‘Çuval geçirme’ olayı biliniyor muydu?

‘Çuval geçirme’ olayı biliniyor muydu?

İletigönderen Balasagun » Pzr Mar 01, 2009 18:49

‘Çuval geçirme’ olayı biliniyor muydu?

Piyasada satılan bir kitapta diyor ki “Erdoğan ve Gül, tezkerenin geçmesinde kendilerine destek olmayan Silahlı Kuvvetler’i cezalandırmak için Amerika’dan bir şey yapmalarını istedi. Onlar da Türk subay ve askerlerinin başına çuval geçirdiler”

Ahmet Akgül isimli Milli Görüşçü yazara göre, Türk subaylarının başına çuval geçirilmesinden sonra Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’nın istifa edeceği hesaplanıyordu. Ancak asker olaya çok öfkelenip yönetime el koymaya kalksaydı Amerika Erdoğan ve Gül’ü kaçıracaktı.

Son günlerde bir kitaptan yapılan alıntı çok konuşuluyor. Alıntıyı önce bana gönderilen bir e-mail’den okudum. Açıkçası önce ciddiye almadım. Hayal ürünü bir senaryo zannettim.

Ancak daha sonra bunun bir kitaptan alındığını fark ettim. Kitabın adı “AKP İntihara Gidiyor.” Yazarı Ahmet Akgül. Kitap bu yıl yazılıp basılmış, yani çok yeni.

Kitabı almayı bir türlü beceremedim. Ama bu arada yüze yakın e-mail aldım aynı alıntıyı içeren.

Sonunda kitabı dün buldum. Yazar Ahmet Akgül İslami kökenden geliyor. Necmettin Erbakan’ın da eğitiminden geçmiş. Milli Görüş’ün önemli yazarlarındanmış. Adını ilk kez gördüğüm çok sayıda kitabı varmış.

Gelelim kitabın 278 ve 279’uncu sayfalarından yapılan alıntıya.

Yazar burada ismini vermediği bir AKP’li danışmanla konuşuyor. Belli ki eskiden çok yakın arkadaş olan ikili arasındaki konuşmalar inanılır gibi değil.

Çünkü AKP’li danışman Türk subay ve askerlerinin başına çuval geçirilmesi olayının bizzat Başbakan Erdoğan ve yardımcısı Abdullah Gül tarafından bilindiğini hatta bunun için Amerikalıların teşvik edildiğini ileri sürüyor.

Gerekçe ise 1 Mart tezkeresinde hükümete yardımcı olmayan Genelkurmay’ın cezalandırılması.

Kitap birkaç aydır piyasadaymış. Bugüne kadar kitapla ilgili bir soruşturma açıldığını duymadım.

Şimdi gerçekten çok şaşırtıcı olan bu bölümü, hiçbir ekleme çıkarma yapmadan size de aktamak istiyorum:

“AKP’yi kuranların ve kurduranların, özellikle Tayyip Erdoğan’ın özel bir önem verdiği danışmanlarından ve operatörlerinden biri ile yemekte karşılaştık. Tam bir panik havasındaydı. ‘Hayrola işleriniz iyi gitmiyor galiba!’ dedim.

- AKP’li: Tezkere krizinde oldu ne olduysa, büyü o zaman bozuldu, beklediğimiz sonuç çıkmadı, sonrasını zaten biliyorsunuz.

- Katılmıyorum, Edelman’ın YSK’ya ziyareti, Londra, Washington, New York, Dubai ve bazı şehirlerde daha AKP kurulmadan önce verilen sözler sonunuzu hazırladı. Devleti tanımadan, Anayasal organlardan ve milletten gerçek anlamda bir olur almadan küreyi yerinden oynatacak kararları alabileceğinizi sanmak çocukçaydı. Bu durum AKP’yi bitirdi.

- AKP’li: Hayır, bizi Özkök Paşa ve Paşalar bitirdi. Tezkere krizinde ne yapacağımızı bilemedik. Sorduk ne yapılmalı diye; ‘İktidar sizsiniz, karar almak sizin işiniz, biz kararı uygularız’ dediler.

- Ama zaten siz orduya sormadan informel olarak her türlü garantiyi vermiştiniz. Asıl hata o değil mi?

- AKP’li: Tamam her türlü garantiyi ve tavizi verdik ama ABD’nin Doğu ve Güneydoğu’ya tam yerleşeceğini bilmiyorduk. Yani, ABD ve İngiltere Türkiye’yi işgal edeceklerdi, paniğe kapıldık.

- Ama ABD’lilere bu garantinin AKP’nin kurulması aşamasında verdiniz.

- AKP’li: Evet, çok yanlış yaptık.

