Ergenekon çetesinin kasası olduğu suçlamasıyla bir yıldır hapis yattığı cezaevinden ölüm döşeğinde çıkartılan Kuddusi Okkır son yolculuğuna uğurlandı. Okkır, suçunu öğrenemeden kaldırıldığı hastanede beş gün sonra hayatını kaybetmişti. Hastane masraflarını ödeyemeyen ailesi, cenazesini kaldırmak için belediyeden yardım istedi. Okkır'ın dramı son yolculuğunda da devam etti. Ergenekon üyesi olmakla suçlanmaktan korkan yakınları onu son yolculuğunda yalnız bıraktı. Cenazesine çok az sayıda kişi katıldı.


OKKIR BÖYLE UĞURLANDI - FOTO GALERİ

Ergenekon soruşturması kapsamında bir yıl önce tutuklanan ve cezaevinde kansere yakalanan 60 yaşındaki Kuddusi Okkır, ’Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastazı (sızması)’ tedavisi gördüğü hastanede dün sabah yaşamını yitirdi.

20 Haziran 2007 tarihinde tutuklanan Kuddusi Okkır, 10 Mayıs’tan bu yana Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Servisi’nde tedavi görüyordu. 1 Temmuz günü tahliye olan Okkır’ın, doktorlar ilaçla acı çekmemesini sağlamaya çalışıyordu. Eşinin ölümünü beklediğini belirten Sabriye Okkır, "Zaten beklenen bir olaydı. Sorumlular bunların cevabını bana versin. Eşimi benden ilaçsız aldılar, komada verdiler. Yaşanan bu olayı uluslararası boyuta taşıyacağım ve hakkımı arayacağım. Sağlam bir şekilde benden aldıkları eşimin şimdi ben cenazesini alıyorum" dedi.

Belediyeden cenaze aracı

Maddi sıkıntıları nedeniyle eşinin cenazesini taşıyacak cenaze aracına verecek parası olmadığını belirten Sabriye Okkır’a ise gazeteciler yardım etti. Edirne Belediye Başkanvekili Namık Kemal Döleneken’i arayan gazeteciler durumu anlattı. Bunun üzerine Namık Kemal Döleneken hastaneye belediyenin cenaze aracını gönderdi. Kuddusi Okkır’ın cenazesi dün ikindi vakti İstanbul Maltepe Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Yalova merkeze bağlı Subaşı Köyü’nde toprağa verildi. Cenaze törenine annesi Şükriye Okkır ve Fransa’da yaşayan oğlu Oytun Okkır da katıldı. Cenaze töreninde bir açıklama yapan Sabriye Okkır, "Eşimin neden sorgulandığını bilmiyoruz. Eşim öldü ama savaş yeni başladı. Hakkım neyse her türlü yolu deneyeceğim. Cezaevine girmeden önce hiçbir sağlık sorunu yoktu. Bu şekilde tutukluluk onu mahvetti, sonunda bu illete yakalandı" diye konuştu.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/93703 ... 9&sz=93266

cenazesine gelmeyen yakınları için söylemek isterim ki ; aciz ve korkak insanlar yokolmaya mahkumdurlar. korkak dostlara kimsenin ihtiyacı olmaz onlardan anca zarar gelir. Allahtan rahmet ailesine başsağlığı dilerim .. herhangi bir suçu olup olmadığı konusunda bir fikir yürütemem ben savcı değilim ancak pkkelebaşları ve suçu tespit edilmiş cezasını çeken teroristlere itina ile bakılırken suçu bilinmeyen bir adamın yargılanmak için hapiste yatarken hayatını kaybetmesi elbette ki insan haklarına aykırıdır. hlki cevizoğlu'nun bir lafı var eklemek istiyorum ama onun kadar düzgün cümle kuramam şöyleydi :



... "bundan 5 yıl önce birisi çıkıp ta 'birgün pkk elebaşısı apdullah öcalanın posterleri asılırken bölücülük sloganları atılırken , ülke için faydalı işler yapmış Atatürkçüler , vatanseverler tutuklanacak' deselerdi kimse inanmazdı herhalde "

Senden bir ricam var.ATATÜRK'ün BURSA NUTKU'nu açıp okuyuver ne olur.Sonra sor bakalım kendine eğer bu nutkun benzerini bugün sen-ben ya da başka herhangi bir şahıs yapsak bizi de aynı davadan içeri alırlar mı almazlar mı?Hadi hayal gücünü zorla.Diyelim ki ATATÜRK sağ.Ve BURSA NUTKU'nu şimdi okuyor.Sence aynı davadan ATATÜRK tutuklanır mı,tutuklanmaz mı?

BURSA NUTKUNU okursa tutuklanır. hatta "büyük balık" ta ATATÜRK .

emesiz.Kardeşimsin.