Bir Taşla İki Kuş / Deniz SOM

Bir Taşla İki Kuş / Deniz SOM

İletigönderen TÜRKK » Cmt Tem 17, 2010 0:38

Bir Taşla İki Kuş

TERÖRLE mücadele eden bir ülke düşünün fakat teröristlerin peşine düşen subayları müttefik askerler tarafından başlarına çuval geçirilerek esir alınmış ve Genelkurmay Başkanı gıkını çıkarmamış olsun.

Terörle mücadele eden bir ülke düşünün, sınırdan geçen teröristlerin izinin sürülmesi müttefik bir ülkeye bırakılsın fakat Genelkurmay Başkanı “sınırlarımız artık biri bizi gözetliyor evi” diyerek bunu övünç kaynağı yapsın.

Terörle mücadele eden bir ülke düşünün, teröristlerle göğüs göğüse çarpışan generallere, subaylara, astsubaylara aslı astarı olmayan iddialarla “terörist” damgası vurulsun fakat Genelkurmay Başkanı hükümetle büyük bir uyum içinde paslaşmayı sürdürsün.

Terörle mücadele eden bir ülke düşünün, başbakan terörle mücadele için sınırda görev yapacak profesyonel ordu kurulacağını açıklasın ve fakat Genelkurmay bunun ön hazırlıklarını yapıyor olsun.

Demek ki bugüne dek terörle mücadele eden…

Profesyonel subaylar başarılı olamadı!

Profesyonel astsubaylar başarılı olamadı!

Profesyonel uzman çavuşlar başarılı olamadı!

Profesyonel uzman onbaşılar başarılı olamadı!

Gönüllü er ve erbaşlar başarılı olamadı!

Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı hani kimse gücenmesin ama Türk Silahlı Kuvvetleri başarılı olamadı!

Binlerce şehit ve gazi de kusura bakmasın “ne şehittir ne gazi” sözü gerçek oldu!

Profesyonel ordunun hazırlıklarına soyunan AKP iktidarının Genelkurmay başkanları hayatta; inanmıyorsanız onlara sorabilirsiniz.

Emekli Orgeneral Hilmi Özkök’e “başındaki çuval”ı sorabilirsiniz.

Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a “biri bizi gözetliyor evi”ni sorabilirsiniz.

45 gün sonra emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a “paslaşmalar”ı sorabilirsiniz.

Bu arada Avrupa Birliği, sınırların korunmasını 50 bin kişilik profesyonel orduya bırakılmasını istiyormuş. Bir taşla iki kuş vurmak işte buna denir. Hem Avrupa Birliği’nin ağzına bir parmak bal çalacaklar hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapamadığını özel eğitimden geçirilmiş uzman er ve erbaşlarla yapacak ve kendi özel silahlı kuvvetlerini kuracaklar!

Al gülüm, ver gülüm, ata gülüm!


DENİZ SOM, Cumhuriyet, 16.07.2010
http://www.ilk-kursun.com/2010/07/bir-tasla-iki-kus/
En son TÜRKK tarafından Cmt Tem 17, 2010 21:30 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Re: Bir Taşla İki Kuş / Deniz SOM

İletigönderen Deli Haydar » Cmt Tem 17, 2010 1:26

Hoca Hilmi Paşa kimdir, bilmemiz gerekir...

Das Auto Yaşar Paşa, başbakanınca madalyalandırılmadan önce kapılar ardından neler konuşmuştur, duymamız gerekir...

Çömük İlker Paşa ordusu-ülkesi göz göre göre elden çıkarılır iken, neden adeta Kuvayı Milliye karşıtı subaylar gibi davranmaktadır, sormamız gerekir...

Mareşal Gazi Kemal Atatürk neden "bütün orduların dağıtılmış" olabileceğini belirtmiş, düşünmemiz gerekir...

Yaşamı boyunca üst kimliği "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı" olan o Mareşal Gazi şöyle demiştir: "Ulus ve ülkenin gölgesinde kazanılan rütbe ve gönencin bir önemi, bir kutsallığı vardır. Biz bunlardan, ancak yine bu aziz ulus ve ülkeye borçlu olduğumuz son bir namus görevini yapmak için ayrıldık.

Ulusun kendi yaşamını kurtarmak, kendi yasal hakkını korumak için çıkardığı sese katılmak, her kendini bilen vatandaşın görevidir. Eğer bu ulus, bu memleket parçalanacak olursa genel şerefsizliğin yıkıntısı altında, şunun bunun kişisel şerefi de parça parça olur.

Biz, o genel şerefi kurtarabilmek için harekete gelen ulusa ruhumuzla katıldık, katılımımıza engel olabilecek kişisel rütbeleri, mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik bir amaç uğruna hiçe saydık...
"

2010 yılının Temmuz ayında, Ekim 1927'de dillendirilen "Gençliğe Sesleniş"teki her bir satırın karşılığı bulunmaktadır: Eksiği yoktur, taşanı çoktur! Ülke işgal altındadır. Yönetim işgalciler ile ortaktır.

Bundan tam yarım yıl önce yazmışız ancak hala beklemedeyiz:
Haydar Bey yazdı:Yaşadığımız bu akıl almaz sürece baktığımda, Gazi Kemal Atatürk'ün bugünleri o günlerden görüp orduların dahi dağıtılacağını açık açık söylediğini anımsıyorum. O nedenle konunun artık askeri-sivil yargılama ya da genel olarak hak-hukuk ekseninde ele alınacak pek de bir tarafı kalmadığını düşünüyorum.

Bugünkü durum, Gazi'nin ardından yaşadığımız genel işgalin ete-kemiğe bürünmüş halidir yalnızca. O nedenledir ki ordu üyeleri için apoletlerini yeniden sökme zamanı gelmiştir. Ömür adanarak kazanılmış rütbeler elbette ki bir asker için çok önemlidir. Ancak halktan alınan rütbelerin önem kavramıyla tartılamayacak kadar kutsal olduğu unutulmamalıdır. Tarih, deneyimlerini not etmeyenlere ders tekrarı yaptırır...

Rütbe-makam hiçtir! Aslolan vatandır!
Aslolan vatan olduğunda, arta kalan "ayrıntı" bile değil...

Yine koskoca bir hiçtir!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Bir Taşla İki Kuş / Deniz SOM

İletigönderen TÜRKK » Cmt Tem 17, 2010 21:51

Kemal'in Askerleri'nden
BOP'un askerlerine,
Das Auto Yaşar'a,
Çömük İlker Paşa'ya varan yol,
1971
Tağmaç
Durağı'nda,
İhsan Sabri Çağlayangil'e,
"CIA, ALTIMIZI OYMUŞ DA
HABERİMİZ YOKMUŞ...
"
dedirtmişti...!!!
Rahmetli, bu günleri görseydi
"ALT MALT KALMAMIŞ...!!!"
derdi...!!!
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x