Çağrı: Tüm Dünya Türkleri, Dernek, Kuruluş ve mensuplarına / M. Sefa YÜRÜKEL

Çağrı: Tüm Dünya Türkleri, Dernek, Kuruluş ve mensuplarına / M. Sefa YÜRÜKEL

İletigönderen Balasagun » Prş Ara 18, 2014 12:59

Çağrı: Tüm Dünya Türkleri, Dernek, Kuruluş ve mensuplarına

Ermeni Konusunda 2015 Anavatan Savunması için Görüş ve Eylem Takvimi Önerisi:


Resim
Bilindiği gibi 1. Dünya Savaşı sırasında gelişen ve 1915 yılında kendi vatanına ve milletine karşı düşman saflarında veya dumanla işbirliği yaprak her türlü ihanet içerisinde olan Batı ve Çarlık Rusya’sı destekli Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütlenmesi ve eylemlerine karşı, bir tür zorunlu savaş önlemi olarak, isyancı ermeniler ve destekçileri de dahil: İç, Doğu, Güney ve bazı Batı ve Karadeniz Anadolu illerinden de dahil olmak üzere zorunlu geçici ikamet amacıyla, Musul’dan ve Lübnan’a kadar olan Osmanlı toprakları içerisinde kurulan yerleşkelere, gerekli zaruri önlemlerde elden geldiğince alınarak tehcir edilmişlerdir. Bu durum içteki düşman ve düşman işbirlikçisi faaliyetlere karşı önlem olduğu gibi, aynı zamanda vatanına karşı yaygın ihanet içersinde olan ermeni etnik gurubuna mensup ahalinin de zarar görmesini engellemiş ve hayatını kurtarmıştır. Aynı zamanda bu durum Anadolu’da İmparatorluğun çeşitli bölgelerinden zorunlu olarak gelen savaş ve soykırımdan kaçan Türk ve diğer müslüman halklar içinde güvenilir bir bölge yaratma olanağını sağlamıştır. Zaten M. K. Atatürk de bu güvenilir bölgeye sığınmış, Amasya, Erzurum ve Sivas’ta kongreler yapmış, Kuvayı Milliye teşkilatları bu bölgelerde eğitilmiş, Ankara’da Meclisi kurarak Kurtuluş Savaşı’nı bu güvenilir bölgede başlatmış ve zafere ulaştırmıştır. Haklı ve uluslararası hukuka da uygun olan bu Tehcir kararı Türk Milletinin kurtuluşunu sağladığı gibi içte barışı da sağlamıştır.

Tehcir kararı ile Ermeni etnik grubuna mensup olan ahalinin de Emperyalist destekli icraatlarına bir son verilmiş ve onlarında Irak, Suriye ve Lübnan ekseninde zorunlu ve geçici ikamet e tabi tutarak meydana gelebilecek intikam ve diğer istenmeyen saldırılardan da kurtarılması sağlamıştır. Alınan tehcir kararı ve uygulaması, dünya savaş tarihinin en insanı uygulamasıdır. İhanet içersinde olan kim olursa olsun savaş kuralları içersinde ölümle cezalandırılırken, Türkler kendi savaş geleneklerini uygulayarak bir milleti ölüme mahkum etmemiş onları savaş koşulları değişene kadar ceza olarak geçici bir zorunlu ikamete mahkum etmiştir. Daha sonrada koşullar değişince geri dönüş kararı çıkararak tekrar ermeni kökenli grubun mensuplarına ayrıldıkları yerlere geri dönme ve taşınmaz mallarını geri alma hakkı tanınmıştır. Bu anlamda alınan tehcir kararı zorunlu yer değiştirmedir. Soykırım asla değildir. Zaten Nurmberg Mahkemesi’ne de gelen ve Türkleri Soykırım yapmakla suçlayan bu Ermeni önerisi kabul görmemiş, Malta’daki bu konuda yapılan yargılamalarda da 150 Osmanlı lideri suçsuz bulunmuş ve en son Doğu Perinçek’le ilgili “Ermeni Soykırımı Emperyalist bir Yalandır” konusunu işleyen ve bu konuda Fransa ve İsviçre’nin karşı tavrını eleştirerek mahkum edilmeye çalışılan davada da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de aldığı kararında da aynı vurguyu yapmıştır. Yani hiç bir hukuk kararda bu soykırım diyememiştir. Alınan Parlemento veya buna benzer kararlarda esas olarak uluslararası hukuka ve konuyla ilgili Birleşmiş Milletler 1948 Sözleşmesine aykırıdır. Bu konuda var olan belgeler ve bilgiler Türk Milletinin lehinedir. Bu konuda bir tereddüt yoktur. Bu konuda alınan Hukuksuz kararlar Emperyalist amaçlıdır. Bu kararlara karşı bu yüzden hukuk ekseninde mücadele edildiği gibi siyasi olarak da mücadele edilmelidir. Çünkü kararlar siyasidir. Uluslararası hukuku ve Türkiye’yi alınan siyasi kararlar bağlamaz.

