
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlunun görevden alınmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün onayıyla Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanlığına getirilen Prof. Dr. Ali Birincinin, yazılarında TTKyı yürüttüğü yayıncılık politikası nedeniyle eleştirdiği ortaya çıktı. Birinci, Eylül 2001de basılan Tarih Yolunda adlı kitabında, TTKnın Mustafa Kemal Atatürkün Nutuk-Söylev eserinin yayımlamasını da mânasız bulduğunu belirtiyor.
Benim düşüncelerimi, yazılarımdan, kitaplarımdan okuyabilirsiniz. Konuşmayı sevmiyorum diyen Birincinin yazılarında Türkçe, tarih yazımı ve TTK konusundaki dikkat çeken görüşler yer alıyor.
Latince yanlışı
Tarih Yolunda adlı kitabında, Latin alfabesine geçilmesiyle Türk kültüründeki eserleri yeni harflerle basma lüzumunun ortaya çıktığını kaydeden Birinci, kaynakları, illâ Latin harfleriyle ve sözlüğe bakmaksızın anlaşılacak bir Türkçe ile neşretmek gibi yanlış bir kıstasta ısrar edilmesi, eski harfleri öğrenmenin de geniş mânada bir kültürel devamlılık ve kalkınma için zaruri olduğunun anlaşılmaması ve tarih kaynaklarının eski harflerle basılmasını istemekle harf inkılâbına karşı olmanın ayrı şeyler olduğunun anlaşılmaması nedeniyle tarih yayınlarında yetersizlik olduğunu ifade ediyor.
Prof. Dr. Ali Birinci, TTKya eleştirilerini sıralarken Son yayınlarından olan Nutuk-Söylev ikilisinin, herhâlükarda halk için ilk, aydınlar için ikinci yarısını gereksiz ve dolayısıyla böyle bir neşri de mânasız bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Kitabın, her iki okuyucu için de bir yarısı maddeten yük teşkil etmektedir diyor. Birincinin eleştirileri, daha önce yazılmış makalelerinin derlendiği ve Eylül 2001de basılan Tarih Yolunda kitabının 31. sayfasındaki Tarih Kaynaklarının Neşrine Dair Örnekler ve Düşünceler isimli makalede yer alıyor.
Köhne gemi
Birinci, Türkiye, tam iki asırdan beri gereği gibi tanıyamadığı bir deryada, her an önüne çıkabilecek yeni tehlikeleri de önceden tahmin edemeyen ve göğüsleyemeyen, bunlara doğru teşhis koyma imkanı bulamadan yeni ve sürpriz daha vahim tehlikelerle karşılaşan ve ihtiyacına uygun maddi ve manevi donanımdan mahrum olan bir köhne gemiyi hatırlatmaktadır diyor.
Birincinin Türkiyeyi köhne bir gemiye benzettiği ifadesi ise, aynı kitabın 37. sayfasındaki Tarih Usulü Bakımından Küçük Ağa isimli makalede yer alıyor.
Kaynak