Taylan Çoklar (46), eski bir ülkücü. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce, Adana Ülkü Ocakları’na kayıtlıydı. 1981’de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi’nde, Adana MHP-Ülkücü Kuruluşlar davasında, "Suç işlemek için teşekkül oluşturmak, adam öldürmek, adam öldürmeye kalkışmak, ev kurşunlamak, patlayıcı madde atmak" suçlarından üçer kez idam ve 36 yıl hapis istemiyle yargılandı. Suçu sabit görüldü, cezaevine gönderildi.

Taylan Çoklar, bugün mazisine dönüp baktığında "Vatan Millet Sakarya uğruna bize adam öldürttüler, ama kullanıldığımızı çok sonra anladık" diyor. Konuşmaya karar vermesinin sebebini ise şöyle anlatıyor: "O zaman bizi nasıl kullandılarsa, şimdi de yine ’devlet tehlikede’ diye milli duyguları kuvvetli gençleri kullanıyorlar. Bunları görünce, yaşadıklarımı anlatıp ibret almalarını istedim."

İlk vukuatım 1977’de düğünde bir solcuyu bıçaklamaktı. Sonra bombalamalara başladım. İşte bizim o abilerimiz, elimize bombayı verir, "Git şurayı bombala" derlerdi. Biz de "vatan millet Sakarya" diyerek gözümüzü kırpmadan bombalardık. Sonra aynı abiler bize bomba yapmayı da öğretti. Fakat o abilerden bazılarının daha sonra, içimize sızan polisler olduğunu öğrendik. Bizi solculara karşı en çok dolduruşa getiren onlardı. Şimdi bunlara derin devlet deniyor.

DİNK CİNAYETİNDE, YAŞADIKLARIM FİLM ŞERİDİ GİBİ GEÇTİ GÖZÜMDEN

16 yaşında çocuktum ama tıpkı bugünkü gibi bize silahları yine o abiler temin ederdi. O zaman bizi nasıl kullandılarsa, şimdi de yine "Devlet tehlikede" diye milli duyguları kuvvetli gençleri kullanıyorlar. Zaten bunları görünce anlatmaya karar verdim. Bizim yaşadıklarımızdan ibret alsınlar. Cezaevinde yattığım sürede yaşadıklarımı muhakeme ettim. Aynı silahın hem sağcıyı, hem solcuyu öldürmesi mümkün olmadığı için demek ki arada birileri bizi fena kullanmıştı.

Benim birini vurduğumu gören polis, arkasını dönüp gidiyordu. Silah elimde, yaptığımı görüyorsun, beni niye almıyorsun. Böyle olunca "Ulan bize kimse dokunamıyor" diye düşünüp, kendimizi bir şey sanıyorduk. Ama zamanla, "Aferin vatan için yaptın" diyenler bu kez bize de terörist demeye başladı. O yüzden gençler hiçbir konuda gaza gelmesin, akıllı hareket etsinler.

Artık eski ülkücülerin bu tür olaylarda kullanılması mümkün değil, çünkü ülkücüler provokatörlere karşı tecrübelendi. Vurmuyorlar, kırmıyorlar, akıllandılar. Şimdi sadece siyaset yapıyorlar.

Hrant Dink cinayetini gördüğümde, eski günlerim film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Arkasında ne olduğunu görebiliyorsun. Biz, kendimizi bilinçsizce kullandırdık. Ülkücüleri "vatan millet Sakarya" diyerek, solcuları da "hak, ekmek" diyerek kullandılar. Dikkat edin şimdi solcuların ileri gelenlerinin hepsi kapitalist oldu. Gariban solcuların hepsi içerde çürüdü, boşuna idam edildi.

Aynı şey sağcılarda da oldu. Vatan için deyip adam öldürdük, yıllarca süründük. Ama bize o adamları öldürtenler bir gün bile cezaevlerinde yatmadan işadamı oldu.

---

TETİK ÇEKMEKLE VATANA FAYDA DEĞİL, ZARAR VERİLİYOR

Kahraman olmaya hevesli çok genç var. Biz de zamanında kahraman olmak istiyorduk, kendimize vatanı kurtarma misyonu yüklemiştik. Yıllarca yattık çıktık, ailelerimiz bizimle birlikte perişan oldu, zor günler geçirdiler. Şu gün hálá mağduriyetimiz devam ediyor. Şimdi de o gençlerin başına aynı şeyler gelecek. Onları kullananlara hiçbir şey olmayacak. Bu çocuklar zannetmesin ki, yatıp çıktıktan sonra hayatları aynen devam edecek. Bundan sonraki her olayda yine onların parmağı aranacak. Meselá, Danıştay saldırısından sonra evimi polis bastı. O yüzden hayatlarının hiçbir döneminde rahat yüzü görmeyebilirler.

O günün şartlarında ya sağı ya da solu seçmek zorundaydık, alternatifimiz yoktu. Ama şu anda böyle bir zorunluluk yok. O gençler milli ve manevi değerlerine düşkünse okuyup, memleket için çalışsınlar. Tetiği çekerek bu vatana, millete yarar değil zarar veriyorlar.