1915 Olayları konusunda kısaca bu çerçeveyi çizdikten sonra Batı destekli Ermeni örgütlerinin ve Ermenistan’ın hukuk tanımayan iddiaları ve faaliyetleri 1915’den sonrada kesilmemiş ve aldıkları emperyalist destekle katmerli bir şekilde, çıkardıkları kitaplar, diğer çeşitli yayınlar, terörist faaliyetlerle devam etmiştir. Tehcir kararını alan Türk devlet büyükleri ve yıllar sonrada Türk diplomatları ermeni Taşnak ve Hınçaklarının uzantısı olan ASALA vs. gibi terörist örgütlerin saldırılarında şehit edilmişlerdir. Bunun dışında, Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında Ermenistan Azerbaycan Cumhuriyetinin Karabağ bölgesini işgal etmiş ve orada bulunan Azerbaycan Türklerine karşı Soykırım, İnsanlık Suçu, Savaş suçu işlemiştir.

Emperyalistlerce desteklenen ermeni örgütlenmeleri, kendi tabirleri ile Tanıtma, Tazminat ve Toprak talepleri de dahil olmak üzere bir dizi taleplerinden vazgeçmeyerek hem Azerbaycan, hem Gürcistan ve Türkiye’den de toprak istemektedirler. Bunun mümkün olmadığını onları destekleyen güçlerde bilmektedir. Fakat geçmişten bugüne gelen Emperyalist Doğu projeleri gereği ve BOP eksenindeki yeni emperyalist emellerinden dolayı da Kürt konusu gibi bu konuyu da kaşımaktadırlar. 1915 Ermeni tehcirini soykırım yapılmış gibi göstermek için tehcirin 100. yılı bahanesi ile Emperyalist devletlerle ve işbirlikçilerle birlikte büyük eylemlere hazırlanmaktadırlar.

Biz Türkler olarak da haklı tehcir kararını sadece savunmak için değil aynı zamanda 1. Dünya savaşı ve daha sonraki sıralardaki Ermeni örgütlerinin Emperyalistlerin planlarına uygun olarak Anadolu’da, Karabağ’daki işledikleri soykırım ve insanlık suçlarını ortaya çıkarmak ve bu suçları dünyaya duyurmak kamuoylarını etkilemek yönlendirmek ve ermenilerin yaptığı terörist faaliyetlerde kaybettiğimiz lider ve diplomatlarımıza sahip çıkmak için bilgiye ve belgeye dayanan eylemsel taarruz stratejisi ve politikası izlemeliyiz.

2015 yılını Anavatanı savunmak için Tehciri savunma ve emperyalizm destekli ermen örgütlerinin 1915 de Anadolu’da ve Kafkasya’da, 1992 Karabağ’daki Türk ve müslüman halklara karşı soykırım yaptığını anlatmak ve ununla beraber Ermeni terör örgütleri tarafından şehit edilen Türk lider ve diplomatlarını anmak ve onlara sahip çıktığımızı göstermek ve dünya kamuoyunu bu amaçlarla etkilemek, yönlendirmek ve etkinlikleri bir takvime bağlamak için benim bu konudaki önerilerim kısaca şunlardır:


    1. 2015 Türkler için, 1914-15 ve 1992 yılında Emeryalist destekli Ermenilerin Anadolu ve Karabağ’da yaptıkları Türk ve Müslüman soykırımlarını anlatmak için taarruz stratejisi geliştirmek olmalıdır.

