Neler mi yaptı babam ve arkadaşları?Öncelikle öğretmen evlerini çay içilip kağıt oynanan bir yer olarak düşünen insanların bu düşüncelerini değiştirdiler.Partili öğretmenlerin önderliğiyle bir Türk Sanat Müziği Korosu kurdular.Bu koro ile konserler verdiler.Genç partililerin ilgisini çektiler.Genç partililer de bu koroya katıldı.Partililerle eğitim toplantıları yapıldı.Partililerin yapıcı tartışmalar yapması sağlandı.En önemlisi MAHALLE SORUMLULARI belirlendi.BİNA SORUMLULARI belirlendi.Bu sorumlular düzenli aralıklarla birbirleriyle toplandılar.Seçmenlerle iletişim konusunda planlar yapıldı ve gerçekten de mahalle ve bina sorumluları birbirleriyle koordinasyon içerisinde daha önce hiç gidilmeyen mahallelere gittiler,hiç konuşulmayan seçmenlerle konuştular.Esnaflarla görüştüler.Seçim için son dönemece girildiğinde sandıklara sahip çıkmak için gönüllüler istendi.Şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde gerektiğinden daha fazla gönüllü başvurdu.Bir önceki seçimlerde beni kahreden sahipsiz sandık görüntüsünün bu seçimlerde olmayacağından seçimlerden çok önce emin olmuştum.Seçimlerden önce sandık görevlileri ile parti yöneticileri bilgilendirme toplantıları yaptılar.
Sonuç olarak dün sabah 06:50'de sandığımın başındaydım.Ve sandık başkanı ve ben uzun süre seçim hazırlığını yalnız yaptık.
Çok sonra,seçimlerin başlamasına az bir süre kala AKP'li üye geldi.Ve başka hiç bir parti temsilcisi gelmedi.Ne MHP,ne Saadet Partisi?Sandık kurulunu okulun öğretmenlerinden bir hanımı ve sandıkta oy kullanacak olan bir seçmeni alarak oluşturduk ve seçimlere başladık.
Bir gariplik vardı.Çünkü önceki seçimlerde ki AKP hareketliliği,sandık başına 2 resmi,en az iki gayrıresmi görevli yoktu.
Seçim süresince sandıktaki diğer görevlilerin ve eminim oy kullanan seçmenlerin bir kısmının da moralini bozacak şekilde kahvaltı,öğle yemeği,sürekli çay ve su servislerinden eser yoktu.
Vatandaşımız ise her zaman ki gibi cehaletin türlü şekillerini göstermeye devam etmişti görev yaptığım sandıkta.O konuda çok ayrıntıya girmeyeceğim.Ama görevimi aslanlar gibi yaptığımdan şüpheniz olmasın.Tiplerinden az çok ne oldukları belli olan 3 vatandaş oy kullanmak üzere geldi.Baba ve genç kıza pusulayı verdirdim ama eşine verdirmedim çünkü vatandaş eski nüfus cüzdanına TC KİMLİK NO'sunu bir kağıda bastırıp yapıştırmış.Vatandaşa eğer TC KİMLİK NO'su yazılı olan resmi bir belge yoksa oy kullanamayacağını söyledim.Hemen kocası lafa girdi ve benimle tartışmaya başladı,baktım başkan da pısırık,yapması göstermesi gereken kesin tavrı göstermiyor.Açtım kendi sandık görev kitapçığımı ve yüksek sesle,sırada bekleyenlerin de duyacağı biçimde TC KİMLİK NO ile ilgili kısmı okudum.Ondan sonra başkan kadına oy kullandıramayacağımızı söyledi.Adam da bu sefer ''Amaaaan,AKP'nin 1 oyu eksik olsun,ne olacak sanki?''diyerek gösterisini de yaptı.

Saat 17:30'da bitirdik bizim sandığı.Ben bütün oylarımı CHP'ye attım,baştan belki il genel meclisinde İP'e veririm diye düşünüyordum ama az önce de anlattıklarım ve bu seçimlerin gerçekten de neredeyse genel seçim kadar önemi olduğunu düşünmem ve netice olarak serde de delikanlılık olduğu için(CHP görevlisiydim ya sandıkta)bütün oylarımı CHP'ye verdim.
Saat 22:15'e kadar sürdü oy sayımı ve sandıkları toparlama işlerimiz.
Oylar benim sandığımda başa baştı CHP ve AKP arasında ama okuldaki tüm diğer sınıflarda ve bütün bizim mahallemizde CHP'nin ezici bir üstünlüğü olduğunu bina sorumlumuzdan İlçe Seçim Kurulu'na sandık başkanımız ile birlikte oyları götürmek için beklerken öğrenmiştim.
Derken gariplikler başladı.Önce polis İlçe Seçim Kurulu'na sadece sandık başkanlarını resmi araçla götüreceklerini söyledi.
