Derin Ekinoks ve/veya Derin Havuz Problemi?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

Derin Ekinoks ve/veya Derin Havuz Problemi?! / Hayrullah Mahmud ÖZGÜR

İletigönderen GODOT » Çrş Eyl 12, 2012 14:57

Resim

Derin Ekinoks ve/veya Derin Havuz Problemi?!

(ya da 2012 güz sancısı kapsamında havuz derin ve küçük, timsahlar büyük, neden ve/veya "GÜZ YANGINI"nda AKP & Gülen & Doğan'ı Acem kıskacından kurtaracak bir genelkurmay başkanı aranıyor, şöhret garantidir, ücret dolgundur, müracaat DMC?!)

"Yaşam insana verilmemiş, kiralanmıştır."
Publilius Syrus

...........................

İzmir / İstanbul, Salı

Derin Ekinoks!?
Acem dilemması?!

Süper NATO ve/veya AKP & Gülen'den alacaklı "küresel adresler"den güz sancısı, eksen baskısı operasyonu!?.
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/ayniyle-vaki-v-anka-veveya-9-eylulde.html
http://www.fullhdfilmizle.com/aksiyon-filmleri-izle/kafa-avcilari-turkce-altyazi-izle/6
http://www.youtube.com/watch?v=tL28HReLdMQ
http://www.guncelmeydan.com/pano/ayniyle-vaki-hayrullah-mahmud-ozgur-t32493.html
http://www.hurriyet.com.tr/planet/21422171.asp
http://lyricstranslate.com/tr/Black-Box-Fantasy-lyrics.html
http://haber.gazetevatan.com/canli-bomba-karakolda-patladi/480298/1/G%C3%BCndem
http://haber.gazetevatan.com/font-color%3dredflas-flas-fontankaraya-surpriz-ziyaret/480346/1/G%C3%BCndem#.UE8o67IaMqg
http://haber.gazetevatan.com/turk-ekonomisinin-pili-bitiyor-mu/480321/2/Ekonomi
http://haber.gazetevatan.com/israilin-sir-operasyonu-ortaya-cikti/480343/30/D%C3%BCnya#.UE8pC7IaMqg
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21433823.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21433747.asp
Güz Yangını!
Nokta.

.....................

Neo Roma'da yaşanan iç HAARP kapsamında birkaç satır daha...
Soru 1: I. Dünya Savaşı'nın rövanş HAARP'i ne demek?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 2: Osmanlı'yı kimler böldü, parçaladı?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 3: BOP'eşbaşı ne anlama geliyor, BOP operasyonu'nun perde arkasındaki güç merkezlerinde hangi ülkelerin isimleri yazılı?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 4: 2007'den bu yana devam etmekte olan Neo BOP sürecinde, kazanan kim, kaybeden hangi eksen?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 5: AKP & Gülen iktidarının "Ergenekon, Balyoz, Odatv" vb operasyonları yapmasına, ABD, İngiltere, AB, Fransa, NATO ne diye izin verdi?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 6: Ergenekon operasyonuna "yeşil ışık" yakan NATO, AB, AKP & Gülen'e evrensel hukuk dışına çıkıp, muhaliflere zulüm et, istersen ömür boyu işkence et mi dedi?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 7: BOP operasyonuna takoz'luk eden unsurların Silivri üzerinden toplanması kapsamında, AKP & Gülen'in "Neo 1 Mart Tezkeresi" ve/veya "İran savaşı"na hayır demesi, yan çizmesi halinde, Neo Batı Roma üzerinden Ankara'ya nasıl bir cevap verilmesi bekleniyor?!
Elcevap: ?!
(...)
Soru 8: Bugünün hikayesi geçmişte yazıldı ise AKP & Gülen'i eksen savaşları ve/veya güz sancısı ya da derin ekinoks bağlamında nasıl bir son bekliyor!?
Elcevap: ?!
Sözün özü:
RAP?!
LARP?!
RAP?!
Nokta.

.........................

Uğur Dündar'ın bir türlü çözemediği "Derin Havuz Problemi"?!

