Cehenneme Kaçsanız O Soru Sizi Yakalayacaktır

Cehenneme Kaçsanız O Soru Sizi Yakalayacaktır

İletigönderen Mustafa Recep » Cum Tem 16, 2010 21:47

CEHENNEME KAÇSANIZ O SORU SİZİ YAKALAYACAKTIR
[16 Temmuz 2010]
DOĞU PERİNÇEK

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (16 Temmuz 2010) yazılı bir açıklama yaparak, CHP, MHP, BDP ve diğer partiler ile Genelkurmay’a, Tayyip Erdoğanların planlarının neresinde olduklarını sordu. Perinçek'in açıklaması şöyle:
• ABD patronluğundaki Açılım’ın rafa kaldırıldığı falan yok. Açılım, işte buydu. Daha çok ayyıldızlı tabut için yapıldı.
• Birinci aşama tamamlandı; PKK büyütüldü.
• İkinci aşama gündemde, Türkiye içteki terörle boğuşurken, Irak’ın kuzeyindeki kukla devlet resmen ilan edilecek.
• Üçüncü aşama, Türkiye’nin Güneydoğusu ile Kukla devletin bütünleştirilmesi.
• “Ayrılamayız” diyen Hasip Kaplanların içtenliğinin tek denek taşı vardır: ABD planına açık tavır!
• ABD, aile içinde çözme şansı bırakıyor mu? Gelmiş çizmeleriyle ailenin içine girmiş, ailemizden bir buçuk milyon insanı öldürmüş. Irak’ı parçalamış, Türkiye’yi de parçalayacağım diyor. Parçalanan sizin vatanınız değil mi?
• Ey CHP, Ey MHP, Ey Genelkurmay, Ey diğer partiler ve kurumlar ve Ey Yurttaş!
Siz bu planın neresindesiniz?
Bu sorudan kaçamazsınız!
İsterseniz cehenneme kaçın, o soru gelip sizi bulacak ve yakanıza yapışacaktır! Çünkü o soru, sizi kaçma hızınızdan daha hızlı kovalıyor.
• Yok eğer, “Biz Büyük Müttefikle birlikte Türkiye’yi bölme planında yer alıyoruz” diyorsanız, bunu da mertçe söyleyin de, sizden umudu keselim.
• Yazın şuraya: Bu planın içinde olanlar, ABD’nin bozgununu paylaşacaktır.
• Gelin milletin zaferini ve sevincini paylaşın!
• Kararlılık oyunu bozar. Her şey, Türkiye’nin kararlılığına bağlıdır. Hükümet mevzileri, BOP Eşbaşkanlığı’ndan kurtarılırsa, millet de ordu da ayağa kalkar. Siz kararlılığı o zaman görün. Kürdümüz o kararlılığın içinde olacaktır.

“DEMOKRATİK AÇILIM” YÜRÜYOR
“Demokratik Açılım”, “açılmadan kapandı” veya “rafa kalktı” türünden görüşler var. Oysa rafa falan kalkmadı. “Açılım” işte buydu. Ne kadar çok ayyıldızlı tabut gelirse, “Açılım” o kadar başarılıdır. “Güzel şeyler olacak” demişlerdi, istedikleri oluyor. Açılım Planı, Türk Ordusu’nun yenilgisi üzerine kurulmuştur.
Aydınlık’ın 4 Temmuz 2010 tarihli “Genelkurmay’da bulunan FOLTP Planı” yazısını okumayanlara okutunuz. Orada bugün yürüyen senaryo var. Herkes okumalı.

BİRİNCİ AŞAMA TAMAMLANDI: PKK BÜYÜTÜLDÜ
Açılım’ın patronu olan ABD, birinci aşamada hedefine ulaşmıştır. Önce PKK’nin büyütülmesi ve Güneydoğu’da fiilî hükümetçikler kurulması gerekiyordu. ABD de, AKP de, bölücü terörün yayılması ve bölgede yer yer iktidar haline gelmesinden pek memnun. Çünkü planın ilerlemesi, buna bağlı. Oysa, “Açılım”ın başında, ‘PKK’yi tasfiye edeceğiz’ demişlerdi. O zaman İşçi Partisi, “milleti aldatıyorlar” diye ısrarla uyardı. Amaçları, PKK’yi tasfiye edilemez hale getirmektir.
Şimdi sıra, PKK’nin muhatap olarak kabulüne geldi. Mustafa Karaalioğlu, Nazlı Ilıcak gibi Tayyip Erdoğan’ın yazarlarına bakınız, artık bunu işliyorlar.

