"BU HARİTA YÜZÜNDEN ESİRİZ"

"BU HARİTA YÜZÜNDEN ESİRİZ"

İletigönderen Başkomutan » Pzr Ağu 28, 2011 22:26

"BU HARİTA YÜZÜNDEN ESİRİZ"

Tutuklu Tuğamiral Gürdeniz, yakın zamanda Türkiye'nin geleceği hali anlattı

(SÖZDE) Balyoz davasında tutuklu yargılanan Tuğamiral Cem Gürdeniz, son duruşmadaki açıklamaları ile Türkiye'nin önümüzdeki günlerde nelerini kaybedeceğini tek tek anlattı.

İŞTE O AÇIKLAMALAR

Devlet sahte para ya da tahvil basar mı?

Devlet sahte diploma ya da ehliyet verir mi? Tabii ki hayır.

Peki,devlet sahte dava,sahte delil ve sahte haber üretilmesine göz yumar mı?

BU SORUYA GÖNÜLDEN HAYIR DEMEK İÇİN NELER VERMEZDİM!

Büyük yalan Balyoz, Türkiye Cumhuriyeti'nde kurgulanan ve uygulanan en büyük sahteciliktir. Türk hukuk ve adalet tarihinin kanseridir. En büyük özelliği devletin imkanlarını kullanarak sonsuz sayıda sahte delil üretebilmesi ve dilediği yerde metastas yapmasıdır.

Bu salonda sekiz aydır sahte CD'ler, iftiralar ve yalanlara karşı yapılan hukuki savunmaları dinledik. Sahte CD'lerin ve sahte delillerin Karadeniz fıkralarını aratmayacak nükte dolu çelişki ve garabetlerini hep beraber izledik. Emin olun eğer TRT bu davayı naklen yayınlasaydı pembe dizi ve programların reytinglerini geçer rekor kırardı. Programa bir de isim buldum: "Güler misin Ağlar mısın?"

Acımasız bir tasviye kasırgası ile rütbelerin ,makamların ve özgürlüklerin çalındığı bir karanlıklar dönemini daha hep beraber yaşıyoruz.

Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul işgal günlerinde, Mondros sonrası dönemde İçişleri Bakanı Hazım Teperyan, Kuvayı Milliye'yi asi olarak kabul etmediği için Damat Ferit Paşa kontrolündeki Nemrut Mustafa Paşa örfi idare mahkemesi tarafından idama mahkum edilir.

Daha sonra yeni bir hükümet kurulduğunda, Sadrazam Tevfik Paşa mahkeme başkanına, "Hazım Paşa'nın idam kararını nasıl verdiniz?" diye sorar. Başkan şöyle cevap verir, "Aldığımız buyruk üzerine" Tevfik Paşa cevap verir, "Kanuna, vicdana aykırı buyruğa uyulur mu?"

Maalesef siyasi davalar ve siyasi buyruklar bu güzel toprakların çileli tarihinde her zaman olmuş. Dileriz gelecek nesiller bunu yaşamaz.

Bu davalar gücünü hiçlikten almakla beraber ülkemiz için çok ciddi sonuçlar doğuracak jeopolitik çapta bir vizyona sahiptir. Bu vizyon doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesi ve en temel varoluş ilkesi olan, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin ortadan kaldırılmasıdır.

Bu süreçte Türk halkı her türlü alçakça ve iftira dolu yalan ve sahte haber ve yorumları fütursuzca yayınlayan yandaş ve küresel sömürücü medya terörü ile karşı karşıyadır. Yandaş medyanın Balyoz yalancılığı Irak işgali öncesi Amerikan medyasının, "Saddam'ın nükleer silahı var" yalanını fersah fersah aşmıştır.

Bu tip davaların hukuksuzluğunun somut bir delili siyasi tarihimize 29 Temmuz İstifaları olarak geçmiştir. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının toplu istifaları batı demokrasilerinde hükümetleri sarsacak çapta bir vakadır.

Orgeneral Işık Koşaner'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yayınladığı iletideki şu sözleri çok anlamlıdır:

"Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka,adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek bir çok hukukçunun da ifade ettiği gibi mümkün değildir"

Bu sözleri söyleyen sıradan bir devlet memuru değildir. Devlet protokolünde 4.sırada bulunan, Anayasal bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başıdır.

O zaman sormak lazım. Eğer bir toplumda hukuk ve adalet sistemi güvenilirliğini, tarafsızlığını yitirir ve bir Genelkurmay Başkanı ile üç Kuvvet Komutanı bu durumun yarattığı karanlık tablo karşısında istifa etmek zorunda kalırsa, hak arayanlar bundan sonra ne yapabilir?

