CHP'nin umudu bu mu?

CHP'nin umudu bu mu?

İletigönderen Başkomutan » Pzt Eki 18, 2010 1:27


CHP'NİN UMUDU BU MU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kemal Derviş’le iki saatlik özel bir görüşme yapması herkesi şaşırttı! Derviş’in “Bize destek olmanızı bekliyoruz” diyen Kılıçdaroğlu’na “Ne isterseniz emrinizdeyim” dediği kamuoyuna yansıdı. (Milliyet, 16 Ekim 2010)

Aslında Kılıçdaroğlu’nun Derviş’le buluşmasından şaşırılacak bir şey yok. Çünkü Derviş, CHP’de yeni dönemde etkin pozisyonlara getirilen ekip üyeleri nedeniyle, zaten CHP’nin en tepesinde!

DERVİŞ EKONOMİYİ ÇÖKERTTİ
Atlantik merkezli 2001 krizinin sözde çözüm mimarı olarak ABD’nin ülkemize ihraç ettiği Derviş, anımsanacağı gibi “en yetkili bakan” olarak Türkiye’yi serbest piyasa ekonomisiyle bütünleştirmek adına kamu ekonomisini ortadan kaldırdı! Bununla yetinmeyen Derviş, önce DSP’yi böldü, ardından da AKP’yi iktidara getiren 3 Kasım 2002 seçimlerinin önünü açtı. Bu arada altını çizmekte yarar var; Derviş DSP’yi bölerken birlikte parti kurma sözü verdiği ekibi de yüzüstü bıraktı ve CHP’ye geçti!

Derviş bir dönem milletvekilliği yaptıktan sonra, Türkiye’den ayrıldı ve BM Kalkınma Programı’nın başkanlığına getirildi. Derviş şu anda, ABD’de, Demokrat Parti’nin kontrolü altındaki Brooking Enstitüsü’nün “küresel ekonomi ve kalkınmadan sorumlu” genel başkan yardımcılığını yapıyor.

Derviş’in 2001 krizi sonrası ekonominin başına geçtiğinde kurduğu ekibin önemli isimleri, Kılıçdaroğlu döneminde CHP’de etkili pozisyonlara getirildiler.

DERVİŞ’İN HAZİNE MÜSTEŞARI: FAİK ÖZTRAK

Örneğin Faik Öztrak! CHP İstanbul Milletvekili Faik Öztrak, 22 Temmuz 2007 genel seçimleri öncesinde milletvekili adayı olurken bile CHP tabanında ciddi soru işaretleri taşıyan bir isimdi. Derviş’in “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” çerçevesinde birlikte çalıştığı isimlerden biri olan Faik Öztrak o dönemde Hazine Müsteşarı olarak atanmıştı.

Öztrak bu görevinin ardından TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu direktörlüğü yaptı. Öztrak’ın dikkat çeken bir diğer çalışması da Avrupa Politikaları Çalışmaları Merkezi için yazdığı Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini savunduğu makalelerdi…

    Kılıçdaroğlu’nun Kurultay konuşmasında AB üyeliğini bir çağdaşlaşma projesi olarak savunmasında Öztrak’ın büyük rolü var.

Öztrak’ın AB savunuculuğunun temelini aslında dünya sermaye piyasalarıyla bütünleşme çizgisi oluşturuyor. Bakınız Faik Öztrak 2004 İktisat Kongresi’nde ne diyor:

“Türkiye’nin uluslararası sermayenin alıştığı boyutta bir oyun alanına kavuşacağının en önemli teminatlarından bir tanesidir Avrupa Birliği üyesi olmasıdır”.

    Acaba diğer teminatlar neler?

    Bu konuda bir ipucu Öztrak’ın, CHP’nin AKP dönemi en önemli başarısı sayılan 1 Mart tezkeresine bakış açısı olabilir mi acaba?

Öztrak 12 Eylül 2006 tarihli Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde “1 Mart dersleri” başlıklı makalesinde tezkerenin reddini her iki ülkenin, Türkiye ve ABD yetkililerinin hatalarına bağlıyor!

