Bir futbol şehrinin portresi

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

Bir futbol şehrinin portresi

İletigönderen Veled » Prş May 17, 2007 12:30

[img]http://img521.imageshack.us/img521/9281/futbolsehri1jb0.jpg[/img]

Freddy O'Connor tarafından 1986 senesinde kaleme alınmış, ‘Liverpool, It All Came Tumbling Down' (Brunswick Printing & Publishing Co. Ltd) adlı ilginç bir kitap vardır, İngiliz futbolunun efsane Liverpool takımının şehrinin tarihinin anlatıldığı…

Hüzünlüdür kitapta yazılanlar, yürek acıtır. Beatles gurubunun doğduğu ve efsaneleştiği, bir zamanların önemli bir liman kenti iken, tersanelerin kapanması ve liman işçiliğinin tarihe karışması ile şehrin nasıl yoksulluk ve işsizlik girdabına sürüklendiğini anlatılır, eskiyi özleten siyah beyaz fotoğraflar eşliğinde. Gerry and the Pacemakers'ın ‘Ferry Cross The Mersey” şarkısına da ilham kaynağı olmuş, Mersey nehrinin kıyısında yer alan bu tarihi İngiliz şehrinin simgesi “Liver Bird”, hala tarihi binaların üzerinden şehre koruyuculuk yapar. Ayni gurup, Liverpool takımının pek tanınmış marşı haline gelen 1963 doğumlu ‘You Will Never Walk Alone' un da yaratıcısıdır. Şehir, eski görkemli görüntüsünden uzaktır, yoksulluk hemen her sokağında kendini belli eder. İngiltere'nin en yüksek işsiz nüfusuna sahip şehirlerin başında gelir, kötü zamanların göstergesi…

Liverpool University ve John Moores adında iki büyük üniversitesi olan şehir, dünyanın dört bir tarafından öğrenim görmek için gelen gençlere ev sahipliği yapar. Tüm olumsuzluklarına rağmen görülesi, belki de bir süreliğine bile olsa yaşanası şehirdir Liverpool. İlgilisine hatırlatma, şehrin merkezinde yer alan Beatles müzesini de görmeden bu şehirden gitmek olmaz.
Resim


Ilık bir Cumartesi sabahı, eskiden tersanelerin yer aldığı, şimdilerde ise daha dingin bir görüntüde olan Albert Docks'un tanınmış otellerinden birinde uyanırsanız, İngilizlere has geleneksel kahvaltı sonrası çıktığınız yürüyüşte sizi karşılayacak, hatta şaşırtacak olan, yediden yetmişe kırmızı formalara bürünmüş Liverpool sakinleri olacaktır. Bu şehir, futbol formalı taraftarların şehridir. Şehrin bir kısmı mavi (Everton), diğeri de kırmızı (Liverpool) sevdalısıdır. Futbolu sevmesiniz bile, bir süre sonra anlarsınız ki futbol, bu şehrin kalbinde yaşamaktadır. Kendilerine has aksanları ile İngilizcelerini anlamakta muhtemelen zorlanacağınız kadınlar, çocuklar, yaşlılar, hemen hepsinin ortak sevdası futboldur. Muhtemel zamanla sizin de dilinize bir futbol şarkısı takılacak, zamanla siz de Pink Floyd'un 1971 tarihli ”Meddle” albümünde ki ‘Fearless' şarkısının arka fonunda Liverpool taraftarlarının söylediği ‘You Will Never Walk Alone' un sözlerini ezberleyeceksinizdir.

Aralarında korkunç bir rekabet olsa da, maçlarda yan yana oturur Liverpool ve Everton taraftarları ve tribünler de ‘You Will Never Walk Alone' un sözleri yankılanır. Kanımca gelmiş geçmiş en güzel futbol şarkısıdır...

When you walk through a storm
Hold your head up high
And don't be afraid of the dark
At the end of a storm is a golden sky
And the sweet silver song of a lark

Walk on through the wind
Walk on through the rain
Tho' your dreams be tossed and blown
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never, walk alone

*** [img]http://img521.imageshack.us/img521/3175/futbolsehri3le8.jpg[/img]

Sonra, öğle saatlerini az geçe, ayaklarınız sizi neredeyse tüm şehir sakinlerinin gitmekte olduğu yöne doğru sürükleyecektir, belki ilgiden, belki meraktan. Şehir merkezinde yer alan, “Lime Street” tren istasyonundan akın akın çıkan kırmızı formalı taraftarlar arasında yürürken, sizde kapılacaksınızdır bu futbol şehrinin büyüsüne. Bu futbol şehri, ve o şehrin takımı Liverpool FC, sizi kendine çağıracaktır. Futbola pek ilgi duymayan nicesini görmüşümdür bu büyünün etkisinde o yolları yürüyen, nicesini duymuşumdur ‘You Will Never Walk Alone' nun sözlerini usulca mırıldanan, zira bir kez karıştın mı mı o şehrin kırmızı insanlarının arasına, durmak güç olur...

