
Türkiye Cumhuriyetini Osmanlıdaki milletler devletine dönüştürmeyi hedefleyen proje için düğmeye basıldı. AB destekli projenin ilk tanıtımları 13 ilden başlayacak
Eyaletleşme modeli için birinci adımı İstinaf Mahkemeleri ile atan iktidar, ikinci adımı ise Bölgesel Kalkınma programlarıyla devreye sokuyor. Avrupa Birliğinin teşvik ve dayatmasıyla AKP iktidarı tarafından yürütülecek 90 milyon 670 bin Euro bütçeli Bölgesel Kalkınma Programı ile
ilgili ilk tanıtım toplantıları yarın yapılacak.
Fitne projesi
Projenİn AB hedeflerine hizmet ettiğini vurgulayan Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: Bu, Osmanlıdaki milletler devletine geri dönüşün alt yapısı anlamına gelir. O zaman da bu milletleri bağlı oldukları dini kurumlar yönetir, onların hukuku geçerli olmaya başlar. Bunları çok iyi okumak gerekiyor.
Osmanlı modeline dönüşte ikinci adım
Eyaletleşme için birinci adımı İstinaf Mahkemeleri ile atan iktidar, ikinci adımı ise bölgesel kalkınma programlarıyla devreye sokuyor
Devlet Planlama Teşkilatı önderliğinde (DPT) Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından gerçekleştirilen, 90 milyon 670 bin euro bütçeli Bölgesel Kalkınma Programı ile ilgili tanıtım toplantıları 11 ve 12 Eylülde 13 ilde gerçekleştiriliyor. Ağrı, Kars, Elazığ, Malatya, Kayseri, Sivas ve Konyada 11 Eylülde, Bingöl, Tunceli, Yozgat, Karaman, Ardahan ve Iğdırda 12 Eylülde yapılacak toplantılarda, programın amacının yanı sıra, projenin başlangıcından bugüne kadar olan gelişmeler de anlatılacak. Toplantılarda proje çerçevesinde kazanım elde edenlerin başarı öyküleri dile getirilecek, eğitimlerini tamamlayanlara sertifikaları verilecek. Finanse edilen TRA2, TR72, TR52, TRB1 düzey bölgeleri kalkınma programı ise sürüyor. İç Anadoluda ve Doğu Anadoluda yürütülen proje, Türkiyede bölgeler arası farkların azaltılmasını öngörüyor. Program çerçevesinde Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars, Kayseri, Sivas, Yozgat, Karaman, Konya Bingöl, Elazığ, Malatya ve Tuncelinin kalkınması amacıyla 90 milyon 670 bin euro ayrıldı.
Fitne projeleri
Anadolu kalkınma Hareketi de sürüyor. Program bütçesinin 70 milyon eurosu AB, 20 milyon 670 milyon eurosu ise Türkiye tarafından karşılanıyor. Merkezi ve bölgesel düzeyde sözde kurumsal kapasitenin artırılmasını hedefleyen program ile, bölgenin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkıda bulunacak ve yöre halkının yaşam koşullarını iyileştirecek projelere hibe desteği sağlanacak. Türkiyede yürütülen en büyük bütçeli en geniş kapsamlı entegre bölgesel kalkınma programı olan projede, geçtiğimiz yıl KOBİler, Küçük Ölçekli Altyapılar ve Yerel Kalkınma Girişimleri olmak üzere 3 hibe programı kapsamında proje teklif çağrıları yapıldı. Toplam 1680 proje başvurusu alındı ve bunlardan 510 tanesi hibe desteği almaya hak kazandı. Program kapsamındaki bölgeler ve iller şöyle: TRA2: Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars. TR72: Kayseri, Sivas, Yozgat. TR52: Karaman, Konya TRB1: Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli.
Egemenliğe aykırı bir uygulama
AB yardımları ile ilgili araştırmalarla ön plana çıkan Araştırmacı yazar Yılmaz Dikbaş DPTye yapılan yardımlar dışında bizzat Bakanlıklara yapılan yardımlar olduğunu, bunun da Türkiyenin egemenliği açısından sakıncalı bir durum olarak karşımıza çıkacağını ifade etti. Türkiyenin eyaletlere bölünmek istendiğini ve federal sistemin alt yapısının oluşturulduğunu
dile getiren Dikbaş şunları kaydetti: Tüm bu yardımların ve projelerin altında yatan kavram ademi merkeziyet. Yani yerel yönetimlere yetki verilmesi konusu yatıyor. İşin temelinde Türkiyenin yönetim yapısını eyaletlere, hatta konfederasyona çevirmek yatıyor. Bu konuda ciddi hatalar yapılıyor. Bu uygulamaların altında yatan gerçeği görmemiz gerekiyor.
ABnin hedefine hizmet ediyor
Türkiyede AB tarafından desteklenen projelerin ne anlama geldiğini anlamak gerektiğini belirten Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu, 1963 yılında planlı kalkınma dönemine geçildi. Bu tarihten itibaren bölgeler arasında ki dengesizlik her zaman kaldırılma çabası içerisinde olundu. diyerek, milli devlet bütünlük içerisinde bütün gücüyle bu dengesizliği ortadan kaldırmak için plan yaptı ve uyguladı. ABden alınmış fonlara umut bağlanmamalı dedi. STK ve derneklere yapılan yardım masum değil diyen Somuncuoğlu şöyle devam etti: AB Türkiye üzerine geliştirdiği söylemlerle bir takım dayatmalarda bulunuyor. Paralar ABnin hedefleri için kullanılmak isteniyor. Bunun altındaki hedefleri görmek lazım. Bu, Osmanlıdaki milletler devletine geri dönüşün alt yapısı anlamına geliyor. Çünkü Osmanlıda ümmetler, millet anlamına gelmekle birlikte yönetimi de dini kurumların hukuku sağlamaktaydı. Sözkonusu uygulama geriye dönüştür. Gregoryan Ermenilerini kendi kiliseleri, Ortodoks Rumları Patrikhaneleri yönlendiriyordu. Patrikhanenin statüsü konusundaki tartışmalar ve Kıbrıs üzerindeki oyunları da çok iyi bir kıyaslama yaparak anlamamız gerekiyor
Kaynak