Sayın Okur,

Fikrin Var Mı 3'te değerli kardeşimiz (Bilgin), duygudaşımız, konuyu çok güzel özetlemiş.
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=367493466666226
Üstüne, bize söyleyecek tek kelime bırakmamış.
Eline, yüreğine sağlık.
Soru basit, cevap da aynı sadelikte zarif.
Hz Mevlana, "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar iyi anlaşır" der.
Bu kapsamda, eğer "popüler, cesur, soruşturmacı gazeteci" Uğur Dündar'ın niyeti, gerçek anlamda AKP & Gülen iktidarına muhalefet etmek ise yani gaz alıp Gül'ü, Gülen'i, Erdoğan'ı, Gökçek'i rahatlatmak değilse, yol belli, yön belli, yöntem belli!
"Öç güncesi" ve/veya bumerang zamanlar!
Verilen mücadele ortada, yazdıklarımız da!
Neo Roma'da yaşanan "Derin 'U' dönüşü" kapsamında "Duygudaşlık" zamanı geldi diyorsanız, "aynı duyguları" paylaşanlara "Nerede kaldınız?" diye sormayız.
Dün dünde kaldı der, yarına bakarız.
Ne var ki, at'ın önüne de arabayı koşmayız, koşmaya kalkana da izin vermeyiz.
HAF 2012?!
HM & CD?!