Aslında Öztrak’ın ekonomik duruşunu anlamamızı sağlayacak en önemli özelliği, 2008 yılında Mustafa Koç, Ferit Şahenk ve Zeynep Göğüş’le birlikte Bildergberg toplantısına katılmış olmasıdır…

    İşte bu özelliklere sahip Faik Öztrak, Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’sinde önce PM üyesi, sonra MYK üyesi ve Genel Saymanı oldu!

DERVİŞ’İN DÜŞÜNSEL TAKIMINDAN HURŞİT GÜNEŞ

Derviş’in ekibinde yer alan ikinci önemli isim de Hurşit Güneş’tir.

İktisatçı Hurşit Güneş, CHP’nin Altı Ok’u reddeden 70’lerdeki ideologlarından Turan Güneş’in oğludur. Güneş, Kemal Derviş’in Asaf Savaş Akat, Deniz Gökçe, Taner Berksoy’la birlikte “düşünsel takım”ında yer almaktadır.


Hurşit Güneş sonuna kadar serbest piyasacıdır! 19 Eylül 2008 tarihli Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde, üstelik serbest piyasacılığın çöktüğünün görüldüğü günlerde bakın nasıl savunuyor Güneş sistemi: “Piyasa ekonomisi bir genel sistem olarak elbette tercih edilmeli. Çünkü ekonomiye canlılık, dinamizm sağlar”.

Güneş’in ekonomi Nobel’i getirmese de ekonomi çevrelerinde büyük ilgi gören bir analizi var. Rusya’da 500 bin hayat kadını olduğunu, bunun yüzde 10’unun Türkiye’de bulunduğunu “hesaplayan” Güneş şu sözleriyle ekonomide çığır açtı: “50 bin kadının her birinin Rusya’ya ayda 1000 dolar gönderdiğini hesaplarsak ayda 50 milyon dolar, yılda 600 milyon dolar ediyor. Dışarıya 600 milyon ne parası ödüyoruz? O… parası yolluyoruz. Nasıl Almanya’dan işçi dövizlerimiz geliyor 1.5 milyar dolar. Geliyor ama onun yarısı kadar parayı da Nataşalara ödüyoruz. Bizim ekonomistler konuşuyor, ‘Efendim, işçi dövizlerimizi yazdık, açık şu kadar oldu’. İşçi dövizlerini yazıyorsun ama Nataşa’nın parasını yazmıyorsun. Onu da düş içinden bakayım. O zaman denge değişiyor tabii. Ama bunu konuşmuyoruz, konuşmamız lazım”.

    Güneş, artık yeni CHP’nin Parti Meclisi PM üyesidir!

CHP’nin ekonomi politikalarının AKP’den farklı olmayacağının, ABD ve AB nezdinde en önemli teminatı, Öztrak ve Güneş’in CHP’deki etkili konumlarıdır.

DERVİŞ YIKICIDIR!

CHP’lilerin, Haziran 2011 gibi Türkiye’nin en önemli dönemecine girilirken, “Ne isterseniz emrinizdeyim” diyen Derviş’ten, ne partilerine ne de Türkiye’ye bir hayır beklememesi gerekir!

Çünkü Derviş, “yıkıcılığın” sembolüdür.

Normalde Kılıçdaroğlu’nun, “Ne isterseniz emrinizdeyim” diyen Derviş’ten sadece “gölge etmemesini” istemesi gerekmektedir!


Mehmet Ali GÜLLER
17.10.10



Kemal Derviş

"CIA ajanıdır''

CHP NİHAT GENÇ'E AYIP ETTİ
CHP NİHAT GENÇ'E AYIP ETTİ

CHP İstanbul İl Başkanlığı aydın ve sanatçılara dönük bir toplantı düzenledi. "Beyin Fırtınası" başlıklı, Sezen Aksu, Orhan Pamuk, Adalet Ağaoğlu, Elif Şafak gibi isimlerin de davetli olduğu toplantıya çağırılanların hangi kriterlerle belirlendiği tartışma konusu oldu. Çağırılmayan isimlerden biri de yazar Nihat Genç'ti. Genç, bu konuyu 400 bine aşkın kişinin üye olduğu, kişisel Facebook sayfasında şöyle yorumladı:

"Bir kaç gündür telefonum susmuyor ve yolda önüme çıkanlar ısrarla soruyor, "Nihat Genç, CHP'nin İstanbul'da medya yöneticileri ve aydınlarla kapalı devre yaptığı toplantıya davet edildin mi?" 'Haberim yok' diyorum, 'ısrarla' davet aldın mı almadın mı diye adeta sorgulanır gibi kuşatıldım. Davet almadım, toplantıdan da şimdi haberim oldu. Ancak aklıma geldi bir hafta kadar önce bir parti yöneticisine kendimce çok hayati gördüğüm seçim değerlendirmelerimi yönetimden bir kaç arkadaşa sunmak istiyorum diye ricada bulunmuştum. Olur, görüşelim, buluşalım, demişti, orda kaldı.

Bir zaman sonra ART ekranından olmadı Mızıkacılar sitesinden kendimce çok sık eleyip düşündüğüm hayati önemde değerlendirmelerim olacak. Gelin görün ki, gerçekten CHP'nin bir toplantı yapıp adımıza çağrı yapmaması beni de kuşkulandırdı.. Lider ve kadrosu, bilgi kariyer tecrübe ve ahlak'tan çok önce 'açık sözlü' olmalı. Tamamen hissiyatıma bağlı konuşuyorum CHP'ye bir 'aşağılık kompleksi' virüsi girmek üzere, giriyor, büyüyor gibi..

CHP'de düşünceli, iddialı ve ciddi 'direnç' in menteşeleri yerinden oynuyor gibi gıcırdıyor gibi.
CHP'nin ve liderinin tek ve en büyük şansı 'muhteşem bir samimiyet' olmalı, ki, öyle görünüyordu.. Liberallerin her köşe başında otuz yıldır ucuzundan sipariş ettiği tavuk dönerli sandviçlere CHP'nin ihtiyacı yoktur.

CHP medyayı eğlendirmeye değil en zor günlerini yaşayan ülkemize arkasına büyük bir zeka almış iddialarıyla direnen gücüyle umut olmalı.. Bir yazar olarak cumhuriyetimizin bağımsızlığı ve herkesi eşitleyen yurttaşlık projesine ölümüne en büyük ideal olarak bağlanmış bir insanım.

CHP bu ideali taşıdığı ve yansıttığı ve savunduğu ölçüde cephe arkadaşımız olabilir. Ünvan, şekil, kariyer, taltif uğruna 'pes etmeye hazır' görüntü verenler bağımsızlığımızın en onurlu sıfatı cesaretlerini kaybediyor demektir. CHP'nin curuflaşmış küspeleşmiş liberal isimlerle bir toplantıya ihtiyacı mı var, çok istiyorsa, her akşam Samanyolu ve benzeri TV'leri seyredip CHP için elzem olan gıdalarını alırlar..

Memleket zaten bulacağı kadar belasını bulmuşken bir de CHP'nin sonuçlarını kestiremeyeceği eften püften geyik medyatik işlere girmesi hepimizi kaygılandırmaktadır. CHP ne idüğü herkesin malümu liberalleri dansa kaldırarak, medya çöplerini ve süprüntülerini masasına davet ederek gideceği yer, sadece felakettir.

CHP'yi bugün taşıyanlar şunu bilsinler, her şeyimiz olan bağımsızlığımızı ve herkesi eşitleyen yurttaşlık projesi kavgamızı sürükleyen götüren sırtlanan insanlar kurumlar örgütler vardır. Görüyoruz ki CHP sırasını savıyor ve seçmenlerini hızla kandırılmış kurbanlar haline getiriyor. Şaşkınlığımı şimdilik bu bir kaç cümleyle ifade edeyim, kendi arabasını makinesini bilmeyenler dışardan yedek parça arıyor, heyhat, afallamış boş gözlerle olup biteni izliyoruz, saygıyla.."

Nihat GENÇ
17.09.10
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 12 konuk

x