Bu Coğrafyada Vatansever Olmak_1

Bu Coğrafyada Vatansever Olmak_1

İletigönderen Alp Ergenekon » Pzr Tem 01, 2018 13:15

Bu Coğrafyada Vatansever Olmak
Özverili, Uyanık, Kararlı ve Aksiyoner Olmayı Gerektirir_1


Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır!
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK


24 Haziran seçimleri öncesinde de öngörüm aynı idi ama başka bir ihtimal sunulmadığı için “BELKİ BU DEFA OLUR” düşüncesiyle kolları sıvadım ve “BİR UMUT” beklentisi içinde yeni kurulan parti bünyesinde çalışmalara başladım.

Ülkemizin içinde bulunduğu hayati önemdeki sorunlar karşısında siyaset üstü bir anlayış ve Kuvayi Milliye ruhu ile aksiyon alan bir siyasi oluşum içinde olmak, milyonlarca vatanseverin özlemini çektiği bir durumdu ve bende bunlardan birisi olarak büyük bir heyecan içinde yerimi aldım ve çalışmalara başladım!

Şubat 2018’in başlarıydı; AKP’nin başarılı olma nedenlerini, bireyleri etkileyen çalışmalarında arayarak psikolojik ve sosyolojik temellere dayandırmaya çalıştım ve partiye benim gibi heyecanla katılan vatanseverlere sunumlar halinde anlatmaya başladım.

Özetleyecek olursam;
Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisinde açıklanan evrelerde, kişinin kendi çabası ile elde etmeden kendisine sunulan nimetler karşısında bir süre sonra mankurtlaşabileceği ve bunun doğal sonucu olarak da kayıtsız ve şartsız biat içinde olabileceğinden hareketle AKP’nin de makarna-kömür-nakdi yardım-mevki&makam gibi rüşvet bileşenleri ile insanlarımızı yörüngesinde tutabildiğini…

Bu tarz bireylerden oluşan toplum evresinin ise Sosyolojinin isim babası sayılan August Comte’nin tanımladığı, toplumun ilk evresi olan Teolojik Evrede çakılıp kalmasının mümkün olabileceğini ve AKP’nin de bu teoriden de yararlanmış olduğunun muhtemel olduğunu anlattım durdum.

Anlatmaya çalıştığım her iki teoriden de yararlanarak propaganda yapmaya çalıştığımız kesimlerin profillerini, psikolojik ve sosyolojik kriterler bağlamında 3 ayrı gruba ayırmış, propaganda yöntemlerimizi de bu gruplar özelinde özelleştirmeye çalışmıştım.

Özetle;
1- Nispeten düşük ücretle çalışan ve yine nispeten eğitim düzeyi düşük kişiler
2- Sayıları oldukça az olmakla birlikte Parti Programlarına bakarak tercih yapanlar
3- “Bir şey yapmalı” ya da “Kime oy verelim” çaresizliği içinde kıvranan milyonlar

1.Grupta olanların ekseriyetle AKP’yi destekleyen ve yukarıda ifade ettiğim teorilere de uygun profiller olduğunu değerlendirerek, propaganda çalışmalarımızda hedef grup olarak belirledik ve çalışmalara başladık.

Herşey gayet güzel gidiyordu, ta ki parti içinde kimi grupların daha önceki partilerinde edindikleri itaat kültürü kaynaklı alışkanlıklarını sergilemeye ve teşkilatlara baskın karakterleri ile hakim olma isteklerinin su üstüne çıkmasına kadar!

Görmediğim ve hiç şahit olmadığım hatta insanın aklına gelmesini dahi mümkün olamayacağı şekillerde insanı paralize edebilecek seviyede yalan ve entrikalar karşısında şaşırdığım ve kontrpiyede kaldığım anlar çok oldu.

Ancak her seferinde sağ duyulu arkadaşların desteği ile “gördüklerim bir daha olamaz, bunlar tesadüftü” yalanına sığınarak çalışmalara devam ettim ama bu şekilde tekrar ne yazık ki çok oldu!

Bu serüveni çok uzatmadan sonlandırayım; aradan geçen süreçte “BİR UMUT” beklentisi içinde başladığım mücadelem, gördüğüm ve şahit olduğum yanlış ve saçmalıklar yüzünden ne yazık ki zaman zaman ciddi bocalamalarla geçti ve 24 Haziran seçimlerinde de bildik sonuçla karşılaştık!

Bu yaşadıklarımı neden yazdığıma gelince…
İki nedeni var;
1- Siyasete girmek isteyenler, ne ile karşılaşacaklarını bilmiş olsun.
2- Bundan sonraki yazımda bu yaşadıklarımdan hareketle, 4 aylık yoğun çalışmalarım sırasında edindiğim tecrübelerden yararlanarak çözüm önerilerimi de paylaşacağım.

Bir sonraki yazımda çözüm önerilerimi sunmak üzere esen kalın…
Bu memleket, dünyanın beklemediği bir müstesna mevcudiyetin tecellisine sahne oldu. Bu sahne, 7 bin senelik bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
Alp Ergenekon
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 41
Kayıt: Cmt May 02, 2009 14:42
Konum: Ankara

Şu dizine dön: Alp Ergenekon

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x