Bilgin ve Vakur Kimilerine: Hakaret Ediyorsunuz, Dikkat Edin

Bilgin ve Vakur Kimilerine: Hakaret Ediyorsunuz, Dikkat Edin

İletigönderen Güncel Meydan » Pzt Mar 14, 2011 2:51

Aşağıdaki yazı kimilerinin bilinen bir konudaki genel tutumuna yönelik yazılmıştır, dileyen alınabilir:


Halkın isyanı haklıdır, halk açtır, baskıdan çıldırmıştır, öfkelidir. E bunlar doğal. Meydanlara dökülmeleri de doğal. Doğal olmayan, yönlendirici tetikçilerdir, dışarıdan beslenen küme temsilcileridir ve bunlara verilen açık ve kesin küresel destektir.

Ne bunlar dile getiriliyor diye ilgili ülkenin halkının haklı isyanı haksızmış gibi sunuluyor ne de yıkılan veya direnen câni-zorba başları ve uygulamaları, yöntemleri aklanıyordur.

Bulunan açık dış bağlantıları görmezden gelen bazı kimseler, bu olanlara "halk devrimi" demeyenleri "zorba aklayıcısı", "halkın gücünü küçümseyen hadsiz", "teslimiyetçi", "komplo teorisyeni" olarak tanımlayabilirler.

Hakaret ettiğini algılayamayanlara ne denilebilir ki? Ne yani, biz de onların yaptığı gibi bayağılaşıp, düşmanlaşıp atıp tutup da şöyle mi deseydik: "Bunlar 'Sorosçu'luğa göz yumuyorlar, bunlar küresel darbeleri diktatörler yıkılıyor diye gösterip aklamaya çalışan hinlerdir, asıl bunlar teslimiyetçidir ve hatta küreselcidir!"

Bunu mu diyelim? Yok artık, biz o kadar bayağılaşıp düşmanlaşamayız veya sözümüzün nerelere gidebileceğini biliriz. Polyannacılık oynamak isteyen oynasın, ancak hakaret veya hakarete varan karşı çıkışlar olursa susacak değiliz.

Soros denilen tetikçinin tüm bağlantılarını, ilişkilerini, kaynaklarını ve temsilcisi olduğu ve oluşturdukları Quantum ağını görmezden gelerek, sırf Soros adı biraz daha çok anılıyor diye, "her bir şeyi Soros'a bağlıyorlar" diye tutturup durumu çarpıtıp asıl her bir şeyi bir tek adama -Soros'a- bağlayanlar sizler değil misiniz? Ünlü renkli devrimleri anlatırken pek şendiniz. O zaman böyle muhalif değildiniz.

"Bu yalnızca Amerikan devletinin işiymiş" deniliyormuş gibi karşı çıkışlar da neyin nesi oluyor? "Küresel-leş-miş" denilen, iletişim ve ulaşımın anlık olduğu günümüzde, dünyanın bir ucuyla diğer ucu arasındaki bağlar, ortaklıklar kurulan açık-seçik ağlar ile ortadayken, artık falanca devletin emperyalizmi, filanca krallığın yüce idealleri çok da bir şey ifade etmiyor. Parayı ve getirdiği gücü yönetenler kimlerse, hangi kümeler veya devletlerse yayılmacı ve sömürgeci onlardır. Bu kimseler, kümeler veya devletler birbirleri arasında alışveriş edip gizli açık ortaklık kurup daha varsıllaşırken dünyanın geri kalanı yoksullaşıyorsa, bu yayılmacılıkta, bu sömürgecilikte ayrı gayrı yoktur artık. Özekleri ABD olmuş Mozambik olmuş bu bağlamda çok önemli değil. O nedenle kimsenin birilerini gereksizce büyüttüğü de yok.

Gelgelelim, "Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi" diye bağırırken de çok endişeliydiniz; "Aman Amerika şöyle edecek, böyle edecek" demiyor muydunuz? Ne var ki, işin içine halk girince, Amerikancı zorbaların da devrildiğini görünce, "aman BOP şöyle, aman Kuzey Afrika'yı da karıştıracaklar" söylemini hemen bir yana attınız. E biz de soralım, "bunca çığlıktan sonra hiç mi pirelenmediniz?" Yoksa mantığınız bu durumu kaldırmıyor mu? Olabilir. Devrimci damarınız kabarmış ve Eşzorba'ya karşı iyiden iyiye bilenmiş olup Arap halklarına da "zorbaya karşı direniyorlar" diye bakabilirsiniz. O zaman çelişkilerinizi de yüzünüze vurmak gerekir.