Memlekete faydalı olmanın yolunun tetik çekmek olmadığını, adam öldürmüş, bıçaklamış, bombalamış bir adam olarak ben söylüyorsam boşa söylemiyorum. Hrant Dink’i öldürmekle Türk Devleti’ni mi kurtardılar, Türk tarihini mi kurtardılar? Neyi kurtardılar? Sadece tepki çektik, altında ezildik. Bakın olay kilitlendi bunu yapanlar da birbirine düştü

---

BİZİ DUYGULARIMIZI KULLANARAK GAZA GETİRDİLER

Abilerimizden biri bana bir gün geldi ve "Bir adam var, bu adam azılı komünist, vatan için bunun ortadan kalkması lazım" dedi. Verdiği adrese gittim, adam yoktu. Birkaç gün sonra yine gittim, adam yine o adrese gelmemişti. Vuramadan geri döndüm. Sonradan öğrendim ki, öldürülmesini istediği kişi MHP’den milletvekili adayıymış.

Bana, "Bunu vurun" diyen kişi de milletvekili olmak istediği için rakibini bize öldürtmek istemiş.

Şermin Terzi/Hürriyet

---

Bunu başka bir sitede yazsaydım, birçok kesim birbirine girerdi. Kaliteli yorumlarınızı, duymak isterim.

Çok güzel bir saptama var orda,''aynı silahın hem sağcıyı,hem solcuyu öldürmesi mümkün değil''.Ama maalesef öyle oldu...Ne kadar acı bir deneyim,kullanılmak...Ülkeyi ateşe atmak isteyen provokatörlerin gencecik insanların ideallerini sömürmesi kadar acı ne olabilir?Kullanılanların hepsi gençliklerini hapislerde,işkencelerde kaybetti,kullananların hepsi sistemde köşebaşlarını tuttu.İdeallere evet,bunu siyaset olarak yapmak evet ama silahlı eyleme dökmek hayır.Ben ideolojilere karşı değilim,gerekliliğine de inanırım çünkü herbiri insanlığın düşünce gelişiminde birer kilometre taşı,geleceğini biçimlendirmeye yönelik teoridir aslında ama bu birikimli,donanımlı,üreten,okuyan,aydın bireylerin siyaset içinde kalması gereken eylemi olmalı.

Efsane_38, .Komünizm belasından ülkeyi kurtarmak için vatansever Binlerce genç, varını yoğunu ortaya koyarak mucadele etti diyorsun peki eyvallah ya simdi fasizm belasindan ulkeyi kurtamak icin vatansever binlerce genc nerde?

ben öldurmeye karsiyim ve böyle bir siyasi mucadele olamaz ya elinde silahla siyasi mucadeleyi desteklemek cok ayip biseydir en basinda
hem eline silah alipta siyasi mucadele verdigi söyleyen herkes bana teroristtir
sagcisida solcusuda ayrim yok elinde silah mafya gibi siyasi mucadele olur mu ?

Herkesin vatan sevgisi farklıdır.Birileri de,vatanında yoksulluk olmasın,değer üreten işçi-emekçi emeğinin karşılığını alsın,sömürü ortadan kalksın,vatanı bağımsız olsun diye mücadele eder ve bunu vatan sevgisi diye tanımlar.Kimin vatansever olduğuna birileri karar verip,vatanını kendisinden farklı sevene ateş ederse orda birileri de çıkar ve bu çelişkiyi KULLANIR.Öyle güzel yapar ki,kullanılanlar,kullanıldıklarını anlamazlar bile...

Efsane_38, insallah dedigine gerek kalmazda genclerde bosu bosuna ölmezler ölenler benim icin yetti bile

Sandra,

Faşizme karşı çıktıklarını söyleyen kişiler komünistlerdir ve komünistlerin özüne bağlı oldukları bir manifesto vardır.

Komünist Manifesto der ki:

"Komünistler, kendi görüşlerini ve amaçlarını gizlemeye tenezzül etmezler. Hedeflerine ancak tüm mevcut toplumsal koşulların zorla yıkılmasıyla ulaşılabileceğini açıkça ilan ediyorlar. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur. Kazanacakları bir dünya var.

Bütün ülkelerin işçileri, birleşiniz!"

Zorla yıkmak heralde ki silahla olur,devrim ancak zor kullanmak ile mümkündür.Bu konudan sonra komünizm içinde çeşitli akımlar oluşur.Birisi terörizmdir sürekli silahlı eylem peşinde koşar fakat 20.yy'a damgasını vuran devam yolu ise Leninizm'dir.Leninizm'e göre silah ancak uygun koşullar oluştuğunda ele alınır.Prensip olarakta Leninistler bireysel suikastlere ve terörizme karşıdır fakat zamanı geldiğinde silah kullanmaya karşı değildir.Tam tersi kullanmayanlar hain ilan edilir.

Anlayacağımız beğeniriz beğenmeyiz bu teorinin önemli şahıslarına göre yanlış olan silah kullanmak değil silah kullanmanın zamansızlığıdır.Bu zamanlama ve yöntemi 1960 kuşağı başarabilmiştir?Hayır,bunun da altında birçok sebep var,uzun uzadıya konuşmaya gerek yok.