Anlamak için herhalde yaşamak gerekir…
[img]http://img99.imageshack.us/img99/5905/futbolsehri4dz3.jpg[/img]



Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra, ‘Anfield' bölgesinde ki o muhteşem stat karşılayacaktır sizi, İngiliz futbol tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı takımına ev sahipliği yapan Anfield stadı. Şimdilerde biraz eski, biraz viran halde duran eski İngiliz evlerinin tam ortasına inşa edilmiş pek görkemli tarihi stat. Liverpool'un yaratıcısı Bill Shankly'nin mabedi. Stadın, ‘Shankly Gates' olarak bilinen ana girişinde, 15 Nisan 1989 günü, Sheffield Hillsborough stadında, Nottingham Forest ile oynanan talihsiz Kral Kupası yarı finalinde ezilerek ölen 96 Liverpool taraftarının anısına inşa edilen, her daim 96 mumun yandığı ve çiçeklerin bırakıldığı anıt ilginizi çekecektir. Bir süreliğine duracaksınızdır o anıtın önünde. O anıtta yazılan isimlere, o talihsiz gün hayata veda etmiş futbol taraftarlarının yaşlarına gözünüz takılacaktır. Çoğu pek erken yaşta hayata veda etmişlerdir, tıpkı 14 yaşında ki Lee Nicol veya 10 yaşında ki Jon-Paul Gilhooley gibi. Hiç birisini tanımamış olduğunuz halde içiniz acıyacaktır. Orada, o anıtın önünde öylece dururken, sizde anlayacaksınızdır, bu şehir futbol şehridir, bu şehrin sakinleri takımı için yaşar ve takımı için ölür.

Zira futbol bu şehrin kalbinde atar…

Sonra, ‘Main Stand' da yerinizi alırken, gözünüz dünya futbolunun muhtemel en bilinen tribününe takılacaktır. Siz hayranlıkla bu müthiş tribün manzarasını izlerken, kırmızı formalı binlerce Liverpool taraftarı kale arkasında ki ‘Kop' tribününde şarkılarını söylecektir. Shankly adına açılmış flamalar dalgalanacaktır kırmızılar arasında. Takımlar sahaya çıkarken bir uğultu kopacaktır, ‘Kop' Shankly'nin çocuklarını bir kez daha selamlayacaktır.


***

Maçtan sonra ağır ağır ayrılırken tribünlerden, şahit olduğunuz futbol festivali uzun bir süre aklınızda yer edecektir. ‘You Will Never Walk Alone' şarkısı yankılanırken tribünlerde, bu futbol mabedini görmüş olduğunuz için kendinizi şanslı sayacaksınızdır.

Kimbilir bekli aklınıza Shankly Gates'in yanında ki anıtta isimleri yazılı talihsiz Liverpool taraftarları gelecektir.

Bilir misiniz, Shankly söylemişti,

‘Futbol hayat memat meselesi değildir, ondan çok, çok daha önemlidir'...

İngiltere'nin Merseyside bölgesinin iki takımı olan Liverpool ile Everton'ın aralarında yaptığı maçlara verilen isimdir, Merseyside Derbisi.. İki takımın tarihi birbirleriyle iç içedir ve yıllarca örnek derbilere imza atarak herkese ilham olmuşlardır. Ancak günümüzde birbirlerine üstünlük kurmaları kümede kalmaktan dahi önemlidir..


Mersey'nin yarısı kırmızı yarısı da mavi akar.
Kırmızı Liverpool ve mavi de Everton içindir.

Nehir belki iki takım taraftarını birbirinden ayırıyor ama geçmişte bir arada olan taraflar aynı stadyuma girdiklerinde ortam çok değişiyor. Bir dönem omuz omuza maç seyreden bu iki takım taraftarı artık birbirlerinin yüzüne bile bakamıyor. Bir ailede anne ile baba arasında çocuklarını kendi takımlarına çekme çabaları zaman zaman boşanma ile sonuçlanıyor.
[img]http://img220.imageshack.us/img220/7633/mersey02zw2.jpg[/img]

Rekabet nasıl başladı?
Çok tanıdık bir hikaye bu ikilinin geçmişinde de mevcut; nakit sıkıntısını yaşanmasıyla birlikte Liverpool doğdu ve bu sayede iki taraf arasındaki rekabet de başlamış oldu.