    2. Taarruz stratejisi ve eylemliliği, Rus, Osmanlı, Fransız, Alman ve diğer bilgi ve belgelere dayalı olarak Vatan savunması ekseninde yapılmalıdır.

    3. 28 Ocak’ta Strazburg’da İnsan Hakları Mahkemesi’nde Fransa, İsviçre, Ermenistan ve Ermeni örgütlerinin müdahil olarak yer alacağı ve bizim için lehimze ve büyük kazanç sayılan Doğu Perinçek’in “Ermeni Soykırımı Emperyalist bir yalandır” konusunda daha önce aldığı önemli kararın temyizi ile beraber yapılacak olan duruşmada bizim merkezi olarak koordine edilip Mahkeme önüne bütün dünyadan uçak ve otobüslerle Mahkeme önünde olmamız gerekiyor. Davamızın arkasında olduğumuzu perçinleyerek bu anlamda Doğu Perinçek’in savunmasında (esasında bir karşı taarruzdu) bizim lehimize olan tutumunu desteklememiz ve sahip çıktığımızın gösterilmesi gerekiyor. Ve acilen Sn. Doğu Perinçek’in davada savunma yapabilmesi içinde yurtdışı çıkış yasağının hemen kaldırılması için T.C. Hükümeti’ne çağrı yapılması ve bu konuda mücadele edilmesi gerekiyor.

    4. 28 Ocak’ta Strazburg’a gelemeyenler ise (Özellikle İskandinavya, Rusya, Türkiye , Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetler , ABD, Kanada ve Avusturalya’da vd. yerlerdekiler) bulundukları ülkelerdeki: Fransa, Ermenistan ve İsviçre Büyükelçilikleri ve diplomatik misyonlarının önünde protesto gösterisi düzenlemeli ve kapılarına siyah çelenk bırakmalıdır.

    5. Konuya ilişkin olarak 1914-1915 ve 1918-1920 yılları arasında yapılan Anadolu’daki Türk ve diğer müslüman ahaliye yapılan soykırımlar ve 1992 yılında Karabağ’da (v.d. bölgelerde özellikle Türkmeneli, Ege adaları, Kıbrıs, Yunanistan ve Balkanlar vb. gibi bölgelerde dahil olmak üzere)Türklere yapılan soykırımlarla ilgili ortak anmak için bir gün belirlenmeli ve bu günü tarihte ve günümüzde)Türklere yapılan Soykırımlara ilişkin olarak TÜRKLERE SOYKIRIM günü ilan edilmelidir. Benim önerim Talat Paşa’nın Berlin’de Şehit edildiği 15 Mart günü buna uygundur.

    6. Ermeni örgütleri ve Emperyalistlerin siyasi ve fiili destekleriyle yapılan bu yaptıkları soykırımlarla ilgili sorumluların tespit edilmesi ve tazminat anlamında ve hukuken cezalandırılması için dosyalar hazırlanmalı ve gerekli mercilere bu konuda başvurulmalıdır. Çünkü birçok mağdur ve yakını bu konuda bilgisiz ve devletin ilgisizliğinden dolayı bu konuya eğilmemiştir. Bu yüzdende bu yakıcı konu sanki kapanmıştır. Biz bu konunun kapanmadığın belgeler ile ortaya koyarak gerekli hukuk mücadelesini yapmalı ve dünya kamu oyununda, yayınlar, konferans, toplantı, gösteriler ve sergilerle etkileyerek yanımıza çekmeliyiz.

    7. Ermeni terör örgütleri tarafından şehit edilen Azerbaycan ve Türkiye diplomat ve devlet adamları vuruldukları yerlerde ve günde toplu katılımlarla anılmalı ve şehit edildikleri yerlere birer prinçten, tunçtan yada mermerden anıt yada şilt dikilmelidir. Mezarları ve vuruldukları yerler ziyaret edilmelidir. İbadethanelerde şehitlerin gıyaplarında mevlit okunmalıdır.

    8. Şehit edilen diplomatlarla ilgili dava dosyalarının açılması sağlanmalı ve müdahil olunmalıdır.

