Bölünmenin adı demokrasi oldu-TSK’nın bitmesine çeyrek kaldı

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

Bölünmenin adı demokrasi oldu-TSK’nın bitmesine çeyrek kaldı

İletigönderen Başkomutan » Prş Ara 24, 2009 7:53

Bölünmenin adı demokrasi oldu

“Açılım” Hep aynı soru. Açılımı açın. İçinde neler var?
Ama hükümet anlatmıyor.
Bu işi “sessiz” bir kişiye vermişler, o da ne diyor, anlayan beri gelsin.
Başkası olsa, o İçişleri Bakanı’nı çoktan görevden alırdı.
İyi insan olabilir ama iyi İçişleri Bakanı değil.
Yanan bir ülkenin İçişleri Bakanı böyle olur mu?
Türkiye gibi bir ülkenin İçişleri Bakanı Başbakan’dan bile daha önemlidir, desem acaba yanlış konuşmuş olur muyum?
* * *
Kısa keselim.
Türkiye ikiye bölündü...
Kim ne derse desin, bölündü.
Bu hükümet 7 yıl bekledi ve sonunda böldü. Beceriksizliğiyle böldü...
Kürt kökenli kardeşlerimizin de, diğerlerinin de aklına ayrılık gayrılık gelmezdi, böyle bir şey yoktu.
İsteyen istediği şehre yerleşemiyor mu?
İsteyen istediği mesleğe giremiyor mu?
Her partiden herkes milletvekili olamıyor mu?
Güneydoğulu kardeşimiz isterse başbakan, Genelkurmay Başkanı hatta Cumhurbaşkanı olamıyor mu?
Oluyor.
Kimsenin aklına köken, etnik aidiyet gelmiyordu, gelmiyor.
Şimdi 72 milyonun aklına bunu, yani etnik köken farkını soktular. Anadolu’ya düşmanlık tohumları saçtılar. Bundan Türk kökenliler olduğu gibi, Kürt kökenli kardeşlerimiz de şikâyetçi. Onların çoğunluğunun aklında ayrılık yoktu, sokuldu...
* * *
Daha çok demokratik hak mı, ona itiraz eden yok.
Daha düzgün yaşam şartları mı ona da itiraz yok.
İşsize iş mi, ona da itiraz eden yok.
Bölgeler arası uçurumlar giderilmeli, diyene itiraz eden var mı, oldu mu? Bunun için çalışılmıyor mu?
Çalışılıyor.
Batının vergileri doğuya gidiyor. Gitsin, kimse karşı çıkıyor mu?
Öyleyse bir avuç Kürtçü PKK’cı ve onların dış ve iç destekçilerinin isteği ne?
Bu ülkenin kardeş kavgası içine girmesi mi?
Nihai hedeflere varma yolunda, Kürt kimliğinin tanınması söylemleri bahanedir.
Kürtçe konuşma serbestisi ve bazı yer isimlerinin Kürtçeleriyle değiştirilmesi bahanedir.
Amaç Türkiye’yi bölmektir, Türkiye’yi zayıflatmaktır.
Ama bunu Güneydoğulu kardeşlerimizin çoğunun istemediğini de biliyoruz.
Ama korku onları da susturuyor.
Bakalım ne zamana kadar, sandıkta görülecek.



ŞANTAJ
Bölücülerin başlıca 4 isteği var.
1- Anayasa değişsin, Kürt ve Türk milletinden müteşekkil bir devlet kurulsun.
2- Kürtçe resmi dil olsun ve eğitim Kürtçe de yapılsın.
3- Güneydoğu’ya muhtariyet verilsin.
4- Abdullah Öcalan’a serbestlik.
Bu demektir ki Türkiye’de federal bir sistem olsun, üniter devlet son bulsun.
İşte, bunu isteyenlerle, PKK ile içte pazarlık var. Dışta ise 3’lü mutabakat var. İçişleri Bakanı, PKK’ya son verilecek diyor.
İçte pazarlık, dışta tasfiye, bu nasıl olacak? Allah aşkına, bu tenakuzu biri izah etsin...



Suikastçılar serbest!..
Günün önemli konusu Bülent Arınç’a suikast hazırlığı değil mi?
Yandaş medya, bununla kalınmayacağını, suikastlar için liste hazırlandığını da yazdı.
Ama “suikast sanıkları” serbest bırakıldı.
Peki, bu bağırma, çağırma ne için?
Amaç gündemi değiştirmek mi, yoksa mağdur yaratmak mı?
Ama bir de sözümüz var “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye.
Özellikle açıklamadan sonra olaya uyan en doğrusu bu galiba...



