Biz bu savaşı niye yaptık ? Cumhuriyet inşallah...

Biz bu savaşı niye yaptık ? Cumhuriyet inşallah...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Mar 20, 2010 16:21

Biz bu savaşı niye yaptık…

Resim

Batılı emperyalist ülkeler bağımsızlık savasıyla aldıkları yenilginin acısını hiç unutmuyorlar.

Sadece savaşı da değil…

Bu savaşa önderlik eden Atatürk’ü de unutmuyorlar.

Çünkü Atatürk hem kendi ülkesi için çizilen haritaları yırtıp atmış…

Hem de bu mücadeleyle ezilen uluslara, emperyalizme karşı nasıl direnileceğini öğretmiştir.

İşte onun için o gün çizdikleri ve unutmamamız için en yetkili makamlarının önünde bile, sıkılıkla gündeme getirdikleri Sevr Haritası, bu gün bile emperyalizmin ağzını sulandırmaya yetmektedir.

Bu nedenle Sevr haritasını yeniden yürürlüğe koyabilmek için var güçleriyle uğraşmaktadırlar.

Sevr anlaşmasına göre ülkenin doğusunda bir Ermenistan, güneydoğusunda ise bir Kürdistan kurulacaktı.

İşte…

Yaklaşık 30 yıla yakındır terörle mücadele etmemizin en önemli nedeni budur.

Türkiye’den güneydoğusunu koparabilmek için batılı emperyalist güçler ülkedeki her türlü ayrımcılığı desteklemektedirler.

Zaten Apo’nun da ifadesinde yer aldığı gibi, batılı devletler PKK’yı zaten bu günler için beslemişlerdir.

Ayrıca…

Ülkemizin doğusunda Ermenistan Devleti kurulması planının gerçekleşebilmesinin yolu da…

Öncelikle Türkiye’nin uluslar arası alanda mahkûm olmasıyla açılacaktır.

Önce Türkiye, uluslararası alanda tecrit edilerek, konunun uluslar arası hukukla çözülmesi sürecine razı edilecek…

Sonra da bu hukuk yardımıyla sonraki tüm adımlar uygulanacaktır.

Neydi bu adımlar.

Genellikle 3 T olarak da adlandırılan bu aşamalarda ilk sırayı…

Birinci T olarak da adlandırılan tanıma almaktadır.

Yani öncelikle Türkiye’nin tüm bu baskılar sonucunda teslim olması gerekmektedir ki Türkiye ilk adımı, yani tanımayı…

Bir başka anlamda Soykırım yaptığını kabul etsin.

Zaten tanıma bu konudaki ilk ve en önemli adımdır.

Bunu kabul ettiğiniz zaman zaten, geri dönüşü olmayan bir yola girmişsiniz demektir.

Sonrasını uluslar arası hukuk halledecektir.

Milyarlarca dolarlık ya da avro’luk tazminatlar sonuçta onları her gecen gün amaçlarına biraz daha yaklaştıracaktır.

Sonrası malum…

Adamlar ülkemizde bulunan Ağrı dağını bile bugünden geleceğe yatırım için kendilerine sembol yapmadılar mı?

İşte onun için tazminatın arkası artık toprak talebidir.

Zaten bunu da kabul ettiniz mi, artık bizi kimse durduramaz.

O duruma gelindikten sonra diğer bölgelerimiz elimizde kalır mı?

İşte orası biraz karışık.

Daha şimdiden bazı illerimizde, ülkemizde ölen Yunanlı askerler için bile şehit anıtı dikmeye çalışan belediye başkanları olduğu düşünülürse…

O zaman inanın…

Bağımsızlık Savası verdiğimiz tüm ülkeler de benzeri taleplerle ülkemize geleceklerdir.

Sonra da, Ermenilerle bu gün yaşanan süreç…

Benzer şekillerde önümüzdeki yıllarda tekrar tekrar önümüze getirilecektir.

Ondan sonra da ver elini Sevr.

