ÇILGINLIK

ÇILGINLIK

İletigönderen FahrettinAltay » Cum Oca 29, 2010 16:31

ÇILGINLIK (2)

http://www.pendiksonsoz.com/Rifat-SERDA ... LgINLIK-(2).html

Çılgınlık ismini verdiğim ilkyazı olağanüstü ilgi gördü. Dünyanın ve Türkiye’nin her yerinden binlerce e-posta, mesaj ve telefon aldım. İnsanların bu konuya böylesine ilgi göstermesinin gerçek sebebini anlamak için, gelen e-postaları, bir toplum bilimcisi arkadaşımla tartıştım. Onun vardığı kanaat şudur; “ Toplumu bir korku sarmış, insanlar Aydın Doğan’a bu yapılırsa, bana neler yapılmaz” diye düşünüyorlar, ” bu sivil darbenin ve sivil faşizmin ayak sesleridir.” Bilim böyle söylüyor.

Ne AKP Hükümeti cephesinden, ne de Aydın Doğan grubundan bir yalanlama, bir tekzip gelmedi. Aksine, isim verilmemek ricasıyla çok sayıda doğrulama geldi. Topluma olan saygımızdan dolayı 5. Ocak. 2010 da yazdığımız yazıdan sonra neler oldu onu paylaşalım;

O yazıda neleri söylemiştik:

*Ertuğrul Özkök, derhal görevini bırakacak.--------------------------------BIRAKTI.

*E. Özkök, suya sabuna dokunmayan şeyler yazacak----------------------YAZIYOR.

*Aydın Doğan, Yönetimden ayrılacak----------------------------------------AYRILDI.

*6 Ay Sonra Yönetim Profesyonellere bırakılacak--------------------------AİLE AÇIKLADI.

*Milliyet- Vatan Gazeteleri-Star Tv, Akın İpek’e satılacak-------------- -ANLAŞMA TAMAM

Bunlar şimdiye kadar gerçekleştirilenler. 14 Ocak 2010 tarihinde Aydın Doğan ve Akın İpek, kol kola bu gazetelerin matbaalarını gezdiler. Şimdi de profesyoneller sayım ve tespit yapıyorlar.

Yazdığımız diğer iki konuda ise;

*Doğan Holding’in yapacağı “Halka Açılmaya” kamuoyunun tepkisini azaltmak için bir ay sonra izin verilecek. Ferit Bey’de 600 Milyon Dolarını Mart ayında alabilecek.

*Petrol Ofisindeki Doğan Grubu hisselerinin, Avusturyalılara satılması ve Doğan Grubuna kesilen vergi cezasının bu satış tutarına indirilmesi, çalışmaları aynen devam ediyor. Avusturyalı grup üzülerek de olsa satın alma hazırlıklarını tamamladı.

Görüldüğü gibi dediğimiz her şey gerçekleşiyor. Başbakanlık eliyle “tahsilâtçılık” ve devlet gücünü yasal olmayan bir şekilde kullanma, insanların mallarını gasp etme eylemi adım, adım devam ediyor.

İpek Grubunun mali durumu, böylesine büyük meblağlı bir satışı kaldırmaya yeterli değil. Bu yüzden bir çalışma yapıldı. Öncelikle İpek Grubunun halka açılma işi kararlaştırıldı. Asya Finans bu halka açılmada elbette ki üzerine düşen görevi yapacak. Sonuçta ikisi de Hocaefendi’nin sözünden çıkamazlar. Halk tabiriyle; para bir cepten diğer cebe. Amaç mal cemaatten başkasına gitmesin.

Ben böylesine güçlü bir medya grubunun, İslam Cumhuriyeti ve Hilafet özlemi içindeki bir cemaatin eline geçmemesi için, bir T.C Vatandaşı olarak mücadele ediyorum. Çılgınlık isimli ilkyazımı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına da gönderdim. İnanıyorum ki Bağımsız Türk Yargısı bu “YÜCE DİVANLIK” olayı yakından takip ediyordur. Etmiyorlarsa da hem görevi ihmal suçu işliyorlar, hem de ülkeye iyilik etmiyorlar. Yargının dikkatlerini bu konuda tutmaya devam edeceğiz.

