Yazan: Hayrullah Mahmud
ERDOĞAN NEDEN AĞLANACAK HALİNE GÜLÜYOR YA DA ÖZKÖK, “NEO ATATÜRK” OLABİLİR Mİ, YILMAZ “YÜCE DİVAN”DA ERDOĞAN’I “AK”LAYABAİLİR Mİ VEYAHUT BUMERANG ETKİSİ?!
Derin Dünya Savaşları II /
“Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
2010; ikinci yarısında…
İstihbarat savaşları…
Enerji Savaşları…
Post Modern Dünya Savaşı!
Neo Roma’da iç savaş…
Neo Bizans’ta entrika şovu…
Türkiye’de Çankaya Savaşları…
Vs vs vs…
Yapılmakta…
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Hal böyleyken…
“Erdoğan neden mutlu?!”
2011’de son kez aday olacağını açıklayıp, medya dünyasına geçebileceğinin müjdesini ne anlama geliyor?!
http://haber.mynet.com/detay/politika/e ... cak/526754
Engin Ardıç’ın Sabah’ına patron mu olacak, yoksa Mehmet Altan’ın star’ına veyahut Dinç Bilgin & Ahmet Altan’ın Taraf’ına mı?!
Yaşarsa, hapishane duvarlarına yazar!
Neyse…
Bu bağlamda birkaç satır yansıtayım…
Öncelikle…
Erdoğan’ın “günah dosyası” Almanlar’ın elinde…
“Büyük Satranç Tahtası”nda Almanlar (BND, CIA), Erdoğan’ı “kukla” gibi oynatıyor.
Kılıçdaroğlu’nu da araya tatlandırıcı olarak attılar.
Almanlar’ın Anadolu’daki “Turko-Alman” ortakları:
RTE!
Hilmi Özkök!
Şenkal Atasagun!
Mesut Yılmaz!
Fetullah Gülen!
Hanefi Avcı!
Abdullah Öcalan!
Işık Koşaner!
Vs vs vs…
Şimdilik kaydıyla bu liste yeter.
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Erdoğan, AKP’nin kazanırken kaybedeceğini gördü.
Daha doğrusu Almanlar (MİT, Atasagun & Taner) bunu ona gösterdi.
(Kapıda büyük devalüasyon var! Aynı zamanda iktidarda menfaat uzlaşması yaratmada artık başarısız olan bir AKP realitesi!)
Öncesinde, Almanlar ile birlikte “bulanık suda ulusalcı avlama oyunu” oynamaya karar verdiler.
Bu oyun planına göre AKP, darbecilerin üzerine gidecek.
Mesut Yılmaz da perde arkasında eski içişleri bakanı üzerinden çok sıkı görüştüğü Erdoğan adına, “darbe gelmesin, sermayeden, AKP’den hesap sormasın” korkusu üzerinden “merkez sağ”ı toplayacak!
Sopa & havuç sorunsalı!
Kaldı ki, Mesut Yılmaz’ı Yüce Divan’a gönderip yüzde 50 aklatan da Erdoğan!
O süreçte tüm organizasyonu Melih Gökçek, Yargı içindeki nüfuz alanı üzerinden yürütmüş, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile görüşerek süreci direkt yönetmişti.
(Gökçek’e artık gerek kalmadı, çanlar şimdi onun için de çalıyor!)
Yani, iktidar Alman arka planlı bir siyasetçiden bir başka Alman arka planlı siyasetçiye geçmiş olacak.
Hülasa, “Truva atı” filminde olduğu gibi Erdoğan & AKP Özel Örgütü üzerinden yakın çevresinde istemediği isimleri temizleyen siyasetçi Yılmaz!
Yılmaz’ın yakın çevresinden kaç kişi geride kalan süre içinde öldü, kazaya kurban gitti?
Özetle Yılmaz, Türkiye’nin “yeni Demirel”i olmaya hazırlanıyor.
