CHAVEZ ONLİNE RÖPORTAJ CNN- DİPNOT TABLET-CNN'E VERİLEN YANITLAR...

CHAVEZ ONLİNE RÖPORTAJ CNN- DİPNOT TABLET-CNN'E VERİLEN YANITLAR...

İletigönderen Noyan Umruk » Prş Mar 07, 2013 18:53

--------------------------------------------------------------------------------
Date: Thu, 7 Mar 2013 13:53:14 +0200
Subject: Re: CHAVEZ RÖPORTAJI DİPNOT TABLET
From: kenantas41@gmail.com
To: noyanumruk@hotmail.com

Tamamdır Noyan bey ;




Çok teşekkür ederiz...


İyi Çalışmalar diliyorum...



--------------------------------------------------------------------------------
Date: Thu, 7 Mar 2013 12:45:53 +0200
Subject: CHAVEZ RÖPORTAJ DİPNOT TABLET-CNN
From: kenantas41@gmail.com

Noyan Bey Merhaba; Sorularımı aşağıya yazıyorum hızlıca yanıtlamanız istirham edeceğim

1- İlk olarak sizce Hugo Chavez bir diktatör müydü bir devrimci miydi?

İktidara gelişi ve iktidardayken izlediği yörünge demokratik bir devrimci olduğunun kanıtı. Halka rağmen değil, halkıyla birlikte ve halkı için devrimci. 21 yy. demokratik sosyalizminin öncüsü ve uygulayıcısı bir devrimci...

2- Hugo Chavez'in üzerinde oluşan diktatör algısı sizce neden oluştu? Bunun nedeni uzun süredir ülke yönetiminde olması mı yoksa Venezuellayı dikta ile yönetmesi midir ?

Algı neden oluşturuldu?

Çünkü Chavez ve Venezuela, turnusol kâğıdı; kendini dünya güzeli zanneden kraliçeye asıl yüzünü gösteren ayna. Bölgenizde, dünyanızda, hayatınızda neler olup bittiğini, ya da neyin olmayıp bitmediğini kavrayabilmek açısından, günümüzün en ilginç ülkesi, Irak ya da Libya değil, Venezuela.

Çünkü Irak ya da Libya’nın işgalinin gerekçesi sayılan yığınla hikâyenin... İkiyüzlülüğe direnmenin örneği Chavez ve Venezuela ...

Diktatörleri devirmek, insan hakları, demokrasi, özgürlükler, terörle mücadele, adalet gibi gasp edilmiş kavramlarla oynanan oyunların antitezi Chavez ve Venezuela ...

Irak’la ortak yanı büyük petrol rezervlerinden elde ettiği petrolün büyük kısmını A.B.D.’ne sunması.

Saddam dönemi Irak’ı ile diğer bir ortak yanı ise, ABD’nin hiç de hoşlanmadığı bir devlet başkanına sahip olması.

Ancak, burada ezber bozan önemli bir fark var. Art arda dış destekli darbe girişimlerine karşın, halkının oyları ile yine art arda seçilmesi, referandumları kazanması, demokrasi galibi olmasına rağmen kendisine diktatör yapıştırılması ve de terörle hiç bir ilişkisi olmamasına rağmen hala “meşru” olmaması!

Ona diktatör diyen neoconların derdi...

Ekilebilir toprakların %77’sine, nüfusun sadece %3’ünün sahip olduğu, petrol gelirlerinin %84’ünü ABD ağırlıklı olarak büyük petrol şirketlerinin götürdüğü, halkına sadece % 16’sını bıraktığı bu ülkenin başkanının yaptıkları ve yapmak istedikleri...

Birincisi, hazırlanan petrol planı uyarınca, petrol gelirinden halka kalacak payın %30’a çıkarılması.

İkincisi ise “Toprak Reformu”.

Bütün bunların amacı ise, yoksulları doyurmak, barındırmak, eğitmek, gönendirmek...

Neocon'lar, bütün bunları “fazla sosyalistçe” bulmakta, Irak’ta, demokrasi götürmek(!)” için işgalci olurken, Venezuela’da demokrasi karşı darbecisi olarak, dünya kamuoyunun aynayı yüzüne tutması ile çirkin Amerikalı yüzü apaçık ortaya çıkmakta ve işte bu duruma fena halde bozulmakta...

Dünyanın her yerinde “terörle mücadele ettiğini” söyleyen ABD, Florida’da, CIA gölgesinde “Venezuela Vatansever Cuntası”nı örgütleyip, silahlı eğitime tabi tutarak neler yapmak istemektedir dersiniz? Chavez şöyle diyor: “ABD yönetimine, kentleri bombalama, ülkeleri işgal etme, hükümetleri devirme yetkisini kim verdi?”(1)

Sözün kısası, anlayana sivrisinek saz, anlamayana Chavez ve Venezuela az...



Bu algı uzun süre ülkeyi yönetmesinden mi yoksa gerçekten dikta ile yönetmesinden mi oluştu?...