Gelelim Sayın Aydın Doğan’a. 74 yaşındasınız. Tüm bu servetinizi Atatürk’ün kurduğu bu rejim’de kazandınız. Yani siz, Atatürk Türkiye’sinin ve Laik Cumhuriyetin nimetleri ve bu rejime inanan insanların size para kazandırması, gazetelerinizi okuması, ilan vermesi ile Aydın Doğan oldunuz. Siz eğer bu serveti helal yoldan kazandıysanız ki öyle olduğunu umuyorum, bu rejime “zulüm dönemi” diyen ve Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için yıllardır uğraş veren bu sadaka hırsızlarına, seccade tüccarlarına, İslam Cumhuriyeti ve Hilafet özentilerine bu medya silahını vermemeniz gerekir. Kapatınız, batırınız daha iyi. Kalan mallarınız nasılsa çocuklarına yeter de artar bile. Hem onlar pırıl pırıl yetiştiler. Sizin yaptığınız gibi başkalarını yok etmek için uğraşmazlar. Gidin Kelkit’e yerleşin, lütfen yanlış yapmayın.

Bana, “ bunları söylemek senin ne haddine” diyebilirsiniz. Ama benim sizde çok hakkım var. Yıllardır sizin gazetelerinize para veriyorum ve ülkemi çok seviyorum. Ama sizin bende hiç hakkınız yok, çayınızı bile içmedim. Şunu da iyi bilin ki eğer bu satışı yaparsanız bizler, Atatürkçüler, Lâik Cumhuriyete inananlar, gerçek Müslümanlar, gençler, kadınlar, çağdaş ve ilericiler bu gazeteleri almayacağımız gibi aldırmayacağız da. Dünya malı, dünyada kalır Aydın Bey. Bakın, Anıttepe’den mavi gözlü, sarışın adam bizleri izliyor. Lütfen.

Sağlık ve başarı dileklerimle, 16. Ocak. 2010

Rifat Serdaroğlu

Eski Sağlık ve Devlet Bakanı

rifatserdaroglu@superonline.com

0532 2110011

*************************************************************************************
Çılgınlık yazısını okumadıysanız diye ekliyorum Ben okumuş ve tam olarak inanmamıştım....


ÇILGINLIK/ Rifat Serdaroğlu Eski Sağlık ve Devlet Bakanı (05 Ocak 2010)

Bugün, Kanada’dan "Bayram Banahergünbayram" isimli bir arkadaşım aradı.

Hayretler içindeydi.

Anlattıklarını dinleyince, inanın benim de tüylerim ürperdi. Doğru mu diye sordum, “ben duyduklarımı sana anlatıyorum, sonrası senin bileceğin şey” dedi.

Ben de sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bundan sonrasını, kaldıysa özgür basın takip etsin. Arzu ederlerse, Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da izleyebilir, çünkü benzer durumlarda yargının ne yaptığını hepimiz biliyoruz.

Arkadaşım işi gereği Kanada’dan Amerika’ya gidiyor.

Türkiye’den gelen bir iş adamı arkadaşı ile buluşuyorlar. Türkiye’den gelen arkadaşı;

“ Ben Hoca efendiyi ziyaret edeceğim, istersen beraber gidelim” diyor ve ısrarcı oluyor. Beraberce Hoca efendi’nin çiftliğine gidiyorlar.

Orada Hoca efendinin, mükemmel İngilizce bilen adamlarından birinden duyduklarını da bana anlatıyor. Bana anlatanları kendi üslubumla size takdim ediyorum;

Yer: Başbakanlık
;
Tarih: 24.Aralık.2009

Toplantıya Katılanlar; Sn. Başbakan, Sn. M. Ali Yalçındağ, Sn. Arzuhan Yalçındağ, Sn. Vuslat Doğan Sabancı ve bir danışman( Hoca efendiye durumu anlatan olabilir)

Toplantı süresi: 2 Saat 15 Dakika

Alınan Kararlar;

* Milliyet Gazetesi+ Vatan Gazetesi+ Star Televizyonu, belirlenen tutar ile, Ethem Sancak ve Akın İpek’e satılacak.

* Ertuğrul Özkök derhal görevi bırakacak, şimdilik havadan sudan yazacak, 6 ay sonra tamamen ayrılacak.

* Aydın Doğan, Holding yönetiminden ayrılacak.

* 6 ay sonra, yönetim profesyonellere devredilecek, (isimler beraberce belirlenecek), aile’den hiç kimse yönetimde kalmayacak.

* Doğan Holding’in yapacağı “ HALKA AÇILMAYA” Şubat ayında izin verilecek. Elde edilen paradan, Doğan Grubunun Ferit Şahenk’e olan 600 Milyon Dolar borcu ödenecek.