Şöyle bir soru yöneltelim: Sizler GO-KAP diye bağırırken de bu Amerikancı zorbalar yönetimde olduğuna göre ve bu Amerikancı diktatörler bugün yıkılınca da "bu olanlar güdümsüz halk isyanı, halk devrimi" dediğinize göre bu GO-KAP ne ola ki? BOP'u duymuş sıradan yurttaş dahi bu durumdan işkillenebilecekken, sizdeki bu rahat ve söylemlerinizdeki kesinlikte ciddi bir sorun var. Yoksa sizler Ahmedinejad gibi Amerikan ordusunun bütün bu alanı işgâl edeceğine inanıyor da GO-KAP'ı böyle mi tanımlıyordunuz? E Irak'ta, Afganistan'da batmış Amerika mı bunu yapacak; sizler de bunu diyordunuz, Amerikan ordusu bataklıkta boğuldu diyordunuz.

"GO-KAP konusunda yanıldık, böyle bir şey hiç olmadı, doğmadan öldü" deyip Eşzorba'nın, Çandarlı ajanın dediğine gelmeyeceğinize ve Amerikan ordusunun GO-KAP kapsamdaki olanca ülkeyi işgâl edeceğine inanacak, öne sürecek kadar saf ve mantıksız olmadığınıza göre ortada çözülmesi gereken bir sorun var.

Bu GO-KAP hâlâ olacak mı yoksa? Nedir, elle tutulur mu, yenir mi? Biz ölmeden görebilecek miyiz? Pirelenmiyorsanız, görüşünüz kesinse, bu soruları kendinize sorun. Sonra da demokrasi şampiyonu Rigın'ın yüzüncü doğum gününü kutlayıp "bazı Arap kardeşlerin global anayasal reformlarına" kadeh kaldıralım.

Şuna da değinelim:

Yarın öbür gün, -hani Eşzorba'ya bir şey olmaz ya- Türkiye ağı harekete geçse, yaygın tabirle "düğmeye basılsa", bir anda "insan hakları", "basın özgürlüğü", "ifade özgürlüğü", "ana dil özgürlüğü", "demokrasi", "sivil itaatsizlik" gibi vesaire söylemlerle yurttaşları Eşzorba ve takımına karşı ayaklandırsa, daha sonradan bu ayaklanmaya eşkıya örgütü ve uzantıları da kendi isteklerini de katarak katılsa, BİZ'ler Eşzorba ve takımının yine karşısında duracağımız gibi bunlara da karşı duracağız, ulusal onura iye herkes gibi savaşacağız.

Aranızda Yeni Turuncu partiye bizler gibi karşı çıkanlar var. Yeni Turuncu parti de bir ayaklanma olursa bunun içinde olacak, belki başını çekecek. Böyle bir olası ayaklanmada, "teslimiyetçi", "halkın gücünü küçümsen", "zorba aklayıcısı", "sorumsuz", "ürkek", "güç önünde boyun eğen", "düşmanın gücünü yok yere abartan", "umut kırıcı", "halkı sorosçu gösteren" vesaire gibi tanımlamalarla- kendi görüşünden olmayanı aşağılarcasına "bayağı komplo teorisyeni" gibi gösterip böylece kendilerini "bilgin" olarak görenler, daha "vakur" olduğunu düşünenler öyle bir anda ne halt edecekler çok merak ediyoruz!

Yetti artık! Görüşlere katılmayabilirsiniz, sunulan savlar varsa karşı çıkabilirsiniz, çelişkileri sıralayabilirsiniz, doğrusu budur; ama yok, "tepeden bakar teslimiyetçi, umut kırıcı, küçümseyici, ürkek, güce boyun eğen, vesaire der geçeriz"; bu kadar kolay mı? Bunları hakaret sayarız. Öyleyse, bir teslimiyetçilik oluduğu düşünülüyorsa, durulmasın o teslimiyetçilerin yanında, açıkça belirtilsin "şunlar şunlar teslimiyetçidir, ürkektir, sorumsuzdur, güce boyun eğenlerdir" diye. Tavrınızı, görüşlerinizdeki kesinlik gibi açıkça koyun da sizlerce kim kimdir bilinsin. Yoksa "bilgin" ve "daha vakur" görüneceğiz endişesiyle atıp tutmayın.

Dipçe:
✿ Gözümüzün önünde "Ergenekon" adı verilen tertip nasıl iki-üç yıl içinde bu ulusun onuru, temeli, yaşamsal değeri, her şeyi olan Türklüğe, Türk askerine, birliğine ve bütünlüğüne karşı halkta düşmanlık yarattıysa, nasıl halkın önemli bir bölümü "gönüllü linççilere" dönüştürüldüyse, nasıl eli kanlı câniler örgütü ve elebaşı şirin gösterilip halkın bir bölümünde aklanabiliyorsa, nasıl bunlar gibi daha on yıl öncesine kadar "olması olanaksız denilen" onlarcası olabiliyorsa, "nasıl bu olabilir ki, onca insan birilerinin yönlendirmesiyle canını tehlikeye atabilir ki" gibi sorular sormak en bayağı tanımla saflık olur. Altyapı hazır olduktan sonra, gücü elinde bulunduranlarca üst yapının kurulup -sözdeşi yönlendiricilerin birleştirilip- altyapıya işaret çakması, onları ateşleyip yönlendirmesi çok da uzun sürmez! İşte yönlendiricilerin nitleğinin, kimliğinin önemi burada ortaya çıkıyor. Çünkü sonuç buna göre değişiyor.

