Suriye'nin Türkiye sınırında oluşturulması istenen "Tampon Bölge" düşüncesi bize, Suriye sınırında bulunan topraklarımızda bir süre önce, 'mayın temizleme bahanesiyle İsrail'e bırakma' yoluyla yaratılmaya çalışılmış olan, başka bir "Tampon Bölge" kurma hevesini hatırlattı.
Birileri neden, Türkiye-Suriye sınırı boyunca, Türkiye'nin veya Suriye'nin denetiminde olmayacak bir toprak parçası elde etmeye çalışıyor acaba ?
Hepimiz biliyoruz ki, etrafı Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile çevrili bir halde, Irak'ın kuzeyindeki 'Tampon Bölge'de çağ dışı kalmış feodallere kurdurulan ırkçı ve antidemokratik "Aşiret Diktatörlüğü"nün yaşayabilmesi için, denize bir çıkışı olması lazım.
Suriye'deki ayaklanmanın, bu ihtiyaç ile de bağlantılı olma ihtimalini kuvvetlendiren göstergeler var.
Gazetelerimizdeki habere göre, İngiltere'de yayınlanan saygın (Son yıllarda bu kelimenin anlamı o kadar değişti ki, artık tanınmayacak hale geldi. Burada da kimler için kullanıldığına bakar mısınız !) dergi 'The Economist', Suriye krizinin çözümü için Türkiye sınırında oluşturulacak bir tampon bölgenin şart olduğunu savunurken, bu yöntemin Suriye içinde bir iç savaşa dahil olmaktan ya da Esad'ın kendi halkını öldürmesine seyirci kalmaktan daha az kan dökülmesini sağlayacağını yazmış.
Türkçe tercümesi ; "Esad iktidarda kalabilir ve ülkenin kendisine düşen bölümünü dilediği gibi yönetebilir. Orası bizi ilgilendirmez. Yeter ki, diktatör meslektaşı ırkçı Barzani'ye, kanlı ellerini Akdeniz'de yıkaması için izin versin.
Dergi, satır arasında "Daha önce Irak'ı ve mayınları yutmamışlardı ama, Türkleri bu sefer kandırdık" demeyi de ihmal etmemiş.
E tabii, o kadar olacak artık. Bu manadaki "SAYGINLIK" başka türlü elde edilemez zaten.
Selçuk Tınaz