Hoşçakalınız…”

Resim

Feza Tiryaki, 17 Haziran 2013
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x