Çipli Nüfus Cüzdanı

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

Çipli Nüfus Cüzdanı

İletigönderen önder kadan » Cum Eki 17, 2008 9:30

--------------------------------------------------------------------------------

Pilot bölge Bolu imiş. Nüfus cüzdanları çiplenmiş. Çipli nüfus cüzdanı hangi ülkede kullanılıyor? Neden Türkiye?

Bu uygulama çok tehlikeli bir uygulamadır. Nedenini açayım :

Dünya finansını elinde bulunduran “şu anda krizde görünen” Federal Hazine”nin sahipleri anladığım kadarı ile Türkiye ile sanılandan çok daha fazla ilgileniyor. Onlar tek dünya düzeni projesini kurgularken dünyada tek bir kart “çip” sistemine geçmeyi de planladılar. Bu çipler sayesinde bütün insanların ne yaptığı “bulundukları yer dahil” takip edilecek.
--------------------------------------------------------------------------------

Bu uygulamayı ilk olarak Avustralya’da başlatmak istediler, Avustralya halkı ayağa kalktı, uygulatamadılar. Şimdi Türkiye…

Uykudaki beyler-bayanlar, çağdışı kalmış muhalefet, uyanın artık!

ABD’yi asıl yöneten "federal hazinenin sahipleri", diğer bir deyişle, Lucifer’in çocukları, kehanetler ile plan yapıyorlar. Onlar ABD’nin kısa bir süre sonra büyük oranda yok olacağına inanıyor. New York sular altında kalacak, ABD’nin tek kalacak olarak kabul ettikleri orta kısımlarına yerleşmeyi öneriyorlar. Ve tohum saklayın deniyor. Toprakların altından kıymetli olacağı biliniyor. En sağlam kalacak yer de Ortadoğu… İster inanın, ister uçuk bulun ama, luciferin hizmetkarları, paranın yöneticileri buna inanıyor. Tek banka, tek kart sistemine geçmek istemelerinin altında yatan, dünyada çok azı kalacak diye hesapladıkları karasal alanda kendi hakimiyetlerini kurmak…

Onlar büyük krizler çıkarırlar. Önce globalleşme masalı ile dünyadaki sistemlere girdiler. Sonra kriz… Bütün krizlerde paralar ve şirketler belli ellerde toplanır. 2006 yılında yazdığım bu yazıyı tekrar okumanızı öneririm: http://www.internetajans.com/default.as ... 18&aid=313
İbrahim Karagül krizden çok önce ABD’de yapılan hazırlıkları yazdı... Yazısında:”Ekonomik çöküşe hazırlanan ABD 12 eyalette toplama kampları inşa ediyor. Nedeni de açlık durumunda isyan edebilme tehlikesi olabilecek halkı toplamak…” diye belirtiyordu. Mütahit Hallyburton(!)…

Para el değiştiriyor. Bu kriz bir proje. Bakın VERSO başkanı Erhan Göksel ne diyor: “Birisi batarken öbürü mü kazanıyor? Evet. JP Morgan 10 milyar dolarla batarken bu şirketler kâr ediyor. Bütün Ortadoğu ve Kuzey Irak’ta iş yapan firmaların hisse senetleri yüzde 700–900 arasında değer kazandı. Yani Hallyburton, Bechtel’in değeri 100 milyar dolarsa ise 700 milyar dolara çıktı. Para el değiştiriyor. Sermaye el değiştiriyor.”

Evet, işte bu Hallyburton ABD’de toplama kamplarını yapan mütahit… İlginç değil mi?

Anlaşılan o ki, Türkiye üzerindeki planlar büyük, uygulamalar hızlı… Muhalefet olanları idrakten yoksun. Bunları açıklayabilecek bilim adamları yıldırılmış.

“Sahi, Sinan Aygün, Emin Şirin, Erol Mütercimler vb. leri… Bunları ortada gören var mı? Yoksa kendilerine “C Format” mı atıldı? Milli dinamikler EMES olmuş gibi…

Veee… Sağlık bilgileri, parası, künyesi çiplenmiş Türk vatandaşları… İşte asıl BBG evi budur. Kobay fareler gibi… Gideceğin hiçbir yer yok.

Türkiye’nin Muhalefet Sorunu

Türkiye’de bir iktidar sorunu var, tamam. Ya muhalefet sorunumuz. Muhalefet maalesef derin uykularda kestiriyor. Hala 40 yıl öncesinin muhalefeti gibiler diyeceğim ama, öyle bile değiller. Neyse bir Kılıçtaroğlu çıktı da, en azından “laiklik” gibi halkın bir türlü anlayamadığı söylem üzerinden değil de, belgeler üzerinden muhalefet başlattı.

