
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz El-Suudu Ankarada kaldığı otelde ziyaret ederek, Çankaya Köşkü protokolünde şimdiye kadar görülmemiş bir uygulama gerçekleştirdi. Gülün dün Köşkten çıkarak Suudi Kralın kaldığı otele gitmesi başkentin diplomatik çevrelerinde tuhaf bir yaklaşım olarak değerlendirildi. Köşk kaynakları da, Gülün "Kralın yaşına saygı ve iki lider arasındaki yakın dostluk ilişkisi nedeniyle bilinen Çankaya Köşkü protokolünden daha gevşek, istisnai bir protokol yapıldığını" söylediler. Dışişleri yetkilileri ise bu durumu önceki gün bitirilmesi planlanan ancak yetişemeyince düne sarkan ortak deklarasyonun imza töreninden kaynaklandığını savundular.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden dün sabah yapılan ilk basın duyurusunda Gülün, Kral Abdullahla görüşeceği bilgisi yer almadı. Sadece Başbakan Tayyip Erdoğan ın 12.30da Kralı kaldığı otelde ziyaret edeceği duyuruldu. Saat 12.55de gazete ve TV bürolarına bir program değişikliği duyuruldu. Cumhurbaşkanlığından geçilen "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün günlük programlarına ektir" başlıklı bilgi notunda, Gülün, Kral Abdullah ve Başbakan Erdoğanla saat 13.00de Swissotelde üçlü bir görüşme yapacağı ve görüşmenin izlenebileceği duyuruldu.
KRAL İSTEDİ
Cumhurbaşkanı Gülün de görüşmede olmasını Kral Abdullahın istediği öne sürüldü. Politikaya girmeden önce 1983-1991 arasında merkezi Ciddede olan İslam Kalkınma Bankasında (İKB) iktisat uzmanı olarak çalıştan Gül de Kralın bu isteğini olumlu karşıladı. Gül ve Erdoğan, Kralın kaldığı Swissotele geldikten sonra Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Suudi mevkidaşı Suud El Faysal, üç liderin huzurunda iki ülke arasında birçok alanda işbirliğini içeren ortak deklarasyonu imzaladı.
BU BİR İSTİSNADIR
Çankaya Köşkü kaynakları, "Bir istisna oldu. Bu Kralın yaşına saygı ve iki devlet adamı arasındaki son derece yakın dostluktan kaynaklandı. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı otelden kendilerini uğurlamış oldu" dediler. Dışişleri protokol yetkilileri ise Kralın ziyaretinin resmi nitelikte değil, tebrik amaçlı olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundular:
"Bu tür tebrik ziyaretlerinde iki ülke arasındaki dostluk ve devlet başkanları arasındaki yakın ilişki nedeniyle kağıt üzerinde olmayan bir dostluk protokolü uygulanabilir. Bu tabii ki devlet başkanının rızası çerçevesinde olur. Ayrıca ortak deklarasyonun üç liderin huzurunda imzalanması gerekiyordu. Bunu da unutmamak lazım. Arkasında bir şey aramak yanlış olur."
NASIL YORUMLANDI?
Süleyman Demirel (9uncu Cumhurbaşkanı): Son 60 yıldır böyle bir uygulama hatırlamıyorum. Yalnız eskiden konuk cumhurbaşkanı, Türk tarafının onuruna verdiği yemeğe karşılık olarak, kendisi de bir davette bulunabilirdi. Eğer davet olursa, bu davete gidilirdi. Ancak bu uygulama da kaldırıldı.
Ali Baransel (7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde Çankaya Köşkü Basın Danışmanı ve Sözcüsü): Evren ve sonraki dönemlere ilişkin böyle bir davranışı hatırlamıyorum. Ancak iki ülke liderleri arasında yakın dostluktan dolayı kağıt üzerinde olmayan esnek bir protokol uygulanabiliyor. Örneğin Kenan Paşa, Riyad ziyareti sırasında, programda 45 dakika görülmesine rağmen o dönemki Kralın sarayında 2 saatten fazla kalmıştı.
Nüzhet Kandemir (Emekli Büyükelçi): Böyle bir şey hatırlamıyorum. Normali, ne görüşülecekse, Çankaya Köşkü içinde görüşülmesidir. Tek bir istisnai durum olur, o da konuk devlet başkanının ağır bir hastalıktan dolayı dışarı çıkamayacak, hareket edemeyecek durumda olmasıdır. Cumhurbaşkanının konuk devlet başkanının ayağına gitmesi kadar Suudi Kralına Devlet Şeref Madalyası verilmesi de son derece yanlış.
Kaynak