"Yoktan var edilen bu ülke, şimdi vardan yok ediliyor"
Bu sözün sahibi, HEPAR Genelbaşkanı, Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğluna ait. Ülkenin bekaası hakkında iyi bir analizde bulunmuş, Yoktan var ettiğimizi, vardan yok ediyoruz! Neyi emanet aldık, gelecek kuşaklara neyi teslim edeceğiz ? Orası şuan meçhul...
Mustafa Kemal Atatürk, 80 yıl önce, 1933'de, Amerikalı General McArthur'a ; "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul,Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik'de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım" diyordu. Günümüze gelecek olursak, bırakın Mustafa Kemal'in bu Siyasi Vasiyetine sahip çıkmayı, hatırlayanımız bile yok. Atatürk dün Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek için "Alacağım" diyordu, bugün ise Millet nereyi "Vereceğiz" diye konuşuyor. Sistematik bir şekilde Türk toplumunun zihinlerini işgal ettiler, İşgal'in tarihi 1947 yılı ! ABD ile yaptığımız İkili anlaşmalar sonucunda bu ülkede o tarihden sonra, ABD'nin borusu ötmeye başladı. Zihin İşgali için ilk iş, Milli Eğitimi, Küresel Eğitime çevirerek başladılar. Okullar'da uygulanan müfredat, ABD'li komisyon üyelerince oylanarak yürürlüğe konuluyor. Varın gerisini siz düşünün...

Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan(Bunu biz iddia etmiyoruz, kendisi 34 ayrı yerde söylüyor) Avrupa Birliği hayalleri uğruna bu ülkeyi boğazına kadar bataklığa saplamıştır. İktidara geldikleri günden beri, Biyolojik olmasada, İdeolojik Ağabeyleri(!) Avrupa Birliğinin bütün dayatmalarına hiç ses etmeden, boyun eğdiler.
En vahim olanı ise 19 Temmuz 2003'de AB'nin dayatması ile çıkarılan 4916 sayılı yasa ile "Yabancılara Toprak Satışına" izin verildi. O tarihden bu yana yabancılara; gayrimenkul, arazi, tarım arazisi, liman, işletme ve fabrika satışının haddi hesabı yok. Trakya bölgesini, yoğun olarak İsrail-Yunan İş adamlarının işgali altında, İstanbul ve çevresi yine İsrail-ABD ve Arap, Silahsız işgalcilerin altında, Eğe ve Akdeniz bölgesi yine İsrail-ABD-Almanya ortaklığınca işgal altında. Güneydoğuda Barzani ve bu Zevata bağlı Aşiret Ağalarının işgali altında, inanılmaz derecede dönüm,dönüm arazi satın alıyorlar, amaçları belli; bölgede yapılacak bir referandum sonrası kendi kaderini tayin hakkıyla Güneydoğu topraklarımızı Kukla Kürdistan Devletine dahil etmek.
Kritik noktalardan biride Hatay, bu vilayetimizde ise İsrail-ABD-Barzani Şeytan üçlüsü cirit atıyor, arazi ve arsaları direk veya dolaylı yoldan bu Şeytanlara satılıyor. RTE'nin desteklediği, Özgür Suriye Ordusu beslemeleri boşuna Hatay'a yerleştirilmiyor. Türkiye Vatandaşlığına alınıp, daha sonra Uluslar Arası Mahkemlere başvurup, referandum talep edebilirler, biz yeniden Suriye'ye bağlanmalıyız diye. Olmaz demeyin, bu ülkede 10 yıl önce olmaz denilen şeyleri bugün birebir yaşıyoruz. Uyanık Olmayız.
İsrail Devleti'nin kuruluşu ve Filistin örneklerini göz ardı etmeden, İstiklal Marşımızda ki " Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı" sözlerini zihnimizden çıkarmamalıyız.
Mustafa Kemal Atatürk " Türk Ulusu, Utanmak için Yaratılmış bir Ulus değildir" diyor, Bizde bu sözden yola çıkarak kendimize ve tarihimize güvenerek, Milli değerlerimize ve Topraklarımza sahip Çıkmalıyız...
Ve Aklımıza şu sözleri kazımalıyız ;
"Sahipsiz vatanın batması haktır,
Sen sahip olursan bu Vatan batmayacaktır"

Nevzat Zeyrek