Birinci gruptakiler, bu yazı da size: Sizi Uyarıyorum !..
Ülkemiz, tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar iki kutuplu bir toplum görüntüsü veriyor !
Bu iki ayrı kutbu kabaca şöyle tanımlamak mümkün…
Bir grup, ABD ve AB destekli;
• Liberal
• Muhafazakar-Demokrat
• Ümmetçi
• Fethullah Gülen cemaati
Kesimlerinin toplamı olarak tanımlanabilir.
Diğer grubu ise, herhangi bir dış desteğe ihtiyaç duymayan hatta dış desteği, mutlaka bir karşılığı olabileceği gerekçesiyle reddeden;
• Sosyal Demokrat
• Milliyetçi-Muhafazakar
• Kemalist
• Türkçü ya da Militarist
Kesimlerinin toplamı olarak tanımlayabiliriz.
Birinci grubun ortak paydaları dahi olmadığı halde tek bir siyasi parti altında bir arada olabilmeleri, diğer grubun ise farklı siyasi partiler arasında mücadele ediyor olmaları, bu iki grubu birbirinden ayıran en temel husus olarak kabul edilmelidir.
Hiç kuşku yok ki, birinci grubun tek bir siyasi parti altında toplanma nedeni; iktidar gücü, dolayısı ile de iktidar nimetleridir!
Yani iktidar gücünün ellerinden gitmeleri halinde bir arada olabilmeleri mümkün değildir!
Ortada bir rant olmasa eğer, liberallerle ümmetçi grubu ya da bu dörtlüyü tek bir siyasi hareket içinde görmek mümkün olabilir miydi!..
Ey RANT sen nelere kadirsin !
Son derece önemli olduğunu düşündüğüm bu vurgudan hareketle birinci grup mensuplarına vermeye çalıştığım mesaja geçelim…
Devlet kadroları ya da özel kadro altında istihdam edilen birinci grup mensupları, bundan sonra yazdıklarım sizi daha çok ilgilendiriyor olmalı: Sizleri uyarıyor ve yapmakta olduğunuz yanlışlardan artık vazgeçmenizi diliyorum.
Bir çoğunuz, hali hazırda çalışmakta olduğunuz yönetici kadrosu yetkinliğine sahip olmadığınızı en az benim kadar iyi biliyorsunuz. Ancak 9 yıllık AKP iktidarı boyunca sizlerde güçlenip kendinizi gerçekten o makamlara yakışır sandınız !
Hatta bu durum öyle bir hal aldı ki, işgal ettiğiniz makamları gücünüz nispetinde sizin gibi düşünenlerle doldurdunuz.
Özellikle cemaat mensupları bu fırsatı sonuna kadar değerlendirenlerin başında geliyor ve bu durum herkes tarafından yeterince biliniyor. Devlet ya da Özel kurumlardaki ücreti dolgun kadroların nerede ise tamamı, cemaat mensupları ile doldurulmuş durumda.
Kendini Sosyal Demokrat olarak tanımlayan, Muhafazakar ve milliyetçilikten ödün vermeyen, İthal ideolojilere prim vermeyip Atatürkçü Düşünce Sistemi ile beslenip bu şekilde benliğini bulan, olup bitenler nedeniyle kendini Türkçü ya da Militarist görüşle ifade eden herkes, müthiş bir baskı altında !
İktidar nimetlerinden sonuna kadar nemalanan zalimler, işte olup biteni tüm çıplaklığı ile ifade edebildiğim bu noktada size sesleniyor ve sizi UYARIYORUM !
Bu devran böyle devam etmez ve inşaAllah böyle de gitmeyecek. Aklınızı başınıza toplayın ve sizin gibi düşünmeyenlere zulüm etmeyin !
Sesinizi duyar gibiyim: “Bir zamanlar bize de adil davranılmadı” şeklinde bir savunma içinde olabilirsiniz ancak ifade ettiğiniz bu durum doğru olsa dahi yaptığınız zulmü örtmeye yetmez ve yaptıklarınızı meşrulaştırmaz !
Hepimiz bu toprakların çocuğu, hepimiz bu ülkenin enerjisiyiz !
Özellikle ümmetçi ve Fethullah cemaatine bağlı gözü açık ancak gerçekte kör olanlara cennet mekan Yesevi atamdan bir nasihat aktarayım: Anadolu yu Türkleştiren ve gerçek İslam’ı Anadolu ya yayan Sarı Saltuk, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana ve Yunus Emre gibi ermişlerin el öptüğü Türkistan Piri atam Yesevi hazretleri, dergahına gelenlere şu vasiyeti edermiş: “Denetleme gücünüz –yani vicdanınız- iktidar gücünüzden –yani nefsinizden- üstün olsun !”
İşte bu dua nedeniyledir ki; Sarı Saltuk ve Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin alevi olmaları hiç fark etmemiş Mevlana ve Yunus Emre hep birlikte aynı kökten ilham alarak ayrı düşmeden tek bir amaç doğrultusunda hareket etmişler: sonuçta Anadolu Türkleştirilmiş ve güzel dinimiz İslam dalga dalga yayılmış !
Şimdi bu gerçek dururken bırakın tarikatı, cemaati, hür adamı, gür adamı !
Yesevi atamın bu vasiyeti üstünüze olsun, Allahtan korkun ve bu ülkeyi biraz olsun seviyorsanız sizin gibi ücretli çalışan ancak sizin gibi düşünmeyen insanlara hayatı zehir etmeyin !
Ölçü önümüzde: ”İşi ehline veriniz” diyen bir peygambere inanıyorsak eğer, gereğini yapar, işi ehline verir sadece kafa yapısına, hayat anlayışına, düşünce yapısına itibar etmezsiniz!
Beyhude bir çaba olacak belki yakarışım ama yine de yapmış olayım: Bulunduğu makamı hak etmeyenler, size sesleniyor ve uyarıyorum !
Hepiniz biliniyor ve tanınıyorsunuz. Yönetiminizdeki çalışanlara karşı işlediğiniz günahlarınızı affetmeleri için onlara zulüm etmeyin ve enerjilerini ayırmak, yok etmek yerine, eksiklerinizi gidermek adına sahiplenln ve kendi gücünüzle birleştirmeyi bilin!
Unutmayın ki yakında seçim var ve bugün olduğu gibi seçim sonrasında da sizin gibi düşünmeyen bu vatan evlatları birlikte aynı ortamda olacaksınız !
Dedim ya…
Yakında seçim var...