Yalnızca bir tek kişinin, Eşzorba'nın, tertipsiz, düzensiz yalnızca öylesine bir çağrısıyla on binlerce kişi, yalnızca Eşzorba'yı çok sevdiği için de değil, "şehit" olmak için Filistin'e gidebilecek durumdayken; kalkıp on yıllardır baskı altında inleyen yoksul ve canından bezmiş halklara bakıp da "onları kim tankın önüne atabilir ki" gibi sorular sormak da anlamsızdır. Altyapı hazırsa gerisi çorap söküğüdür. Tarih bu gibi yönlendirmelerle doludur.

İster kutsal bir amaç uğruna olsun, ister çıkar için olsun; ister haklı olsun, ister haksız olsun; başkalarının emellerine hizmet edip etmemesi de bir yönlendirme olup olmadığının göstergesi olamaz, çünkü her zaman bir yönlendiren vardır.

✿ Venezülla'nın Otpor'unun girişimi başarısız oldu, Çavez oyların çoğunu aldı.

Demek ki neymiş? Her yerde bu tür girişimler olabiliyormuş.

Demek ki ne değilmiş? Bu tür küresel destekli girişimleri dile getirmek, halkların -varsa eğer- ulusal ve bağımsız isteklerini, haklı isyanlarını gölgelemek veya göstermemek, halkları "hafife almak" olmayabiliyormuş.

✿ İran ilgili ülkelerde Şiî'leri ayaklandırıyor, kışkırtıyor; daha karışmamış ülkelerde de karışıklık çıkarmak veya çıkacak karışıklığa ortak olmak istiyor, yönlendirmek istiyor; doğal, isteyebilir. "Halk Devrimi" diyenler neden bunu dile getirmiyor? İran'da molla zorbalığı yok mudur; peki ya bunu neden dile getirmiyorlar? Yoksa "İran ABD'ye karşı çıkıyor, ABD de bunlara(!)" diyerek, İran'ın bu girişimleri de "halk devrimi girişimi" veya "halk devrimine destek" mi olmuş oluyor? Bu durumda İran yönetimi de "halkçı ve hakçı" bir yönetim mi oluyor? İran'ın kışkırttığı Bahreynli "eğitilmişler" bizdeki dizileri boşuna övmüyor, Eşzorba'ya hayranlık duyduklarını boşuna dile getirmiyorlar. Yalnızca onlar mı; ya "halkın devrimini" yaşamış veya yaşamak üzere olan diğer "Arap kardeşler"? Onlar da Eşzorba'yı öve öve bitirmiyorlar mı?

Bu ne iş? Bir yanlışlık yok mu?

Eşzorba molla rejimi ister, İran Bahreyn'i karıştırmak için uğraşır, Bahreynli eğitilmişler Eşzorba'yı över; Eşzorba denilen GO-KAP'ın Eşzorba'sı değil mi peki? GO-KAP kimin tasarısı peki?

Bu "halk devrimlerini" Eşzorba destekliyor, mollalar destekliyor, ABD'li yöneticiler ve örgütler destekliyor, diğer küresel unsurlar da destekliyor.

Mollalar "İslâm" birliği ister, Eşzorba ve takımı "İslâm" birliği ister, Birleşik Devletleri yönlendirenler ve diğer küresel unsurlar başına "ılımlı" eki koyup "İslâm" birliği ister. Değil mi ama Anglo-Amerikanlar İsrail'in kansever unsurlarına da tavır almıştı son dönemde.

Madem ki "komplo teorisine karnımız tok" diyorsunuz, buyrun, işte yeterince yüzeysel bir bakış açısı, "bilgin" ve "daha vakur" olan sizler değerlendirin artık.

Birtakım görüşlere yönelik "Amerikan gücünü gereksizce büyütüyorsunuz; bu çok yanlış; sorumsuzluk, halkı küçümseyicilik, umut kırıcılık, kolaycılık ve teslimiyetçiliktir bunun adı" diyerek kendilerinin görüşünde olmayanlara hakaret edenlerin bir kısmı, konu "bayağı Amerikan düşmanlığı" olunca herkesten üstün olduklarını İran'ı dahi aklamaya çalışarak gösterebiliyorlar.

✿ Rejimler değişir, sınırlar da değişir, "beylikler" yıkılır; peki ne için? Belki de adı X İslâm Birliği gibi bir şey olan bir federasyon kurulur, sonra bu yeşil hatla -kolayca daha çok parçaya ayrılma anı gelene dek- işler daha sorunsuz halledilir. Kim bilir...
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Şu dizine dön: GM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x