Baykal'a ders: Kaçak Kur'an kursu olmaz (Yenişafak Arşivi)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Baykal'a ders: Kaçak Kur'an kursu olmaz (Yenişafak Arşivi)

İletigönderen kaye » Sal Ağu 05, 2008 17:40


Baykal'a ders: Kaçak Kur'an kursu olmaz

CHP lideri Deniz Baykal'ın "Kaçak Kur'an kurslarına ilişkin yapılan değişiklik, rejimi tahrip girişimidir" sözlerini değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Çok çirkin bir ifade. Kur'an'ı öğrenmeye kimse suç ifadesi kullanamaz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nda Kur'an kurslarına ilişkin maddede değişiklik yapılmasına ilişkin CHP lideri Deniz Baykal'ın 'rejimi tahrip girişimidir' açıklaması hakkında "Çok çirkin bir ifadedir" yorumunu yaptı.

Kazakistan'daki temaslarının ardından İstanbul'a gelen Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın açıklaması yaptı. Kazakistan'daki temasları hakkında bilgi veren Erdoğan gündemle ilgili soruları da cevapladı. Bir gazetecinin "Deniz Baykal'ın kaçak Kur'an kurslarına ilişkin yapılan değişiklik hakkında 'rejimi tahrip girişimidir' açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi:

Türk milleti müslüman, Kur'an'ı öğrenir

"Nasıl açıklama yaptığını bilmiyorum. Sizin açıklamalarınıza göre, çok çirkin bir ifade. Kaçak Kur'an kursları diye bir ifade olamaz. Kanunun ruhuna aykırı. Kuran öğrenilir, Kuran'ı öğrenmeye kimse suç ifadesi kullanamaz."

Türk milletinin Müslüman olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Müslüman olan bu millet kendi kitabı Kuran'ı rahatlıkla öğrenir. Kaçak Kur'an kursları maddesi diye bir madde yok. Ortada olan madde, kanuna aykırı eğitim kurumları maddesidir. Bu bir çok alanda eğitim veren kurumları kapsamaktadır" şeklinde konuştu. Yüzde 99'u Müslüman olan ülkede bu tür ifadeler kullanılmasına karşı çıkan Erdoğan, "Halkımızın kendi kitabını öğrenmesi noktasında böyle ifadeler olmaz. Ondan sonra niye İncil dağıtılıyor niye Tevrat dağıtılıyor diye bağırmanın anlamı yok." diye konuştu. Erdoğan, Türk milletinin kendi kitabını ve bu kitabın ruhunu öğrenmek için yasalar çerçevesinde çareler arayacağını belirtti.

Sarkozky coğrafi bilgiden yoksun değil

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin Fransa'dan "Türkiye Avrupalı değildir" açıklaması hakkında da Erdoğan, "Sarkozky'nin coğrafi ve kültürel bilgisizliğinin olduğunu sanmıyorum. Kendisi ile görüştüğümde bana Türkiye'nin Avrupa ülkesi olduğunu söylemişti." dedi.

'Ben de o genç gibi şiir okumuştum'

Muğla'nın Milas ilçesinde 17 yaşında bir öğrencinin Nazım Hikmet'in bir şiirini okuduğu tören sonrasında gözaltına alındığı anımsatılarak yöneltilen, "Siz de şiir okumuştunuz. Bu ne kadar sürecek?" sorusu üzerine Erdoğan, "İnşallah fazla sürmez. Alışacaklar herhalde. Sürdürmemeye alışacaklar" dedi. Aynı gazetecinin, "Nazım Hikmet'in şiirlerine nasıl bakmak gerekir", sorusunu da Erdoğan, şöyle cevaplandırdı: "Siz benim şiirime nasıl baktıysanız, ona da öyle bakın işte. Ben, sadece, aynen o genç gibi şiiri okuyandım. Bu tür şeyleri doğru bulmamız mümkün değil."

Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen kaye » Sal Ağu 05, 2008 17:45

Yukarıdaki haberle alakalı olduğu için bu yazıyı da ekliyorum..