* Petrol Ofisindeki hisseleri, Avusturyalılara satılacak. Vergi Cezası, Petrol Ofisi’nin satış tutarına indirilecek ve satıştan alınan para doğrudan Maliye’ye verilecek.

Bana anlatılanlar böyle.

Doğruluk derecesini bilmiyorum. Fakat bildiğim doğrular var;

24 Aralık 2009’da Başbakanlıkta bu toplantı yapıldı ve basına yansıdı. Başbakanlık tarafından tekzip edilmedi. Sadece Sn. Vuslat Doğan Sabancı’nın katılımı belirtilmemişti.

Milliyet Gazetesi, Vatan Gazetesi, Star Televizyonu’nun satılacağı kesin, ön anlaşmalar imzalandı bile.

Sn. Ertuğrul Özkök istifa etti. Sn. Aydın Doğan, patronu olduğu şirketinden ayrıldı.

Bunlar şu ana kadar gerçekleşenler.

(Anayasa Madde 28- Basın hürdür. Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.)

Şimdi gelelim bu toplantının Devlet Gelenekleri yönüne ve Hukuksal boyutuna;
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, Başbakanlıkta ve Başbakanlık Konutundaki tüm ziyaretleri kayıt altındadır.

Sayın Başbakan, Maliye Bakanlığının milyarlarca lira ceza kestiği bir mükellefle neden beraber olmuştur ve ne konuşmuştur?

Eğer 2 saat, 15 dakika kahve falı bakılmadı ise ne konuşuldu?

Bunu kimse geçiştiremez. Başbakanlıkta konuşulan ve milletin parasını ilgilendiren her konu (Devlet Sırrı değilse) Millete anlatılmalıdır.

T.C Başbakanı, Devletle parasal işi olan kişi ve gruplarla konuşuyor ve açıklama yapılmıyorsa bu YÜCE DİVANLIK bir suçtur.

Hatırlayalım; Sn. Mesut Yılmaz, Başbakanlığı sırasında, işadamları ile görüşüp, Türkbank İhalesine fesat karıştırdığı iddiasıyla, Sn Başbakan’ın emri ve AKP’ nin oylarıyla YÜCE DİVANA sevk edilmişti.

Üstelik bankanın ihale işleminin iptal emri de bizzat Sn. Yılmaz tarafından verilmişti. Yani gerçekleşmeyen bir ihale yüzünden, sadece bazı iş adamlarıyla konuştuğu için, Sn. Yılmaz, Sn Erdoğan tarafından suçlu sayılmıştı.

Şu dakika itibarıyla Sn. Başbakan için Yüce Divanlık suç oluşmuştur.

Bu toplantıda konuşulanlardan diğerleri önümüzdeki günlerde gerçekleşirse, suçun katmerlisi oluşacaktır.

Düşünebiliyor musunuz, ?

Sn Başbakan hem Sn. Ferit Şahenk’in tahsilâtçısı konumuna düşecek, hem de “ Bana Türk demeyin, ben Arap’ım, Türk denirse utanırım” diyen kişi ile dünün matbaacısı, F.Gülen’in evladı gibi sevdiği, İpek çocuğunu bir kez daha gazete ve televizyon sahibi yapacak. .

Anadolu’nun Bayburt gibi bir yöresinden yetişmiş Sn. Aydın Doğan’a bir sorum olacak;

Ömer Seyfettin’in “DİYET” adlı hikâyesini hiç duydunuz mu?

Sizin yerinize başka bir Anadolu çocuğu olsa, oraya yani R.T.Erdoğan beyin ayağına, kızları ve damadını üç kuruşluk mal için göndermezdi.

Eğer haklıysa, gider o merdivenlerde gereğini yapardı.

Bundan sonra malınız olsa ne olur, gazeteniz olsa ne olur?

Size ancak M.Ali Birand ve Cengiz Çandar alkış tutar. Değdi mi Aydın Bey?

Namuslarına ve meslek ahlâklarına tüm Türkiye’nin güvendiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yüksek Yargı mensupları, ben hukukçu değilim, ama beni bu olay çok rahatsız etti.

Sizler ne düşünüyorsunuz?

Gece kafanızı yastığa koyduğunuzda rahatça uyuyabiliyor musunuz?
Bayraklari Bayrak yapan, ustundeki kandir, Toprak ugruna olen varsa VATANDIR
Kullanıcı küçük betizi
FahrettinAltay
Üye
Üye
 
İletiler: 81
Kayıt: Pzt Eyl 07, 2009 11:54

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x