    9. Taarruz stratejisi gereği, 25-26 Şubat’ta Karabağ Türk soykırımı ile ilgili Ermenistan Büyükelçilikleri ve diğer misyonları önünde protesto gösterileri düzenlemeli ve siyah çelenk bırakılmalıdır. Azerbaycan Büyükelçiliklerine ve diplomatik misyonluklarında kitlesel taziye ziyaretleri yapılmalıdır.

    10. Eylem yılı dolayısı ile vuruldukları gün dışında da 1 Mart 2015 tarihinde tüm şehit edilen Türk Devlet Büyüklerinin ve diplomatlarının vurulduğu yerlere çelenkler ve karanfiller bırakmalı ve bu konuda kitlesellik sağlanmalıdır.

    11. 15 Mart’ta Talat Paşa’nın ve Dr. Bahattin Şakir ve Azmi Beylerin Berlin’de vuruldukları yerden başlayan ve Avrupa çapında Berlin Merkezinde kitlesel bir Miting yapılmalı. Berlin Türk Şehitliği’ndeki mezarları kitlesel olarak ziyaret edilmeli. Tehcir savunulmalı ve Anavatanın haklı davasına sahip çıktığımız yaygın Medya aracıyla dünyaya ilan edilmelidir.

    12. 24 ve 25 Nisan günleri, Ermeni örgütlerinin eylem yapacağı Türk Büyükelçilikleri ve diplomatik misyonları önünde kitlesel değişimli nöbet tutulmalı ve Dünyaya biz buradayız ve Anavatanı savunuyoruz denilmelidir.

    13. Tüm eylemliliklerde kitleselliğe önem verilmeli aynı zamanda medyada (sosyal, yerel ve uluslararası medyada) kendi fikir ve eylemimizin yer bulması için çalışacak ve görev alacak bulundukları ülkeye göre iyi dil bilen 2015 yılı için bir ekip kurulmalıdır.

    14. Taarruz stratejisi ve politikamızla ilgili olarak çeşitli dillerde sosyal medya ağları açmalı ve etkili olarak kullanılmalıdır.

    15. Eylemlilikler Türk Devletlerindeki, Rusya, Avrupa, Asya, Amerika , Afrika ve Avustralya’daki Türkler tarafından ortak olarak koordine edilmelidir.

    16. Diğer milletlerden sivil toplum örgütleri, bölgelerdeki belediye meclisleri ve milli meclisler ziyaret edilmeli ve bizim fikrimiz hem yazılı hem de sözlü olarak ilgililere beyan edilmelidir.

    17. Medya ile ilişki kurup eylemlerimizin etkinliğinin arırılması sağlanmalı ve özellikle türk olmayan medyada yer alınması sağlanmalıdır.

    18. Yabancı medyada mümkün olduğunca konuya hakim kişilerin mülakat vermesi için çalışılmalıdır.

    19. Eylemlerde bulunduğumuz ülkelerde hukuk, siyaset, medya, toplantı, miting, örgütlenme ve eylem grupları oluşturulmalıdır.

    20. 1915 olayları ve 1992 Karabağ soykırımları, Ermeni tehciri ile ilgili Türklere ve ayrıca da diğer milletlere yönelik hızlandırılmış belge ve bilgiler ışığında eğitimden geçen gruplar teşekkül edilmelidir. Yani 20’şer kişilik gruplara eğitim verilmeli ve bilgiye dayanan kalıcı bir potansiyel yaratılmalıdır. Bu konuda kitlemiz bu eğitimden geçenler sayesinde hızla bilinçlendirilmelidir.

    21. Bu çalışmalarda milli olmak tek şart olmalıdır. Mitinglerde ve etkinliklerde Türk, Azerbaycan vb. benzer bayrakların dışında bayrak olmamalı ve sloganlarda ve pankartlarda önceden belirlenerek bu konularda ağız birliği yapılmalıdır. Tabii ki afişlerde düzenleyenlerin ve destekçi kuruluşların adları yer almalıdır. Ama sadece afiş ve bildirilerde bu yer almalıdır. Mitinglere değil. Ayrıca konu milli olduğu içi her hangi bir siyasi ya da sosyal grup bu konuda diğerinin önünde tutulmamalı buna kesinlikle müsaade edilmemelidir. Konuşmacılar dikkatle seçilmeli ve herkese hitap eden olmalıdır. Buralarda güvenebileceğimiz sınanmış Türk olmayan konuşmacılara özellikle yer verilmelidir.