Mesele etmedim.''Arabama binip gidebilirim''diye düşündüm.Yakındı da zaten seçim kurulu.Ama bu sırada telefonuma ardı ardına CHP İlçe Merkezi ve İl Merkezi'nden mesajlar yağmaya başladı.''Sandıklarınıza sahip çıkın,İlçe Seçim Kurulu'na gidin,oylarımız çalınıyor!!!''şeklinde mesajlardı bunlar.
Tabi anında İlçe Seçim Kurulu'nda oldum ve bizim sandık başkanını taşıyan resmi aracı beklemeye başladım.Ama gerçekten ciddi bir partili kalabalık oluşmuştu ilçe seçim kurulu önünde.Saat 23:00 civarıydı.Ve oraya vardığımda sandık görevlileri ile polis arasında ki arbedeyi gördüm.Polis ilçe seçim kuruluna partili sandık görevlilerini almıyordu!!!Daha önceki hiçbir seçimde böyle bir uygulama olmamıştı.Sandık kurulundan sandık başkanının seçtiği en az bir partili görevli sandık başkanı ile birlikte ilçe seçim kuruluna oyları teslim ederdi bu zamana kadar.Ama polise birileri emir vermişti ve kesinlikle sandık görevlilerinin içeriye girmesine izin verilmiyordu.Bu konuda polise birileri böyle emir vermiş.Poliste her zaman ki gibi,hele bir de karşısında CHPliler olunca kurmuş barikatı,zaman zaman itişmeler,yumruklamalar(yumruklaşma demiyorum,tek taraflıydı çünkü yumruk atma eylemleri).
Bu sırada MHPli birkaç sandık görevlisi ve bina sorumlusuna rastladım.Ben ve diğer arkadaşlar çoktan ilçe ve il başkanlıklarını aramıştık.Onlara sordum ne yaptıklarını.Bir şey yapmadık cevabını alınca bunlara bayağı sağlam bir fırça kaydım.İçeriye alınmamamızın kanunsuz olduğunu,bu durumun haklı olarak mide bulandırdığını,kendilerinin bu durumdan neden rahatsız olmadıklarını,rahatsız oldularsa neden gereğini yapmadıklarını sordum.Hiçbir cevap veremediler biliyor musunuz arkadaşlar?Zaten sonra da kayboldular ortalardan.
Bu sırada öğrendim ki ben gelmeden önce birkaç tane sivil araç,kucaklarında oy çuvalları olan adamlarla birlikte ilçe seçim kuruluna alınmış polis tarafından ve dışarıda bekleyen partililer haklı olarak resmi araç harici yapılan bu girişlere polisin izin vermesine tepki göstermişler.Ama polis sadece ''plakalarını alın ve ilgili yerlere şikayet edin''demiş!!!!Tabi bu özlü tavsiyenin beynimde yarattığı şaşkınlık ve kızgınlık bir an da bizzat benim yaşadığım bir olay ile taçlandı.Gözümün önünde beyaz bir Clio otomobil arkasında 3 kişi ve kucaklarında oy çuvalları,önde de iki sivil giyimli adam ile ilçe seçim kuruluna girmeye çalışıyordu.İsyan ettim,ne olduğunu sordum.Konuşmalar üç aşağı,beş yukarı şöyleydi:
-Yahu bu araca nasıl izin veriyorsunuz memur bey?
-O araç polis aracı beyefendi.
-Memur bey,hiç olur mu öyle şey,hiç sivil araçla bu oylar taşınabilir mi?
-Polis var işte yanlarında,ne olacak beyefendi?
-Mesele onun polis olup olmaması değil memur bey,böyle bir uygulama olmaz.Oylar sadece İlçe Seçim Kurulu'nun görevlendirdiği resmi araçlarla yapılabilir.
Bu sırada partili kalabalık arabanın etrafını sarmıştı ve kapıyı açtırıp adama polis olup olmadığını sordu.Adam kem kümleyince daha da bir sinirlendi herkes.Her kafadan bir öfkeli ses çıkıyordu.
-Memur bey,bak adam poliste değil,bu nasıl bir iştir?
-Beyefendi,alın plakasını,ilgili yere şikayet edin.
-Memur bey,iş işten geçtikten sonra kime şikayet edelim ve de siz neden görevinizi yapmıyorsunuz?
Cevap yok...
Bu görüntü daha sonra belediye araçlarının kontrolsüz şekilde içeriye girmesi ve aynı saatlerde yine ilçe ve il merkezlerinden bizlere,''İlçe seçim kurullarına belediye araçlarını yaklaştırmayın!!''mesajları ile birleşince,iyice sinirlendi topluluk.Sloganlar birbirini kovalamaya başladı.Tabi başbakan ile ilgili olumsuz tezahüratlar yapılınca Bahçelievler Emniyet Müdürü ortaya çıkıp
''Rauvvv,rauvv!!!!'' diye bağırdı ve hazır bekleyen çevik kuvvet geleneksel ADELE GEVŞETME işlemleri yaptı,birkaç genci jopladı,yumrukladı.Sonradan o emniyet müdürünün ''Dağıtın,dağıtın!!''diye bağırdığını öğrendim...
