BM eliyle Kürdistan

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

BM eliyle Kürdistan

İletigönderen tuba » Sal Haz 10, 2008 17:01

İhtilaflı bölgeler raporu, Kuzey Irak için Kosova formülü düşünüldüğünü gösteriyor

BM eliyle Kürdistan

Birleşmiş Milletler’in Irak Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın raporunda Kürt yönetimi ayrı bir devlet gibi gösteriliyor. İhtilaflı bölgeler diye yalnızca Kürtlerin talep ettiği Irak topraklarından söz ediliyor. Staffan de Mistura’nın raporundaki bu topraklar arasında Türkmen kenti olan Telafer de bulunuyor.

BM’nin Irak Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın, Irak’taki ihtilaflı bölgelerle ilgili sunduğu plan, bölgesel Kürt yönetiminin Irak içindeki sınırlarının özellikle Türkmenler aleyhine genişletilmesinin önünü açtı. Plan aynı zamanda, BM’nin bölgesel Kürt yönetimini “ayrı bir devlet gibi” meşrulaştırmasına da zemin hazırladı. Cumhuriyet, De Mistura’nın sunduğu planın tam metnine ulaştı. Plan ihtilaflı olduğu ileri sürülen bölgeleri kapsıyor gibi görünse de sadece Kürtlerin Irak içinde talep ettiği bölgeleri öne çıkardı. De Mistura’nın, planında bölgesel Kürt yönetiminden “ayrı bir devlet gibi” söz etmesi, 1991 yılındaki Körfez Savaşı’ndan bu yana Kürtlerin denetimi altında bulunan bölgelerdeki toplumsal ve yönetsel değişiklikleri dikkate almaması, Irak’ın kuzeyinde adım adım “Kosova” planının uygulanmakta olduğunu ortaya koydu. De Mistura’nın önerileri uygulamaya konursa, bölgesel Kürt yönetimi Irak içindeki sınırlarını, Türkmenler ve Araplar aleyhine genişletmiş olacak.

5 Haziran 2008 tarihli olan beş sayfalık raporda, “Kürt bölgesiyle” diğer bölgeler arasında “vatandaşların serbest dolaşımından” söz edildi. Bunun da bölgesel Kürt yönetiminin getirdiği yasal düzenlemeden kaynaklandığına vurgu yapıldı.
Oysa, federal sistemle yönetilen ülkelerde vatandaşların serbest dolaşımı bir koşula bağlanmıyor. Bu durum ancak, iki ayrı devlet arasında düzenlenebiliyor. Bu nokta De Mistura’nın Kürtleri ayrı bir devlet ve siyasal yapı gibi algıladığını gösterdi.

De Mistura raporunda Kürt yönetiminin “Kürtleştirme” de dahil olmak üzere bugüne kadar uyguladığı bütün politikaları “makul ve makbul” sayması, buna karşın merkezi yönetimin, uygulamaların olumsuzluklarını sürekli gündemde tutma çabası dikkat çekti.

Raporun açıklanmasından sonra gündeme getirilen itirazlar, De Mistura’nın bölgelerdeki insanlarla görüşmediğini ortaya koydu ve ihtilaflı olduğu ileri sürülen bölgelerdeki toprak ve arazi aidiyeti dikkate alınmadı.

Tarafsız değil

Raporun, “Irak devletinin geçmişinde ihtilaf kavramının ne anlama” geldiği veya “hangi bölgeler üzerinde ve kimler arasında ihtilaf yaşandığı” araştırılmadan hazırlanması dikkat çekti. Raporun sadece Kürtlerin genişleme amaçlı talep ettikleri Irak topraklarını kapsaması De Mistura’nın güvenilirliğini ve tarafsızlığını ortadan kaldırdı.

Çünkü tarih boyunca bölgede hiçbir zaman “Kürdistan” diye bir devlet kurulmadığı, bu “varlığın” sonradan feshedilip veya işgale uğrayarak başka ülkeye bağlanmadığı dikkate alındığında, Kürt taleplerinin BM nezdinde hiçbir hukuksal dayanağı da bulunmuyor.

Bu durum, “Velev ki böyle bir haklı talep olsa bile, bu durum diğer gruplara ve devletlere de benzer hak kazandırır. Irak devleti kurulurken Erbil Kerkük’e bağlı bir kazaydı ve yeni devlette il haline getirilmiş ve Irak 14 ilden oluşmuştur. Bu durum Saddam dönemine kadar devam etmiştir. Saddam Irak’ı 18 ile çıkarmıştır. 2003 tarihine kadar yapılan illerin idari sınır düzenlemeleri yüzlercedir. Hepsi mi ele alınacak?” sorusunu gündeme getirdi. Irak’ta federal sistemin etnik temeller üzerine kurulu olmaması nedeniyle raporun hangi temellere dayanarak çözüm üretmeye çalıştığı netleşmezken böyle bir durumda Türkmenler, Asuriler ve hatta Şebek veya Yezidilere de benzer bir hakkın doğması sonucunun ortaya çıkması gerekecek.

Tezler boşa çıkıyor

Raporda Telafer de ihtilaflı bölge olarak kabul edildi. Telafer’in yüzde yüz Türkmen yoğunluklu olmasına karşın “kimler arasında ihtilaf yaşanmakta olduğu” sorusu ise yanıtsız kaldı. Plan, ihtilafların çözülmesi kriterleri arasına Irak’taki 2005 seçimlerinin sonuçlarını da alarak şaibeli olan seçim sonuçlarını meşrulaştırdı. Bu durum, Kerkük konusunda Türkiye’nin en sağlam tezlerinin boşa çıkması tehlikesini güçlendirdi.


Cumhuriyet 10/10/2008
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x