Delik Tekne İle Denize Çıkılmaz...

Delik Tekne İle Denize Çıkılmaz...

İletigönderen faruk haksal » Cum Ağu 19, 2011 10:07

Diyelim ki eski püskü her bir yanı dökülen bir arabanız var.
Bu arabaya güvenip gönül rahatlığı ile uzun yola çıkar mısınız?
Yine diyelim ki, teknenizin dibi delik, orasını yamıyorsunuz, burasından giriyor su içeriye, ha battınız, ha batacaksınız…
Şimdi siz bu tekneye güvenip karşınızdaki adayı keşfe çıkar mısınız?
Uzun yola da çıkmazsınız, açık denize de açılmazsınız, orası kesin…
Arabanızı kullanacak yeterli bilgi, tecrübe ve ehliyetiniz yoksa?..
Ya da tekneyi kullanabilecek bilgi birikimi ve ustalığınız yoksa?.. Bu durumda da evinizden ve ne de yörenizden ayrılmazsınız.
Ayrılırsanız ne olur?
Araba ilk yokuşta bayılır, ikinci dönemeçte savrulur ya da tekneniz iki üç dalga sonra su alır ve batar… Ve filmimiz de bu noktada biter.
Siyasette de tıpkı böyle…
Nasıl mı böyle?
Siz demokratik merkeziyetçilik esasına göre işleyeceği tüzüğünde yazılı olan bir siyasi partide iç-demokrasiyi buruşturarak çöp sepetine atarsanız hiçbir bir menzile varamazsınız…
Parti tabanı kör/sağır ve/dilsiz bir kitle haline dönüştürülen bir siyasi partinin gelişebileceğini umut ediyor musunuz?
Emir komuta baskısı altında özgür düşünceleri ipotek altına alınmış bireylerden oluşan bir siyasi yapılanmanın aydınlık bir zemine doğru yol alabileceğini tasarlıyor musunuz?
Bir siyasi partinin siyasal amaçları neler olabilir?
1.- Tam bağımsızlık.
2.- Ekonomik refah.
3.- Milli gelirden hakça pay alınmasını sağlamak.
4.- Özgür ve yetkin bireylerin yetişmesine elverişli kültürel bir zemin oluşturmak…
Peki, üyelerinin düşüncelerini ifade etme özgürlüklerini daha yola çıkarken kaynağında kurutmuş olan bir siyasi parti bu türden amaçlara ulaşabilir mi?
Halkın bilincini ve özgürlük çıtasını yükseltici hamleler yapabilir mi?
O bilinci zenginleştirecek kültürel ortamı yaratabilir mi?
Dah net bir ifade ile, özgür düşüncenin yer almadığı bir siyasi oluşum özgürlük için mücadele edebilir mi?
“Tek lider/üstün yetenekli şef” sloganları diktatörlüklerin zeminini hazırlar.
Bir toplum tek adam yönetimine doğru yöneliyorsa, bu gidişin sorumlusu liderin kendisi değil, ona bu imkânı tanıyan kitlelerin sorumsuzluğudur.
Özgürlüklerin değerini henüz anlamamış, demokrasinin bilincine gerçek anlamda varamamış kalabalıkların suskunluğudur.
Suskunluk bazen baş eğerek olur ve bazen kafa sallayarak belirtilir.
Bu tepkisizliğin her ikisi de karakter zaafından kaynaklanır.
Bilinç eksiliğinden oluşur.
Özgürlüğün değerinin kavranamamasından, bireysel farkındalığın yükünü taşıma gücüne erişememiş bir zafiyetten nemalanır.
Özgürlük pahalı bir nesnedir.
Bireysel farkındalık, taşınması güç ama olağanüstü lezzetli bir yükseklik duygusu üretir.
Dürüstlük, düşünce namusu, dik duruş, erdem ve benzeri değerlerin her birinin kökünde ve temelinde özgürlük ideali ve bireysel farkındalığın izi ve katkısı vardır.
Farkında olan insan, eğer bu yükü taşıyabilecek kadar kendisini güçlü kılmışsa, karada ölüm yoktur…
Dilediğiniz gibi çıkın uzun yolculuklara, açılın derin denizlere.
Korkmayın!

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x