    22. Kitleselliğe önem verilmeli kendisini milli sayan hiç bir kuruluş ve şahıs dışlanmamalıdır. Bu konuda bizim dışımızdaki milletlerden dostlarında katılım sağlanmalıdır.

    23. Yapılacak faaliyetlerle ilgili olarak, kişilerden ve kurumlardan, ticaret mensuplarından bağış toplanmalıdır. Bu konuda bir banka hesabı açılmalıdır.

    24. En son önerim ise, Avrupa’da bu konuda 2015 yılı için hem bulunduğumuz bölgelerle hem de diğer ülkelerde ortak anlık hareketleri de sağlamak ve iyi etki yaratabilmek için merkezi bir sekreterya oluşturulmalıdır. Bunun Almanya’da olması Türkler için hem merkezi olası dolayısı ile hem de yoğun Türk nüfusu olması nedeniyle büyük bir avantaj sağlayacaktır.

    25. Tüm bu önerileri Rusya, ABD ve Kanada, Avustralya’daki ve diğer Türk devletlerindeki Türkler de kendi bulundukları bölgelerde gerçekleştirmeleri çok acil bir konu olarak ele alınarak örgütlenmelidir.

    26. 2015 için aylara yayılan bir plan üzerinde çalışılmalıdır.

Görüş ve fikirlerinizi aşağıdaki eposta adresime yazabilir ve telefonla iletişim kurabilirsiniz.

Türk Milletinin Değerli fertleri ve örgütlenmeleri bu konuda acil kararlar alıp eylem hazırlıklarına başlamalı ve Türkler Ocak 2015 den itibaren karşı taarruz hareketini başlatmalıdır.

Bu önerimi mümkün olduğu kadar Türk Dünyası iletişim ağlarında yaygınlaşmasını önemle rica ederim.

Saygılar, Selamlar, İyi Çalışmalar, Başarılar…...

Sefa M. YÜRÜKEL, Lahey, Kasım 2014
Lahey Türklere Soykırımları Araştırmalar Vakfı Başkanı
Soykırım ve Terrorizm Araştırmacısı
Sosyal Antropolog ve Etnograf
sefamyurukel65@gmail.com
Tel. 0031 634371012


ŞEHİT DİPLOMATLAR:

