19 Haziran 2009-ULUSAL KANAL
http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 7&Itemid=4
BÜTÜN YOLLAR F TİPİ CEMAATE ÇIKIYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik provokasyon belgesinin sahte olma ihtimalinin kuvvetli olması, belgenin F tipi cemaat tarafından hazırlanıp pisayasa sürüldüğü şüphesini artırdı. Belgenin ortaya çıkmasından önce yaşanan gelişmeler de bu iddiayı doğrular nitelikte. İşte tarih tarih bütün ayrıntılarıyla provokasyon belgesinin öyküsü.
MART 2009 KAYSERİ HAVA İKMAL KOMUTANLIĞI F TİPİ YAPILANMAYA KARŞI SORUŞTURMA BAŞLATIYOR
3 Mart 2009 tarihinde Kayseri 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi ile 12'nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığında görev yapan üç astsubay gözaltına alındı. Astubayların gözaltına alınma nedenleri açıklanmazken, gizli olarak yürütülen soruşturmaya F tipi medyadan tepkiler geliyordu. Vakit, Zaman, Bugün gibi gazeteler, askerlerin uzmanlar tarafından hipnotize edilerek ve işkence yapılarak ifadelerinin alındığı yalanını ortaya attılar. F tipi medyanın bu gözaltılara neden bu kadar ilgi gösterdikleri ise soruşturmanın içeriği ortaya çıkınca aydınlandı. Bu Astsubayların Fethullahçı oldukları ve sahte belge hazırlayarak garnizon komutanını Ergenekoncu olarak göstermeye ve bölge halkını komutana karşı kışkırtmaya çalıştıkları saptandı. Gözaltındaki astsubaylardan Ali Balta, lisedeyken cemaate girdiğini, Kayseride Işıkevindeki liderlerinin emriyle sahte evrak hazırladığını itiraf etti. Balta'nın, yetkili askerlerin şifreyle girdiği Döküman Yönetim Sistemine girdiğini ve Kayseri 2'nci Hava İkmal Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına iki sahte emir hazırladığı ortaya çıktı. Sahte belgelerin birinde Ergenekon sanığı Albay Cengiz Köylü için yardım toplanması çağrısı yapılıyor, diğerinde ise askerlerin Kayserideki bazı esnafa gitmemesi isteniyordu.
12 MART 2009 TARAF, KARARGAH EVLERİ SORUŞTURMASINI YÜRÜTEN SAVCIYI HEDEF ALIYOR
Askeri savcılığın Ergenekon soruşturmasıyla paralel olarak yürüttüğü Karagah Evleri soruşturmasında tertibin açığa çıkmasından korkan tertipçiler askeri savcılığa karşı uydurma haberlerle saldırıya geti. 12 Mart 2009 tarihli Taraf gazetesi Karargahevleri soruşturmasını yürüten Askeri Savcı Hava Hâkim Yüzbaşı Mehmet Çelik hakkında dünyanın en zengin savcısı başlıklı haber yayınladı. Hatta kanuni olarak zorunlu olan sanıkların bilirkişi talebini bile savcı kendisi istemiş gibi yayınlar yapıldı. F tipi medyanın Mehmet Çelik'e saldırmasının önemli bir nedeni daha vardı. Askeri savcı Çelik, irticai yapılanma içinde olan ve sahte belge hazırlayan fethullahçı üç astsubayla ilgili soruşturmayı yürütüyordu.
23 MART 2009 KAYSERİ İL JANDARMA ALAY KOMUTANI ALBAY TEMİZÖZ'E TERTİP DÜZENLENDİ
TSK içindeki Fethullahçı yapılanmaya karşı yürütülen soruşturmada etkin rol oynayan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürüten Albay Cemal Temizöz Ergenekon tertibi kapsamında tutuklandı.