Almanlar adına siyasi iktidarı devralmak için gün sayıyor.
Vs vs vs…
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Demokrat Paşa’ya gelince…
Hilmi Özkök, Almanlar adına TSK’ya “yolsuzluk soruşturması geçirmiş komutanlar” (!) üzerinden “darbe soruşturması” yapan, yaptıran komutanın adı.
Yani Özkök, bir yandan “darbe önleyen komutan” edası ile etrafta caka satarken, diğer yandan da Almanlar adına AKP’nin eli ile TSK içindeki İngiliz & Fransız noktalarını “temizleme operasyonu” yaptırıyordu.
Alman derin devletinin, Hilmi Özkök (Şenkal Atasagun, İngiliz arka planlı olduğunu iddia edecektir ama hala MİT’te aktif oyuncu, Emre Taner de onun adamı, Erdoğan vs.) üzerinden Türkiye’de vizyona soktuğu oyun planı (devletler oyunu) şu idi:
2006 yılının başlarında çöken, çökertilen İngiltere & Fransa üzerinden yeni bir oyun vizyona konulacak.
Bu oyun planına göre İngilizler, Atatürkçüler’i satıp, Gülen & Erdoğan & Gül iktidarının yani “karşı devrimcilerin yanına yaklaşacak, AKP karşıtları adına Ergenekon denilen dava dosyasından içeri tıkılacak…
Jandarma’ya operasyon, F tipi Polis eli ile yapılacak, 1980 öncesinin sağ / sol kamplaşması!
MİT operasyonu yönetecek!
Abdullah Gül, uzlaşmadan Çankaya Köşkü’ne çıkartılacak, ortalık karışacak!
Yurtdışına (Fransız & Alman arka planlı) Şenkal Atasagun üzerinden çıkartılan Uzan, Dalan vb “dosyaları olan ulusalcılar” üzerinden sahte darbe, hesap sorma rüzgarları estirilecek…
Ki, Kanarya Locası içinde kayıtlı bazı dört yıldızlı paşaların rüşvet dosyaları da Hilmi Özkök’ün (yani Alman istihbarat ya da derin devletinin) elinde!
(Ne de olsa Almanlar, verdikleri rüşveti belgeleyecek kadar titiz, legalist insanlar!)
Türkiye’de “Atatürkçü kalkışma” olduğunda da, Hilmi Özkök devreye girip, “sümenaltında beklettiği dosyalar üzerinden” hem AKP & Gülen iktidarına hem de Uzan, Dalan, Doğan, Kanarya Locası’ndaki neferlerine “dur” diyecek ve kendini “hakem” olarak kabul ettirip, sonra da İsmet Paşa’nın aldığı oy oranı ile Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne tırmanacak.
Özkök’ün en başından beri, “Ben demokratım” deyip, AKP’nin hırsızlıkları, vurgunları ile ilgili tek kelime etmemesi insanlığından (!) değil, AKP & Gülen iktidarının Almanlar’ın işine gelen “operasyonlar”da taşeronluk yaptığından, yaptırıldığındandır.
(Alman) Özkök’ün planına göre…
Sezer, ulusalcıların yani Türkiye’nin yüzde 50’lik bölümünün “cumhurbaşkanı” idi!
Gül de, diğer yüzde 50’nin yani “dincilerin” cumhurbaşkanı oldu.
Özkök de “Gordion düğümü”nü çözüp, yani burundaki kılı çekip, her iki yarının aynı anda hakem cumhurbaşkanı olacak.
Aslında bu denklemdeki terslik şu:
Sezer’in de, Gül’ün de “yüksek siyaset ligi”ndeki arka planı İngiltere, NATO!
Özkök’ün planı ise ABD’den Rusya’ya uzanan çizgide “Birleşen Almanya”nın Türkiye’deki “şef”i olmak!