Kira sebebiyle 1892'de sıkıntı yaşanmaya başlayana kadar Anfield'da maçlarını yapan takım Everton'dı. Everton Goodison Park'a taşınmaya karar verdi ve Anfield'ın sahibide birçok yetenekli İskoç oyuncuyu İngiltere'ye getirerek kendi kulübü olan Liverpool'un formunu oluşturmaya başladı. Bu iki takımı o günden beri birbirinden sadece birkaç kilometre ayırıyor.


Herkesin iyi bir komşuya ihtiyacı var mı?
Stadyumlar birbirine o kadar yakın ki Liverpool kalecisinin yaptığı bir vuruş bir anda Everton'ın sahasında belirebilir. Ama bu kadar yakın bir coğrafyada bulunmaları iki takım taraftarını da birbirine yakınlaştırır anlamında mıdır? Şüpheli!

Geçmiş dönemde Merseyside derbileri mavi formalı Everton taraftarı ile kırmızı formalı Liverpool taraftarının omuz omuza maç seyretmesiyle meşhurdu. Aileler de genellikle anneler Evertonlı ve babalar Liverpoollu olarak ikiye ayrılırdı. Ya da tam tersi olurdu. Ama zamanla bu ayrılmalar boşanmalara kadar gitti.

Heysel Faciasından sonra Ada'da yaşanan Avrupa yasağı döneminde Everton taraftarı, Avrupa'ya gidemedikleri için Liverpool'u suçlamaya başlayınca arada da gerginlikler yaşanmaya başladı. Örnek derbi olarak gösterilen Merseysid derbisi zamanla örnek olmaktan çıkarken Hillsborough faciasının ardından yaşanan dayanışma ne yazık ki fazla uzun sürmedi!

Birliktelikte ancak 1989'a kadar devam etti. 1989'da yaşanan Hillsborough faciası başka bir dönemin başlangıcı oldu; garip bir fanatizm! Tam 96 Liverpool taraftarı Sheffield Wednesday'in sahasında oynanan FA Kupası yarı finalinde Nottingham Forest maçında hayatını kaybetti. Stanley Park hayatını kaybedenlerin anısına mavi ve kırmızı atkılarla bezendi ama bu dayanışma ve birliktelik her nedense iki takım taraftarı arasında bir anda tansiyonun önlenemez bir şekilde artmasına sebep oldu.

Liverpool 2000'lere girerken peş peşe kupalarla müzesini doldururken, Everton kümede kalma mücadelesi verdi. Bu durum Everton taraftarının Liverpool'a olan düşüncelerini hiç de pozitif bir şekilde etkilemedi.
[img]http://img150.imageshack.us/img150/8490/mersey03zm7.jpg[/img]
Öte yandan bazı Liverpool taraftarlarının Everton ile yaşanan rekabeti bir derbi olarak değerlendirmemesi ve esas rakiplerinin Manchester United olduğunu iddia etmesi Everton ve taraftarının her Liverpool maçında daha da öfkeli olmasını sağladı.
Geride kalan dönemde başarılara bakınca Everton'ın Liverpool'u yakalaması için daha çok çaba sarf etmesi gerekiyor ama bir Everton taraftarı için Liverpool maçlarını kazanmak kümede kalmaktan çok daha değerli.

Bir de rekor vermekte fayda var ; Lig maçında rekor galibiyeti Liverpool elde etti. 1935-36 sezonunda Goodison Park'ta oynanan derbiyi Reds tam 6-0 kazandı.
[img]http://img209.imageshack.us/img209/2609/mersey04vr0.jpg[/img]

‘Futbol hayat memat meselesi değildir, ondan çok, çok daha önemlidir'...



ARKADAŞLAR LÜTFEN YAPILAN PAYLAŞIMLARA KAYITSIZ KALMAYIN PB SPOR'UN DEVAMI İÇİN SAYGILAR...
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen Veled » Prş May 17, 2007 19:35

arkadaşlar lütfen yapılan çalışmalar ile ilgili görüşlerinizi eksik etmeyiniz :D
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen Hasta » Pzr May 20, 2007 15:04

Semih R.Cabalar, çok güzelmiş,etkilendim okurken,sağol...''You will never walk alone''ha!!!Oooooooffff......
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Veled » Pzr May 20, 2007 15:05

NuNNi, rica ederim abla beğenmenize sevindim :D gerçekten güzel bir dostluk havası ve süper bir rekabet var orada :wink:
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen alp » Pzr May 20, 2007 15:06

Semih R.Cabalar, çok iyi bir çalışma hazırlamışsın eline sağlık
Kullanıcı küçük betizi
alp
Üye
Üye
 
İletiler: 335
Kayıt: Sal Nis 03, 2007 18:33

İletigönderen Veled » Pzr May 20, 2007 15:09

pae, :D eyvallah kardes sağolason elimden geldiğince yaptık işte birşeyler :wink:
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46


Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x