
İlginç mi ilginç günler yaşıyoruz...
Sanki bellekler silinmiş..
Tarih sıfırlanmış..
Sap derken ne diyoruz?..
Saman mı?..
Sapan mı?..
Bunama değil; ama, son dönemlerin meşhur hastalığı alzheimere yakalanmış gibiyiz...
Hele CHPdeki gereksiz karmaşa ve tartışmalara baktıkça insan ne diyeceğini bilemiyor...
Meğer bu CHP ne de kötü bir partiymiş canım...
Bari Cumhuriyet Halk Partisini ben savunayım...
*
Diyorlar ki:
- CHP tek parti döneminin iktidarıydı...
Evet, öyleydi...
1923te kuruldu...
Tüzüğüne göre devrim (inkılap) partisiydi...
Atatürk, devrimlerini CHP ile gerçekleştirdi...
Partinin ikinci kurultayında Gazi Büyük Nutuku okudu...
CHP programında altı ilke, altı ok vardır...
Peki, bu CHP tek parti döneminde neler yaptı?..
*
Bugün ABye girmek isteyen Türkiyenin ve çok hızlı AB yandaşlarının şu basit gerçeği bilmesinde saymakla bitmez yararlar bulunuyor:
CHPnin tek parti döneminde yaptıkları olmasa, ABye değil girmek, adını bile ağza almak olanaksızlaşırdı...
Nasıl?..
*
Türk Medeni Kanunu (Yurttaşlık Yasası) 1926da CHP iktidarınca benimsendi...
Ne demek bu?..
Medeni haklarda Avrupa hukukunu benimsemek demek...
Sonra?..
Kadınlara seçim hakkını Fransadan önce Türkiyede benimseyen, CHPnin tek parti iktidarıdır...
Soru:
Acaba Atatürkün tek partili CHP iktidarı olmasa, kadınlara medeni ve siyasal hakları tanınır mıydı?..
Yanıt:
Bugünkü İslamcı iktidarın dinci erkek egemenliğine dönük haline bakarsanız, bu soruya olumlu yaklaşım çok zor...
*
Osmanlı Birinci Dünya Savaşına katıldı...
Birinci Dünya Savaşında 10, İkinci Dünya Savaşında 40 milyon insan öldü...
İkinci Dünya Savaşına uzak durup barışı savunarak dünyaya örnek olan Türkiyenin iktidarında hangi parti vardı?..
CHP...
Peki, tek parti iktidarından çok partili demokrasiye Türkiye hangi parti döneminde geçti?..
27 yıllık iktidarından sonra hükümeti barış içinde Demokrat Partiye devreden parti kim?..
CHP...
*
CHPnin günahları yok mu?..
Ohooo...
Ama, bugün Türkiye ABnin kapısında üyelik bekleyebiliyorsa, CHP iktidarının medeni ve siyasal yapıda çağdaş hukuku benimsemesiyle ülkemiz bu olanağa kavuşmuştur...
CHP iktidarında üstü başı partal bir köylünün Kızılay ya da Ulus Meydanından kovulması öyküsüne gelince, pes demek gerekir...
Çünkü bu memlekette işçi-köylü iktidarını kurmak isteyen aydınların ve partilerin tepelenmesi, çok partili rejimde, CHPden sonra gelen iktidarların marifetidir...
