BATI’DAKİ ANKET
‘Gezi Olayları’nın Batı’daki yansıması ne oldu?
Dr Recep ‘sienen interneyșınıl’, ‘Roytırs’ moytırs bize karșı diyor ya, haklı...
Çūnkū Batı ‘bir būtūn olarak’ Dr Recep’e karșı.
O’nun artık modere, yani ‘ılımlı’ ya da ‘uyumlu’ bir mūslūman olmadığını görmūș bulunmakta.
Dr Recep’in ‘gūvenilmez’ bir ‘adam’ olduğunu anladı da denilebilir.
Nereden mi biliyorum?
Doğrudan gözlemlerimle..
Yirmidört yıl oldu Paris’te yașıyorum.
Ȫzal’lı, Demirel’li, Yılmaz’lı, Çiller’li, Ecevit’li yıllarda Fransız kamuoyunu izledim.
Alaca Karanlık’lı yılları da..
Ancak ‘Gezi Olayları’ ile birlikte Fransız kamuyunda ‘olağanūstū’ bir değișiklik oldu.
Fransızlar Dr Recep’in, ki onlar Erdoğan diyorlar, bir köktendinci olduğuna inanıyorlar artık.
Sözlerine değil eylemlerine bakarak, ondan bir ‘demokrat’ olamayacağını söylūyorlar.
Sadece Fransızlar mı?
Hayır, önemli bir nūfus ağırlığı olan Tunus, Cezayir ve Faslılar; mūslūman Afrikalılar da aynı görūșteler.
Birkaç yıl, hatta birkaç ay öncesine değin Fransızlar ‘kayıtsız’, mūslūman kuzey ve orta Afrikalılar da ‘sempati’ ile bakıyorlardı Dr Recep’e..
‘Gezi’ ile birlikte ‘doğrudan’ cephe almıș durumdalar.
Sadece Tūrkiye’yi değil ama Orta Doğu’yu ‘ateș’e sūrūkleyeceğini söylūyorlar.
‘Demokrasi’yi anlamadığına ve gerçek bir ‘diktatör’ olduğuna inanıyorlar artık.
Kanada’lı bir dostum, ki Yeșiller Partisi Kebek temsilcisidir, uzun yıllardır Tūrkiye’ye yapmayı tasarladığı gezisini iptal ettiğini bildirdi bana.
Ne var ki, būtūn bunlar Batı’da ‘Tūrkiye imajı’nın kötūye gittiği biçiminde yorumlanmamalıdır.
Tersine ‘Tūrk halkı’na olağanūstū bir hayranlık duyulmakta..
Onun ‘cesur’, ‘bilinçli’ ve ‘zeki’ bir halk olduğuna inanılmakta..
Tūrk ulusuna imrendikleri bile dile getirilmekte.
Dr Recep’in sadece Tūrkiye’ye değil ama bölgeye ve giderek dūnyaya açabileceği daha būyūk zararlardan artık çekinmediklerini söylemekteler.
Çūnkū Tūrk halkı’na gūvenmekteler.
Bu yazıyı yazarken Haber Turk televizyonunda ‘gezi olayları’ irdelenmekte idi.
Kızımız Didem ile ūç-beș profesör var konuk olarak.
Ekonomist, sosyolog falan..
Biri de anketçi.
‘Gezi kitlesi’ni irdeliyorlar..
Bir dizi ıvır-zıvır içinde anlamsız deyim ve kavramlar kullanıyorlar.
‘Ulusalcılar’ın bu olayların içinde olmadıklarını anlatmak için göbeklerini çatlatıyorlar.
Șu anda Seyfettin Gūrsel konușuyor ve ‘acaba ben bașka bir dūnyada mı yașıyorum?’ diye soruyor.
Zavallı ekonomi profesörūnūn bașka bir dūnyada yașadığını söyleyebilirim.
O’nun ve tūm konușmacıların ‘ayakları havada’..
Sıradan bir Fransız, Tunus’lu, Cezayirli, Faslı ya da Afrika kökenli bir mūslūman anlamıș ama Seyfettin Gūrsel anlamamıș daha.
Habert Turk televizyonu ailesi de anlamamazlıktan geliyor.
Kendilerini izleyen Tūrk yurttașlarını da yanıltmak istiyorlar.
Oysa gerçeği tūm dūnya anladı: Dr Recep gerçek bir diktatördūr.
Ve hem de çok tehlikeli bir diktatör.
Azgın da denilebilir.
Anlamak istemeyenler ise tehlikeyi görūnce bașlarını kuma gömen deve kușlarıdır.
Habip Hamza Erdem