Deniz Fenerinin 2002 yılında 200er milyon liralık makbuz düzenlemesine karşın paraları dağıtmadığı ortaya çıktı
Dosya beklemeye gerek yok
Dem Televizyonunun Genel Yayın Yönetmeni Gülsevenin, yardım dağıtıldığı iddia edilen köylülerle yaptığı görüşmeleri yayımlandı. Köye yardım paralarının hiç gitmediği, yardıma muhtaç kişilerin isimlerine Deniz Feneri logosunun bulunduğu makbuzlar kesildiği, bunun da sahte imzalarla yapıldığı ortaya çıktı.
Almanyada sonuçlanan Deniz Feneri davasının dosyası bir türlü Türkiyeye getirilmezken, derneğin 2002 yılındaki faaliyetleriyle suç işlediği belgelendi. Deniz Feneri Derneğinin, Çanakkalenin Bayramiç ilçesine bağlı Aşağışapçı köylülerine, 2002 yılında 200er milyon lira para verdiğine ilişkin makbuz düzenlemesine karşın paraları köylülere dağıtmadığı ortaya çıktı.
Türkiyeye uydudan yayın yapan Dem Televizyonunun Genel Yayın Yönetmeni Hakan Gülseven, Deniz Feneri Derneğinin Türkiyedeki yolsuzluklarını tüm kanıtlarıyla programında sergiledi. Gülsevenin 2002 yılında yardım dağıtıldığı iddia edilen köylülerle yaptığı görüşmelerin görüntüleri televizyonda yayımlandı. Köylüler kendilerine, adlarına kesilen makbuzlar gösterilmesine karşın bu makbuzlara imza atmadıklarını açıklıyorlar.
Görüntülerde, yardım yapıldığı öne sürülen köye yardım paralarının gitmediğini, yalnızca yardıma muhtaç olduğu belirlenen kişilerin tespit edilerek isimlerine Deniz Feneri logosunun bulunduğu makbuzlar kesildiği, bunun da sahte imzalarla yapıldığı ortaya çıkıyor. Gülseven, Deniz Fenerinin o yıllarda özellikle kırsal kesimleri ve dağ köylerini tercih ederek büyük paralar topladığını anımsatarak, Köydeki pek çok kişinin adına düzenlenmiş, dönemin parasıyla 200er milyonluk nakit para yardım makbuzlarına ulaştım. Deniz Feneri yetkilileri, muhtardan köy halkının listesini istemiş ve ardından yardım makbuzlarına sahte imzalar atarak insanları dolandırmış dedi.
Yardım makbuzlarının üzerinde Deniz Feneri logosunun bulunduğunu vurgulayan Gülseven, Almanya ve Türkiyedeki Deniz Feneri dernekleri arasında isim benzerliği dışında ilişki olmadığı yönündeki iddialara ise O ücra köylerdeki kişiler adına hem Almanya Deniz Feneri e.V adına döviz cinsinden, hem de Deniz Feneri Derneği Türkiye tarafından Türk lirası cinsinden beraber makbuz kesilmiş. İki dernek için kesilen makbuzları karşılaştırmak yeterlidir. Alman savcılar Türkiyedeki savcılarla işbirliği yaparsa, gerçekler ortaya çıkacaktır diye konuştu.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.