Owen Jones da, seçimleri izlemek için gittiği Venezüela’dan bildirirken, “Düzenli olarak Chavez’e saldıran özel medya şirketleri toplam izleyicinin yüzde 90’ına ulaşıyor. Chavez karşıtı propaganda posterleri hemen her yerde görülüyor. Chavez’in muhalefeti bile onun Venezüella tarihinde yoksullarla ilgilenen ilk devlet başkanı olduğunu kabul ediyor... Chavez 1998’de ilk kez devlet başkan seçildiğinde yüzde 25 düzeyinde olan aşırı yoksulluk(sefalet) bugün yüzde 8.6’a gerilemiş... Petrol ihracatı da 14.4 milyar dolardan 60 milyar dolara yükselmiş” diyor.
(The Independent. 08/10/2010)

Ülkesinde basın'ın ve muhalefetin bu denli özgür olduğu, %74 ile referandumlar, %55-60 ile ard arda üç seçim kazanmış, halkının karşı koyuşu ile ciddi bir darbeyi savuşturmuş karizmatik bir lider'e hangi mantıkla diktatör denilebilir, bilemiyorum. Hala bu tür takıntısı olanlara yarın cenaze törenini izlemelerini öneririm

3- Sizin gözünüzdeki Hugo Chavez nasıl bir liderdir ?

Zaman zaman amansız karşıtlarınca “diktatör” ya da “popülist” olmakla suçlandı, Latin Amerika ya da 21nci yüzyıl sosyalizminin öncüsü Chavez…

Oysa, fiziği itibariyle, ‘zambo’ yani yerli ve siyahi karışımı olan Hugo Chavez’in kişiliğinde Amerikan kıtasında yüzyıllarca katliamlara uğramış ve köleleştirilmiş halklar kendilerini buldular.

Özetle, 1999’da iktidara geldiğinde her ikisinden biri yoksulluk eşiğinin çok altında olan, her üçünden ikisi hayatında doktor görmemiş olan Venezuela halkını, sağlıklı içme suyundan, basit tedavi gereçlerinden, alfabeden, kitaptan, defterden, temiz çamaşırdan ya da toptan ifade etmek gerekirse, dünyanın ‘tuzu kuru’ yakasında yaşayanların sıcak yuvasında ne varsa, bunların hepsinden yoksun bırakılan, dünyanın ‘baldırı çıplak’ yakasında yaşayanları bunlara kavuşturmaya çalışan bir ‘zambo’nun, ‘rambo’ya meydan okuyuşunun evrensel öyküsüdür Chavez’in yaşamı…

Ya henüz ekonomik ve politik alanlarda kat etmesi gereken uzun bir mesafe olmasına ve daha önemlisi yoğun, ciddi küresel tehditlere ve de nihayet hastalığına rağmen, Latin Amerika halklarına ve önderlerine açtığı onurlu yol…

Ya iyice kötümserleşmiş yerküremiz, yoksul ülkeler halkları için başka bir dünya, kader ya da gelecek olabileceğine ilişkin açmakta olduğu umut kapıları…

Bu umuda o kadar ihtiyaç var ki… Adil ve barış içinde yaşanabilir bir dünyaya kavuşana değin tüm yoksul ülke ve halkları için…

Bir ülkenin yoksullarının birbirleri ile değil de, kendilerini yoksul kılan düzenle hesaplaşmaları nasıl sağlanır? Bir ülke halkı, hayatı değiştirebilecek güce sahip olduğuna nasıl inandırılıp, ikna edilebilir? Dünyanın tüm yoksul ya da vicdan sahibi insanlarının oturup düşündüğü bu dili, Chavez L.Amerika halkları için buldu …

Bu nedenle, uzaktan bakmak değil, devrimi yoksulları tarafından yapılan bu ülkeyi, bu halkı ve liderini yakından tanımak, anmak ve daima anımsamak gerekiyor. Tam anlamı ile burnunun dibindeki hegemonik güce nasıl meydan okunulduğunu, bir halkın uluslar arası finans ve petrol şirketlerince çizilmiş kaderinin nasıl değiştirebildiğini, yaşadığımız günlerde radikal devrimcilerden ulusalcı akımlara, sosyal demokratlardan İslam ülkelerine değin, tüm muhalif kesimlerin kendisinde özdeş bir şeyler bulduğu Chavez’i anlamak gerekiyor.

Ard arda yinelediği demokrasi zaferlerini yeni bir zaferle taçlandırmışken, “%1” in refah mutluluğu için tüm insanlığın içine çekilmek istendiği karanlık ve iğrenç bataklık yerine, onları güzel günlerin “umudu” olarak aydınlatmak varken çağın amansız hastalığının kurbanı olmak ne yaman bir çelişki...

Yaşamını ülkesi, halkı ve tüm insanlık için “kısa zamanda büyük işler” başarmaya feda eden, çağına ve çağlar ötesine damgasını vuran insanlar için bu bir kader midir?

Olmamalıydı… Dünyanın bağımsızlık, özgürlük, adalet ve eşitlikten yana olan tüm insanları asla unutmayacakları bu renkli ve cesur önder huzurunda derin bir saygı ve sevgi ile eğilirken, onu yitirmenin derin hüznünü yaşıyorlar…






Bu üç soruyu yanıtlayabılırsenız çok seviniriz






--

Dipnot TV
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü
D Blok 108 No'lu Oda Fatih-İstanbul
TEL :0212 533 65 32 Dahili:1784
GSM:0555 988 73 52






--
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1067
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x