İKİNCİ AŞAMA: İKİNCİ İSRAİL’İN İLANI
ABD, bir ay kadar önce süreci hızlandıracağını açıklamıştı. Hızlandı, PKK’nin terör eylemleri yoğunlaştı. PKK’nin bütün faaliyeti, ABD planı çerçevesindedir. Türkiye, kendi içindeki terör ve karışıklıklarla uğraşırken, Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan İkinci İsrail devletçiği resmen ilan edilecektir.
ABD açılımının yürümesi, bölücü terörün şiddetlendirilmesi yanında, Türkiye’nin İran ve Suriye ile işbirliğinin önlenmesine bağlıdır. Öyle bir noktaya gidiliyor ki, İkinci İsrail’in resmiyet kazanması, Türkiye’ye bir çare gibi kabul ettirilecek. Referandum da bu planın hizmetindedir.

ÜÇÜNCÜ AŞAMA: GÜNEYDOĞU’NUN ÖZERKLEŞMESİ VE
IRAK’IN KUZEYİ İLE SİYASAL BÜTÜNLEŞMESİ
Bütün bu süreç, “teröre lanet” ayinleriyle yürütülüyor. O ayinler bile, en sonunda pes dedirtmek içindir. Bir de Yugoslavya’nın parçalanması sürecinde olduğu gibi, bol bol “Türkiye’nin toprak bütünlüğü” masalları dinliyoruz. Güneydoğu’nun Irak’ın kuzeyiyle bütünleşmesi, ABD’nin bir numaralı vazgeçilmezidir. Bu durumda Türkiye’nin toprak bütünlüğünün ne olacağı bellidir.
ABD açısından kritik sorun, bütünleşmenin Barzani-Talabani iktidarıyla mı, yoksa PKK taşeronluğunda mı tamamlanacağıdır. Kukla devlet postuna kim oturtulacak?
ABD ve İsrail’in Kuzey Irak’ın aşiret reislerini yeğleyeceğini sanmak, gerçekçi değildir. Biliyorlar ki, bütünleşme en sonunda Türkiye Kürtleri yönetiminde olur. Barzani ve Talabani, neresinden baksanız, Kürtleri birleştiremezler.
PKK, bütünleşme sürecini yürütmek açısından, ABD için çok daha elverişli bir araçtır; daha moderndir, daha örgütlüdür. Ne de olsa Kemalist Devrim’i yaşamış bir ülkenin insanlarıdır. Bir kısım PKK yöneticileri, ABD’nin son tercihinin PKK olacağı hesabına kölece bağlıdırlar. O nedenle ABD ve İsrail’e stratejik güvenleri vardır.
ABD, zaman zaman PKK’nin göstermelik olarak kulağını çeker. Örneğin PKK yöneticilerinin uyuşturucu işi yaptıklarını ilan eder, onları terör listesinin başına koyar vb. PKK yöneticileri ise, onurlarıyla oynanmasına seslerini bile çıkarmazlar, “Anamızın hatırını soran kadıdır” diye değerlendirme yaparlar.
Türkiye’deki işbirlikçiler ise, “Görüyor musunuz, ABD, PKK’yi hedef alıyor” diye kendi rollerini oynarlar. Süreç, son kertede ABD+Tayyip Erdoğan+PKK işbirliğiyle yürümeye devam eder. Bu Üçlü İttifak, Türkiye’nin güneydoğusunu, Türkiye’den kopartmakta ve Kuzey Irak’la bütünleştirmektedir.