ORHAN BURSALI

Mesele Tam da Bu! (Takdiri İlahilerin Ülkesi)

18 kız çocuğunun geceyarısı uykularında can vermesi... Binanın sakat olması... 100 metre ötede Diyanet’in ayrıca bir Kuran kursunun bulunması... Bazı kız çocuğu babalarının “Takdiri ilahi böyleymiş, onlar şehit oldu”; “ölenler şehit, kalanlar gazi”, “kızım plajda mayolu ölmedi ya, namaz kılarken şehit oldu!” demesi... Çocukların ana-babalarından hiçbirinin davacı olmaması... (Ben ise onlardan davacıyım!) Binanın ve kursun Süleymancılara ait olması... Bu toplu cinayetin ardından, tarikatçıların “kızlardan birinin bedeninde Arapça ‘lailaheillallah’ yazısının belirdiği” sahtekârlığı-yalanıyla “mucize” uydurukluğunu yayması ve cahil halkın da buna hemen inanması...

İşte tam budur AKP’nin inşa etmek için çalıştığı Türkiye!

Neden türbana, neden köktendinci uyduruk inançların topluma egemen olmasına, neden dinin siyasal istismarına, neden yoksullaştırmalara, neden Arınç’lara Gül’lere Erdoğan’lara.. karşı olunması gerektiğinin apaçık bir fotoğrafı var karşımızda!

Anayasa Mahkemesi’nin AKP’ye verdiği ihtarın gerçek anlamı budur. Kararın özünde, AKP’nin dinci politikalarının ülkeyi, Konya’nın Taşkent ilçesi Balcılar beldesindeki gibi felaketlere dönüştürebileceği vardır!

Bu katliamın üst siyasal yapısında dinci siyaset, 6 yıldır da AKP oturuyor!

AKP, Kuran kursları üzerinde neredeyse bütün denetimleri kaldıracak ve kaçak kurslara göz yumulacak yasal zemini hazırlamış; üstelik Erdoğan, Baykal’ın “Kaçak Kuran kurslarına ilişkin yapılan değişiklik, rejimi tahrip girişimidir” biçimindeki açıklamasına şöyle yanıt vermişti:

“Çok çirkin bir ifade. Kaçak Kuran kursları diye bir ifade olamaz. Kanunun ruhuna aykırı. Kuran öğrenilir, Kuran’ı öğrenmeye kimse suç ifadesi kullanamaz..” (Baykal’a ders: Kaçak Kuran kursu olmaz: (http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/mayis/28/p01.html)

AKP, yasal-yasadışı uygulamalarıyla, göz yummalarıyla bu faciaya yol açtı. Halkını korumak yerine halkını her türlü felaketle karşı karşıya bırakan bir siyasal yönetim, Türkiye’yi nasıl “aydınlık günlere”, “Atatürk’ün muasır medeniyet yolu”na (Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararından sonra) götürecektir?

Sayın Başbakan! 2005’te Baykal’ın uyarısına kulak verseydiniz, bugün belki de kız çocuklarımız yaşıyor olacaktı!

***

Bütün Türkiye hemen her tarikatın, dinci-köktendinci derneğin, vakfın bu tür binlerce Kuran kursuyla kaynıyor. Neden?

Türkiye’de, yılda 500-600 cami yapılıyor (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu). Neden?

Biri neden yapılıyorsa diğeri de ondan…

En Katolik ülke olan İtalya’da, İrlanda’da yüzlerce yıldır tek kilise inşa edilmezken, neden Türkiye’de yılda 500-600 cami inşa edilir?

Türkiye’nin camiye ihtiyacı mı var?

Hayır! Türkiye, Avrupa ile kıyasladığınızda geri kalmış bir ülke! Türkiye Avrupa’nın, Çin’in, Amerika’nın, dünyanın mal pazarı! Teknoloji üretemeyen, yaratıcı aklını kullanamayan bir ülke! Bu nedenle boyunduruk altında! İki yakasını bir araya getiremiyor, cari açık 50 milyar dolar! Dünyanın en çok faizini veren üç-beş ülkesinden biri!

Veee Türkiye’yi yönetme derdindeki dinci siyasetçilerin aklının kestiği en iyi iş cami yapmak ve çocukları Kuran kurslarına göndermek…

Veee başına gelen her türlü musibeti de (yoksulluk dahil!) Allah’ın takdiri olarak kabul etmek!

***

Türkiye’nin akla ihtiyacı var! Var olabilmek için! Dine, arkaik koşullanmalardan değil de, akıl ile bakan bir millet!

