Piyasada satılan bir kitapta diyor ki Erdoğan ve Gül, tezkerenin geçmesinde kendilerine destek olmayan Silahlı Kuvvetleri

Ahmet Akgül isimli Milli Görüşçü yazara göre, Türk subaylarının başına çuval geçirilmesinden sonra Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının istifa edeceği hesaplanıyordu. Ancak asker olaya çok öfkelenip yönetime el koymaya kalksaydı Amerika Erdoğan ve Gülü kaçıracaktı.
Son günlerde bir kitaptan yapılan alıntı çok konuşuluyor. Alıntıyı önce bana gönderilen bir e-mailden okudum. Açıkçası önce ciddiye almadım. Hayal ürünü bir senaryo zannettim.
Ancak daha sonra bunun bir kitaptan alındığını fark ettim. Kitabın adı AKP İntihara Gidiyor. Yazarı Ahmet Akgül. Kitap bu yıl yazılıp basılmış, yani çok yeni.
Kitabı almayı bir türlü beceremedim. Ama bu arada yüze yakın e-mail aldım aynı alıntıyı içeren.
Sonunda kitabı dün buldum. Yazar Ahmet Akgül İslami kökenden geliyor. Necmettin Erbakanın da eğitiminden geçmiş. Milli Görüşün önemli yazarlarındanmış. Adını ilk kez gördüğüm çok sayıda kitabı varmış.
Gelelim kitabın 278 ve 279uncu sayfalarından yapılan alıntıya.
Yazar burada ismini vermediği bir AKPli danışmanla konuşuyor. Belli ki eskiden çok yakın arkadaş olan ikili arasındaki konuşmalar inanılır gibi değil.
Çünkü AKPli danışman Türk subay ve askerlerinin başına çuval geçirilmesi olayının bizzat Başbakan Erdoğan ve yardımcısı Abdullah Gül tarafından bilindiğini hatta bunun için Amerikalıların teşvik edildiğini ileri sürüyor.
Gerekçe ise 1 Mart tezkeresinde hükümete yardımcı olmayan Genelkurmayın cezalandırılması.
Kitap birkaç aydır piyasadaymış. Bugüne kadar kitapla ilgili bir soruşturma açıldığını duymadım.
Şimdi gerçekten çok şaşırtıcı olan bu bölümü, hiçbir ekleme çıkarma yapmadan size de aktamak istiyorum:
AKPyi kuranların ve kurduranların, özellikle Tayyip Erdoğanın özel bir önem verdiği danışmanlarından ve operatörlerinden biri ile yemekte karşılaştık. Tam bir panik havasındaydı. Hayrola işleriniz iyi gitmiyor galiba! dedim.
- AKPli: Tezkere krizinde oldu ne olduysa, büyü o zaman bozuldu, beklediğimiz sonuç çıkmadı, sonrasını zaten biliyorsunuz.
- Katılmıyorum, Edelmanın YSKya ziyareti, Londra, Washington, New York, Dubai ve bazı şehirlerde daha AKP kurulmadan önce verilen sözler sonunuzu hazırladı. Devleti tanımadan, Anayasal organlardan ve milletten gerçek anlamda bir olur almadan küreyi yerinden oynatacak kararları alabileceğinizi sanmak çocukçaydı. Bu durum AKPyi bitirdi.
- AKPli: Hayır, bizi Özkök Paşa ve Paşalar bitirdi. Tezkere krizinde ne yapacağımızı bilemedik. Sorduk ne yapılmalı diye; İktidar sizsiniz, karar almak sizin işiniz, biz kararı uygularız dediler.
- Ama zaten siz orduya sormadan informel olarak her türlü garantiyi vermiştiniz. Asıl hata o değil mi?
- AKPli: Tamam her türlü garantiyi ve tavizi verdik ama ABDnin Doğu ve Güneydoğuya tam yerleşeceğini bilmiyorduk. Yani, ABD ve İngiltere Türkiyeyi işgal edeceklerdi, paniğe kapıldık.
- Ama ABDlilere bu garantinin AKPnin kurulması aşamasında verdiniz.