Belli muhalefeti sürdürebilmek için bilgi gerekir. Anlaşılıyor ki, partiler hala çağı yakalayamadı. Hala daktilo ile hayata devam.

Ortada şu anda görülen bir CHP var. MHP’nin Sayın Genel Başkanı ise arada bir görünüp, sonra sırra kadem basıyor. Zaten MHP’nin genetiği değişti. Tıpkı Genetiği Değiştirilmiş Organizma’lar gibi genetiği değişti. Dünyaya Türk Dünyası’ndan değil de, küreselcilerin gözlüğünden bakan adamlar baş tacı edildi...

AKP’nin gizli anlaşmaları ve özelleştirilen kurumların resmi satış fiyatları ile perde arkasındaki asıl fiyatlardan muhalefetin hiç haberi olmadı. Türk çiftçisine atılan kazık ve Türk Halkı’nı gelecekte birçok sağlık problemi ile yüz yüze bırakacak GDO yasasına muhalefet ses çıkarmadı. Vakıflar Yasasını MHP dava etmişti, sonuç ne oldu belirsiz. Vakıf yasası ile Kurtuluş savaşının arkasına düşerken bizimkiler laiklik kavgası yapıyorlardı. Acaba hep beraber vakıf yasasını gözden mi kaçırıyorlardı?

Devlet dairelerinde tarihinde görülmedik kadrolaşma oldu. Bütün ülke dinlendi. Medya üzerindeki baskılar ve ele geçirme operasyonlarında da muhalefeti göremedik.

Meclise Muhsin Yazıcıoğlu girdi. Bir parti lideri idi. Yani ülkenin yönetimine talip bir başkan… Sonra ne oldu? Sesi-soluğu yok oldu. Var mı, yok mu belli değil.

3’lü koalisyon dönemi idi. İsrail’e tank revizyonu ihalesi veriliyor. İsrail Filistin'de katliam yapıyor. Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibi Ankara Sakarya caddesinde ihaleyi protosto ediyor. Oradan geçiyordum, samimi sandığım için destek oldum. Şimdi bakıyorum da, ülke toptan satılırken Muhsin Yazıcıoğlu ortalarda yok. İnsan “Muhsin Yazıcıoğlu’na MHP’yi bölmek için Fethullah Gülen para verip parti kurdurdu” iddiasını düşünmeden edemiyor. Ülkeyi pazarlayan adamın uçağında Avrupa’ya gittiğini düşünürsek…

DSP’de muhalefet sayılmaz. Bir de ülkede başbakanlık yapmış Mesut Yılmaz var. Zat-ı şahaneleri de mecliste ama sadece mecliste… Zaten bugünkü kartel medyasının oluşmasında en büyük mimar kendileridir. Bir de 3’lü koalisyon döneminde bankaların soyulmasının baş sorumlularından. “AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer” sözünü de hiç unutmadık.

Bunlar kısa notlar. Bu notlar bile muhalefetin içler acısı halini gözler haline seriyor.

Kamer Genç bir başına bunların yapamadığı muhalefeti yapıyor. Şimdi bazı ezberci okur çiçek sulama falan der. Onlara şunu söyleyeceğim: “Kamer Genç ‘in olayı gerçek mi, değil mi tartışılır ama, AKP’li bazı bakan ve vekillerin sekreter, özel kalem müdürlerinin değil çiçek, kış bahçelerini bile suladıkları delilleri ile mevcut. Ayrıca Kamer Genç bölücülük yapmayan, vatanına bağlı, memleketinin garibanlarının elinden tutup koşturan bir insandır. Numune Hastanesi görevlileri o koridorlarda insanları için nasıl koşturduğunu bilir. AKP’nin Sağlık Bakanı Recep Akdağ da kendi geçerken ayağa kalkmayan Erzurumlu delikanlı ile atışır, sonra da mahkemeye verir. Saygı zorla alınmaz, hak edilir. Daha bunu bile öğrenememiş ama doktor olmuş(!)… Oysa kendisi, koskoca Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin açılışına 1,5 saat gecikme ile gitmekte mahzur görmez. Öğretim görevlileri babasının uçağı ya (!)…”

Evet değerli okur, ortada muhalefet yok, küresel güçlerin ortağı konumunda görev yapan bir iktidar var. Küresel kriz kapımızda… Fakat umutsuzluk yok!.. Olağanüstü durumlar “kendi şartlarında” liderini ve çözümlerini daima ortaya çıkarmıştır! Ve bu şartlar doğduğunda bu ülke safralarından da kurtulmuş olacaktır, bundan emin olun.

Son söz:

"Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. " S. M. Power





Kaynak: Zahide Uçar-İnternetajans
Kullanıcı küçük betizi
önder kadan
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 10:25
Konum: balıkesir

İletigönderen Türk-Kan » Cum Eki 17, 2008 9:45

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x