Türkiye’yi dışarıya kim tanıtıyor?
AB raporlarına ve yabancı gazetelerdeki ifadelere bakınca işgüzar bir grup görevlinin Türkiye’de olup bitenleri kendi ağızlarıyla onlara aktardığını düşünüyor insan...
Bu “kapatma davası” sürecinde de aynen hissediliyordu, bugün de.. Çünkü içerde kullanılan ifadelerle inanılmaz benzerlik var.
İngiliz Financial Times bir hafta içinde 3’üncü kez ve bu defa başyazı olarak Doğan Grubu’na verilen vergi cezasının “Erdoğan’ın Türkiye’yi Putin’in Rusyası’na benzetecek ortamı yarattığını” yazdı.
“Erdoğan 3.2 milyar dolarlık cezayı iptal etmeli” başlığını kullanan Financial Times’ın başyazısında cezanın grubu iflasa götürecek boyutta kesildiği ve demokrasiyle bağdaşmadığı vurgulanmış.
“Putin’in uygulamalarıyla benzerlik” daha önce hem ABD’de Newyork Times, hem de Financial Times tarafından birkaç kez yazılmıştı. Kısacası buradaki baskının boyutunun dışardan nasıl göründüğünü anlamak zor değil.
Ama bu yazıda Financial Times’ın kullandığı “darbeci Kemalistler”, “ordu ve yargının AKP’nin altını oyma girişimleri” gibi bazı ifadeler (ki bunlara kapatma davası sırasında da dış basın ve AB’nin ifadelerinde sıkça rastlandı) dışarıya “birilerinin” kasıtlı olarak yanıltma haberleri verdiğini düşündürüyor.
Bazı kişiler hakkında şüpheler, suç iddiaları ortaya atıldı ama “darbeci Kemalistler” (ki bu ifadeden siyasi bir ideoloji bile değil, Atatürkçü kesimin toptan hedef alındığı anlaşılıyor) sözüyle yapılan genellemeye neden olacak binlerce kişilik suç örgütleri, darbe çeteleri ellerinde silahla darbe girişimi sırasında mı yakalandılar?
Yakalananlardan biri mahkûm mu oldu?
Ordu darbe mi hazırladı, yargı partiyi mi kapattı? (Yoksa Avrupa ülkelerinde hiç kapatma davası açılmıyordu da dava açıldığı için mi bu söyleniyor?)
Bunların hiçbiri yok... Peki o zaman bu yanlış bilgileri belli bazı gazetelerin köşelerinden mi alıyorlar, yoksa onlara da “özel hazırlanmış metinler” mi servis ediliyor?
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın “dokunulmazlığının kaldırılması için AİHM’ye yaptığı başvuru” için bile oraya “olumlu karar çıkmasın diye” çalışmak üzere kalabalık grupların gönderildiğini hatırlayınca bunları düşünüyor insan!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay ... id=4&wid=4