6 NİSAN 2009 FETHULLAH GÜLEN: İRTİCA YAYGARASI KOPARABİLİRLER
29 Mart seçimlerinde AKP'nin oy kaybının ardından ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'i ise korku sarmıştı. Fethullah Gülen 6 Nisan günü 28 Şubat'ı eleştiriyor, TSK'yı hedef alıyor ve aynen uydurma belgede olduğu gibi kendilerinin terörist gibi gösterilebileceğini ileri sürüyordu. Gülen şöyle diyordu: "Dün olduğu gibi bundan sonra da, -dışarıdan da beslenen- bazı şer şebekeleri en samimi mü'minleri ve hakiki Müslümanları terörist gibi göstererek yeni bir irtica yaygarası koparabilirler." Gülen'in bu açıklaması, belgeyi düzenleyenlerin kimliğini ele veriyor. Senaryoya göre, konuşmalar ve yayınlar yapıldıktan sonra belgenin kurgulandığı böylece açığa çıkıyor.
14 NİSAN 2009 GENELKURMAY BAŞKANI ORG. BAŞBUĞ: BAZI CEMAATLER TSK ALEYHİNDE FAALİYET YÜRÜTÜYOR
Genulkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 14 Nisan 2009 tarihinde Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada cemaat yapılanmasını sert bir şekilde eleştirdi. Orgeneral Başbuğ şöyle konuşmuştu: "Bugün bazı din eksenli cemaatler kendilerini demokratik alanın bir oyuncusu olarak takdim etmekte ve çeşitli nedenlerle de görünürde kendilerinin güçlü bir konuma geldiğine inanmaktadırlar. Ancak bu güç imajı ve algısı yanıltıcıdır. Bu tip bazı cemaatler hedeflerine ulaşmada en büyük engel olarak TSK'yı görmektedirler. TSK aleyhine faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Yapılanlara karşı hukuk devleti kapsamında TSK'nın tepkisiz ve etkisiz kalacağını düşünmek büyük yanılgıdır."
12 HAZİRAN 2009 TARAF'IN PROVOKASYON BELGESİ PİYASAYA SÜRÜLÜYOR
Gelişmelerden tedirgin olan ve TSK'nın irticaya karşı mücadelesini sekteye uğratmak isteyen F tipi yapılanma pisayasa sahteliği kuvvetle ihtimal olan bir belge sürdü. Belgeyle ilgili Fethullahçı Gladyo yayınlarında doğrudan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un hedefe konması dikkat çekiyordu.
Son Güncelleme ( Cuma, 19 Haziran 2009 )
http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 6&Itemid=4
BELGE TERTİBİ ÇÖKÜYOR
AKP ve Gülen Hareketini bitirme planı isimli belge ile ilgili yapılan incelemeler sonucunda oluşan kanaat; belgenin uydurma, imzanınsa kopya olduğu! yönünde Genelkurmay, düzmece belgenin, Serdar Öztürkün bürosunda elkonulan belgeler arasına sonradan yerleştirildiği iddiasının da araştırılması için İçişleri Bakanlığıyla da temasta.
Belge komplosu, bir hafta içinde tersine döndü; düzmece belgeyi hazırlayan merkez köşeye sıkıştı. Avukat Serdar Öztürkün bürosunda elkonulan belgeler arasında bulunduğu iddiasıyla Cuma günü Taraf Gazetesinin manşet haber yaptığı belge konusunda; Genelkurmayın aynı gün soruşturma başlatması; tertibin çökertilmesinde önemli rol oynadı. Hafta başında, belgeden yola çıkarak kamuoyunu orduya karşı kışkırtmaya çalışan yandaş yayın kuruluşları ve bazı kalemşörler Genelkurmay Başkanının görevden alınması çağrısı bile yapmışlardı. Ancak, tertipçilerin yaratmak istediği ordu darbe hazırlığnda havası, kısa sürede tersine döndü. Hızlı davranarak soruşturmayı üstlenen Genelkurmay, belgenin kendisine ulaştırılmasının hemen ardından başlattığı kriminal incelemeyi tamamladı. Gazete Habertürkün haberine göre Askeri savcılık belgenin yüzde 90 olasılıkla sahte olduğu sonucuna ulaştı. Şimdi belgeyi hazırlayan tertipçilerin kimliği araştırılıyor. Orgeneral İlker Başbuğun belge sahte çıkarsa ne yapacaksınız? sorusuna verdiği ne yapacağımızı hep birlikte göreceğiz, bütün Türkiye görecek cevabına dikkat çekiliyor. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekinin hafta başında Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksalı ziyareti de, Başbuğun bu açıklamalarının ardından gelmişti. Belgenin düzmece olduğuna kanaat getiren Genelkurmay, düzmece belgenin, Serdar Öztürkün bürosunda elkonan belgeler arasına sonradan yerleştirildiği iddiasının da araştırılması için İçişleri Bakanlığını sıkıştırıyor. Komplonun açığa çıkarılması için yürütülen kapsamlı çalışmanın nihai sonucunun gelecek hafta içinde bizzat Genelkurmay Başkanının ağzından açıklanması bekleniyor.
