Biz binlerce yıldan beri Anadolu'da yaşıyoruz

Biz binlerce yıldan beri Anadolu'da yaşıyoruz

İletigönderen erenus » Cmt May 03, 2008 0:23

Türk Tarihi Yazılıkaya'da


Türkiye, başından beri Türk vatanıdır.

Biz bu topraklara 1071'de Malazgirt'ten sonra gelmedik.

Ondan önce de burada vardık.

En büyük delillerinden bir tanesi de işte bu anıttır.


Eskişehir'in Yazılıkaya köyünde, atalarımıza ait yüzlerce tarihî mirastan sadece biri olan 24 metre yüksekliğinde, 20 metre enindeki 3 bin 200 yıllık 'kaya anıt' önünde AYTAŞ Türk Dünyası Kültür Merkezi ve M. Turgay Tüfekçioğlu tarafından bir toplantı düzenlendi.

Anıt üzerindeki yazılar, tarih araştırmacısı Kazım Mirşan tarafından aynı gün Türkçe olarak okundu.


Orta Anadolu'da atalarımıza ait yüzlerce tarihi mirasımız olan anıttan sadece birisi olan, YAZILIKAYA'nın hâlâ Yunanca "MİDAS" adıyla anılması, anıtı yapan ve üstüne de Türkçe yazan atalarımıza yapılan en büyük haksızlıktır. Toplantıda Türklerin Anadolu'ya Malazgirt Savaşı'yla değil, en az 3 bin yıl önce geldikleri tarihi gerçeklerle ortaya konuldu.

Kafkas halk oyunları gösterisi ile başlayan toplantıda ilk konuşmayı Tüfekçioğlu yaptı. Göktürk Alfabesi olarak tanınan Türk Runik Alfabesi'nin, Orta Asya'da gelişimini tamamlayıp, sonuçta Talas - Açıktaş'ta ilk Türk yazısı halini aldığını hatırlattı.

"Türkler, göçlerle sahip oldukları medeniyeti ve yazılarını da her gittikleri yere taşımışlardır. Bu göçlerdeki en önemli bir kol da, Etrüskler denilen koldur. Etrüskler, M.Ö. 1600'lerden itibaren İtalya'nın Toskara bölgesinde büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Etrüks yazısı olarak bilinen Türk yazıtları bugünkü Avrupa yazısının temelini oluşturmaktadır. Etrüksler'in bir kolu da Anadolu'ya İsa'dan binlerce yıl önce gelen Anadolu Etrüksleri'dir, yani Türklerdir. Bu yüksek medeniyeti sahip halkın yerleştiği topraklar, bugünkü Limni Adası'ndan başlayan Eskişehir, Ankara, Afyon ve Uşak'ı kapsayan Orta Anadolu topraklarıdır.

Anadolu başından beri Türk vatanıdır. Biz bu topraklara 1071'de Malazgirt'ten sonra gelmedik. Ondan önce de burada vardık, en büyük delillerinden bir tanesi de işte burada" dedi.



Yazılıkaya anıtı üzerindeki yazıları çözerek Anadolu Türk Tarihinde yeni bir sayfa açan Kazım Mirşan bir konuşma yaptı. Anıt üzerindeki yazıları Türkçe olarak okuduktan sonra,

"Anadolu Etrüsklerindeki bütün kelimeler öz Türkçe'dir.


Bunlar o kadar öz Türkçedir ki, hemen hemen tamamı bugün de bu coğrafyada konuşulmaktadır" dedi. Yazılıkaya üzerine kazınmış kelimelerin Türkçe olduğunu örneklerle açıkladı. Mirşan, YAZILIKAYA'nın hâlâ Yunanca "MİDAS" adıyla anılmasının, anıtı yapan ve üstüne de Türkçe yazan atalarımıza yapılan en büyük haksızlık olduğunu belirtti.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Namık Kemal Zeybek ise yaptığı konuşmada; "Avrupalı bilim adamları bir türlü bu yazıtların üzerini okuyamıyorlar. Şimdiye kadar okunamadı. Neden okunamadı? Çünkü kendilerine mal etmeye çalışıyorlar fakat bir türlü başaramıyorlar. Onun için okuyamıyorlar. Ne yazık ki, bizde de cesaretle, Avrupa bilmediği halde biz bilebiliriz diyen bilim adamı da bugüne kadar çıkmadığı için bu Türk yazıları okunamamıştır. Şimdi Kazım Mirşan bu yazıları okudu. Kazım Mirşan edebiyat yapmıyor, varsayım ortaya koymuyor. Kazım Mirşan okuyor. .....Atatürk bu gerçeği, Kazım Mirşan beyden de, başkalarından da önce söylemişti. ...... kendisinin kurduğu ve temeline bilimi, Türk kültürünü koyduğu bu Cumhuriyet'te yetişen nesiller, bunları bilim yoluyla okusunlar. Hayır olmadı. Ne yazık ki, biz bu anlayışı Atatürk'den sonra terk ettik. Ama şimdi Atatürk'ün büyük vasiyetini yerine getiren Kazım Mirşandır" dedi.
(ek kaynak:http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=1497)

