
Anayasamızın ilk üç maddesinin değiştirilemeyeceği biliniyor. Ancak 2. maddeye göre Cumhuriyetimiz, Anayasanın Başlangıç kısmındaki temel ilkelere dayanmaktadır; Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusundaki bu ilkeler kesinlikle değiştirilemez.
Bu ilkeleri/ esasları dört başlıkta toplayabiliriz:
1) Anayasa, Türk vatanının, Türk milletinin ve Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirler; çok milletli devlet yapısı kabul edilemez. (Millî devlet ilkesi)
2) Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletine aittir; sınırlı egemenlik kabul edilemez. (Millî egemenlik/ tam bağımsızlık ilkesi)
3) Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür; çok bölgeli/ çok merkezli devlet yapısı kabul edilemez. (Üniter devlet ilkesi)
4) Kutsal din duyguları politikaya karıştırılamaz, her Türk vatandaşı eşit vatandaşlık haklarına sahiptir; çok hukuklu devlet yapısı kabul edilemez. (Laiklik ilkesi)
Bir millet, bir devlet, bir egemenlik ve bir hukuk esaslarından da görüldüğü üzere Cumhuriyetimiz birlik anlayışıyla kurulmuştur, çokluk (çoğulculuk) anlayışıyla kurulmuş değildir. Fakat ne hazindir ki Atatürkün kurmuş olduğu CHP, birlik anlayışı yerine çokluk (çoğulculuk) anlayışını önermektedir!
Yeni CHP'nin, ayrı millet, ayrı bölge ve ayrı kimlik/ hukuki statü taleplerine cevaz verecek bir kısım önerilerini görmüştük.
Daha da önemlisi yeni CHP, Türk milletinin kayıtsız şartsız sahip olduğu egemenliğin sınırlanmasına olur vermiştir!
Yeni CHPnin önerdiği egemenlik maddesine şu cümle eklenmiştir: "Ulusalüstü yetkileri bulunan kuruluşlara üyeliği gerektiren uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır."
Böylece millî egemenlik esası kaldırılmış, sınırlı egemenlik esası kabul edilmiş olmaktadır! Bu öneri, AK Parti'nin 2007 önerisiyle paraleldir. (Bkz: AK Parti'nin Sınırlı Egemenlik Önerisi başlıklı yazı.)
Sınırlı egemenlik teklif eden CHP milletvekilleri, Türk milletinin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacaklarına dair and içtiklerini, bu egemenliği sınırlayacak hiçbir uluslararası antlaşmanın kabul edilemeyeceğini, bunun manda-vesayete gidiş olduğunu bilmiyorlar mı?
Diğer CHP milletvekilleri, bu madde kabul edildikten sonra Türk askerleriyle ilgili davaların Uluslararası Ceza Mahkemesine intikâl edebileceğini, Türk milletinin yargı egemenliğini kısıtlayan bu durumun 100 yıl sonra bile Türkiye aleyhindeki talepler için kullanılabileceğini bilmiyorlar mı?
"Ya istiklâl ya ölüm!" diyen Atatürkün kurduğu CHP, Türk milletini sınırlı egemenliğe sürüklüyor
Türk siyasi tarihinin en hüzün verici evrilmesi budur.
Av. Gülseren AYTAŞ, 20 Nisan 2013