Din istismarından milletvekili, hatta Bakan koltuğuna bile tırmanan, din istismarcılığının balını kaymağını yiyen tarikatçı liderlerin beyniyle değil, kendi beyni ile düşünebilen bir millete ihtiyaç var! Erdoğan, Atatürk’ün yolundan bahsediyor, papağan gibi! Atatürk’ün yolu, akılla düşünebilen fertlerin yaşadığı bir ülke yaratmaktır!

Tarikatçıların, AKP’nin ise kullara ihtiyacı var! Tarikatçıların cemaate ihtiyacı var! Bu cemaat, liderine ve tarikata tapınacaktır ki, tarikat yaşasın, liderleri yükselsin!

En sonunda, tarikatçılığın kıskacındaki oylar da AKP’ye yönelecektir! (Ortak payda!) AKP de bu oyları “milli irade” olarak nitelendirecek ve sandığa tapınmayı vaaz edecektir!

Camilerin, Kuran kurslarının, AKP döneminde de ülkemizde en yükselen değerler olması, bu değerlerin millet içinde pompalanması, ülkeyi toptan bir Takdiri İlahilerin Ülkesi’ne dönüştürüyor!

Bu, aynı zamanda dış hegemonyacılığın köleliği demektir! Yani yarı gelişmişliğin, pazar olmanın sürgitliği!

ABD-AB boşuna mı AKP’ye büyük desteği çıkıyor!!

Zavallı Türkiye!

—————————-

obursali@cumhuriyet.com.tr

Kaynak: Cumhuriyet
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen AlpereN » Sal Ağu 05, 2008 19:37

“kızım plajda mayolu ölmedi ya, namaz kılarken şehit oldu!”


aslında sırf bu söz bile cehaletin ne kadar olduğunu belirtiyor.Küçük kız çocuklarını(6 yaşında olanını bile gördüm) Kuran kurslarına gönderiyolar,saçlarını kapatıyolar,aradan 10 yıl geçtikten sonrada kara çarşafa sokuyolar.Özellikle bu yaz bunu aşırı derecede gördüm kaç tane servis arabası gördüm içinde elinde kuran başı kapalı küçük kız çocukları...İşte Aydınlık Türkiye,Çağdaş Türkiye,işte kızlarımıza,kadınlarımıza verdiğimiz değer.İlerde bu kız çocukları kimilerine mal olarak satılacak,üstlerine kuma getirilecek,erkeğin egemenliği altına girecek,erkeğin isteğine bağlı olarak 3 kez boş ol diyerek Babasının evine gönderilecek,şiddete maruz kalacak,bu dediklerimin hepsi olacak ne yazıkki...

Aydınlık Ülkemden Aydınlık Manzaralar....
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen Çetin Taş » Sal Ağu 05, 2008 22:35

Vay be!Demek kaçak Kuran kursu ifadesi çok çirkin!?
Pekş ne demek gerekir fotoğraflarda dağın başında olduğu gözlerden saklanamayan sözde Kuran kursu adı verilen mekana?Tarikat evi mi demek gerekir?Aptal ana-babaların kızlarını alıp beyinlerinin içi nasıl örümcek ağları ile doldurulur yurdu mu demek lazım?Zikir evi mi diyelim yoksa?Ya da Şeriatı getirmek için kadın hazırlama kursu mu olmalıydı?

Bu kurs faciasının fotoğrafına o mahkemenin AKEPE KAPATILSIN diyemeyen 4 üyesi iyice baksınlar eğer bakmadılarsa.Baksınlar da bu ülkenin geleceği olması gereken 14-15 yaşındaki yavrularımızın nasıl ŞEHİT olduklarını görsünler?

Birkaç sözde o aptal ana-baba hak ediyor.
Şehit he!!!!!

Ne şehidi lan o can veren yavrunuz Niyazi oldu Niyaziiiii!!!