- Peki o halde Özkök Paşa’nın ve Paşaların suçu ne?

- AKP’i: Onlar diyebilirlerdi ki; ‘Tezkerenin çıkmasına karşıyız.’ Ancak asker kararı bize bıraktı!

- Normal, demokrasilerde zaten böyle olmaz mı?

- AKP’li: Tamam da, tezkerenin faturasını sonunda AKP’ye kesti ABD’liler. Asker, ‘tezkereye karşıyız’ deseydi, parti ile ABD değil, ABD ile TSK karşı karşıya gelecekti, biz yırtacaktık!?

- Özkök Paşa ve Paşalar size tezkere çıkarmayın demedi mi?

- AKP’li: Hayır demedi ama cesaret edemedik!

- ABD, Türk askerlerinin başına çuval geçirdi ama ceza olarak?!

- AKP’li: Yahu o olayı hiç sorma. O Wolfowitz’in halt yemesi. Bizimkiler (AKPliler), ‘tezkerenin öcünü TSK dan alalım’ diye ona akıl vermiş!

- Yoksa sizin danışman arkadaşlarınızdan biri ve İstanbul’da iki işadamı Wolfowitz’e asıl suçlu AKP değil, TSK demiş olmasın? Çünkü Amerika’ya söz verdiği gibi AKP tezkereyi çıkaracaktı! TSK’yı cezalandırma teklifi, iki işadamı ve bir danışmandan gitmedi mi?

- AKP’li: Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık zaten Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi.

- Tek başına mı?

- AKP’li: Yok canım, Tayyip Erdoğan ve ve Gül’le paylaşıldı, onlar da ‘olur’ dediler.

- Yani Wolfowitz’in, ABD’nin bu çokbilmiş danışmanının ve İstanbul’daki iki işadamının: ‘Türk ordusunu cezalandırma önerisine’ Tayyip Erdoğan ve Gül ya da Eş Genel Başkanlar ‘Evet’ mi dedi?

- AKP’li: Maalesef öyle!... Tayyip ile Gül’ün gezileri bu plana göre ayarlandı. O gün Tayyip Erdoğan Rize de, Gül de Kayseri’de olacaktı. Çok ters bir şey olursa ikisi ABD’liler tarafından alınacaktı. Bu planı Wolfowitz hazırlamıştı.

- Ne tür bir terslik bekliyordunuz?

- AKP’li: Tayyip Erdoğan ve Gül’e yönelik askeri bir hareket olabilir diye düşündük.

- Yani AKP üst yönetimi, AKP’nin yıldız danışmanı ve İstanbul’daki iki işadamı Türk askerlerinin başına çuval geçirileceğini biliyor muydu?

- AKP’li: Evet tabii... Yanılmıyorsam bir de emekli bir Paşa biliyordu.

- Hiçbir kimse çıkıp ta Tayyip ve Gül’e bunun sonuçlarının çok ağır olabileceğine ilişkin görüş bildirmedi mi?

- AKP’li: Tezkerenin mecliste reddedilmesine çok kızmıştık. ABD Savunma Bakanı arkamızdaydı. Kendimizi çok güçlü hissediyorduk!

- Ordunun sessiz kalacağını mı düşündünüz?

- AKP’li: Biz değil, Wolfowitz öyle düşündü. Türk askerlerinin başına çuval geçirilince, Genel Kurmay Başkanı Özkök ve diğer Kuvvet Komutanı Paşaların, o günkü harekatın nöbetçisi Büyükanıt’ın isifa edip emekli olacaklarını öngörmüştük. Eğer o gün paşalar istifa etseydi, bizim Genel Kurmay Başkanımız hazırdı.

- Kimdi?

- AKP’li: Onu söylemem.”

***

Konuşmanın devamında Özkök Paşa’nın “Fethullahçı” olarak lanse edildiği ve yıpratılmaya çalışıldığı anlatılıyor. O bölüm de çok ilginç. Bunu da yarın yazacağım.

Can ATAKLI


‘Çuval olayında paşalar istifa etmeyince Özkök için ‘Fethullahçı’ söylentisi çıkardık’


Dün size “AKP İntihara Gidiyor” isimli kitaptan çok çarpıcı bir bölüm aktarmıştım. Bu kitap aylardır piyasada satılıyor, yazdığım bölüm internet sitelerinden yüz binlerce kişiye ulaştı. Bir tek yerden “çıt” bile çıkmıyor. Ne AKP yalanlıyor, ne kitap hakkında dava açılıyor ne de bir toplatma kararı alınmış. Yani bir anlamda “sessiz bir onay” var. İnsan bu dehşet verici ifadeleri okudukça çok şaşırıyor

Bugün, dün yazdığım bölümün hemen arkasından gelen ve internet sitelerinde yer verilmeyen daha da dehşet verici bölümü yazıyorum. Bu bölümde itiraflarda bulunan AKP’li danışman, AKP’nin başta İngiltere, pek çok batılı ülkenin yardım ve desteği ile kurulduğunu anlatıyor. Ayrıca Hilmi Özkök Paşa’nın “nasıl Fethullahçı yapıldığına” ilişkin çok çarpıcı ifadeler de bulunuyor

“- Sizin Genelkurmay Başkanınız kim olacaktı?