Almanlar’ın Türkiye’deki çıkarları tehlikeye girdiği an, ulusalcılar ile dincileri kafa kafaya çarpıştırıp, “hakem”liğini her defasında çift taraflı tazeletmek.
Tek seçici olmak!
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Derin dalanlar bilir!
Bir anda suyun yüzüne çıkamazsınız.
Kademe kademe yapa yapa çıkarsınız.
Bir anda çıkacağım derseniz vurgun yersiniz.
Erdoğan eski planın yürürlükte olduğunu sandığı için gülüyor, içi rahat!
Yani, Özkök, Erdoğan ve AKP & Gülen Cemaati’nin katkısı ile “Cumhurbaşkanı” olacak, “RTE’yi kurtaracak”!
Mesut Yılmaz da hızla “merkez sağ”ı ayağa kaldırıp, Türkiye’yi bir darbe tehdidinden çıkartıp (Fetullah Gülen destekli) Deniz Baykal ile birlikte yeni hükümeti kuracak, Erdoğan ve saz arkadaşlarını Yüce Divan’a gönderecek!
Tansu Çiller burada DP’yi baltalayan konumunda!
Demirel, Yılmaz’a Nazmiye Hanım’ın cenaze töreninde el verecek!
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15544821.asp?gid=233
“Büyük devalüasyon” sonrası herkes kendi can derdinde olacağından, İran savaşının ortalığı kasıp kavurmasından; ki, savaşa girmemizi Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Özkök önlüyor, yoksa “uşak ulusalcılar” (!) İsrail adına İran ile NATO konseptinde savaşmaya hazır!
Dibe vuran ekonomi ve büyük yoksulluk sokaklarda halk olaylarının artmasına yer yer sıkıyönetimlere sebep olacak.
Hal böyleyken…
Kim ilgilenir Erdoğan’ın Yüce Divan dosyası ile…
Kim ilgilenir Gülen’in karşı devrim ihaneti ile…
Plan bu idi!
İşte bu plan patladı!
Tarafımızdan patlatıldı!
Şimdi “yok hükmünde”!
Bakalım Erdoğan, Gül, Gülen şimdi o kadar rahat gülebilecek mi?!
Hilmi Özkök, Mesut Yılmaz, AKP & Gülen Cemaati ile perde arkasında çevirdikleri danışıklı dövüş ile iktidara yürüyebilmeleri eskisi kadar kolay olabilecek mi?!
Atasagun ne diyordu, “tereyağından kıl çeker gibi”…
Ne de olsa vatanını seven TSK’nın anlı şanlı komutanları, siyasetçiler, Atatürkçü aydınlar, gazeteciler hepsi sazan!
Bir tek uyanık olan Alman perde arkalı olanlar!
Vs vs vs…
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Eylül kapıda!
İsrail / İran savaşı ve/veya ayrışması da!
TSK’nın en tepesine AKP kendi eli ile savaşçı komutanları getirdi.
Hilmi Özkök’e gelince…
Bundan gayrı bıraksın bahçede torun peşinde koşturmayı, Urla yerine direkt Almanya’ya yerleşsin!
En az hasarlı olanı bu olur.
Erdoğan’a çıkışan şehid anasını nasıl azarlamıştı caminin avlusunda; “Sadece senin çocuğun mu öldü?”
Bu bağlamda Özkök’e birkaç soru:
“Bu vatan adına senin kaç çocuğun öldü?”
“AKP iktidarında sen ya da ailen ne gibi sıkıntılar çektiniz, küfür yemek dışında?”
“Yolsuzluk soruşturmasından geçen Şener Eruygur sizden aldığı emir ile mi Jandarma İstihbarat içine gelen ziyaretçileri kaydedip, çakma darbe planları hazırlatıyordu?!”
Mesut Yılmaz da, bıraksın karnından konuşmayı plan deşifre oldu, Erdoğan’a açık tavır alsın!
Sözün özü:
Neo Bizans’ta son tango!