Tarih/Şehir / Görev
Adı-Soyadı

27.01.1973
Santa Barbara / Başkonsolos
Mehmet BAYDAR
Konsolos
Bahadır DEMİR

22.10.1975
Viyana / Wien / Büyükelçi
Danış TUNALIĞIL

24.10.1975
Paris / Büyükelçi
İsmail EREZ
Şoför / Driver
Talip YENER

16.02.1976
Beyrut / Başkatip
Oktar CİRİT

09.06.1977
Vatican City / Büyükelçi
Taha ÇARIM

02.06.1978
Madrid / Büyükelçi / Elçi
Necla KUNERALP
Em.Büyükelçi / Retired Ambaşsador
Beşir BALCIOĞLU

12.10.1979
Lahey / Büyükelçi Oğlu / Ambaşsador's Son
Ahmet BENLER

22.12.1979
Paris / Turizm Müşaviri / Tourism Coünsellor
Yılmaz ÇOLPAN

31.07.1980
Atina / Athens İdari Ataşe
Galip ÖZMEN
Athens / İdari Ataşe Kızı
Neslihan ÖZMEN

17.12.1980
Sydney / Başkonsolos
Sarık ARIYAK
Güvenlik Ataşesi
Engin SEVER

04.03.1981
Paris / Çalışma Ataşesi
Reşat MORALİ
Din Görevlisi
Tecelli ARI

09.06.1981
Cenevre/ Sözleşmeli Sek.
M. Savaş YERGUZ

24.09.1981
Paris/ Güvenlik Ataşesi
Cemal ÖZEN

28.01.1982
Los Angeles / Başkonsolos
Kemal ARIKAN

08.04.1982
Ottava / Ottawa / Ticaret Müşaviri / Coünsellor for Commercial Affairs
Kanı GÜNGÖR

04.05.1982
Boston / Fahri Başkonsolos / Honorary Consul General
Orhan GÜNDÜZ

07.06.1982
Lizbon / Lisbon / İdari Ataşe/ Administratıve Officer
Erkut AKBAY

27.08.1982
Ottawa / Askeri Ataşe Albay / Military Attache Colonel
Atilla ALTIKAT

09.09.1982
Burgaz / İdari Ataşe / Administratıve Attache
Bora SÜELKAN

08.01.1983
Lisbon / İdari Ataşe Eşi / Nadide AKBAY,Administratıve Officer's Wife eşi merhum Erkut AKBAY'ın yaşamını yitirdiği 07.06.1982 tarihli saldırıda yaralanmış ve 08.01.1983 tarihinde yaşamını yitirmiştir.
Nadide AKBAY

09.03.1983
Belgrad / Büyükelçi / Ambaşsador
Galip BALKAR

14.07.1983
Brükseİ / Brussels / İdari Ataşe / Administratıve Attache
Dursun AKSOY

27.07.1983
Lisbon / Müsteşar Elçi / Wife of the Coünsellor
Cahide MİHÇİOĞLU

28.04.1984
Tahran / Sözles.Sek. Elçi / Wife of Secre.
Işık YÖNDER

20.06.1984
Viyana / Çalışma Ataşesi
Erdoğan ÖZEN

19.11.1984
Viyana / Uluslararası Memur
Evner ERGÜN

07.10.1991
Atina / Basın Ataşesi
Çetin GÖRGÜ

11.12.1993
Bağdat / İdari Ataşe
Çağlar YÜCEL

04.07.1994
Atina / Müsteşar
Haluk SİPAHİOĞLU
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Çağrı: Tüm Dünya Türkleri, Dernek, Kuruluş ve mensuplarına / M. Sefa YÜRÜKEL

İletigönderen SANUMU » Prş Ara 18, 2014 15:51

2015 yılına ermeniler bizden daha fazla önem veriyor.Zaten her sene sözde soykırımın yıldönümünde gösteriler düzenleyip, çeşitli yayınlar yaparak bu konuyu ne kadar ciddiye aldıklarını gözler önüne serilmekteler. Peki bizler ne yapıyoruz ya da neler yaptık? Aslına bakacak olursak bizler sürecin lehimize çevirmemiz gerekirken tam tersine tabiri caiz ise kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Popüler olacağım diye, daha çok okunacağım, daha çok izleneceğim, daha çok dinleneceğim diye koskoca tarih ayaklar altına alınıyor. Samimi görüneceğim maskesi altında işlemediğimiz bir suçtan dolayı özür dileniyor. Bir söz vardır adamın şahidi evden olursa idamı kolay olur. Bizim durumumuzda aynen bu bence.. Özür dileyen siyasiler, özür dileyen sanatçılar ! özür dileyen ahali. Ne olacak dileyelim gitsin diyen başka bir kesim. Halbu ki olay özür dilemekle kalmayacak(yapılmayan bir şey için özür dilemek acizliktir). Önce özür,tazminat ve toprak talebi. Ermeni diyasporası senelerdir bu hayal ile yanıp tutuşmakta, yazınızda bahsettiğiniz gibi emperyalist güçlerin desteğini almaktadır. Yüzyıllar öncesinden sahneye konulan bir seneryo bu. Ne yazık ki biz ve bizden önceki nesiller bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadık,araştırmadık,tedbir almadık. Sözde soykırım yalanının 100 yıl dönümüne şunun şurasında 5 ay gibi bir süre var.Elimizden geldiğince bu oyunu bozmaya çalışmalıyız.Bugüne kadar bu konuda yapılan araştırmaları incelemeleri,her ortamda haklılığımızı dile getirmeliyiz. İhanete uğrayan bizdik.!!!
Kullanıcı küçük betizi
SANUMU
Üye
Üye
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Ara 03, 2014 11:17


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x