Baykal Başbuğ'un sözlerini değerlendirdi. En soğukkanlı kurumu bile feryat eder hale getirdiler dedi ve uyardı: Toparlanın!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarına ilişkin olarak, "Sayın Genelkurmay Başkanı'nın feryadına kulak verilmelidir." dedi ve ekledi: "En soğukkanlı, en sabırlı, en anlayışlı kurumların dahi feryat etmesine neden olmaktadır. Bu gidişi bir an önce toparlama ihtiyacı vardır."
Baykal, cumhurbaşkanlığı süresiyle ilgili olarak da, "5 yıllık görev yapması gereken insanlar, 7 yıl görev yapmaya kalkarlarsa bu Türkiye'de çok ciddi rejim sorunları doğurur" değerlendirmesini yaptı.
Baykal, Yenimahalle'deki Karşıyaka Diş Polikliniği'nin açılışı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bir gazeteye verdiği röportajda yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Baykal, şunları kaydetti:
HERKES BU FERYADA KULAK VERMELİ
"Sayın Genelkurmay Başkanı'nın bu feryadına herkes kulak vermelidir. Öyle anlaşılıyor ki TSK bir süreden beri sürdürülen kampanya karşısında en azından yeni bir tavır takınma ihtiyacı içine girmiştir. Bugüne kadar bu kampanyanın normal, adli çalışmalar çerçevesinde gereğinin yerine getirileceğine, gerçeğin en kısa zamanda açık bir şekilde ortaya çıkabileceğini herhalde bekliyorlardı. Ama bu bekleyişin bir umutsuzluğa dönüşmekte olduğunu görüyoruz. Şimdi bu kampanya konusunda yeni bir tutum talep
etmektedirler.
ÖZEL KAMPANYALAR YÜRÜTÜLÜYOR
Öyle anlaşılıyor ki şikayetler zamanında yetkili mercilere aktarılmıştır. Ama yetkili mercilerin bu konulardaki şikayetlere yönelik etkili çözümler, çareler ortaya koyamadığı görülmüştür ve şimdi bu manzara karşısında, 'Şikayetleri yetkili mercilere söyledik. Hak verdiniz ama hiçbir değişim olmadı. Bu manzarayı böyle taşıyamayız. Buna bir çare bulmak zorunluluğu vardır' diye bir feryadı ifade etmektedir Sayın Genelkurmay Başkanı. Bunu anlamak lazımdır, kulak vermek lazımdır. Türkiye'de yaşanan olaylar doğal bir sürecin parçası olarak anlaşılamaz. Arkasında çok özel planlamaların olduğu, özel hazırlıklarla kampanyaların yürütülmekte olduğu açıkça görünüyor.
BAŞBUĞ FERYAT EDİYOR TOPARLANIN
Şimdi bu tablo karşısında bir tepki ortaya koyulmuştur, bir çözüm talep edilmiştir. Öyle anlaşılıyor ki eğer yetkili merciler olaya el koyup Türkiye'yi bir sükunete taşımayacak olurlarsa, bu tartışmaların yeni boyutlar kazanacağı, yeni bir derinlik kazanacağı görülmektedir. Başından beri bu konularda biz hep uyarılarımızı yapmaya çalıştık. Bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını söylemeye çalıştık. Şimdi maalesef bu konu en soğukkanlı, en sabırlı, en anlayışlı kurumların dahi feryat etmesine neden olmaktadır. Bu gidişi bir an önce toparlama ihtiyacı vardır."
CUMHURBAŞKANININ GÖREV SÜRESİ
Baykal, bir gazetecinin 'Cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili tartışmalar var. Ne düşünüyorsunuz?' şeklindeki sorusu üzerine de, "Cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili hiçbir tartışma yok. Böyle bir tartışma çıkarmakta yarar bekleyenler olabilir ama bir hukuk devletinde hiçbir şekilde böyle bir tartışmayı haklı kılacak bir neden yoktur. Yani bizim hukuk sistemimize göre, bir kimse seçildiği zaman yürürlükte olan kurallar neyse o kurallar değiştiği halde de bir özel hak talebi ile eski uygulamayı talep etme konumunda değildir. Böyle bir hukuki imkan yoktur" dedi.
Anayasa'da cumhurbaşkanlığının süresinin çok açık bir şekilde ifade edildiğini vurgulayan Baykal, şöyle konuştu:
"Ne zaman seçilmiş olursanız olun hiç fark etmez. Anayasa, Cumhurbaşkanlığının süresini tanzim etmiştir ve Anayasamızda daha önce seçilmiş olan bir cumhurbaşkanının süresine ilişkin özel geçici bir madde düzenlenmemiştir. Geçici bir madde olmadığı halde, Anayasa'nın mutlak hükmüne cumhurbaşkanlığının süresi ile ilgili hükmüne rağmen hiç kimse çıkıp da bunu 'Ben bu Anayasa yürürlüğe girmeden önce seçilmiştim. Bu bana uygulanmaz deme hakkına sahip değildir. Anayasamızda, kim ne zaman seçilmiş olursa olsun tabi olduğumuz hukuk düzeni belirtilmiştir. Anayasamızda cumhurbaşkanlığı süresi ile ilgili madde kesindir. Geçici madde olmadığına göre 5 yıllık görev yapması gereken insanlar, 7 yıl görev yapmaya kalkarlarsa bu Türkiye'de çok ciddi rejim sorunları doğurur. O nedenle herkes aklını başına alsın. Bu konuda tartışmayı haklı kılacak bir durum yoktur. Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır, TBMM'nin görev süresi de 4 yıldır. Bu gerçeği oradan buradan karar üreterek değiştirmekte mümkün değildir. Çok ciddi büyük
tartışmalar çıkar. Çok açık, çok nettir."
internethaber