Bu sırada artık biz çeşitli tv kanallarını,gazeteleri,il merkezimizi arayıp durumdan haberdar etmiştik.
O sıra da sandık başkanımızı gördüm.Oyları teslim etmiş ama yüzü asıktı.
-Ne oldu?
dedim.
-İçeride,kapıda elimden birisi çuvalı aldı ve beni yolladı.
dedi.
Alan kişinin kim olduğunu sorgulama imkanı bile olamamış.
Derken ilçe belediye başkan adayımız geldi kurul önüne.Hiçbir engelleme yapmadılar tabi ona,alkışlar arasında içeri girdi.Girmeden önce de kendisine durumu özetledik.İlgileneceğini söyledi.Daha sonra öğrendim ki bilgi verdiğim babam da başkan adayımıza telefonla bilgi vermiş.
Dışarıda saatler süren bekleyişimiz Kamer Genç'in olay yerine gelmesiyle bayağı bir renklendi.Kamer Genç'i bir kez daha takdir ettim.Adam seçim bölgesi değil,kendisini doğrudan ilgilendiren bir olay değil,partili değil fakat buna rağmen MİLLETİN VEKİLİ olduğunun bilincinde bir milletvekili olarak olay yerine geldi.Kendisine sevgi gösterisinde bulunduk.
Neticede kötü haber bize geldi.Kendimiz için aldığımız sandık sonuçları ilçe merkezimizde seçimin sonucunu ortaya koymuştu.Seçimi kaybettiğimizi öğrendik ilçemizde.Elbette ki hileler yapılmıştı,yapılmaya çalışılmıştı.Ama biz seçimin gerçek sonucunda da ilçe belediye başkanlığını kaybettiğimizi anladık.Fakat AKP'nin bizden ne kadar korktuğunu gördük,bunu hissettik.O emniyet müdürünün öyle ''Rauvvv,rauvv!!''demesinin arkasında gizliydi bu korku.
Üstelik suç üstü yapmıştık.
Ve haklı olarak demiştik kendi kendimize
''Bu adamlar İstanbul'un göbeğinde bu şerefsizlikleri,bu namussuzlukları,bu ahlaksızlıkları yapabiliyorlarsa Anadolu'nun herhangi bir şehrinde,kasabasında,köyünde kim bilir ne iğrençlikler yapıyorlardır arkadaşlar?''
Zaten gece yarısı televizyonu açınca izlediklerim ve bugün gazetelerden okuduklarım bu endişemin hiç de haksız olmadığını bana gösterdi.SİZLERE DE GÖSTERMİŞTİR.
Ama ümit ve umutta verdi bana.
Sitemizde birkaç gün önce başka bir konu başlığının altına özetle
''Bu Tarhan Erdem geçen seçimlerden birkaç gün önce de bir anket yayınlamıştı ve seçimlerde ki oranları tutturmuştu.Yere göğe koyulamamıştı.Ama bu seçimlerde geçen seçimlerdeki gibi türlü hileler ve elektronik hileler yapma fırsatı vermeyecek diğer siyasi partiler onlara.''gibilerinden bir şeyler yazmıştım.Yani anketin sonucuna kesinlikle inanmamıştım.Neticede seçim sonuçlarında hala hile ve hurda olduğundan eminim ama her durumda Tarhan Erdem çuvalladı.Yaptığı anketin yavşak bir anket olduğunu ortaya çıkardı seçimler.İsterim ki bu anket birilerinin aklına gelsin de HAZRET'i sorgulasın.Hani geçen seçimlerde yere göğe sığdıramamışlardı ya?!O bakımdan.
Sonuç olarak ben her şeye rağmen seçim sonuçlarından umutluyum.
Ama bizlerin partili olma yolunu seçmemiz ve mücadele etmemiz gerekiyor arkadaşlar.3-4 bin CHPli'nin kendisine cop sallayan polislere karşı tek yumruk olup sloganlar attığında bile polisin hiç alışık olmadığı bu CHPLİ PARTİLİ görüntüsü,CHP ÖRGÜTÜ görüntüsü gözlerindeki bakışlara yansımıştı.Biz hepimiz bu bakışları yakaladık.Oradan buruk ama yine de mutlu ayrıldık.Çünkü biliyorduk ki artık,çalıştığımız,örgütlü hareket ettiğimiz sürece oyları da arttıracağız,ampülü de eskiteceğiz ve patlatacağız.
Başka şeylerde vardı yazacağım ama çok uzun oldu.Daha fazla sıkmak istemiyorum sizleri.
Seçim sonuçları vatanımıza,miletimize hayırlı olsun.
Saygılar hepinize.