Kazım Mirşan, Doğu Türkistanın İli Nehri üzerindeki Kulca Kentinde, 1919da dünyaya geldi. 1932de öğrenimine İstanbulda devam etti. Almanyada Berlin Üniversitesinde ve İstanbul Teknik Üniversitesinde inşaat yüksek mühendisliği okudu. Almanca, Rusça, İngilizce ve Türk lehçeleri; (Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıca, Kaşkarlıkça yani Uygurca, Kazakça, Kırgızca, Azerice, Türkiye Türkçesi ile kendi ana lehçesi olan Tümenlikçe) dışında, Yunanca, Latince ve İtalyancayı meslek araştırmalarına yarayacak kadar bilen Mirşan, hayatının büyük bir kısmını Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak büyük tartışmalara yol açtı. Etrüsk Yazısını dünyada ilk defa okuyan Mirşan, Orhon-Selene Yazıtları üzerinde de incelemelerde bulundu. Türk tarihiyle ilgili tartışma yaratacak yeni teoriler öne sürdü. Atlantis olarak bilinen mitolojik uygarlığa ilişkin yeni iddialar ortaya attı.

Hayatını bilimsel araştırmalara adayan Kazım Mirşan, Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak tartışmalara yol açtı. Etrüsk Yazısını dünyada ilk defa okuyan kişi olarak bilinen Mirşan, Orhon-Selenge Yazıtları üzerinde de incelemelerde bulundu.
Mirşana göre, Japon ve Çin medeniyetinin dip kültüründe M.Ö. 4000 yıllarında Orta Asyadan göçen Türklerin etkisi var. Ayrıca, Türklerin Anadoluya gelmeleri 1071 değil, M.Ö. 7000 yıllarına kadar gidiyor. Çevresi denizle çevrili Anadolu'yu sürekli besleyen Türk göçleri buraya sıkışmışlar ve Türk varlığını tesis etmişlerdir. Oğuzlar Anadoluya geldiklerinde karşılarında aynı dili konuşan pek çok Türk grubu ile karşılaşmış. Mirşan, M.Ö. 10 bin yıllarında ılıman iklim ve büyük göllerin olduğu anlaşılan Orta Asyanın kuruması ve çölleşmesiyle Türk gruplarının çevre ülkelere yayıldığını ve diğer kültürlere etki yaptıklarını ifade ediyor. Mirşan, Bering Boğazından geçen bu grupların Kızılderili kültürlerinin diplerinde de etkili olduğunu belirtiyor.


Biz binlerce yıldan beri Anadolu'da yaşıyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen tuba » Cmt May 03, 2008 1:09

Yazı için çok teşekkürler, Erenus.
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen kaye » Cmt May 03, 2008 1:26

Erenus, hep çok güzel ve özel yazılar paylaşıyorsun bizlerle, ellerine sağlık..

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen erenus » Cmt May 03, 2008 2:22

Tuba, Kaye rica ederim.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen Ram » Cmt May 03, 2008 2:58

erenus, yahu bu anıtın önünde belgeseller de çekmişti bu uzun kulaklı ecnebiler, Midas da Midas... Ben de öyle biliyordum, teşekkürler.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen erenus » Cmt May 03, 2008 3:14

ram, rivayet edilir ki, 1789 yılında Fransız Komutan Napolyon Doğu hakimiyetini sağlamak için Osmanlılara ait Filistindeki Akka kalesi önlerine gelir.

Savaşı izlemek amacıyla da bir Ingiliz Istihbarat subayı Akkaya Anadolu topraklarından (Istanbul-Halep) geçerken Eskişehir Yazılı Kayaya rastlar.


Bizans Kültürü ile yetişmiş bu İngiliz Yazılı Kayayı Bizans kültürüne ait olduğunu ve metin içerisinde gördüğü "Midai" ibaresinden dolayı da, tarihte yaşadığına şüphe ile bakılan, menkıbe kral Midasa ait olduğunu iddia eder ve literatüre de bu şekilde geçmesini sağlar.

Aynı şekilde Gordion diye anılan ve Ankara-Polatlı da bulunan Yassı Höyükün de Kral Midasa ait olduğu söylenmektedir. Bu da gerçek değildir.

En basit kanıt olarak da, mezarların yapılan karbon testi neticesinde yaşının M.Ö.740 a ait olmasından anlamaktayız.

Oysa bu tarihlerde Yunan Uygarlığı diye bir uygarlık (Yunana ait hiçbir yazılı eser) bulunmadığını Yunanlı tarihçi Heredotda dile getirmektedir.