- AKPli: Evet, çok yanlış yaptık.
- Peki o halde Özkök Paşanın ve Paşaların suçu ne?
- AKPi: Onlar diyebilirlerdi ki; Tezkerenin çıkmasına karşıyız. Ancak asker kararı bize bıraktı!
- Normal, demokrasilerde zaten böyle olmaz mı?
- AKPli: Tamam da, tezkerenin faturasını sonunda AKPye kesti ABDliler. Asker, tezkereye karşıyız deseydi, parti ile ABD değil, ABD ile TSK karşı karşıya gelecekti, biz yırtacaktık!?
- Özkök Paşa ve Paşalar size tezkere çıkarmayın demedi mi?
- AKPli: Hayır demedi ama cesaret edemedik!
- ABD, Türk askerlerinin başına çuval geçirdi ama ceza olarak?!
- AKPli: Yahu o olayı hiç sorma. O Wolfowitzin halt yemesi. Bizimkiler (AKPliler), tezkerenin öcünü TSK dan alalım diye ona akıl vermiş!
- Yoksa sizin danışman arkadaşlarınızdan biri ve İstanbulda iki işadamı Wolfowitze asıl suçlu AKP değil, TSK demiş olmasın? Çünkü Amerikaya söz verdiği gibi AKP tezkereyi çıkaracaktı! TSKyı cezalandırma teklifi, iki işadamı ve bir danışmandan gitmedi mi?
- AKPli: Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık zaten Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi.
- Tek başına mı?
- AKPli: Yok canım, Tayyip Erdoğan ve ve Gülle paylaşıldı, onlar da olur dediler.
- Yani Wolfowitzin, ABDnin bu çokbilmiş danışmanının ve İstanbuldaki iki işadamının: Türk ordusunu cezalandırma önerisine Tayyip Erdoğan ve Gül ya da Eş Genel Başkanlar Evet mi dedi?
- AKPli: Maalesef öyle!... Tayyip ile Gülün gezileri bu plana göre ayarlandı. O gün Tayyip Erdoğan Rize de, Gül de Kayseride olacaktı. Çok ters bir şey olursa ikisi ABDliler tarafından alınacaktı. Bu planı Wolfowitz hazırlamıştı.
- Ne tür bir terslik bekliyordunuz?
- AKPli: Tayyip Erdoğan ve Güle yönelik askeri bir hareket olabilir diye düşündük.
- Yani AKP üst yönetimi, AKPnin yıldız danışmanı ve İstanbuldaki iki işadamı Türk askerlerinin başına çuval geçirileceğini biliyor muydu?
- AKPli: Evet tabii... Yanılmıyorsam bir de emekli bir Paşa biliyordu.
- Hiçbir kimse çıkıp ta Tayyip ve Güle bunun sonuçlarının çok ağır olabileceğine ilişkin görüş bildirmedi mi?
- AKPli: Tezkerenin mecliste reddedilmesine çok kızmıştık. ABD Savunma Bakanı arkamızdaydı. Kendimizi çok güçlü hissediyorduk!
- Ordunun sessiz kalacağını mı düşündünüz?
- AKPli: Biz değil, Wolfowitz öyle düşündü. Türk askerlerinin başına çuval geçirilince, Genel Kurmay Başkanı Özkök ve diğer Kuvvet Komutanı Paşaların, o günkü harekatın nöbetçisi Büyükanıtın isifa edip emekli olacaklarını öngörmüştük. Eğer o gün paşalar istifa etseydi, bizim Genel Kurmay Başkanımız hazırdı.
- Kimdi?
- AKPli: Onu söylemem.
***
Konuşmanın devamında Özkök Paşanın Fethullahçı olarak lanse edildiği ve yıpratılmaya çalışıldığı anlatılıyor. O bölüm de çok ilginç. Bunu da yarın yazacağım.
