Dehşet Tablosu...

Dehşet Tablosu...

İletigönderen kaye » Cum Eki 10, 2008 1:24

Dehşet Tablosu...

Devlet rakamlarıyla Türk ekonomisinin fotoğrafını aktarıyorum. Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan verilere göre, ekonomimizdeki rakamlar dehşet tablosunu oluşturuyor.


Fırtına koptu kopacak
Türkiye uçuruma doğru yol alıyor. Eğer cari açık finanse edilmezse, ki dışarıdan sıcak para artık gelmeyecek, içerdeki çıkacaktır. Bunun anlamı, fırtınanın eşikte olduğudur.

Moratoryum konuşulur
Türk özel sektörü ardı ardına gümleyecek, işsizler ordusuna yeni ordular eklenecek, dahası üretim ve ihracat da düşecek, Türkiye için moratoryum bile konuşulmaya başlanacaktır.



Hazine Müsteşarlığı rakamlarına göre
İşte dehşet tablosu!

Bugün size resmi, yani devlet rakamlarıyla ekonomimizin fotoğrafını aktaracağım.
Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan verilere göre işte ekonomimizdeki dehşet tablosu rakamlar:


Türkiye’nin borçları

İç borç toplamı:
Yıl 2002: 91.6 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
224.9 milyar dolar.

Dış borç toplamı:
Yıl 2002: 129.7 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
284.4 milyar dolar.

Toplam ülke borcu:
Yıl 2002: 221.3 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
509.3 milyar dolar.




Özel sektör borcunun raporu
Yıl 2002: 43.1 milyar dolar
Yıl 2008 (Mart itibarıyla)
190.5 milyar dolar.
Özel sektör borcunun;
53.1 milyar doları bankacılık sektörünün.
12.8 milyar dolarlık kısmı bankalar dışındaki sigorta, faktoring vs. gibi kurumların.
127.7 milyar doları ise şirketlerin.
Özel sektör döviz kurlarındaki düşüş ve TL faiz oranlarının yüksekliği sebebiyle son yıllarda dış borçlanmaya ağırlık verdi ki bu tablo ekonomimiz için en kırılgan husustur.
2002 yılında Türkiye’nin ülke borcunda özel sektör yüzde 33.2 pay sahibiyken 2008’de bu oran yüzde 65.4’e çıkmıştır.


İhracat, ithalat ve cari açık
İhracat: (Yıllık)

Yıl 2002: 36.059 milyar dolar
Yıl 2008: 126.466 milyar dolar



İthalat: (Yıllık)
Yıl 2002: 51.554 milyar dolar.
Yıl 2008: 198.577 milyar dolar.

Cari açık: (Yıllık)
Yıl 2002: 626 milyon dolar
Yıl 2008: 45.852 milyar dolar


Dönen çek ve senetlerdeki rakamlar
Karşılıksız çekler:

Yıl 2001, yani kriz senesindeki karşılıksız çek adeti 1.199.329.
Yıl 2002, yani AKP öncesinde karşılıksız çek adeti 748.493.
Yıl 2007, yani AKP dönemindeki karşılıksız çek adeti 1.397.166. Kriz yılından fazla.

Protestolu senet sayısı.
Yıl 2001, yani kriz dönemindeki protestolu senet adeti 859.827.
Yıl 2002, yani AKP öncesinde protesto olan senet adeti 805.059.
Yıl 2007, yani AKP döneminde protesto olan senet adeti 1.470.758.


Kredi kartı ve tüketici kredileri
Kredi kartı borçlarına taksitle ödeme kolaylığı getiren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu 6 Şubat 2005’te çıktı.
Yasa çıkmadan bir gün önce, yani 25 Şubat 2005’te tüketici kredileri 14.4 milyar YTL iken, sorunlu tüketici kredileri 101 milyon YTL, kredi kartıyla yapılan harcamalar 13.5 milyon TYL iken sorunlu kredi kartı harcamaları 727 milyon YTL idi.
25 Şubat 2005’ten 19 Eylül 2008’e gelindiğinde ise sorunlu tüketici kredileri yüzde 1471.2 , zorunlu kredi kartı ödemeleri ise yüzde 178.2 artış gösterdi.
5 Eylül 2008 tarihi itibarıyla ödenmeyen toplam kredi miktarıysa 3 milyar 610 milyon YTL’ye yükseldi
(Eski paraya göre 3 katrilyon 610 trilyon).


Sıcak para hareketleri
Türkiye’deki sıcak para stoku:

Yıl 2002: 8.205 milyar dolar
Yıl 2003: 15.872 milyar dolar
Yıl 2004: 32.407 milyar dolar
Yıl 2005: 58.059 milyar dolar
Yıl 2006: 65.430 milyar dolar
Yıl 2007: 107.115 milyar dolar
Yıl 2008 (Ağustos) 94.302 milyar dolar.
(Görüldüğü gibi son 9 ayda sıcak parada bir gerileme var.


Diğer bazı temel veriler
- Sanayide kapasite kullanımı geriledi (Oran yüzde 73).
- Yapılan onca özelleştirme ve elde edilen onca kaynağa rağmen borçlar iki mislinden çok katlanmasına rağmen ciddi hiçbir yatırım yapılmadı ve de 2006’da yüzde 8’lerin altına düşen enflasyon borçlardaki büyük artışa rağmen yüzde 50 oranında artarak iki yılda tekrar yüzde 12’lere tırmandı.
- Son 5 yılda ihracatta katma değer oranı düştü ve yapılan ihracatın yüzde 72’si ithalata bağımlı hale geldi. Bu tablo da Türkiye’de üretimin geldiği vehamet noktasını gösteriyor.
- Resmi işsizlik oranı yüzde 11’lerle sunulurken gerçek oran yüzde 25’lerde, yani 6.5 milyon kişiye dayandı.
- Son bir yılda kapatılan işyeri sayısı açılan işyeri sayısını üçe katladı.
Diyeceksiniz ki hiç olumlu bir şey yok?
İyi diyebileceğimiz iki şey var:
Birincisi bütçede mali disiplinin sürdürülüyor olması, ikincisi de Merkez Bankası rezervinin 65 milyar doların üstünde
olmasıdır.


Moratoryum bile gündeme gelir
Peki bu iki müspet olgu diğerlerini dengeleyebilir mi?
Keşke diyeceğiz, ama mümkün değil.
Felaket tellallığı yapmak istemeyiz, ama rakamlar Türkiye’nin hızla uçuruma doğru yol aldığını gösteriyor.
Türkiye eğer cari açığını finanse edemezse, ki dışarıdan sıcak para artık gelmeyecek, tersine içerdeki çıkacaktır. İşte bunun anlamı fırtınanın eşikte olduğudur.
Keza dolar şayet kademeli olarak artmaz da birden katlanırsa 190 milyar dolar dış borcu olan Türk özel sektörü ardı ardına gümleyecek ve de işsizler ordusuna yeni ordular eklenecek, dahası üretim ve ihracat da düşecek ve Türkiye için moratoryum bile konuşulmaya başlanacaktır.
Tamam bu tabloyla Tayyip bey ve şurekası muhtemelen gidecek, lakin borsa da emin olun ziyadesiyle harap olacaktır..








Kaynak




..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x