“Avcı”lar şimdi “av” oldu.
Hilmi Özkök ayakta kalmak istiyor ise adam gibi ortaya çıksın AKP & Gülen iktidarına net tavır alsın!
Yolsuzluğa bulaşmış paşalar üzerinden darbe planları, Çankaya hayalleri kurmasın!
Çünkü o plan çöktü!
Nokta!
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Geçen gün yazdığım yazıyla ilgili çok sıkıntı çektin, iyi dayandın neden vazgeçmedin diyenler oldu.
Elcevap:
1- Ben bu ülkeye, o “dört yıldızlı” başı kıçı oynayan paşalardan daha fazla inanıyorum. Biliyorum ki, sırtını Allah’a yaslamış bir Türk dünyaya bedeldir!
2- Erdoğan, Gül, Gülen gibi kula kulluk yapanlardan değilim. Mal da yalan mülk de yalan vs. Yılmaz gibi Almanlar adına “bulanık suda” iktidar avcılığı yapanlara diyeceğim şudur: Ben bu ülkenin demokrasisi adına bu kadar sıkıntı çekerken siz nerelerdeydiniz?! Yoksa kendi “iktidar hayali”nizin “hamal”ı olarak gördüğünüz için mi uzak durmayı, maşa varken Özkök gibi ellerinizi kirletmemeyi mi uygun gördünüz?! Burada kandırmaya çalıştığınız ben değilim, TSK! Koca bir millet!
3- AKP, Gülen, Gül, Özkök, Yılmaz, TÜSİAD, Medya vs aynı safta! Peki ya Sezer, ulusalcılar?! Sezer, şu anda “ulusalcıların başı” ama star’da iken yazmıştım, Sezer’e açığı üzerinden şantaj yapılıyor. AKP üzerinden şantaj yapan da Alman istihbaratı! MİT! Şenkal, Özkök! Yani Erdoğan şu anda, Sezer üzerinden ulusalcıları da denetim altında tutuyor. Bu kadar denetim fazla değil mi?! Daha doğrusu Alman istihbaratı, Erdoğan üzerinden Sezer’i kontrol ediyor, Sezer de ulusalcı hareketi! Aydınlık’ı ise Jandarma, MİT üzerinden hem İngiliz hem de Alman istihbaratı kullanıyor. Galatasaraylı İnan Kıraç ve Işık Koşaner ise Mesut Yılmaz’ın safında!
AKP iktidarında neden bu kadar sıkıntı çektin diyenlere, işte cevabım:
Her iki safta da aynı “kirli eller” vardı.
Su kirli, zehirli idi!
O sudan içmek yerine aç gezmeyi tercih ettim.
Arkamdan insanların atıp tutmasına da göz yumdum.
(Şimdi oruç ayı, ben AKP iktidarında 6 yıldır oruçluyum. Hepinize hayırlı ramazanlar. Sizin derin sınavınız şimdi –eylülde- başlıyor!)
Vs vs vs…
Israrla “Arkanda kim var, bilinmiyor, bir aile resmi versene” diyenler için de, birkaç satırla cevap vermeye çalışayım:
“Allah’a her zaman, beşer şaşar fanilere hiçbir zaman!”
Onun için arkamda bir şey aramayın ama önüme aldığım listeye isterseniz bir kez daha dikkatle gözatın.
Devlet dediğiniz aygıt, “akıl” ile çalışır.
O “Akıl” olmaz ise dağılır, batar!
Ya da şu an olduğu gibi operasyona uğrar!
“İstihbari zehirlenme”!
Görüldüğü üzere, işimiz bilabedel devlet katını uyanık tutmaktı.
Nokta!
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
Ve…
Son olarak…
“Bundan sonra ne olacak?!”
Eski oyun planı çöktüğüne göre, yenisi vizyona girecek!
Sadece Anıtkabir’e gidip “defter”e bağlılık mesajları yazmak ile bitmiyor bu işler.