AYRILAMAYIZ BEYANININ DENEK TAŞI
Bu arada, Türkiye’de “Biz birbirimizden ayrılamayız” şarkıları sesçalara konur. Kuşkusuz bunu içtenlikle söyleyenler de var. Herkesin gönlü, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın söylediklerine inanmak istiyor. Hele bizlerin gönlü! Baksanıza Cumhuriyet ve Ulusal Kanal, o güzel sözleri duyunca, Anadolu deyişiyle “buldumcuk” oldular.
Hasip Kaplan’ın sözlerinin yürekten geldiğine işaret eden ve duygularımızı okşayan bir eda da var. Ancak Türkiye’de birlikte yaşama isteğinin gerçeğe oturması için tek bir nesnel ölçü vardır: ABD planlarına tavır!
Ulusal Kanal Haber Dairesi Başkanı Dr. Serhan Bolluk, 12 Temmuz Pazartesi akşamı Kürt Sorunu Çözüm programında Hasip Kaplan’ın tavrını öğrenmek için sordu: “Halk, şehit cenazelerinde, ‘Türkler Kürtler kardeştir, Amerika kalleştir’ diyor, bu slogan sizde ne uyandırıyor?”
Soru iyi formülleştirilmiş, BDP yöneticilerini ABD karşısında zora sokmuyor. Ama Hasip Kaplan, kendisine atılan kardeşlik pasını ıska geçmeyi bilinçli olarak yeğliyor. Dahası Hasip Kaplan, “Aile içinde çözelim. Kendimiz çözmezsek, gelir müdahale ederler, Irak gibi, Yugoslavya gibi oluruz.” diyor.

AİLENİN BİR BUÇUK MİLYONU KATLEDİLDİ
Bu sözlerle, Amerikan sopası gösterilmiyor mu? ABD, aile içinde çözme şansı bırakıyor mu? Gelmiş çizmeleriyle ailenin içine girmiş, ailemizden bir buçuk milyon insanı öldürmüş. Irak’ı parçalamış, Türkiye’yi de parçalayacağım diyor. Parçalanan sizin vatanınız değil mi?
Arkadaş siz bu planın neresindesiniz?
“Bizi arkadan vuracaklar” güvensizliği böyle mi bertaraf edilir?
ABD’nin Irak’ı işgalini “demokrasi geldi” diye alkışlayanlara soruyoruz: Türkiye’ye getirmek istediğiniz demokrasi bu mudur?

KARARLILIK OYUNU BOZAR
BDP ve PKK liderleri içinde, gönlü birlikte yaşama eğiliminde olanlar kuşkusuz vardır. Ama onlar, bağlı oldukları hareketin ABD planlarındaki rolünü çok iyi bilirler ve zora teslim olurlar. O zaman o birlikte yaşamaya yönelik sözlerin hangi değeri kalmaktadır?
Her şey, Türkiye’nin kararlılığına bağlıdır. Hükümet mevzileri, BOP Eşbaşkanlığı’ndan kurtarılırsa, millet de ordu da ayağa kalkar. Siz kararlılığı o zaman görün. Kürdümüz o kararlılığın içinde olacaktır.
Bugün barış lafları, savaşın aleti olarak kullanılıyor. Ne barışı, ABD Ordusu, Türkiye’ye bölünmeyi zorla dayatıyor. ABD’ye, bir Millî Hükümet kurarak, “Senin planını biliyorum ve sen de benim bu plana boyun eğmeyeceğimi bil” demezsek, ABD devam edecektir; başka deyişle terör de şiddetlenerek devam edecektir.
Türkiye, bu dayatmayı kabul etmeyeceğini ilan etmek yanında, derhal İran, Suriye ve Irak hükümetiyle işbirliğine geçmelidir. Herkes işin ciddiyetini anlar o zaman! Kuşatılmış olan ABD’dir. Bakın o zaman ABD, hindi gibi düşünmeye başlayacak ve bozguna uğrayacaktır.