Yeri gelmişken, şu konunuyda düzeltmekte fayda var.

"Likya medeniyeti Yunan medeniyetinin temelini meydana getirir." iddiaları da pek bir gülünçtür.

Likya konusunda Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU ve diğer araştırmacılar yıllardır yaptıkları çalışmalar açıktır. Bu araştırmaların ışığında, günümüze kadar ulaşan yüzlerce Likya yazıları mademki eski Yunanca imiş, neden Yunanca temel alınarak hala okunamamaktadır. :lol:

Batılı bilim adamlarının Etrüsk yazılarını okunmaya muvaffak olamadıkları gibi, söz konusu olan Likya yazısı da Etrüsk yazısının bir türevi olduğundan okunamamaktadır. (Turgay Tüfekçioğlu)

Etrüsk, Pelas, Attika ve Firik yazısı ile Likya yazısı aynı kökten doğan alfabenin farklı zaman ve coğrafyalarda çok az değişmiş halleridir ama ana kök aynıdır ve bu yazılar Tarihçi Haluk Berkmen tarafından okunabilmektedir.

Tarihçi Serhat Kunar "Antalya ve yakın çevresi" adlı kitabında, Midillide oturan Yunanlıların Anadoluda yaşayan Türklere, bayraklarındaki Kurt başından dolayı, Yunancada Kurt anlamına gelen Likos diye hitap ettiklerini belirterek Likyalıların bıraktıkları yazılardan da bunların Erken Türk olduklarının anlaşıldığını yazmaktadır.

1977den beri Likya medeniyeti ile Yunan medeniyeti arasında ilgi kurmak için yapılan çalışmaların hiçbir bilimsel temeli yoktur.

Nobel ödülü istiyorum... :lol:


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen Ram » Cmt May 03, 2008 3:29

erenus, bilgiler için teşekkürler. :) Nobel için Faynenşıl Tayms'ın onayı gerekir ama... :kahve:
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen erenus » Cmt May 03, 2008 4:00

Ram, rica ederim.

İşin şakası bir yana benim için en pamuk ödül site sakinlerimizin bir kaç yeni şey öğrenmesidir.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen İlteriş » Cmt May 03, 2008 7:45

Tesekkurler erenus,
Aslinda hersey, ne kadar derin koklere sahip bir millet oldugumuzu anlamaktan geciyor. Insan mileti ile, onun tarihi ve yaptiklari ile onur duyarsa, yapabileceklerine de guven duyar. Gunumuzde bu bilincte olmayan buyuk bir cogunluk var, bu yuzden "biz adam olmayiz"cilar, "super gucun karsisinda durulmaz"cilar, "bizi bizden daha ilerde olanlar nasihatleri ve ev odevleri ile yonetsin" diyenler iktidarda. Herseyin basi tarih bilinci, ve maalesef bunu bu milletin dusmanlari da biliyor, ve senin paylastigin bu bilgileri genis halk kitlelerine ulastirabilecek TV'lerde hic goremiyor, isitemiyoruz.
Anadolu'daki Turk varligi konusunda etrusklerden daha yakin, A. Selcuklu beyliklerinden daha onceki donemlerde de, bizansin odunu kopartan pecenekler, ve peceneklere karsi bizanslilarla beraber savasan "kuvayi inzibatiye," Pardon :lol: "Kumanlar" vardi. Yahu tarih bu kadar mi tekerrur eder:-)
Emegine saglik
saygilar
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen kaye » Cmt May 03, 2008 9:57

gokturkmehmet yazdı: bizanslilarla beraber savasan "kuvayi inzibatiye," Pardon :lol: "Kumanlar" vardi.

İlahi Göktürk :)

Ram, hep öyle uyutulduk demi, kralın kulakları eşek kulakları!!!

Erenus, ikinci yazından sonra tekrar teşekkür etmek geldi içimden. Bravo valla ya..
Anadolu'nun ezelden beri Türk yurdu olduğunun ispatı Atatürk'ün vefatıyla rafa kaldırılmıştı.
Sayende tekrar gündeme gelecek..
Devamını da bekliyoruz haa...

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen erenus » Pzr May 04, 2008 8:00

Gokturkmehmet, Kaye, rica ederim...

Umarım yukarıda yazılan çizilen şeyleri okuyan üyelerimiz, bu konulara daha çok ilgi duyarlar.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

Türk Tarihi

İletigönderen CihanTuran » Cum Mar 06, 2009 1:29

Emek ve Paylasim icin büyük tessekkürler!!Hepiniz birer Harikasiniz!Tarih Bizimle baslar,bizimle kapanir!! :!:
Kullanıcı küçük betizi
CihanTuran
Üye
Üye
 
İletiler: 15
Kayıt: Cum Kas 14, 2008 0:04

İletigönderen erenus » Sal Mar 10, 2009 6:26

CihanTuran, rica ederiz...


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07


Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x