Çok önemli bir kaynak / Arslan TEKİN

Çok önemli bir kaynak / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Prş Eyl 12, 2013 16:55

Çok önemli bir kaynak

Türkiye’nin etnik grupları birilerinin derdi olmuş; en çok da Başbakan Recep T. Erdoğan’ın... En son Kastamonu Havaalanı’nın açılışında yaptığı konuşmasında “Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Arnavut’u...” diye sıralamıştı. İftarlarda hemen her gün konuşuyor, arada yine mutat sıralamasını yaptı mı, fark etmedim. (Gezi Parkı takıntısı, etnisite takıntısının önüne geçtiği için sıralama yapmamış olabilir! PKK, devlet içinde devlet kurmuş... Umurunda değil!)

Türkiye’de etnisiteler esasta kendilerini ne görüyorlar ve hangi dili tercih ediyorlar?

Prof. Dr. Ahmet Buran ve Berna Yüksel Çak’ın birlikte çıkardıkları “Türkiye’de Diller ve Etnik Gruplar” başlıklı 318 sayfalık kitap, etnisite üzerine yapılmış bütün çalışmaları birbiriyle kıyaslayarak analitik bir sonuca varıyor. R. T. Erdoğan’ın ne kendisi, ne “çok bilmiş” danışmanları bu kitabı okumuşlar. Okusalardı, Türk halkını dilim dilim dilmezler, farklılaştırmak için hususî gayret göstermezlerdi.

Bölüm başlıklarını vereyim, kitabın nasıl bir değer taşıdığını siz anlayın:

“Birinci Bölüm: Etnik Kavramı ve Türkiye’nin Etnik Yapısı: Türk, Türkçe ve Türkiye Adları; Türkiye’de Yaşayan Etnik Gruplar.”

“İkinci Bölüm: Türkiye’de Diller: Dil, Diller ve Dil Aileleri; Türk Dünyasında Dil İlişkileri, Çok Dillilik ve Dil Değiştirme; Dil Aileleri ve Gruplarına Göre Dünya Milletlerinin Nüfusu; Günümüzde Türkiye’de Yaşayan Diller.”

“Üçüncü Bölüm: Türkiye’de Yapılan Nüfus Sayımlarına Göre Ana Dilleri. 180 dolayında alt başlıkla ayrıntıya giriliyor.”

“Türkiye’de Dilller ve Etnik Gruplar” da birçok yanlışın düzeltildiği görülmektedir. Hususiyetle yabancıların yaptığı araştırmalarda, Türklerin, etnik grupların değişik kolları “etnisite” adı altında gösterildiği gibi, farklı bir etnik yapıda olan topluluklar da “kasıtlı” olarak belirli etnisitelerin içine alınmıştır. Bütün bu “yanlışlar” ve “kasıtlar” kitapta belirtilmiştir.

Şu tespiti dikkatle okumalıyız:

“Günümüzde özellikle ülkemizde ‘etnik grup’, kavramı ile ‘millet’ kavramı birbirine karıştırılmaktadır. (...) Millet, siyasi ve sosyo-kültürel bir organizasyondur. Irk/soy, etnisite, kabile, boy, aşiret gibi unsurların millet kavramı içinde bir anlamı yoktur. Millet, ortak bir yüksek kültür etrafında bir araya gelen, tarih ve coğrafyanın şekillendirdiği insan topluluğuna denir. Milletleşen toplumların müşterek değerleri ve kimlikleri, organize eğitim kurumları aracılığıyla yeni nesillere aktarılır ve yaşatılır. Millet olgunluğuna henüz erişmemiş ‘kabile, aşiret, etnik grup’ gibi toplum birimlerini milletin yerine koymak da bunları eşit toplumsal ve sosyolojik oluşumlarmış gibi değerlendirmek de yanlıştır.” (s. 27).

Varılan sonucu yarın ele alacağız. (Kitabın Akçağ Yayınları’ndan çıktığını belirtmiştik. 0312 432 17 98).

