Türkan Hocanın hizmetlerinin Sağlık Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı için hiç mi önemi yok? Artık ölüler de mi laik-muhafazakâr diye sınıflandırılıyor?
Dün gazeteleri okuduğumda gözlerime inanamadım: Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Prof. Dr. Türkan Saylanın öldüğü sabah saat 10.56da Anadolu Ajansı aracılığıyla başsağlığı mesajını yayınlıyor: Prof. Dr. Türkan Saylana, bütün hizmetleri ve gayretleri için ülkem adına, hükümet adına teşekkür ediyorum. Ancak bu mesajdaki hükümet adına teşekkür, Başbakan Erdoğan ve kabine arkadaşlarını ziyadesiyle rahatsız etmiş olmalı ki, 4.5 saat sonra yine AA tarafından geçilen düzeltme yazısıyla hükümet adına teşekkür, milletimiz adına teşekkür olarak değiştirilmiş. Anlaşılan Başbakanımız bu işten hiç hoşlanmamış!
Bu mudur Müslümanlıktaki hoşgörü, herkesi kucaklama?
Bu mudur sizin ölüye saygınız?
Bu mudur sizin topluma hizmet anlayışınız?
Sağlık Bakanının borcu
Toplumun en dezavantajlı kesimlerine hizmet götürülmesine bile laiklik-muhafazakârlık ekseninden bakıyorsanız, yazıklar olsun size!
Kimse dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ya da Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlundan Türkan Hoca için başsağlığı mesajı beklemiyor. Ama Türkiyede 20 yıllık bir uğraş sonucu cüzzamın kökünü kurutmuş, hayatını hastalarına -üstelik hastaların da en dezavantajlı kesimine- adamış, Anadoluyu karış karış dolaşmış bir doktora Sağlık Bakanlığının bir teşekkür borcu hiç mi yok?
Sizin hastanelerinizde başhekimlik yapmış bir mensubunuz için bu kadar mı duyarsızsınız Sayın Recep Akdağ?
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkan Hocadan nefret ettiğini saklamıyordu. Hatta kız çocuklarının okullaşmasına yönelik Baba Beni Okula Gönder eğitim seferberliğini, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile yürütmekten vazgeçmemiz için epey ısrarcı olmuştu. Yapılan 29 kız yurdunun, eğitime başladığı an Milli Eğitim Bakanlığına teslim edileceğini bildiği halde, yurdun yoktan var edilme sürecinde bile ÇYDD adını duymaya tahammülü yoktu.
Çubukçuyu kim engelledi?
Peki ya yeni Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçuya ne demeli? Onbinlerce kızı çocuk yaşta evlenmekten kurtarıp eğitimle buluşturan Türkan Hoca için, bakanlığı adına bir teşekkür mesajı yayınlayamaz mıydı?
Çubukçu önceki akşam NTVde Neden? programında, Can Dündarın bir sorusu üzerine Prof. Saylana, eğitime verdiği katkılardan dolayı teşekkür etti; ama sözler uçar, baki kalan yazılardır. Dahası ekranda gençlerle birlikteyken Onun katkıları hükümetimizi ilgilendirmiyor da diyemezdi herhalde...
AKP hükümeti, onbinlerce hastayı tedavi eden, onbinlerce kızı okutan bu bilim insanı ve sivil toplum önderinin ölümüyle hiçbir şekilde ilgilenmeyerek, ne kadar angaje olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bu olay, Türkiyedeki bölünmenin, kırılmanın, hükümet eliyle nasıl derinleştirildiğini gösteriyor. Böyle bir cenazede birlikte ağlayabilmeliydik demiyorum; ama topluma malolmuş bir ölüye hükümet asgari saygıyı göstermeliydi.
AKP hükümetindeki tarafgirlik, ölüleri bile laik ve muhafazakâr diye ayırmasına kadar vardıysa, ben bu ülkenin geleceğinden korkarım.
Kaynak