AKP’li: Söyleyemem. Ama Paşalar istifa etmeyince dümen yarım kaldı. Paşaların kesin kararlı oluşu ve çuval olayını Türkiye’nin lehine kullanmaları, bizim oyunumuzu kökten boşa çıkardı. Paşalar istifa etmeyince Özkök Paşa’ya ‘Fetullah Hocacı’ diyelim ve Onu gözden düşürelim kararı aldık...

- Neden?

AKP’li: Çünkü Özkök Paşa’nın namaz kıldığı söylenmişti. Eğer Özkök Paşa’ya ‘Fethullah Hocacı’ diye iftira atar ve tutturursak, o da mecburen istifa eder, biz de böylece intikam alırız diye düşündük.

- Yani Özkök Paşa ‘Fethullah Hocacı’ değil mi?

AKP’li: Ne ilgisi var? Mümkün mü? Paşa samimi Müslüman bir adam. ‘Çamur at, izi kalır’ diye böyle yaptık!

- Ama sonuç alamadınız!

AKP’li: Kimse inanmadı. Bunun üzerine Emin Çölaşan gibi yazarlara Özkök Paşa’nın ‘Fethullah Hocacı’ olduğu yalanı sızdırıldı. Wolfowitz’in adamları bir psikolojik harp başlattı. Hulki Cevizoğlu, Emin Çölaşan, Mustafa Balbay, filan, bunları CIA ve MI6 iyi etkiliyordu. Hilmi Özkök’ün aleyhinde yayınlar yapıldı.

- Özkök Paşa istifa etseydi, yerine kim geçecekti? Büyükanıt Paşa mı?

AKP’li: Yok canım. Ancak Büyükanıt Paşa’yı Özkök Paşa’ya karşı sadece kullanmaya çalıştık. Aziz Yıldırım, ABD’deki bazı askerler Büyükanıt Paşa’yı etkilemeye çalıştı ama Büyükanıt oyuna gelmedi. O oyuna gelmeyince ‘Sabetayist’ olduğunu yaydık. (Vakit ve Yeni Şafak gazetelerinden falan...)

- Onun kabahati neydi?

AKP’li: Bizim (AKP’nin) Genelkurmay Başkan adayımız o değildi (Bizim adamımızın olması için, onun da kötülenmesi gerekliydi...)

- TSK’ya müdahale etmeniz saçma değil mi?

AKP’li: Arkamıza ABD Savunma Bakanı’nı, iki-üç tane çok önemli işadamını ve bir emekli paşayı da alınca, kolayca bu işten sıyrılırız ve kotarırız diye düşündük.

- Neden?

AKP’li: Özkök Paşa’yı, Büyükanıt Paşa’yı, Genelkurmay’ı ve galiba genel olarak TSK’yı çok basite indirgedik. Çok boş gördük onları. Ama öyle değilmiş yanıldık. Mesela sizin SESAR’ın ve Atatürkçülüğünden, milliyetçiliğinden emin olunan kalemlerin paşalara yönelik ağır eleştirileri işimizi kolaylaştıracağına, bozdu. Birçok operasyonda nasıl olsa siz ve diğerleri sonuç alır diye, biz el atmadık.

- Demek ki emekli bir paşa orduyu iyi analiz edememiş.

AKP’li: Sadece o değil, ABD’li, İngiliz, İsrailli, Fransız birçok uzmandan TSK’ya karşı yürüttüğümüz savaşta yardım aldık. Ama onlar da çuvalladı. Hepimiz çuvalladık. Bu kabinenin (AKP hükümetinin) listesi, Londra ve ABD’de oluşturuldu. Bakanlar Kurulu’nda İngilizlerin, Amerikalıların, İsraillerin, Almanların, Fransızların kotası olduğu söylendi. Biz itiraz ettik, iftira dedik. Ama maalesef realite bu. İngilizlerin elinde ipimiz. Dış güçlerin piyonu gibiyiz!..

- Sadece onlar mı?