Berco, o zaman komunist manifestosuna göre dunyada komunist olmayan herkes fasisttir öyle mi yanlis mi anliyorum yani ?

1960 kusagi aslinda tam komunistte degildir denizler devrimcilerdi ve her devrimcinin komunist oldugunu kimse söyleyemez ama onlar öyle gösterildiler

ben komunistlik iyi bisey veya kötu bisey demiyorum
bir ulkede olay cikartacaksan birilerine komunist demen yeterli zaten

Sandra, Evet Denizler komünist değillerdi,olmaya çalışıyorlardı ama literatüre "Kemalizm'in solu" olarak geçtiler.Fakat Deniz'in son sözü:"Yaşasın Marksizm-Leninizm'dir."

Örneğin Mahir Çayan der ki:

Biz Marksizmi entellektüel gevezelik ve dünya devrimci hareketinin trafik polisliğini yapmak için okuyup öğrenmiyoruz. Biz dünyayı değiştirmek için, dünyanın Türkiye'sinde devrim yapmak için Marksizmi öğreniyoruz!"

Her ülkenin kendine has koşulları vardır her devrimci de bu koşullara göre yöntemini belirler.Sonunda hepsinin ilham aldığı kaynak marksizmdir.Bunu kimse inkar edemez.

Her komünizm düşmanı faşist olarak görülür.Düşman...Tabii komünistler göre.

Berco, Denizlerin Kemalizm`in solu olarak literatüre gecmesi tabiiki dogru biseydir cunku bu adamlar bagimsiz turkiye icin mustafa kemal yuruyusleri yapmislardir ve haklilardir onlar duzene karsi ciktilar o konudada haklilardi cunku duzen kaygan zeminin ustune kurulmustu ve herkesin bildigi gibi en sonunda Darbe oldu ve darbede duzene karsi yapildi bu insanlar bos yere asildi yani

Mahir Cayanin dedigi seyde dogrudur cunku dunyanin gidisati belli dunyanin duzenini degistirmek icin caba harcamislardir onlar kucuk bir kivilcim olabilirdi anca buna öylede oldu sonra birileri gelip (ABD) o kivilcimi ayaklar altina almislardir

Her komunizmin dusmanida fasist olarak görulmesi cok sacma birseydir orta yolcu diye bir tabir vardir ve bu insanlar fasist degillerdir...Tabii bana göre

Sandra, Çünkü Denizler Mahirler komünizm düşmanı değil bizzat onların yöntemleri komünizmden ilham alır.Tekrar ediyorum:Deniz'in son sözü "Yaşasın Marksizm-Leninizm'dir"

Mahir der ki:

"Bu mücadele sınıflar mücadelesidir. Burada el titremesine, tereddüte ve kararsızlığa yer yoktur. Sınıflar mücadelesinde proletarya yoldaşlığının dışında feodal ve ataerkil ilişkilere yer yoktur."

"Örgütü, örgüt yapan, onu kitlelere tanıtan, programlar veya yaldızlı laflar değil, devrimci eylemdir."

'Bütün ideolojik ayrılıkların temeli devrim isteyip istememeye değil, devrim yapmak için yola çıkmaya, savaşmaya cesaret edip edememeye dayanır. İşte bu yüzden, “devrim için savaşmayana sosyalist denemez.”

http://marksizmleninizm.blogcu.com/1172003

Mahir komünisttir.Çok açıktır bu...

Komünizm düşmanı olmakla onu beğenmemek pek aynı şeyler değildir.

Berco, peki sence her komunist olmayan sosyalist olan insanlar komunizmden ilhammi almistir bu cok sacma birseydir cunku dunyanin en buyuk devrimcilerinden biri Ataturktur ve dunyada kimse Atamiza komunist diyemez bunu söyleyen gulerim o kadar

ben mahir komunist degildir demedim denizler komunist degillerdir dedim

Sandra, Atatürk'e sosyalist diyene de ben gülerim. Devrimci olmak sosyalist olmak demek değildir."Sosyalizm" komünizmin bir aşamasıdır.

Adamın son sözü "Yaşasın Marksizm-Leninizm'dir."Kemalizm değil...

Devrimi kendi ülke şartlarına uyarlamaya çalışmıştır.Hem Deniz Gezmiş silahlı mücadeleyi savunmuştur kendisi THKO'nun kurucusudur.Banka bile soymuştur.

Düşünceleri komünisttir fakat pratiğe dökerken ülke gerçekleriyle harmanlamıştır.

Berco, Ataturku lutfen bana acikla o zaman
Ataturk degilmiydi ? köylu halin efendisidir diyen ve bunu savunanlardan biride deniz gezmisdi?!

Deniz Gezmis silahli mucadeleyi savunmamistir deniz gezmis hergun cenaze kaldirmaktan bikmistir artik dayanamayip eline silah almistir

simdi sen bana deniz gezmis banka soydu diye onu kötulemeye calisiyorsun
Deniz Gezmis banka soymustur dogrudur pekala paralarin nerelere gittiginide biliyorsundur