
CÜNEYT ARCAYÜREK
Demokrasimizin İki Yüzü
Türkiye ile Amerika demokrasileri at başı gidiyor.
Yok birbirlerinden farkları.
Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayarın 1950lerde sık sık yinelediği kehanet gerçekleşti.
Türkiye Küçük Amerika olacak diyordu. Oldu. Kehanet 2002de iktidara gelen AKPnin başlıca önderleri sayesinde nihayet 2008 yılında Türkiye demokrasisi Amerika ile yarışacak nitelik ve niceliğe kavuşarak gerçekleşti.
Nereden ve nasıl çıkıyor bu sonuç, diyenler olacaktır elbette.
Yaşanan olaylar bu sonuca varmamızı sağlıyor.
ABD başkanlığına yakın görünen Demokrat Parti adayı Barack Obamanın eşi Michelle Obama ile Çankayadaki AKPlinin eşi Hayrünnisa Hanım, bu yargıya varmamızı kolaylaştırıyor.
İşte ciddi kanıtlara kaynaklık eden olaylar:
***
Barack Obama ile eşi Michelle, geçen hafta başkanlık seçim kampanyası için New Yorka geldi.
Çift, kentin en ünlü oteli Waldorf Astarioya yerleşti. Bizim Çankaya çifti gibi...
Obama kampanya nedeniyle düzenlenen toplantılara katılırken eşi Michelle otelde kaldı. ABDye resmi bir ziyaret yapan bizim Çankaya çifti gibi...

Bayan Obama öğleden sonra bir saatte otelin oda servisini arayarak öğle yemeği ısmarladı.
Hayrünnisa Hanım, kendisini bir dakika yalnız bırakmayan protokol yalakalarının salık vermesi üzere öğle yemeğini otelde yemedi. Çevresi ile birlikte kentin ünlü lokantalarından birine gitti.
Bizimki ile başkan adayının eşi, Türk ve Amerika demokrasisinin birbirine ne kadar benzediğini, benzetme ne demek, çakıştığı öğle yemekleriyle kanıtladılar...
Bayan Obama oda servisine öğle yemeği için ordövr tabağı, İran havyarı, iki buğulanmış ıstakoz ve iki şişe de şampanya ısmarladı.
Bayan Çankayalının ana yemekten önce neler ısmarladığı devlet sırlarına girdiği için bilinmiyor. Bilinen tek gerçek, Kayseri mantısı üzerinde uzman olan Hayrünnisa Hanım, afiyetle ıstakozlu makarna yiyor.
Bizde demokrasinin ne kadar, hatta ABDden de ileri gittiğini kanıtlayan diğer bir olay; Bayan Obamanın zenginlere özgü yemeği ABD medyasında fırtınalar koparıyor. Yoksulluğun kol gezdiği Türkiyede bizim medyada eleştirisel tık yok!
İki hanım, biri cumhurbaşkanı, diğeri seçileceğine kesin gözle bakılan başkan adayının eşi.
Istakozlu demokrasi yaşamında birleşiyorlar.
Ufak tefek farklarla!
***

Medyamız ise Hayrünnisa Hanımın beraberinde bir heyetle ıstakozlu makarna yemesine bir iki haber şöyle üstün körü değiniyor.
ABDde Bayan Obamanın ıstakozlu öğle yemeği ısmarladığını basına kimin sızdırdığı soruşturma ve araştırma konusu oluyor.
Bizde ise gazetecilere bilgi veren garsonun -herhalde sefaretimizin çabaları sonucu- işine son veriliyor.
Bayan Obamanın zenginlere özgü yemek gideri nereden nasıl karşılandığı araştırma konusu olurken, Hayrünnisa Hanımın pahalı öğle yemeğinin faturasını büyükelçilik ödüyor.

Hak yemeyelim. Bayan Obama ünlü bir hukuk bürosunda çalışıyor.
Üniversite mezunu ve hukuk alanında sesi duyulan bir iş kadını.
-Çankayadaki AKPlinin basına söylediğine göre- Hayrünnisa Hanım başucunda
konuları ne olduğu bilinmeyen beş kitap bulunuyor.
Bu, madalyonun bir yüzü.
***
İkinci yüzüne gelince:
Resim altında aynen şunlar yazılı: Başbakan RTE ile birlikte Elazığa gelen eşi Emine Erdoğan, Ana Kız Okuyoruz kampanyasında okumayazma öğrenen yetişkinlerle bir araya gelerek bir süre sohbet etti.
Fotoğrafta görünen manzara şöyle: Sıkma başlı Emine Hanım ayakta duruyor ve oturanlara gülümseyerek bakıyor.
Fotoğrafta dokuz kadın görünüyor. Kadınların 7si kara çarşaflı. İkisi sıkma başlı ve tabii örtünmüş.
Bu olaylar, bu tablo Batılı olmaktan söz ederken, son hızla Doğuya koşan AKP iktidarının gerçek yüzünü, iki yüzünü sergiliyor.
ABDde uygar, Batılı görüntüler. Elazığda ABD ekseninde kara çarşaflı İslam demokrasisi.
Al birini vur ötekine. Yazık oluyor Türkiyeye!
...