ELVEDA
Ulus devlet
Halkın büyük bir bölümü Türkiye’nin felaketin eşiğinde olduğunu görmüyor.
Çünkü onların, yani bu büyük bölümün, birçok TV’nin haberlerini birden kovalayacak, yangını izleyip görecek vakti yok.
Bazı gazete yazarları da nedense iyimserlik (!) yapıyor ve yanlışı doğru gibi göstermek, yutturmak istiyor. Tarih onları yazmayacak zannediyor.
Oysa gerçek onların anlattığı gibi değil.
Bakın Demirel bugünler için ne diyor:
“Türkiye’de fren patladı, kurumlar birbirine girdi. Asker ve yargı her gün rahatsız ediliyor. Türkiye’de huzur yok. Cumhuriyeti, birlik ve bütünlüğü yaralayacak her şey yanlıştır. Yönetemeyen, yerini başkasına bırakmalıdır. Halk birbirini seviyor araya fitne sokmanın anlamı yok. Ulus devletin kökündeki ulusu parçalamayalım.”
Ulus devletin parçalanma tehlikesi var ki Demirel bundan söz ediyor.
Bundan büyük felaket olur mu?
Ama bazıları bunun farkında değil, bazıları da..... Cümleyi tamamlarsam suç olur, siz tamamlayın olmaz mı?

Doğan Heper
24.12.2009
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?a ... 24.12.2009



TSK’nın bitmesine çeyrek kaldı

İki yıldır “darbe paranoyası” ile hem kafaları karıştıran hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “şiddetle” yıpratan çevreler galiba zafere ulaşmak üzere. Üstelik görüldüğü kadarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bitirilmesine bizzat kurumun kendisi de ortak oluyor.

Genelkurmay Başkanı savaş gemisinden esti gürledi. Basına çattı, iktidara gözdağı verdi, yargının kulağını çekti, “artık sessiz kalamam haaa” dedi.

Bunları yaptı da bekledik, ardından tek bir hukuki girişimde bulunmadı Başkan. Ne bir dava ne bir suç duyurusu.

Tabii iktidar da yalakaları da tam tahmin ettiğim gibi “Paşam naparsın yani?” şarkısını bir kere daha söyledi.

Ardından, belki TSK’nın adının karıştığı en garip ve vahim olayı yaşadık. Bir albayla bir binbaşı Bülent Arınç’ın evinin önünde polis tarafından baskınla yakalandı. Subaylardan birinin, elindeki Arınç’ın ev krokisini yutmak isterken acar bir polis tarafından üzerine atlanarak durdurulduğu ileri sürüldü.

Şimdi, aradan 48 saatten fazla zaman geçtikten, başta Başbakan ve Arınç olmak üzere üstü kapalı TSK’ı suçlayan ifadeler verilmesinden, yandaş medyanın orduyu hakaret bombardımanına tutmasından sonra nihayet bir açıklama geldi.

İki subay bilgi sızdıran bir başka subayı izliyormuş. Olabilir mi? Olur tabii. İzlenen kişi yakalanacağını anlayınca polisten yardım istemiştir, polis de bu operasyonu yapıp sızdıran subayı kurtarmıştır.

Ne olursa olsun bu, Genelkurmay’ın sorumluluktan kurtulmasını sağlamaz. Genelkurmay Başkanı asimetrik savaşla Silahlı Kuvvetler’in yok edilmeye çalışıldığını söylüyor.

Ama açıkçası, eğer bir yok etme çabası varsa Genelkurmay da maaşallah buna destek veriyor.

48 saat sustuktuktan sonra bir açıklama yapılması ancak ortaya hiçbir belge konamaması bugünkü askeri yönetimle ilgili kuşkularımı çok artırıyor. Belli ki bu paşa bu işi yapamıyor, koltuğunu dolduramıyor.

Tez elden istifa etmezse sanırım Silahlı Kuvvetler gerçekten yok olacak.


Ne mozayiği

Çok kullanılan bir deyim var. “Türkiye mozayiği.” Kastedilen şu; Türkiye’de birbirinden farklı etnik, dini, kültürel sosyal yapılar var. Ve bunlar binlerce yıldır bir ahenk içinde yaşıyor.

Güzel bir benzetme ama bana göre tam bunu vermiyor. Çünkü mozayik keskin parçalardan oluşur. Bir araya geldiğinde güzel bir görüntü verir de, her taş farklılığını net biçimde gösterir.

Bu nedenle ben Türkiye’yi “ebruya” benzetiyorum. Ebru biliyorsunuz tüm renklerin birbirine karışmasının yarattığı müthiş bir ahenktir.

Türkiye böyle bir ülke aslında. Renkler birbiri içinde. Ne yazık ki sözde demokrasi adına Türkiye’yi hançerlemek isteyenler bu ebruli görüntüyü kanla boyayıp bozmaya çalışıyor.

Buna rağmen biliyor ve umuyorum ki Türkiye’nin birbirine karışmış renkleri bu çirkin oyunlara gelmeyecek ve binlerce yıldır süren birliktelikleri güçlendirerek sürdürecektir.


Can Ataklı
24.12.2009
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay ... =4&wid=142
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Bölünmenin adı demokrasi oldu-TSK’nın bitmesine çeyrek kaldı

İletigönderen Türk-Kan » Prş Ara 24, 2009 13:56

[mod="Türk-Kan"]Belli bir bölümde, bir kişinin üst üste ve devamlı başlıklar açması veyahut kişinin yalnızca bir bölüme çok sayıda ileti göndermesi forum kurallarına aykırıdır.[/mod]
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x