
5 Ağustos Pazartesi günü; Türk Milleti ve Devleti'nin bütün mes'elelerini kendisine mes'ele edinmiş Türk Milliyetçisi bir muharrîr (köşe yazarı) olarak neler olup bittiğini görmek ve ulaşabildiğim kadar kandaşımı, dindaşımı, yoldaşımı haberdâr edebilmek düşüncelerimle -Allah nasip ederse- Silivri'de olmayı deneyeceğim.
On bir yıldır bütün kurumları teslîm alınan Devletimin, siyasallaştırıldığı söylenen adâletinin, Silivri'de vereceği kararlarını muhakeme etmek düşüncesiyle yollardayım!
Zamanında; milletimi, devletimi, cumhuriyetimi, şühedâ emaneti bütün kazanımları savunduğum için bana ve benim gibi Türk Milliyetçilerine zûlmedenlere karşı, bizi savunmayanları; Emperyalist Haçlı Dünyasına karşı korumak ve böylece affederek, affettiğimi belli ederek utandırmak niyetiyle yollardayım!
Sessiz sedâsız şuûraltlarına müdahele ederek, kavramlarla oynayarak; camilere, dergâhlara, tekkelere toplanarak uyutulan mütedeyyin Müslüman Türk Milletini; ninnilerle, laylalarla, ağıtlarla, koçaklamalarla uyandırabilmek düşüncemle yollardayım!
Öfkemi frenlemişim ama samîmiyetle söylemeliyim ki hâlâ kızgınım!
Devletli Türk Milletinin kolay işlerini zorlaştırarak; kendilerini ve kendilerinin şahsında Devleti acze düşürerek, şimdi cezaevinden ağlayan-inleyenlerin, kendileri için değil aileleri ve sevenleri için yollardayım!

İcad edildiği günden bugüne kadar; dünyanın her yerinde ve özellikle Müslüman ülkelerde Millî Devletleri halklara ayrıştırarak yıkmakta kullanılan tek virüs Demokrasi ile Türk Milletini 36 etnik parçaya ayrıştırıp emperyalist Haçlı'ya kolay lokma etmeğe uğraşan; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var" diye işini itiraf eden teslîmiyetçilere, karşı koymak için yollardayım!
Yüz yıl önce "Yedi Düvel" adıyla gelen, devrin teslîmiyetçi Padişahı ve Damat Ferit kabinesince "Düvel-i Muazzâma" diye iltifatla büyütülen Haçlı'ya; "Geldikleri gibi giderler!" inancıyla göğüs gererek kovan Muhteşem Türk Atatürk ve silah arkadaşlarının emeklerine, emânetlerine sahip çıkmaya, korumaya kararlı olduğumu göstermek için yollardayım!
Şühedânın ebedî İstirahatgâhı Anadolu'nun kanla-canla Vatanlaştırılmış topraklarında; dağda-taşta asılı Türk bayraklarının indirildiği, "Ne mutlu Türk'üm diyene" ibârelerinin silindiği ve yerlerine Haçlı'ya taşeronluk eden bölücü paçavralarının asıldığı demokratik(!) uygulamalara; "Yeter! Söz Türk Milletinin!" diyerek karşı çıkmak düşüncemle yollardayım!
Nemrûd'un, Hz. İbrahim'i yakmak için yaktığı ateşi söndürmek heyecânıyla ağzında su taşıyan karıncanın cesâmetiyle yollardayım!
Nemrûd'un burnundan girerek beynini kemirip, başını taşlara vura vura gebermesini sağlayan sineğin cesâretiyle yollardayım!
Kâbe'yi yıkmak için on binlerce kişilik ordusu ve filleriyle gelen Ebrehe'nin ordusunu, nohut iriliğindeki çakıllarla delik-deşik ederek telef eden Ebâbil Kuşları'nın cesâret ve azâmetiyle yollardayım!
İleri Demokratlar, yolları kesmişmiş!
Hükümet sözcüsü Devlet Bakanı bir yandan, İstanbul Valisi bir yandan; devrin mamutları ettikleri TOMA'larla, barikatlarla yolları kestiklerini duyuruyorlar! Adâletsizliği adâlet, hukuksuzluğu hukuk, zorbalığı merhâmet diye dayatarak dünyanın her yerinde ve diktatörlük olmayan sistemlerde halka açık olan mahkeyi, milletten saklamaya kararlı olduklarını açıkladılar! Bu baskıya, zorbalığa, diktatörlüğe itiraz etmek düşüncemle yollardayım!
Dünyanın en kadîm ve teâmüllü Türk Milletinin Devletine sahiplikte asla tavizinin olmayacağını gösterebilmek düşüncelerimle yollardayım!
Yollar benim, yolcular benim!
Devlet benim, millet benim!
Rumeli'yi Anadolu'laştıran, toprağı Vatanlaştıran Şühedâ benim;"Bir gül bahçesine girercesine" Vatan topraklarına yatmaya, Şehâdete hevesli Türk Gençliği benim!
Evim, nâmusumdur! "Evimizin Evi Vatan" Millî nâmusumuzdur! Evini koruyamayan nâmusunu, Evimizin Evi'ni koruyamayan, nâmusumuzu koruyamıyordur! Nâmussuz, arsız yaşamaktansa, bu uğurda ölerek "Ölümü öldürmek" iştiyâkıyla yollardayım!
İmam Efendilerin uğurladıklarının dönmeyeceğini biliyorum! İmam Efendiler dönülmez yola uğurlayıncaya kadar; jandarmanın, polisin uğurladıklarının mutlaka döndüğünü, döneceğini bilerek; Allah için! Minârelerden inleyen Ezân-ı Muhammedi için! İstiklâlimizin timsâli Albayrağın dalgalanmaya devam etmesi için, Vatan müdafaâsı ve İslâmın muhafazası için yollardayım!
El Cahîz'in; "Her Türk, başlı başına bir millettir." tesbitinde yanılmadığını ispatlamak kararlılığıyla tek başına millet bir Türk olarak, yollardayım!
BOP Eş Başkanı'nın "Komşularınızı ihbâr edin!" tavsiyesiyle beni kimsenin ihbârına fırsat vermeden kendi kendimi ihbâr ederek yollardayım!
Ya bu yolu bitireceğim, ya da bu yolda öleceğim!
"VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN, 3 Ağustos 2013