Full stop!
Demem o ki:
Tartışmaya konu olan yazı ortada!
http://sozcu.com.tr/sonbahar-yuregimizi-yakiyor.html
Dündar, ne yazılan yazıyı anlamış, ne de tarafımdan verilen cevabı!
Kaldı ki, gazeteci zaten (şeamet) felaket tellalıdır, işi bu!
Deprem olmadan önce olacak diye uyarır, ortalık karışmadan önce terör olaylarına dikkat çeker, varsa ters / kötü giden bir olay, işaret fişeklerini art arda ateşler.
2002 öncesinde Uğur Dündar da böylesi bir gazeteci idi.
Hülasa, bu bir "Kim şöhret olmak ister, iyi poz verir" başlıklı "artist gazeteci" yarışması değil!
Gerçek anlamda "muhalefet" yapana, milyar dolarlık yolsuzluklara çomak sokanlara ödül verip sırt sıvazlamıyorlar!
Devlet katında herkes üç maymun!
Küresel tefecilerle ortak işgörenler, hayatı insanın burnundan getirip "zindan" ediyorlar.
Hikaye'miz ortada!
Çöl'de susuz kalmayana ya da "Eşek arısı kovanı"na çomak sokmayana laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zor iş!
Hz Nuh "büyük tufan geliyor" dediğinde, oğlu Kenan dahi inanmamıştı.
Ne var ki "tufan" geldi ve oğul Kenan'ı da yuttu gitti.
Silivri'de verdiğimiz ifadeyi, sizin şimdilerde anlamakta zorluk çektiğiniz tartışma kapsamında malum gazeteciler görmezden geldi değil mi?!
İfade, iddia sahibi bu fani ise onlara düşen görev, o tırnak içi sözleri Hayrullah Mahmud'a kote ederek, adres göstererek kamuoyu ile paylaşmak değil midir?!
Terörist Karayılan konuşuyor, aynen gazetelerde yayınlanıyor!
İstihbaratçı Eymür konuşuyor, aynen medyada yer alıyor.
Siyasetçi, gazeteci yeni CHP'den Balbay, Özkan konuşuyor, medya açıklamalarını sayfa sayfa yayınlıyor.
Yani?!
So what?!
Soru ortada:
Bu satırların yazarı konuşunca neden bazılarına çok ağır geliyor, batıyor?!
Öcalan, Karayılan'la söyleşi yapmak için Bekaa'ya, Kandil'e gidenler, Eymür'e teyp uzatanlar, Balbay'a, Özkan'a köşe açanlar, sayfa yapanlar, neden bu satırların yazarını sıkı takip ettikleri halde görmezden gelmeyi tercih ediyorlar?!
İddia şu ise "O bir terörist", velev ki öyle olsun, eyvallah, ne var ki, medyanın Karayılan'a ilgisi ortada!
İddia şu ise "O bir istihbaratçı", velev ki öyle olsun, eyvallah, ne var ki, medyanın Mehmet Eymür'e, Şenkal Atasagun'a, Sönmez Köksal'a, Mahir Kaynak'a, Hakan Fidan'a, ABD'li, Rus, Yahudi, İngiliz, Alman istihbarat şeflerine, istasyon görevlilerine gösterdiği ilgi ortada!
En başından bu yana söylüyorum:
Bu vatana sevdalı bir gazeteciyim, İsmet Paşa'nın altını çizdiği gibi devlet yönetir gibi sorumluluk duygusu içinde hareket eden bir sermuharririm, yazarım, çizerim ama önce vatandaşım, birkaç Mehmetçiğim, sonra meslek hanesinde "gazeteci & yazar" yazan beyaz yakalı fikir işçisiyim.
Beni nasıl görüyorsanız ben o'yum!
Ben devletim, Atatürk'üm, sergerdeyim, hororistim, istihbaratçıyım, gazeteciyim, analistim, stratejistim, kaportacıyım, derin devletim, sigortacıyım, hocayım, kötü kocayım, birkaç baldırı çıplak'ım, bu vatana sevdalı milyon'da bir'im, milyonlardan isimsiz bir'isiyim.
Ortada devlet namına bir şey kalmamış ise "Devlet benim!"
Devlet'in ortaya çıkma zamanı gelmiş ise "HİÇ"im.
"Adını yazmaya korkuyor" yaygarasını koparmayacaklarını bilsem, o yazıların altına imza koymadan yazarım.
Çünkü o yazılar bir kişinin duyguları, düşünceleri, mücadele azminden ibaret yazılar değil!
Atatürk Türkiyesi'ne sevdalı milyonda bir'lerin ortak hissi, düşüncesi ve de nitelikli kanaati!
ANKA?!
Unutulmamalıdır ki, gazeteci "hakiki yazar" ise dünya alem de "nitelikli okur"dur.
Asker de okur, istihbaratçı da okur, diplomat da okur, vatanı bölmek isteyenler de okur, vatanı böldürmek istemeyenler de okur.
Özetle, kendi yol'unda, doğru yol'da gideni dostu da okur, düşmanı da!
Kaldı ki, BOP operasyonu bağlamında en başından bu yana yazıyor ve söylüyorum, ben tarafım / Atatürk Türkiyesi'ne gönül vermiş milyon'da bir'ler olarak biz tarafız!
Öte yandan, Uğur Dündar'ın popüler bir gazeteci olduğunu çok önceden teslim etmiş ve defaatle yazmış, burada kayda geçirmişiz.
Tekrara gerek yok!
Yersiz!
Demem şu ki:
Sorular basit, el kararı göz kararı.
Star zamanında yazdığım ve haklı olduğum halde mahkum edildiğim, tazminatı ödenmediği için hapis yattığım Aydın Doğan davasında, neden kimse haber yapmamış?!
(Uğur Dündar, Fatih Çekirge, Ertuğrul Özkök, Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Hıncal Uluç, Güneri Cıvaoğlu, Hasan Cemal, Can Ataklı, Reha Muhtar, Mehmet Ali Birand, Soner Yalçın vb.)
AKP medyasının "suskunluğu" anlaşılır da, bu cesur şöhretli gazeteciler niçin haberi tek satır, düz de olsa görüp, verip, kamuoyunu bilgilendirmemişler?!