Son Güncelleme ( Cumartesi, 20 Haziran 2009 )
http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 5&Itemid=4
PROVAKASYON BELGELERİ NEDEN ANKARA'DAKİ ARAMALARDA ÇIKTI?
Ergenekon tertibinde "provokasyon belgeleri" ağırlıklı olarak Ankara'daki operasyonlardan çıkıyor. "İrticayla Mücadele Eylem Planı" da gazi üsteğmen Serdar Öztürk'ün Ankara'daki işyeri aramasında bulundu. Bir diğer provakasyon belgesi olan Karargah evleri belgesinin de İşçi Partisi Genel Merkezi'ndeki aramada çıktığı iddia edilmişti.
Ergenekon tertibinin Ankara'da yapılan "arama, el koyma" operasyonlarından hep "provokasyon belgeleri" çıktı. Son sahte belge: "İrticayla Mücadele Eylem Planı". Belgenin, Ergenekon tertibi kapsamında tutuklanan Gazi üsteğmen Serdar Öztürk'ün Ankara'daki bürosunda yapılan aramada bulunduğu iddia edildi. Serdar Öztürk, "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin bürosunda bulunmadığını, sonradan eklendiğini söyledi.
Öztürk'ün işyerindeki bilgisayarına da el konuldu.Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz, Öztürk'e ait bilgisayarın kopyalanmasına avukatlarının nezaret etmesinin polis tarafından engellendiğini söyledi. Ankara Barosu'nun da bu tutumu rapor ettiği ortaya çıktı.
Emekli Albay Levent Göktaş'ın Ankara'daki avukatlık bürosunda yapılan aramada ise 51 numaralı bir DVD bulunmuştu. Bu DVD'nin içeriğinde de kritik görevlerde bulunan üst düzey yetkililer hakkında özel bilgiler, bir orgeneralin oğlu ile bazı hakim ve savcıların gizli kamera kaydının yer aldığı iddia edilmişti. Göktaş'ın avukatları bu DVD'nin emniyet istihbaratı içindeki F tipi yapılanma tarafından işyerine konulduğunu belirtmişti. 21 Mart 2008 tarihinde de İşçi Partisi Genel Merkezi'nde yapılan aramalardan "Karargâh evleri" adlı Türk Ordusu'nu hedef alan bir uydurma MİT belgesi çıkmıştı.
Ankara'daki aramalar sırasında dikkat çeken bir başka nokta da hakkında arama kararı bulunan kişilerin, aramanın yapıldığı gün şehir dışında bulunmalarıydı. Serdar Öztürk'ün bürosu ve evinde yapılan aramalar sırasında Öztürk Antalya'da bulunuyordu. Telelfonu saniye saniye dinlenen Öztürk'ün Antalya'da bulunduğunu bilen polisin aramayı o güne denk getirmesi dikkat çekici. Benzer bir örnek de Avukat Hüseyin Buzoğlu'nun gözaltına alınmasında yaşandı. 7 Ocak'ta Eski MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, Ergenekon tertibi kapsamında Ankara'da gözaltına alındı. E. Org. Kılınç'ın avukatlığını da Buzoğlu yapmaktaydı. Buzoğlu, 9 Ocak günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube'sinde E. Org Kılınç'ı ziyaret etti. O an avukat Buzoğlu gözaltına alındı. Buzoğlu'nun hukuk bürosu da şehir dışında olduğu bir gün arandı ve aramalar sonucunda kendisine ait olmayan ve içi provokasyon belgeleriyle doldurulmuş 4 GB büyüklüğünde bir flash bellek çıktı.
Son Güncelleme ( Cuma, 19 Haziran 2009 )