Arslan TEKİN, 29 Temmuz 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Çok önemli bir kaynak / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Prş Eyl 12, 2013 17:06

Ayrışmaya izin yok!

Etnik grupların “millet”ten ayrıştırılmasının bizi nereye götüreceğini Prof. Dr. Ahmet Buran ve Berna Yüksel Çak’ın birlikte ortaya koydukları “Türkiye’de Diller ve Etnik Gruplar” kitabında bir bir gösterildiğini yazmış, “etnik grup” ve “millet” kavramlarının üzerinde durmuştuk.

Eserde, bu tarifler örneklerle de müşahhaslaştırılmıştır.

Kitabın sonuç bölümünde varılan netice -kısaca- şöyle sıralanmaktadır:

“Türk kimliği, Türkiye’de dar anlamda ve sosyo-kültürel açıdan bir etnik kimlik özelliği taşımakla birlikte, anayasal, siyasal, toplumsal ve tarihsel açıdan bir ‘etnik grup’ kimliği değildir. Farklı dinlere, soylara ve dillere mensup kişilerin ortak siyasal, hukuksal ve toplumsal kimliğidir. Fransa devleti vatandaşlarına nasıl Fransız deniyorsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da Türk denir.

Türkiye’de yaşayan nüfusun yaklaşık %85-90’ı kendini Türk olarak ifade etmektedir. Bir toplumda nüfusun yüzde 85-90’ı ortak bir kimliğe mensup ise, sosyolojik olarak o toplumun ‘mozaik’ bir yapıda olduğunu söylemek mümkün değildir. Türkiye siyasal ve ulusal bakımdan tek kimlikli bir ülkedir. Bu kimliğin adı da ‘Türk’tür.

Türkiye’de yaşayan etnik grupların her birinin ana dilleri vardır. Ancak ana dili bu etnik dillerden biri olan çok sayıda insanın günümüzde ana dili Türkçedir.”
(s.305-307).

Prof. Dr. A. Baran ve B. Y. Çak’ın araştırmasında Türkiye’de, Recep T. Erdoğan’ın sıralayıp durduğu gibi 36 etnik grup değil, 15 etnik grup yaşamaktadır.

Yukarıdaki tespitlerin “sağlama”sını yapacağız:

TESEV ve KONDA’nın birlikte yaptığı araştırma, bahsettiğimiz kitapla aynı yıl ama sonraki aylarda (Kasım 2012) açıklanmıştır:

Halkın %82,3’ü “Anayasa Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliğine yer vermelidir.” diyor.

“Atatürk milliyetçiliği” meselesi tartışmalı olsa dahi bu kavramın arka planı “Türk milliyetçiliği”dir. Her kesimden halk bile bile “evet” demiştir.

“Ülkenin resmî dili ne olmalıdır?” sorusuna %85 “yalnızca Türkçe olmalıdır.” diyor.

“Temel eğitimde eğitim dili ne olmalıdır?” sorusuna %73’lük kesim “Yalnızca Türkçe olmalıdır.”, yüzde 27’lik kesim ise “Türkçenin yanı sıra herkes ana babasından öğrendiği ve konuştuğu dilde eğitim alabilir.” diyor. (İhtimal olarak belirtildiğine dikkat!)

Bu araştırmayı yapanların PKK tezlerini haklı gördüklerini hatırlatalım. Onların kedilerine yonttukları yüzdeleri de ekleyip çıkarırsanız, “işbirlikçi” araştırmada bile halkın tavrını açık ortaya koyduğu görülecektir.

Bu bize, “Türkiye’de Diller ve Etnik Gruplar” kitabında varılan sonuçla bir uyum olduğunu da gösterir.

Burnu kaf dağında olan sol-sağ liberaller, onların izine basan İslâmcılıkları kendilerinden menkul Neo-İslâmcılar (ve de AKP yönetimi) ne kadar çırpınırsa çırpınsın halk bölünmeye izin vermiyor/vermeyecek.

Arslan TEKİN, 30 Temmuz 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

cron

x