Büyük Satranç Tahtası

Büyük Satranç Tahtası

İletigönderen Erkan Güçiz » Pzr Ara 01, 2013 22:10


Zbigniew Brzezinski, Polonya kökenli ABD'li siyaset bilimci, devlet adamıdır.

Dünyanın en önemli stratejistleri arasında ismi sayılan Brzezinski ABD'de 1977-1981 yılları arasında Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Yardımcısı idi. Samuel Huntington’la birlikte çalışarak, 43 sayfalık gizli bir bülten yazdı. Bu bültende gelecek yönetimin 10 önemli dış ve ulusal güvenlik politikası hedefi açıklanıyordu.

Barack Obama'nın başkan adaylığını destekleyen Brzezinski'yi, Obama “en seçkin düşünürlerimizden biri” olarak tanımladı.

1997’de yazdığı “BÜYÜK SATRANÇ TAHTASI” başlıklı, alt başlığı “ABD’nin Üstünlüğü ve Jeostratejik Zorunlulukları” olan kitabından kısa bir alıntı var aşağıda.

Bugün yaşadıklarımızı böylesine eksiksiz olarak 1997’de anlatması, Brzezinski’nin kehanet sahibi olmasından mı yoksa, “ABD’nin Üstünlüğü ve Jeostratejik Zorunlulukları”dan mı kaynaklanıyor, siz karar verin.


İslamî köktendinciliğin Amerikan üstünlüğüne olası bir meydan okuması, bu istikrarsız bölgedeki sorunun bir parçası olabilir. Amerikan yaşam tarzına dinden kaynaklanan düşmanlığından ve Arap-İsrail çatışmasından yararlanarak İslamî köktendincilik, sonunda özellikle Basra Körfezi'ndeki Amerikan bölgesel çıkarlarını tehlikeye sokacak şekilde Batı-yanlısı Ortadoğu hükümetlerini tehlikeye sokabilir. Ancak, siyasi birliktelik olmadan ve gerçekten güçlü bir İslam devletinin yokluğunda, İslami köktendinciliğin tehdidi, bir jeopolitik temelden yoksun olacak ve böylece kendini ifade etmek için yaygın şiddet yolunu seçmesi daha muhtemel olacaktır.

Türkiye ve İran, jeopolitik olarak alevlenmeye hazır ve içeriden de, büyük bir olasılıkla, savunmasız…
Her iki ülkenin de gelecekteki jeopolitik yönelimi ve hatta ulusal birlikteliği belirsiz durumda.



Türkiye, hâlâ kendi kimliğini yeniden tanımlama sürecinde olan bir imparatorluk sonrası devlet; üç yöne çekiliyor: modernleşme taraftarı olanlar onu bir Avrupa devleti olarak görmek istiyorlar ve dolayısıyla Batı’ya yönelikler, İslamcılar Ortadoğu ve Müslüman toplumların tarafına meyilli ve bu yüzden yüzleri güneye dönük ve tarihten ilham alan milliyetçiler, Türkiye’nin yeni misyonunu bölgesel bir güç olarak Hazar Denizi havzası ve Orta Asya’da gördüklerinden doğuya doğru bakıyorlar. Bu bakış açılarının her biri farklı bir stratejik ekseni varsayıyor ve aralarındaki çatışma Kemalist devrimden bu yana ilk defa Türkiye'nin bölgesel rolü konusundaki belirsizliği ortaya çıkardı.

Ayrıca, Türkiye, bölgenin etnik çatışmalarının en azından kısmî bir kurbanı haline gelebilir. Yaklaşık 65 milyon nüfusun yaklaşık yüzde 80'i Türk etnik kökenli olsa da (çeşitli Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar, Bulgarlar, ve Araplar buna dâhil olmak üzere), belki yüzde 20 veya daha fazlası Kürt. Yoğunlukla ülkenin doğu bölgelerindeki Türk Kürtleri, giderek Irak ve İran Kürtleri tarafından yürütülen ulusal bağımsızlık mücadelesinin içine çekiliyorlar. Genel olarak Türkiye’deki iç gerilimler, kuşkusuz bağımsız bir devlet peşinde olan Kürtleri daha da fazla şiddet kullanmaya teşvik edecektir.
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x