BU HÜKÜMET ABD'DE OLSA AĞIR CEZA ALIRDI

Türkiye mi hukuk devletidir Amerika mı? Eğer Amerika bir hukuk devleti ise Türkiye değildir; Türkiye hukuk devleti ise ABD değildir.

Ama gerçek şudur ki ABD; hukuku uygulamak açısından Türkiye’den çok ileridir. Bu hukuk kuralları elbette ki ABD’yi korumak amacıyla oluşturulmuştur; lakin kendi içinde tutarlıdır. Bu açıdan bakınca şunu iddia ediyoruz: Türkiye’yi bugün yöneten kadro eğer Amerika’da olsa idi; hiç kuşkunuz olmasın ki ağır ceza mahkemesinde yargılanırlar; yüklü cezalar alırlardı.

Bunu boşuna söylemiyorum.

Biliyorsunuz; şimdilerde İmralı Adası’nda tutuklu olan terör örgütünün elebaşısı Abdullah Öcalan; buradan örgüte istediği emirleri veriyor. Hükümet de Öcalan’ın bu mesajları istediği gibi verebilmesi için onun avukatlarına her türlü olanağı sağlıyor. Yani AKP hükümeti, PKK liderinin hapisten örgütünü istediği gibi yöneteceği bir düzen kurdu ve bunu tıkır tıkır işletiyor. Öyle ki, Öcalan; Kopehnag’daki Roj TV’nin müdürünü bile işten attıracak emirleri iletebiliyor.

Eğer, böyle azılı bir terör örgütü liderine Amerika’da bunun binde birisi kadar bir yardım yapan olsa; o kişi onlarca sene hapis cezasına çarptırılır.

Bunu atmıyorum. İşte size son örnek:
- ABD’de 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne bombalı saldırının ardından yapılan soruşturmada, New York’ta yaşayan Mısırlı imam Ömer Abdurrahman’ın (Kör İmam) terörü teşvik eden fetvalar verdiği ortaya çıktı. Şeyh Ömer Abdurrahman 1996′da ömür boyu hapse mahkum oldu. Kuzey Carolina’da cezasını çekerken; Amerikalı insan hakları savunucusu ve avukat Lynne Stewart, müvekkilinin mesajlarını İslami Cemaat’in üst düzey yöneticilerine iletmekle suçlandı. Yapılan yargılamada avukat, 2005′te jüri tarafından suçlu bulundu ve barodan atıldı. Ve ertesi yıl 28 aylık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine gönderildi. Ancak savcılar karara itiraz ettiler, 15-30 yıl arası ceza istediler.

ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı John Koeltl önceki gün verdiği kararda, ‘Terörist liderin mesajlarını cezaevinden kaçırmasına yardım eden Avukat Stewart 10 yıl hapis yatacaktır.’ dedi. Yargıç kararında Stewart’ın ilerlemiş yaşını ve meme kanserine yakalanmış olmasını nazara aldığını ve bu nedenle savcılığın istediği cezadan daha hafif bir ceza verildiğini vurguladı.

Görüyorsunuz ki ABD; bizim PKK elebaşısına sağladığımız hakkın benzeri bir davranışı, büyük suç sayıyor ve sert biçimde cezalandırıyor.


ANAYASA MAHKEMESİ SUÇ SAYDI
ABD’nin teröre karşı ülke içinde uyguladığı sert tutumu; ABD Anayasa Mahkemesi kararında da görmekteyiz. Haziran ayındaki o haberi hatırlayalım: ‘ABD Yüksek Mahkemesi, 11 yıldır gündeminde olan davada kararını verdi ve PKK’nın da aralarında bulunduğu terör örgütlerine akıl ve eğitim verme gibi “maddi yardımları’ da yasaklayan terör yasasını onayladı. Başyargıç John G. Roberts Jr., karar sonrası yaptığı açıklamada “Kürtler adına konuşabilirsiniz ama PKK’ya akıl vermeye ve birlikte çalışmaya kalkarsanız hakkınızda ceza davası açılır.’ dedi. Artık ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör örgütleri listesindeki bir gruba, barışçıl amaçlarla da olsa her türlü uzman danışmanlığı ve eğitim faaliyetlerinin sağlanması yasak.’

Görüyorsunuz ki ABD’de, bir terör örgütüne barışçıl amaçlarla bile danışmanlık türünde yardım etmek dahi yasaktır ve bu yasağı çiğneyenlere ciddi cezalar verilmektedir.

Türkiye’de ise bu durum tamamen serbest. Bu işin adını da demokratik açılım koydular. Bir terör elebaşısına, örgütünü istediği gibi yönetme hakkının verildiği başka bir ülke daha var mıdır acaba? O yüzden diyorum ya; bu hükümetini yönetenler Amerika’da olsalardı 15 yılla 30 yıl arasında ceza istemiyle yargılanıyor olurlardı.

AKP hükümetine; biraz Amerikan hükümetleri gibi davranmasını tavsiye ediyoruz ama hiç de ümitli değiliz. Çünkü; PKK; referandum bitene kadar terör eylemlerine son verdiğini açıklayarak AKP ile olan sıcak bağını bir kez daha göstermiş olmadı mı?


RIZA ZELYUT, Güneş, 16 Ağustos 2010