CHP, MHP VE KOMUTANLARA DA SORALIM
Haksızlık etmeyelim, “Arkadaş siz bu planın neresindesiniz” sorusunu, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanlarına, CHP ve MHP’ye de soralım.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ KENİDİNİ KORUMUYOR Kİ
MİLLETİ DE KORUSUN”
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, şu ana kadar İstanbul hükümetinin dizinin dibinde oturup, “ulusal devleti” de dilden bırakmayan Ahmet İzzet Paşaların konumunda durdu. Yabancı bir devletin, Türkiye toprağında Türk Ordusu’na operasyon yapmasına razı oldu. Türk Ordusu’nun savaş yeteneğinin tahrip edilmesini, arada bir basın toplantısı yaparak seyretti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumunu bugüne kadar en güzel anlatan, Diyarbakır Cumhuriyet (Arslanoğlu) Köyü Muhtarı Mehmet Tanrıkulu oldu:
“TSK şu anda Amerika ve AKP’ye karşı kendini koruyamadığı gibi beni de koruyamıyor!” (Aydınlık, 11 Temmuz 2010).
Dertlerle boğuşan halkın keskin gözüdür bu. Böyle zaman zaman peygamberler gibi konuşurlar.
Millet, istiyordu ki, Türk Silahlı Kuvvetleri kendisini korusun. Çünkü görüyor, Türk Ordusu güçlü olmazsa, Türkiye küreselleşmenin ayakları altında kalacak, iç savaşlara sürüklenecek, yıllarca kanlı senaryoların içinde çırpınacak!

KOPAR ZİNCİRLERİNİ GÜLSARI
CHP Genel Başkanı’na Ulusal Kanal’dan Fikret Akfırat, BOP Eşbaşkanlığı’nı soruyor. Kılıçdaroğlu, “Arkadaş Türkiye Başbakanı BOP Eşbaşkanı olamaz” diyemiyor, hatta neredeyse Tayyip Erdoğan’ı mazur gösteren sözler söylüyor.
Oy almaya o kadar önem veren CHP Genel Başkanı, oylarını yüzde on artıracak bir temayı işlemekten niçin kaçınıyor? Çünkü kafalarda, iktidara ancak ABD ruhsatıyla gelineceği saplantısı var.
İşte Gülsarı’nın zincirleri!
MHP’ye de soruyoruz:
Arkadaş, Güneydoğumuzu Irak’ın kuzeyindeki Kukla devletle bütünleştiren kim? Bölücü terörün arkasında kim var? Bu soruları Barzani’ye, Apo’ya hakaretlerle geçiştirebilir misin? ABD’nin rolünü hangi gürültüyle örtebilirsiniz? Dünyada kim, zor olandan kaçarak vatanını kurtarabilmiş?
MHP yönetimi, ABD merkezli sistemle bağları yüzünden sürekli kendi örgütünün vatanseverliğini çelmeliyor. Bir bilanço yapıp silkinmesi, milletin iyiliğine olur. ABD planlarının karşısına ne zaman dikilecek, merakla bekleniyor.

CEHENNEME KAÇSANIZ
O SORU SİZİ YAKALAYACAKTIR
Arkadaş, ABD planının neresindesiniz?
İşçi Partisi, bu soruyu 25 yıldır herkese soruyor. Bu planı daha 1987 yılında, “Pentagon’un Kürt senaryosu” diye saptamış, milletin önüne koymuşuz. Dahası, bu planı bozmak için, yapılması gereken her şeyi göstermiş ve hükümet olmadan yapılabilecek her şeyi yapmışız.
Ey CHP, Ey MHP, Ey Genelkurmay, Ey diğer partiler ve kurumlar ve Ey Yurttaş!
Bu sorudan kaçamazsınız!
İsterseniz cehenneme kaçın, o soru gelip sizi bulacak ve yakanıza yapışacaktır! O soru, sizi kaçma hızınızdan daha hızlı kovalıyor!
Yok eğer, “Biz Büyük Müttefikle birlikte Türkiye’yi bölme planında yer alıyoruz” diyorsanız, bunu da mertçe söyleyin de, sizden umudu keselim.
Yazın şuraya: Bu planın içinde olanlar, ABD’nin bozgununu paylaşacaktır.
Gelin milletin zaferini ve sevincini paylaşın!

http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.as ... haber=2591
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x