Bir şartla ben de Fethullahçı olacağım

Bir şartla ben de Fethullahçı olacağım

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 28, 2008 11:51

Bir şartla ben de Fethullahçı olacağım

Şu sıralarda Fethullah Gülen ile ilgili haberler gazetelerde yeniden boy göstermeye başladı.

Öyle ki kimi gazeteciler onun Türkiye'ye lider yapılmasını bile anıştırmaya başladılar. Alevi toplumuna liderlik iddiasında olan Prof. İzzettin Doğan da Fethullah Gülen'i, Nazım Hikmet ile kıyaslamak gibi müthiş bir buluşa bile imza atmıştı.

Doğan Yayın Grubu'nun patronu sayın Aydın doğan da bir nikah şahitliğinde Başbakan Erdoğan'la birlikte poz verdiğine göre; artık bu haberlerin daha çoğalacağını söyleyebiliriz.

Sağcısı solcusu; hatta Alevisi bile Fethullah Hoca'yı yücelttiğine göre benim bu köşeden durmadan onu eleştirmem hoş kaçmıyor. O yüzden ben de dönekler kervanına katılacağım. Yalnız tek şartım var. Eğer Fethullah Hoca, verdiği son fetvaya çok uygun düşen bu isteğimi kabul ederse, şart olsun ki artık onu eleştirmeyeceğim.

SADECE SÖYLEDİĞİNE UYSUN

Fethullah Hoca'nın konuşulmasının son sebebi, oturmakta olduğu Amerika'dan verdiği bir fetva. Hürriyet Gazetesi'nde Ahmet Hakan'ın verdiği bilgiye göre, Fethullah Gülen, bu ülkede kadın-erkek ilişkisine ait bir fetva vermiş (görüş bildirmiş). Kendisi dinsel konularda otorite kabul edildiğinden bu görüş, fetva yerine geçiyor.

Fetvanın özü şu:

'Kuvvetli zayıfı her zaman ezer!' düşüncesi zalim bir felsefeyi yansıtır.

Erkeğin kadını dövmesi de böyle bir zalimliktir. Kadın; kendisini döven kocasına karşı aynı şekilde, hem de misliyle karşılık vermeli, bunun için gerekirse, judo, tekvando ve karate de öğrenmelidir.

Dövmeye karşı savunma, meşru müdafaadır. Kendisini döven birisine karşı savunma yapmamak aslında bir suçtur.

Yukarıda özetlediğimiz bu fetvaya kimsenin itiraz etmesi mümkün değildir. Biz de böyle bir bakış açısını alkışlıyoruz.

İSTEDİĞİM NE?


Önce; o fetvayı genelleştirelim: Fethullah Hoca; burada güçlüye karşı zayıfın yanında yer alıyor. Ezen güce karşı ezilenin kendisini savunmak için her yola başvurmasını öneriyor. Ayrıca; ezilenlerin kendilerini savunmamasını bir suç gibi gösteriyor. Böylece, her şartta direnmeyi teşvik ediyor. Hem de karı-koca ilişkisi gibi gayet nazik bir konuda...

Bir kez daha alkışlıyorum.

Peki benim tek şartım ne?

Açıklıyorum: Fethullah Hoca, yukarıdaki fetvasını, Amerika'nın Irak'la olan ilişkisine de uyarlasın, başka bir şey istemiyorum. Ben de Fethullahçı olacağım. Buna namus sözü veriyorum.

Yapacağı şöyle bir açıklama yetecek: 'Kuvvetli zayıfı her zaman ezer!' düşüncesi yanlıştır. ABD yöneticileri güç kullanarak Irak'ı ezmektedir; bu zalimliktir. Irak halkı, ABD salırısına bildiği her yolla, hem de misliyle karşılık vermelidir. Irak halkının ABD'ye direnişi, onun meşru müdafaasıdır. Iraklıların ABD'ye direnmemesi aslında bir suç olur.'

İşte bu kadar basit: Kendisini döven kocasına karşı, kadını judo, karate öğrenerek karşı koymaya davet eden Fethullah Hoca; bir Müslüman olarak; Müslüman Irak halkını orayı yakıp yıkan Amerika'ya karşı direnişe çağırsın istiyorum. Bu direniş çağrısını da bütün dünya alkışlayacaktır. Şöyle bir çağrı hoş olmaz mı? Ey Iraklılar! Amerikan yönetimi, kuvvetliyim zayıfı ezerim diyerek ülkenize girdi. Bu zalimliktir. Ülkenizi yakıp yıkan, bir milyondan fazla yurttaşınızı öldüren Amerika'ya karşı her yolu kullanarak direnin. Bu direniş sizin doğal hakkınızdır. ABD'ye karşı direnmeniz değil direnmemeniz suç olur.
İşte sadece bunu istiyorum. Acaba bir Müslüman olarak bunu istemem çok yanlış mıdır? Kendisini Müslümanların lideri gibi gösteren birisinin Irak'ta bir milyondan fazla insanı katleden; camileri bombalayan; kadınların ırzına geçen Amerikalılara karşı böyle bir çağrı yapması çok mu yanlış olur?

İşte tekrar ediyorum: Fethullah Hoca; zalim kocaya karşı verdiği fetvayı Amerika'ya karşı da versin; namus sözü ben de Fethullahçı olacağım. Kendisine 'Çağımızın İbni Kemal'i!' unvanını vereceğim...

Yoksa, böle bir açıklama yapmazsa, bu fetvayı da 'Türban teferruattır!' biçiminde verdiği fetva gibi bir takıyye ürünü kabul edeceğim. Ve 'Devletin kılcal damarlarına kadar sızın, zamanı geldiğinde ortaya çıkarsınız!' biçimindeki o talimatının bir devamı sayacağım.

Buyurun efendim, işte at hendek işte deve...




Rıza ZELYUT, 28 Ekim 2008
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen AlpereN » Sal Eki 28, 2008 12:00

Açıklıyorum: Fethullah Hoca, yukarıdaki fetvasını, Amerika'nın Irak'la olan ilişkisine de uyarlasın, başka bir şey istemiyorum. Ben de Fethullahçı olacağım. Buna namus sözü veriyorum.

Yapacağı şöyle bir açıklama yetecek: 'Kuvvetli zayıfı her zaman ezer!' düşüncesi yanlıştır. ABD yöneticileri güç kullanarak Irak'ı ezmektedir; bu zalimliktir. Irak halkı, ABD salırısına bildiği her yolla, hem de misliyle karşılık vermelidir. Irak halkının ABD'ye direnişi, onun meşru müdafaasıdır. Iraklıların ABD'ye direnmemesi aslında bir suç olur.'


böyle bir açıklama yaparsa bende Fethullahçı olacağım :D
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen Ram » Sal Eki 28, 2008 16:52

Böyle bir açıklamanın Irak'taki etkisi nedir¿? Dolayısıyla ABD'ye kaybettireceği nedir¿? Rıza ZELYUT büyük açık vermiş, dönüşü olmayan bir söz etmiş, çok yanlış.

Fetullah, -olmaz ya hani- böyle bir açıklama yaparsa, vah ki namus sözü verenlerin haline...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x