:evil: :evil: :evil:
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen kaye » Sal Ağu 05, 2008 23:10

Zannediyorum bu zihniyette olan kimselere Türkçe dersi lazım.
Hem önce belirtisiz sıfat tamlamasını anlatmak lazım.
KAÇAK KUR'AN KURSU..
Burada "kaçak" kelimesinin Kur'anı değil kursu tanımladığını anlatmak lazım iyice. Kur'an kaçak değildir ama kurslar kaçak olabilir demek lazım..
Aslında bir de kelime dağarcıklarını geliştirmemiz de lazımdır. Mesela bir türlü kabul edemedikleri "Kaçak" villaların hakikaten kaçak olduğunu bir şekilde anlatabilmeliyiz onlara. Kaçak kelimesini öğretmeliyiz onlara demek ki..
Eğer akılları kaçık değilse, anlayacaklardır kaçak kelimesinin mânâsını.
Tabii anlamak işlerine gelmeyecektir belki, yoksa villadan olacaklardır :) :) :)
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen 0KurtluElma0 » Çrş Eyl 17, 2008 9:05

Madem kaçak Kuran kursu olmaz peki o vehim olaydan sonra hem çocuklara İngilizce görüyorduk desinler diye baskı yaptınız hem de koştura koştura İngilizce Kursu ruhsatı almaya çalıştınız,

Ya her alanda cahil oldukları gibi taptıkları dinde de cahil olan,kendileri öğretemedikleri için kız çocuklarını dağın başına gönderen ana-babalara ne demeli,utanmadan bide bale yaparken,diskoda ölmedi ya dediniz ya,sizi de Allah bildiği gibi yapsın

Ayrıca kaye çok güzel yere parmak basmış,her yanlışı eleştirenlere pavlovun köpekleri gibi salya akıtanlar bu kaçak sözcüğünü de Kurana deniliyor sanıyor

Bir kere o kurs kayıtlı olsaydı o pis gerici düşüncelerini empoze edemezlerdi,düzenli denetimlerden geçirilirdi,verilen yemekler,yağları,tüpü suyu elektiriği,yatakhanelerin durumu falan bunlarda hernhangi bir yamukluk var mı kontrol edilir,ihmallerde önce uyarı yapılır,düzelttirilir,vurdumduymazlık devam ederse ceza kesilirdi,

Neden kaçak oluyor istedikleri gibi at koşturmanın yanında sakın vergiden fıytmak için olmasın !

Tabi burdaki evden kimsenin haberi olmadığı için denetim de olmadı,ve sonuç
Kullanıcı küçük betizi
0KurtluElma0
Üye
Üye
 
İletiler: 40
Kayıt: Sal Mar 11, 2008 15:29

Siyasi islamin beyin yikama merkezleri

İletigönderen mustafat » Çrş Eyl 17, 2008 10:13

Hersey sinsi ve hain bir planin parçasi...
  • Bir yandan iki yetmez, daha çok dogurun propagandasi... Bu propagandayla amaç egitimiz ve fakir kesimlerin çogalmasi
  • Sosyal devlet anlayisini çökertmek, fakirlerin artmasi, minnettarlik ve sadaka ekonomisi
  • Bir yandan egitimde firsat esitliginin bozulmasi, parasiz devlet okullarinin iyice köhnelestirilmesi,
  • sonra fakir aile çocuklari Kuran kurslarinin ve tarikat yurtlarinin eline düser; buralarda beyinleri yikanip Atatürk'ü deccal, laikligi dinsizlik bilen birer siyasi islam mücahiti haline gelirler
Yani çocuklarin beynini yikamaya dayali büyük bir toplum mühendisligi projesi

Konuyla ilgili 6. Agustos 2008 tarihli Milliyet blog yazim, bazi yorumlar ilginç:

Kuran kurslari: Siyasi islamin beyin yikama merkezleri
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=124164
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

İletigönderen kaye » Çrş Eyl 17, 2008 11:08

Mustafat, senin dediğinle aynı paralelde adaşın Mustafa Balbay'ın geçen gün eklediğim bir yazısı vardı:
Yoksulluğun Yerleşmesi İçin Mücadele!
Başlık yadırgatıcı; ne demek yoksulluğun yerleşmesi için mücadele? Herkes yoksullara yardım için çaba harcarken, bu konuda iyi niyetli pek çok kuruluş elinden geleni yaparken, açlığı yerleştirmenin mücadelesi mi olur?

Olur...

Bu da sadece ülkemizde uygulanmıyor, küresel bir “politika”!

Yoksulluk yerleşmeli ki, insanlar bununla baş etmeye çalışırken başka bir şey düşünmemeli... Karnını doyurma kaygısındaki insan; ülkem, dünya nereye gidiyor, sorusunu sorabilir mi?


Devamı için bakabilirsiniz

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57


Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x