Yani 87 yıl sonra bile başladığımız yere geri döneceksek

O halde…

Biz bu savaşı niye yaptık…

NUSRET KEBAPÇI / ANAYURT

[img]http://www.timeturk.com/images_1/news/12003.jpg[/img]

Cumhuriyet inşallah bitmemiştir


YENİ bir şey söyleyecek değilim. Var olanı özetleyeceğim. 1920’de temelleri atılan “cumhuriyet” bitmiş değildir. Burada cumhuriyetten kasıt: Batılılık, laiklik, ulusal birlik ve tam bağımsızlık tutkunu milliyetçi bir fikriyattır.

1. Cumhuriyet bitmemiştir; çünkü bu ülkede önemli sayıda cumhuriyetçi vardır; olmaya da devam edecektir.
2. Cumhuriyetçi olmak, CHP’li olmak değildir.
3. Cumhuriyetçilerin hedefi, CHP’yi iktidara getirmek değil, cumhuriyet fikriyatını egemen kılmaktır.
4. CHP, eğer cumhuriyet değerlerine boş vererek iktidara gelirse, bu “cumhuriyet” iktidarda demek değildir. Yalnız, Cumhuriyet Halk Partililer iktidarda demektir.
5. Cumhuriyet fikriyatının siyaseten iktidar olamaması üzücüdür ama yaşamsal öneme haiz değildir. Cumhuriyet değerlerinin mümkün mertebe yaşatılması da yeter.
6. Cumhuriyet, silahlı kuvvetler komuta kademesinin, eşleri türban takan generallerden oluştuğu gün simgesel olarak bitmiş olacaktır. Bu ihtimal ufukta gözükmektedir.
7. Özerk Kürt Bölgesi’nin anayasal olarak kurulması ve Kıbrıs’ın tümünde Rumların sözünün geçmesi, cumhuriyetin onurunu ciddi şekilde zedeler. Bu da muhtemeldir.


Türk Ordusunun “değer manzumesi” içinde, cumhuriyeti savunmak için gerekirse darbe yapılır fikrinin bulunduğu bir gerçektir. Zaten yakın tarihimizde, bu tespiti doğrulayan hadiseler olmuştur. Bu kültür hâlâ canlıdır. Bu kültürün değişmesi için ordu, çok kuvvetle muhtemel yabancı uzmanların yardımıyla tasarlanmış ve uygulanan bir “faka bastırma” ve “propaganda” kampanyalarıyla köşeye sıkışmıştır. Bu ameliyat kötü yapılmıştır. Ancak demokrasiye bağlı cumhuriyetçiler için bunda da bir hayır vardır.


Ordunun sürekli siyasete bulaştığı ne kadar doğruysa, Türkiye’de demokratik rejime son vermek istediği o kadar yanlıştır. İspat ortadadır. Menderes, Demirel, Özal ve Erdoğan seçimle başa gelmiştir. Yapılan her askeri darbeden hemen sonra ordunun yaptığı ilk iş, iktidarı seçilmiş hükümetlere nasıl devredeceğini planlamak olmuştur. Ordu, hem üç kez iktidara el koymuş, hem de kendi iktidarına, kendi eliyle son vermiştir. Türkiye 60 yıldır, hareket alanı “cumhuriyet ilkeleriyle” sınırlı “seçilmiş hükümetlerce” yönetilmektedir.


Bu aslında bir koalisyondur. Acaba bundan böyle Cumhuriyetin, demokratik hükümetlerle yaptığı ortaklık tamamen bitecek midir? Dik başlı, asi tavırlı cumhuriyetçilerin burnunu sürtmek için elinden geleni ardına koymayan ve “Kemalizm (Atatürkçülük) Türkiye’ye giydirilmiş bir deli gömleğidir” diyen ABD ile AB, “cumhuriyetsiz demokrasi” düzeninden umduğunu bulabilecek midir? Bulamazsa ne yapacaktır?
Son Söz: Tak fişi, yaptır işini; çek fişi, bitir onun işini.


EGE CANSEN / Hürriyet
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x