AKP’li: Onlar (İngilizler), hem ABD’lileri, hem İsraillileri hem Almanları, hem de AB üyelerini parmaklarında oynatıyor. Barzani’yi, Talabani’yi, Kürtleri ve Arapları.

- İngiliz Büyükelçisi Westmacott?

AKP’li: O en büyük fitnebaşı. Hükümet’in içine düştüğü açmazın mimarı o, ‘Kürt devletini kabul edin, Arap ve Yahudi sermayesi Türkiye’ye akacak’ dedi. Bizi yanlış yönlendirdi...

- RTE’nin Kürt sorunu söyleminin mimarı o mu?

AKP’li: Öncelikle İngilizler ve tabii Westmacott. İsrailliler de var.

- Sana göre İngilizlerin amacı ne?

AKP’li: Onlar (İngilizler), Hindistan ve Çin’i arkalarına alarak dünyaya yeniden egemen olmayı planlıyorlar. ‘Güneş batmayan imparatorluk’ şehveti içindeler. ABD’yi Irak batağına çeken İngilizler ve Yahudilerdir. İngilizler ABD’yi bölgeden uzaklaştırıp, Kürt devleti ve İsrail ile ittifak kurup Ortadoğu’ya oturmak istiyorlar. Bu sebeple ABD ile İslam ülkelerinin arasını açtılar; özellikle 11 Eylül’den sonra. Westmacott bizimkine (RTE) demiş ki, İngiltere, Rusya, Çin ve Hindistan ile birlik oluşturuyoruz. ABD bölgeden tasfiye olacak.

- Tezkerenin suçlusu bu durumda İngiltere olmuyor mu? İngilizler, hem İsrail’i hem de ABD’yi yanıltıyor. AKP, bu İngiliz dümenini yenecek güçte mi?

AKP’li: Biz İngiliz malı bir partiyiz. Ya da Almanların deyimi ile ‘ankesörlü telefon’ gibiyiz. Jetonu kim atarsa, onun düdüğünü çalıyoruz. Hiçbir şeye hazır değilmişiz. Kullanılmışız. İngilizler ince ama vahşice, İsrail, ABD üzerinden, ABD IMF üzerinden, Almanlar, Fransızlar AB ve Kürtler üzerinden ama tüm düşmanlarımız, hem Kürtler, hem AB ve ekonomi üzerinden AK Parti hükümetini kullanıyor. Çok üzülüyor ve kahroluyorum. İstanbul’un Fethi Şenlikleri’ni düzenleyen bir maziden şimdi İstanbul’un işgalini tezgâhlayan bir parti konumuna ve işbirlikçi adamlara dönüştük.

- Çok ağır bir itiraf değil mi?

AKP’li: Daha özelleştirme ve rüşvetteki dolaplara gelmedim. Yabancılar (İngilizler, ABD’liler, İsrailliler, v.s.) muhalefete hakim. MHP İngiltere’ye teslim olmuş durumda, Ağar’ı çok rahat pasifize ederler. Erkan Mumcu İngilizler’in tam kontrolünde. Westmacott, ‘CHP bizimdir ve sizin en büyük yardımcınızdır’ dedi. AK Parti’nin durumu ortada.

- Rezalet.

AKP’li: Rezaletten de beter, tam işgal ve işgale bizler (AKP’liler) önayak oluyoruz. Sizin dedikleriniz doğru, hainler mangasıyız biz.

- Çok iyi bir sohbet oldu. Müsaade ederseniz ben bunları yazayım, siteden kamuoyuna yansıtalım.”

Can ATAKLI
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Mar 01, 2009 19:11

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen mukanorkan » Pzr Mar 01, 2009 20:38

Akp liler bunları yapar anladım da anlamadığım bu bilgileri neden sızdırdılar
Kullanıcı küçük betizi
mukanorkan
Üye
Üye
 
İletiler: 425
Kayıt: Çrş Oca 07, 2009 16:18

İletigönderen bozkurtlar diyari » Pzr Mar 01, 2009 22:38

Eger bunlar gercekten dogruysa ve bence dogrudur
Asker bu serefsizlerden bunun neden intikamini almiyor kardesim.
Benim tek aklima takilan TSK neden suskun ve eli kolu bagli.
Bir anlam veremiyorum buna bu isi anlayan varmi?
Neden kardesim neden?
Bu soruyu kendime akp denilen hain parti gidene kadar soracam.

Arkadaslar defalarca okudum bu makaleyi bu bir suc degilmi?
Eger sizcede bunun geregini TSK yapmazsa TSK suc islemiyormu?
Tüylerim tiken tiken oldu.
TSK neden bu kadar sakin hala anlamis degilim?
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x