Bir din öğretisi olarak; “Kafamı bozmayın yoksa...” / Selcan TAŞÇI

Bir din öğretisi olarak; “Kafamı bozmayın yoksa...” / Selcan TAŞÇI

İletigönderen Balasagun » Çrş Haz 15, 2016 12:45

Bir din öğretisi olarak; “Kafamı bozmayın yoksa...”


Resim
Cemaati kalabalık, namlı hocalardan bir hoca 20 rekât Teravih namazını uzun bulanları paylamış:

- Bak 8’e indirmeye kalkma, kafamı bozarsan 34’e çıkarırım ha!

Ramazan dolayısıyla “din borsası” açıldı nasıl olsa...

Yok mu arttıran/azaltan!

* * *

Dahil olduğumuz alem konusunda da fetva muhtelif olduğundan mıdır nedir piyasa “ayı piyasası”; çok da beklenti içinde olmamak lazım ama “ya tutarsa”;

“Orucu bozan şeyler” blok satışa çıktı.

“Sevap hisseleri”nin halka arzına başlandı.

“Günah” tahvilleri...

“İbadet” kotasyonu...

Hazır işlem hacmi rekor artışa doğru giderken, sahne sırası “şovmen” taifesinden gerçek, öz, hakiki, sahici “din alimleri”ne gelmedi mi hâlâ? Sesimi duyan varsa istirham ediyorum:

Millet dinden imandan çıkmadan kurtarın bizi şu “Bozmayın kafamı yoksa...”; “Akşam’ı 22.00’ye, İmsak’ı 02’ye çeker iflahınızı keserim”, “Bir 0 eklemeye bakar, sabah namazını 40 rekat yapar, gününüzü başlamadan bitiririm” kafasından!

* * *

Hz. Muhammed, -Kur’an-ı Kerim’le karışmasın, “şirk”e sebep olmasın diye- bizzat yasaklamışken...

Hz. Ebubekir, “Hz. Peygamber’den tartışmalarla dolu sözler rivayet edip duruyorsunuz. Sizden sonrakiler bu konuda daha şiddetli tartışmalara gireceklerdir... Sizden bir şey sorulduğunda şöyle deyin: ‘Allah’ın kitabı Kur’an var, onun helalini helal, haramını haram bilelim’ demişken...

Hz. Ömer, aktarılmasın diye genelge bile yayınlamışken...

Hz. Ali, “Elinde yazılı hadis bulunan onu yok etsin. Şu bir gerçek ki insanlar ulemanın hadislerine uyup rablerinin kitaplarını terk ederek helak olmuşlardır” diye uyarmışken...

Niye meydanı, “İşinin başına kadın getiren kavim felaha eremez”, “Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallarsa deprem olur” gibi cahiliye yaklaşımlarını “İslam” diye pazarlayanların izindekilere bırakıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz?

“Vacip” olan nedir anlatın bilsin “ümmet”;

Kur’an mıdır bir Müslüman’ın yol haritası yoksa Peygamberin ölümünden iki asır sonra zuhur etmiş, rivayet edenin o günkü “kafa ayarı”na göre kaydedilmiş tartışmalı yaklaşımlar mı?



Kadınlar vagonu

Bir “anlamsız polemiklerle popüler kalabilme erbabı” olarak Melih Gökçek şanına yaraşır bir tartışma başlattı:

“Ankara metrosunda da kadınlara ayrı bir vagon uygulamasını deneyelim mi?”

He... He... Dene tabii! Hatta pembeye de boya... Dantelli kılıf da döşe... LED ekranlar kurup Tuğrul İnançer’den “kadın halinle nasıl terbiyeli yaşarsın” anekdotları da yayınla... Ama önce şu yarım yamalak tren setlerini tamamla Allah’ını seversen “Başgan”! Ankaralı binecek vagonu buldu da “kişiye özel”i eksik kaldı!



Pırlantasını isteriz

ResimHani bir yağmur yağar ya bazen... Hani gök gürler ya arkasından... Hani şimşekler çakar peşinden... İşte öyle bir şey olmuş Erol Evgin’in “Altın Düetler”i; Emel Sayın’lı İşte Öyle Bir şey tadından yenmiyor.. Sıla’lı Ateşle Oynama yakıyor kavuruyor... Zuhal Olcay sanatını konuşturuyor... Benim başucu şarkım; Candan Erçetin’li Aldım Başımı Gidiyorum oldu. Velhasıl çıktığı günden beri topladığı bütün övgüleri hak ediyor “Altın Düetler”. Ama bütün sıkı Erol Evgin dinleyicileri adına talebimdir: Pırlantasını da isteriz! “İçimdeki Fırtına”sız bir Erol Evgin arşivi olmaz çünkü... “Etme eyleme”siz, “Bir bakışın yetti”siz eksik kalır...




Tweet

“Milli Damar” yapılanması iddialarına bu kadar kızdıklarına göre hâlâ farkında değiller; “devleti paralelden korumak” sadece Gülen Cemaati’nin değil “devlet içinde çeteleşen” her nevi yapının tasfiyesini gerektirir!

*

Uygulamalı ders niyetine!..




Ramazan’ın idrakine nasıl varamayız!

ResimRamazan’ın başından beri kaç defa ikaz etti; “soframızı öncelikle mağdurlarla, mazlumlarla, garip gureba ile paylaşmıyorsak, Ramazan’ın idrakine varamayız” dedi. “Lüks iftarlar falan onlar Ramazan ayının idrakine varamamak demektir” dedi. “Fakir fukara ile, garip gureba ile bir araya gelebiliyorsak, mütevazı sofralar şeklinde yapabiliyorsak o zaman çok güzel olur” dedi. Ama kalın kafalıyız işte yine hurraaaa beş yıldızlı otellerin balo salonlarına! Baktı olacak gibi değil; sırf bizi sürüklendiğimiz o günah batağından kurtarmak için feda etti sonunda kendini!

Beyaz güller, “Noel ağacı”ndan hallice ışıl ışıl ağaçlarla süslü bir “saray” ambiyansında, -muhalefete de yağmurlu havada su yoksa demek- “sadece iktidar partisinin bir eli yağda öteki baldaki milletvekili ve yöneticilerine” iftar verdi ki; “uygulamalı” olarak gösterirse daha akılda kalıcı olur belki!

Bak da öğren;

İşte böyle varamayız Ramazan’ın idrakine!

Selcan TAŞÇI, 15 Haziran 2016
selcantasci@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x