Can ATAKLI
Çuval olayında paşalar istifa etmeyince Özkök için Fethullahçı söylentisi çıkardık
Dün size AKP İntihara Gidiyor isimli kitaptan çok çarpıcı bir bölüm aktarmıştım. Bu kitap aylardır piyasada satılıyor, yazdığım bölüm internet sitelerinden yüz binlerce kişiye ulaştı. Bir tek yerden çıt bile çıkmıyor. Ne AKP yalanlıyor, ne kitap hakkında dava açılıyor ne de bir toplatma kararı alınmış. Yani bir anlamda sessiz bir onay var. İnsan bu dehşet verici ifadeleri okudukça çok şaşırıyor
Bugün, dün yazdığım bölümün hemen arkasından gelen ve internet sitelerinde yer verilmeyen daha da dehşet verici bölümü yazıyorum. Bu bölümde itiraflarda bulunan AKPli danışman, AKPnin başta İngiltere, pek çok batılı ülkenin yardım ve desteği ile kurulduğunu anlatıyor. Ayrıca Hilmi Özkök Paşanın nasıl Fethullahçı yapıldığına ilişkin çok çarpıcı ifadeler de bulunuyor
- Sizin Genelkurmay Başkanınız kim olacaktı?
AKPli: Söyleyemem. Ama Paşalar istifa etmeyince dümen yarım kaldı. Paşaların kesin kararlı oluşu ve çuval olayını Türkiyenin lehine kullanmaları, bizim oyunumuzu kökten boşa çıkardı. Paşalar istifa etmeyince Özkök Paşaya Fetullah Hocacı diyelim ve Onu gözden düşürelim kararı aldık...
- Neden?
AKPli: Çünkü Özkök Paşanın namaz kıldığı söylenmişti. Eğer Özkök Paşaya Fethullah Hocacı diye iftira atar ve tutturursak, o da mecburen istifa eder, biz de böylece intikam alırız diye düşündük.
- Yani Özkök Paşa Fethullah Hocacı değil mi?
AKPli: Ne ilgisi var? Mümkün mü? Paşa samimi Müslüman bir adam. Çamur at, izi kalır diye böyle yaptık!
- Ama sonuç alamadınız!
AKPli: Kimse inanmadı. Bunun üzerine Emin Çölaşan gibi yazarlara Özkök Paşanın Fethullah Hocacı olduğu yalanı sızdırıldı. Wolfowitzin adamları bir psikolojik harp başlattı. Hulki Cevizoğlu, Emin Çölaşan, Mustafa Balbay, filan, bunları CIA ve MI6 iyi etkiliyordu. Hilmi Özkökün aleyhinde yayınlar yapıldı.
- Özkök Paşa istifa etseydi, yerine kim geçecekti? Büyükanıt Paşa mı?
AKPli: Yok canım. Ancak Büyükanıt Paşayı Özkök Paşaya karşı sadece kullanmaya çalıştık. Aziz Yıldırım, ABDdeki bazı askerler Büyükanıt Paşayı etkilemeye çalıştı ama Büyükanıt oyuna gelmedi. O oyuna gelmeyince Sabetayist olduğunu yaydık. (Vakit ve Yeni Şafak gazetelerinden falan...)
- Onun kabahati neydi?
AKPli: Bizim (AKPnin) Genelkurmay Başkan adayımız o değildi (Bizim adamımızın olması için, onun da kötülenmesi gerekliydi...)
- TSKya müdahale etmeniz saçma değil mi?
AKPli: Arkamıza ABD Savunma Bakanını, iki-üç tane çok önemli işadamını ve bir emekli paşayı da alınca, kolayca bu işten sıyrılırız ve kotarırız diye düşündük.
- Neden?
AKPli: Özkök Paşayı, Büyükanıt Paşayı, Genelkurmayı ve galiba genel olarak TSKyı çok basite indirgedik. Çok boş gördük onları. Ama öyle değilmiş yanıldık. Mesela sizin SESARın ve Atatürkçülüğünden, milliyetçiliğinden emin olunan kalemlerin paşalara yönelik ağır eleştirileri işimizi kolaylaştıracağına, bozdu. Birçok operasyonda nasıl olsa siz ve diğerleri sonuç alır diye, biz el atmadık.
- Demek ki emekli bir paşa orduyu iyi analiz edememiş.