İngiliz siyaset bilimci John Locke'un dediği gibi Hukukun bittiği yerde zorbanın egemenliği başlamaz mı?

Zorbanın egemenliğinin başladığı toplumlarda en temel insan hakkı olan zorbalığa direnme hakkı doğmaz mı?

Mahkemenizden talebim:

Bizi yargılamaya devam edin. Gölcük ve Eskişehir kaynaklı sahte belgelere küresel çete tarafından adı bulaştırılan tüm Atatürkçü vatanseverleri tutuklamaya devam edin. Küresel buyruk kapsamında özellikle Deniz Kuvvetleri'nin içini boşaltmaya devam edin.

Devam edin ki küresel sömürünün yandaş medyası, yalanlara ve iftiralara doymasın ve tertemiz isimleri renkli ve parlak baskılı bedava gazeteleri ile nursuz beyaz camlarında doya doya kirletmeye devam etsin.

Devam edin ki, vatanseverleri tasfiye eden küresel sömürünün iştahı daha da artsın. Buna paralel makam ve rütbe hırsızları çoğalsın.

Devam edin ki, özgür basın ve özgür toplumlu ileri demokrasimiz daha da ilerlesin.

Devam edin ki, kurgulanan ve uygulanan bu komplolarda görev alan küresel hainlerle, "Olan bitene, hukuka saygılıyız" maskesiyle sessiz kalan korkakların sayısı her geçen gün artsın.

Devam edin ki, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs civarında İsrail, Rum ve Amerikalı dostlarımız rahat rahat doğal gaz ve petrol çıkarsın. Onların çocukları ve torunları daha da zengin olsun.

Devam edin ki, Ege'deki haklarımızdan vazgeçerek Ege'ye sonsuza dek sürecek Helen barışı gelsin.

Devam edin ki, Montreux'süz Karadeniz, Basra Körfezi gibi savaş gemileri ile dolsun, taşsın.

Devam edin ki, Müslüman ülkelerde ki iç savaşlara müttefiklerimizle beraber kara birliklerimizle de katılıp bu ülkelere Afganistan ve Irak'taki gibi barış ve huzur getirelim.

Devam edin ki, Yakın Doğu ve Orta Doğu'yu, Türkiye'yi parçalayarak yeniden şekillendiren Amerikalı Albay Ralph Peters'in haritası bölgemize barış ve huzur getirsin.

Devam edin ki, ailelerimizle beraber çektiğimiz mağduriyet ve acılar katlansın, içinde bulunduğumuz karanlık daha da artsın ki, aydınlık ve özgür Türkiye'ye o kadar yaklaşalım.

Tuğamiral Cem Gürdeniz
Hasdal Esiri
27 Ağustos 2011 askerhaber.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: "BU HARİTA YÜZÜNDEN ESİRİZ"

İletigönderen cagri-guler » Pzr Mar 16, 2014 21:30

Ülke de vaziyet 1915 ler vaziyetinde duyduğuna inanan araştırmayan okumayan gelişmeyen bir zihniyet hızla yayılmaya devam ediyor ülke bölnmüş otonom yapı kabul edilmiş devşirme denilecek yabancı sermaye kaynaklı yöneticiler tarafından ülkenin terbir toprağı satılmış kendi paralarına para katmışlar makam kat yat almışlar. Ama halk hala görmüyor demeyeceğim çünkü bizler yani görenler sadece İstanbuldan, Ankaradan İzmirden Çanakkaleden Eskişehirden vs birkaç ilden (ki oda merkezler) gösterince işin çözüleceğini sanıyoruz! Zaman 1919 lar zamanıdır kolu sıvamanın ve bölünmeye ramak kala halkı köy köy mezra mezra dolaşmanın onları dinlemenin onur haysiyet şeref üzerine konuşmanın ve dediğinin olacağının sözünü verebilmekte geçmektedir! Kan akıtılarak alınan bu topraklarının kendi maddi değerlerini artırabilmek adına yabancılara peş keş çekildiğinin farkındalığına vardırılabildiğinde o paraların aslında onun cebine gireceğini fakat kendi cebi yerine seçtikleri yüzünden yabancı sermayenin cebine ve onu yönetmekle görevlendirdiği o insanların ve çocuklarının ceplerine girdiğini göstermekte yatmaktadır! İşte o zaman ülke de bir zafer (Vatandaşın kendi istediği hür iradeli özgür yönetim şekilli sosyal devlet olgusu oluşabilir)
Kullanıcı küçük betizi
cagri-guler
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzr Mar 16, 2014 15:29


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x