Almanya başta olmak üzere, İngiltere, İsrail, ABD, Fransa gelip el öpecek.
Medyaları, finans kuruluşlarının devamı için doğru yerde saf tutacaklar.
Devlet katında “Kaos” daha da derinleşecek!
Bu defa Batı büyük sıkıntı yaşayacak!
(Almanya için terör zamanı! Naziler Almanya’da büyük bir eyleme hazırlanıyorlar. Osmanlı bakiyesi ile Almanlar çarpışacak!)
Yine aynı soru:
“Bundan sonra ne olacak?!”
Olacak olan şu:
Avcılar, “av” oldu!
Şimdi onların “Eylül performansları”nı hep birlikte izleyeceğiz, gözleyeceğiz.
Üç yıl içerde suçsuz yere yatan, bu vatanın bölünmez bütünlüğü adına süründürülen insanların ahı yerde kalmayacak!
Erdoğan, Gül, Gülen, Özkök, Yılmaz, Atasagun vs ayakta kalmak için ne ya da neler yaptıklarına, yapabildiklerine bakacağız.
Sözün özü:
“Kasaptaki ete soğan doğranmaz!”
Ya da “El çükü ile gerdeğe girilmez!”
Şimdi Almanlar yine soracak, bu defa nerede hata yaptık diye…
Onlar için de birkaç satır:
1- Allah’ın 99 ayrı adı ve özelliğini hafife alarak dünyanın patronluğuna oynadınız. Yani Allah’a şirk koştunuz. Allah da size tek kulunu bela eyledi, onca gücünüze, kirli tezgahlarınıza rağmen sizi kendi ipinize doladı. Fetullah Gülen gibi otoriten izin alıp ne Allah yolunda ne de millet yolunda yürüyenlerdeniz.
2- Sezer’in Cumhurbaşkanlığı’nın ardından Hilmi Özkök’ü Çankaya Köşkü’ne çıkartmış olsa idiniz, kimsenin söyleyeceği bir şey olmazdı. Ama o zaman da, TSK içindeki “İngiliz & Fransız” zulalarını patlatamazdınız, büyük temizlik operasyonunu yapamazdınız. Sezer ve Gül’ün “Cumhurbaşkanlığı” görevleri sonrası “taraf”lılıkları ortaya çıktı ama bu Hilmi Özkök’e kapıların açıldığı anlamına gelmez. Bilakis, Özkök bu süreçte herkesten daha fazla kirlendi. Allah’ın takidiri!
3- Olması gereken şu idi: Özkök, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Erdoğan, Gülen TSK’ya asimetrik saldırı yapacaktı, Özkök de bu saldırıyı önleyen aynı zamanda açığa düşmüş olanları tasfiye eden akil adam görünümünde olacaktı. Ne var ki, maşa varken ateşteki kestaneleri eli ile tutmayı sevmediği için Özkök kazanırken kaybetti. Gazi Mustafa Kemal ise ateşteki kestaneleri eli ile tutup, kendi işini kendi gördüğü için Atatürk oldu.
Hülasa, Alman derin devletinin, Türkiye’deki uzantıları üzerinden yürütmüş olduğu “Neo Atatürk, Hilmi Özkök” procesi deşifre edilip sonlandırılmıştır.
Ezcümle, “Ne var ki, kan ve ihanet günleri sona ermemişti. Şimdi çok daha korkunç bir karar daha alınmalıydı.”
(Sf 238, Büyük İskender III, Makedonya’dan Anadolu’ya, Valerio Massimo Manfredi, Can)
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
*****
“Dahi odur ki, sonradan herkes tarafından kabul ve takdir edilenleri söylediği günlerde herkes o sözleri deli saçması olarak düşünmüştür.”
M. K. Atatürk 1926
*****
RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… RAP… RAP… RAP… RAP…
www.askerhaber.com