AKPli: Sadece o değil, ABDli, İngiliz, İsrailli, Fransız birçok uzmandan TSKya karşı yürüttüğümüz savaşta yardım aldık. Ama onlar da çuvalladı. Hepimiz çuvalladık. Bu kabinenin (AKP hükümetinin) listesi, Londra ve ABDde oluşturuldu. Bakanlar Kurulunda İngilizlerin, Amerikalıların, İsraillerin, Almanların, Fransızların kotası olduğu söylendi. Biz itiraz ettik, iftira dedik. Ama maalesef realite bu. İngilizlerin elinde ipimiz. Dış güçlerin piyonu gibiyiz!..
- Sadece onlar mı?
AKPli: Onlar (İngilizler), hem ABDlileri, hem İsraillileri hem Almanları, hem de AB üyelerini parmaklarında oynatıyor. Barzaniyi, Talabaniyi, Kürtleri ve Arapları.
- İngiliz Büyükelçisi Westmacott?
AKPli: O en büyük fitnebaşı. Hükümetin içine düştüğü açmazın mimarı o, Kürt devletini kabul edin, Arap ve Yahudi sermayesi Türkiyeye akacak dedi. Bizi yanlış yönlendirdi...
- RTEnin Kürt sorunu söyleminin mimarı o mu?
AKPli: Öncelikle İngilizler ve tabii Westmacott. İsrailliler de var.
- Sana göre İngilizlerin amacı ne?
AKPli: Onlar (İngilizler), Hindistan ve Çini arkalarına alarak dünyaya yeniden egemen olmayı planlıyorlar. Güneş batmayan imparatorluk şehveti içindeler. ABDyi Irak batağına çeken İngilizler ve Yahudilerdir. İngilizler ABDyi bölgeden uzaklaştırıp, Kürt devleti ve İsrail ile ittifak kurup Ortadoğuya oturmak istiyorlar. Bu sebeple ABD ile İslam ülkelerinin arasını açtılar; özellikle 11 Eylülden sonra. Westmacott bizimkine (RTE) demiş ki, İngiltere, Rusya, Çin ve Hindistan ile birlik oluşturuyoruz. ABD bölgeden tasfiye olacak.
- Tezkerenin suçlusu bu durumda İngiltere olmuyor mu? İngilizler, hem İsraili hem de ABDyi yanıltıyor. AKP, bu İngiliz dümenini yenecek güçte mi?
AKPli: Biz İngiliz malı bir partiyiz. Ya da Almanların deyimi ile ankesörlü telefon gibiyiz. Jetonu kim atarsa, onun düdüğünü çalıyoruz. Hiçbir şeye hazır değilmişiz. Kullanılmışız. İngilizler ince ama vahşice, İsrail, ABD üzerinden, ABD IMF üzerinden, Almanlar, Fransızlar AB ve Kürtler üzerinden ama tüm düşmanlarımız, hem Kürtler, hem AB ve ekonomi üzerinden AK Parti hükümetini kullanıyor. Çok üzülüyor ve kahroluyorum. İstanbulun Fethi Şenliklerini düzenleyen bir maziden şimdi İstanbulun işgalini tezgâhlayan bir parti konumuna ve işbirlikçi adamlara dönüştük.
- Çok ağır bir itiraf değil mi?
AKPli: Daha özelleştirme ve rüşvetteki dolaplara gelmedim. Yabancılar (İngilizler, ABDliler, İsrailliler, v.s.) muhalefete hakim. MHP İngiltereye teslim olmuş durumda, Ağarı çok rahat pasifize ederler. Erkan Mumcu İngilizlerin tam kontrolünde. Westmacott, CHP bizimdir ve sizin en büyük yardımcınızdır dedi. AK Partinin durumu ortada.
- Rezalet.
AKPli: Rezaletten de beter, tam işgal ve işgale bizler (AKPliler) önayak oluyoruz. Sizin dedikleriniz doğru, hainler mangasıyız biz.
- Çok iyi bir sohbet oldu. Müsaade ederseniz ben bunları yazayım, siteden kamuoyuna yansıtalım.
Can ATAKLI