Niçin üç maymunu oynayıp görmezden gelmeyi tercih etmişler?!
2222 TL'lik para cezasını yatırıp niye serbest kalmamı sağlamamışlar, paraları olmadığı için mi yoksa insanlık hazdan öldüğü ve/veya Aydın Doğan hakkında yazı yazanın sonu budur, HM de hak etti mesajını kayda geçirmek için mi?!
Elcevap: ?!
Var mı cevabınız ya da bu sorunun tıpkısının aynısını karşı tarafa da soracak mısınız?!
Türkü çığıra çığıra, bal börek yiye yiye bugünlere gelmedik.
BOP günün hikayesi, her hikayenin de tutulmuş saklı güncesi var.
İnanmadan bu mücadele verilmezdi, 24 saat herkes için farklı akıyor.
Bu satırların yazarının ne yaşadığını en iyi, çomak soktuğu adresler, 24 saat üzerinden kayıt tutup izleyenler bilir.
Tüm sorularınıza cevap olabilecek basit soru ortada:
Neden bu popüler ulusalcı isimlere sert muhalefet yapıp, silkelemişiz?!
Şimdi cıyak cıyak bağıran bu popüler yazarlar, gazeteciler, 2007 öncesinde neredeymiş?!
Dündar & Özdil ikilisinin star Tv Ana Haber üzerinden sözde muhalefet yaptıkları sırada, Erdoğan'ın oyları yüzde 55'e dayanmamış mı?!
Muhalefet yaptılar ise AKP neden büyüdü, millet bidon kafalı, vatandaş göbeğini kaşıyan adam olduğu için mi?!
Derinlik, çap bu mudur?!
Elcevap: ?!
AKP & Gülen iktidarında, ulusalcı popüler yazarlar, namlarına uygun yazılar yazıp, sorular sormadıkları için bu kalem üzerinden sert eleştirilere maruz kalmışlar değil mi?!
Kaldı ki, her şey star Medya'da yaşanan dönüşümle başladı, Telekom, Sabah, Doğan derken, federal anayasa'ya gelip dayandı.
Hiçbir zaman popüler, ünlü, cesur vb sıfatlar taşıyan bir gazeteci olmadım, olmaya da çalışmadım, olana da hasetlik beslemedim.
Naturamda kıskançlık diye bir şey yoktur, gıpta ederim ama asla kıskanmam.
Genelde öne çıktığım dönemler, kimsenin öne çıkmayı kabul etmediği netameli dönemlerdir.
Bu bağlamda, "Eğer gazeteci bensem yazıyorum" dedim, "Eğer cesur, dürüst, soruşturmacı gazeteci sizseniz lütfen muhataplarına bu soruları sorar mısınız", diye ekledim.
Yani?!
Gazetecilik diye bir şey var ise kuralları belli, yöntemi belli!
Gazetecilik "PR" adı altında haber yapmak değil, muhalefet yapıyorum adı altında ihanete ortak olmak, BOP'eşbaşlarının gazını almak hiç değil!
Gazetecilik "Doğru basit soruları sorma mesleği"!
Doğru soruları soramıyor isen o zaman, birileri çıkar ve sorar!
O vakit de senin görevin, o doğru soruları soran kişiye ön açmak, kompleks yapmadan o satırları kamuoyuna yansıtmaktır.
Sözün özü:
Madem, bu popüler soruşturmacı ulusalcı gazeteciler, namlarına uygun yazı yazma, haber yapma azmi ve düşüncesi içindeler, o zaman hodri meydan!
Gazete, televizyon onlarda ise kalem de burada!
İMECE?!
Benden daha ne dememi bekliyorsunuz!?
Dündar ve benzerleri için üzülmeli, yatacakları yerleri, yiyecek aşları yok diye endişelenmeli miyim?!
Kaldı ki, yazısında bahsettiği örgüt, Türkiye sınırları içinde ise MİT'in görevi nedir, Emniyet ne iş yapar?!
AKP devlet olduğuna göre buna kim izin vermiş, neden vermiş?!
Önce soruşturmacı gazetecinin bu basit sorulara cevap araması gerekmez mi?!
"Acem sonbaharı" kapsamında Türkiye'yi karıştıran kim?!
AKP & Gülen üzerinden, İran, Suriye, Irak'a cephe açan kim?!
Radar istasyonu, müzik yayını yapmak için kurulmadı değil mi!?
Suriye'deki muhalifleri kimin beslediği, desteklediği de ortada!
Silivri zulmü, sır değil!
Silivri üzerinden özde laikler zulme uğrarken, popüler ulusalcı gazetecilerden bazıları, "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" deyip, sert muhalefet yapıyoruz adı altında gaz alıp "milyon dolarlık emlak koleksiyonu" yapmadılar mı?!
So what?!
Irak'ta idam kararı verilen bir faniyi, topraklarında kimin barındırdığı sorusunun cevabı da sır değil!
Sır olan ne karşılığında?!
Niçin taşıyor Haşimi'yi AKP & Gülen?!
Üretmeyen ekonomi ortada!
Netice:
Türkiye, patlamaya hazır tabanca gibi!
Tetikte kim ya da kimlerin parmakları var, o dahi sır değil, alenen ortada!
Çankaya Savaşları!?
1 numara savaşları!
AKP & Gülen rant iktidarında, iç savaş!
Yeni anayasa üzerinden ulus devleti, laik Türkiye'yi tasfiye süreci!
Vadesi dolan "İran sözü" kapsamında, "deliğe süpürülmek" için son dokunuşu bekleyen AKP & Gülen" sorunsalı!
So what?!
Yönlendiren devlet ve/veya yanlış yönlendirilen ulusalcı medya sorunsalı!
Kılavuzu karga olanın burnu BOP'tan kurtulmaz vaziyetleri.
Ezcümle:
2012 güz vakti, sözde ulusalcı laik yazar ve/veya gaz alıcı muhalif yazarlar üzerinden örülen sarmal yüzünden havuz derin ve küçük, timsahlar ise büyük!
Nokta.

