Deniz Feneri çorap söküğü gibi

Genel & Güncel Konular

Deniz Feneri çorap söküğü gibi

İletigönderen önder kadan » Prş Eyl 04, 2008 11:26

04-09-2008

Duruşmaları devam eden Deniz Feneri davası, Almanya merkezli ve dinci bir dolandırıcılık şebekesinin tüm bağlantılarının açığa çıkmasını hızlandıracak. Yimpaş ve Kombassan gibi birçok şirkete para kaptırmış çok sayıda Türk’ün avukatlığını üstlenen Ünal Taşhan, her geçen gün daha da ilginç boyutlar alan Deniz Feneri davasının tüm dosyalarını inceleyeceklerini söyledi.

Avrupa’daki milyonlarca Avro’luk dinci soygun mağdurları tarafından kurulan “Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği”nin avukatlığını da üstlenen Ünal Taşhan, müvekkilleri arasında Deniz Feneri mağdurlarının bulunduğunu belirterek “Doğrusu, gayet iyi örgütlenmiş bir çete karşısındayız” dedi. Taşhan, “Deniz Feneri e.V.” ile ilgili davanın zaman içinde siyasal sonuçları olabileceğini kabul etti. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan avukat Taşhan şunları söyledi:

“Yimpaş ile Kanal 7 arasındaki bağlantıları kanıtlayan belgelerimiz var. Dolayısıyla mağduruz. Deniz Feneri’nin bir numaralı sanığı Mehmet Gürhan 1995 yılında Almanya’da Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurmuştu. Bu şirket Kanal 7 Avrupa ile ilgileniyordu. 2004’te şirket iflas etti. Media 7 iflas edince, yerine Euro 7 kuruldu. Şirketlerin ortakları, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Mehmet Gürhan gözüküyor. Frankfurt İflas Masası’ndan aldığımız belgelerde Yimpaş Verwaltungs GmbH’nin, Media 7 GmbH’ye 5 milyon Avro’ya yakın para ödediğini görüyorsunuz. Yani Deniz Feneri ile Euro 7 üzerinden gelen bir bağlantı söz konusu. Biz, hesap veren bu insanların hepsini bir kazanın içinde görüyoruz. Bir çete gibiler. İnsanların dini duygularını kullanarak para toplamışlar ve sonra da bu paraları havaya savurmuşlar. Kısacası, biz bu davanın mağdurları arasındayız.”

Yimpaş, Kombassan, Jet-Pa gibi davalarda Türk yargısının zayıf kaldığını, oysa Almanya’da o davalarla ilgili büyük soruşturmalardan geçildiğini ve davalar açıldığını, bunların da sonuçlandığını vurgulayan genç avukat, “Almanya’da yapılanlar neden Türkiye’de yapılmıyor? İşte bu, benim için bir soru işareti” diye konuştu. Alman yargısının, Türkiye’dekinden farklı olarak bu tür dolandırıcılığın üzerine daha güçlü gittiğini kabul eden Taşhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Belgeler olunca da Alman yargısı işin üzerine gidiyor. Deniz Feneri ile diğer yolsuzluklar arasındaki bağlantılar açığa çıktıkça davalar daha rahat sonuçlanacak. Deniz Feneri mağduru müvekkillerimizin haklarını korumak için bağlantıları kanıtlayan belgeler eşliğinde başvuruda bulunduk. Bütün dosyaları biz de inceleyeceğiz. Deniz Feneri’ne de tazminat davası açacağız. Deniz Feneri’ne bağış yapmış ama o paraların havaya savrulduğunu gören müvekkillerimiz adına dosyaları inceleyeceğiz.” Taşhan, Türkiye’deki yargının da gerekli ataklığı göstermesi durumunda Yimpaş, Kombassan, Jetpa gibi birçok dolandırıcı şirketin mağdur ettiği insanların haklarının alınabileceğini ileri sürdü.

Deniz Feneri ile ilgili iddaları Cumhuriyet daha önce gündeme getirmişti. 27 Nisan 2007 ve 24.Nisan 2008 tarihli gazetemizde olay birinci sayfalarımızdan duyurulmuştu.
haberinyeri.net
Kullanıcı küçük betizi
önder kadan
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 10:25
Konum: balıkesir

Re: Deniz Feneri çorap söküğü gibi

İletigönderen mustafat » Prş Eyl 04, 2008 13:31

Benim anlamadigim, bizim gariban halkimiz bu kadar Yimpas, Jet-pa olaylarindan, helal et rezaletlerinden sonra dincilere nasil hala para kaptiriyor?

Hiç mi gazete okumaz, haber izlemezler?

Yoksa halkimiz "dindar olsunlar, namaz niyaz dursunlar da çalip çirpsinlar n'apalim helal olsun" diye mi düsünüyor? Halbuki gerçek islamda kul hakki yemek en büyük günahlardan biridir.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x