........................

Ve...
Son olarak...
Tüm hikayelerde ölüm kaçınılmaz "mutlu son".
Ulusalcı medyanın popüler yüzlerinden hiç kimse ölmeye niyetli değil ise en baştan yazayım, bir kez daha kayıt düşüreyim:
Bu vatanın bölünmez bütünlüğü, Atatürk Türkiyesi'nin bekaası adına "1 numaralı mücahit" ben'im.
Aslı inkar edilemez hakikatlerin savunulması adına, bu vatana ölümüne sevdalı, ölümüne Hakk'a yürümeye niyetliyim.
Niyetli neferler'den adı sanı önemli olmayan birkaç Mehmetçik'ten biriyim.
Listenin en tepesine adımı bir kez daha yazın, bakın bakalım ben gittikten sonra Dündar gibilerin yalan dünyası düzeliyor mu, hikayeleri güzelleşiyor mu?!
Pollyanna, masumiyetini kaybedeli uzun zaman oldu.
"Sıfır sorun" sizlere ömür.
Hülasa, hayatta kalmak isteyen yaşamayı hak etmeli!
Timsahlı havuzdasınız, farkında olmayanlar için bir kez daha söylüyorum:
Havuz küçük ve derin, timsahlar sayenizde çok büyük!
Sözün özü:
Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında, F'Özel üzerinden itibarları sıfırlanmak istenen "genelkurmay başkanları"nı tek tek yazmış.
Operasyona katkı sağlamış.
Cüneyt Ülsever'den sonraki ikinci kırmızı bez parçası sallama vakası!
İşaret parmağı ile halef & selef Genelkurmay Başkanları'nı göstermiş!
Ne var ki, sit - com gazetecilik türü üzerinden 'Ak'ım derken BOP'um demiş.
Fevzi Çakmak zamanında Atatürk, İsmet Paşa gibi iki değerli şahsiyet vardı.
Peki ya, 2002 - 2012 sürecinde ve/veya öncesinde, siyasiler de askerler kadar vatana sahip çıkmışlar mıdır?!
Elcevap: ?!
Erdoğan, Gül, Gülen, Doğan başta olmak üzere, 2002 - 2012 sürecinde vatanın bekaası adına kim ne yapmış ortada!
Siyasiler oy uğruna satacak, askerler vatana sahip çıkacak, ölecek, Ertuğrul Özkök gibi görmemişler de şarap muhabbeti yapıp, asalak bir yaşam sürecek; bu mudur basın özgürlüğü ya da (tefessüh etmiş) yaşama hürriyeti'nin post modern zamanlardaki ifade şekli!?
Elcevap: ?!
Belalı bir coğrafyada Ordu'yu tasfiye etmek "Gordion Düğümü"nü çözer mi ve/veya ulusal güvenliği F'Özkök gibilerin kafası tehdit ediyor ise ne yapmalı?!
Ertuğrul Özkök, madem başladı isim saymaya, aynı değerlendirmeyi (özelinde Aydın Doğan) medya patronları için de yapması gerekmez mi?!
Ardından Almanya'daki asker - sivil ilişkilerine değinip, enerji bazlı dünyalar HAARP'i kapsamında, enerji boru hattı döşemek için Neo Osmanlı coğrafyasını (perde arkasından, istihbarat savaşları üzerinden) yakıp yıkan AB'yi; demokrasi ve insan haklarına saygılı olmaya davet etmesi gerekmez mi?!
Vs.
Netice:
AB'nin Türkiye'deki tüccar medya patronu Aydın Doğan ve Almanya üzerinden yazan, aynı zamanda eksenini 2012 güz zamanı Londra'ya doğru kaydırmaya çalışan Ertuğrul Özkök'ün aradığı "Genelkurmay Başkanı modeli", "İngiliz Setter"!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21431265.asp
AKP & Gülen gibi "Otur" deyince oturan, kalk deyince kalkan, koş deyince koşan bir "İngiliz tazı"sı isteniyor, aranıyor, kurgulanmaya çalışılıyor!
Taşeron Ordu!?
Ak asker!?
The Setter Paşa?!
Hikaye buysa, zaten var öyle bir tane en başta!
Ertuğrul Özkök'ün seslendirdiği, kendileri gibi küresel tefecilere köpeklik edecek Genelkurmay Başkanı modeli!
Esas konu, askerin, AKP & Gülen'in mecburiyetleri adına İran'a saldırması mıdır, yoksa İran'la Türkiye'yi savaş eşiğine getiren AKP & Gülen'in tasfiye olması mıdır?!
Ezcümle:
Ertuğrul Özkök insan zekası ile alay edip, paşalara "kelp / köpek" demiş, itikatince "kelp" Ertuğrul Özkök ve/veya Aydın Doğan'ın ta kendisidir.
Doberman da ünlü, namlı bir Alman köpeğidir.
Köpek adı ne olursa olsun köpektir.
Nokta.

11 Eylül 2012
Hayrullah Mahmud Özgür

http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/derin-ekinoks-veveya-derin-havuz.html
Kullanıcı küçük betizi
GODOT
Üye
Üye
 
İletiler: 71
Kayıt: Pzt May 21, 2012 16:52

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x