Devlet Adamı

Devlet Adamı

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Cmt Tem 24, 2010 14:36

DEVLET ADAMI
‘Hesap uzmanlığı’ bir meslektir ve bu mesleği seçenlerin uzmanlık alanı, girdiler, çıktılar, bilanço ve kar/zarar durumu gibi hesapların muhasebeleștirilmesi değil muhasebeleștirmenin muhakemesini yapmaktır.
Akılyürütücü, yani usavurucu ya da uslamlayıcıdırlar.
Algılamakla yetinmeyenler de denilebilir. Algıladıklarını sorgulayan ve temellendiren insanlardır.
Yargı adamlığı ve bilim adamlığı da böyledir.
‘Devlet adamlığı’ da..
Ancak günümüzde tüm dünyada ‘hesap adamlığı’ adamlıktan çıkmak biçimini almıș bulunmaktadır. Muhasebe muhakemenin yerini almıștır da denilebilir.
Bilgisayar programları ile en yetkin muhasebeleștirme ișlemleri yapılabilir ama muhakeme yapılamaz. Muhakeme için beyni olmak da yetmez, adam olmak gerekir.
Sözgelimi Türkiye’de ‘odundan milletvekili’, ‘kalastan cumhurbașkanı’, ‘ceketten belediye bașkanı’, ‘üçkağıtçıdan bakan’ ve ‘kalpazandan bașbakan’ olunabilir.
O yerlere kimi hesaplar yapılmadan gelinebilir mi?
Bu anlamda, yerleșik ‘hesap adamı’ tanımlaması içine girebilirler.
Ancak kesinlikle ‘devlet adam’ı diye tanımlanamazlar.
‘Hesap uzmanlığı’ ise hesap adamlarının hesaplarının ‘Bağdat’tan dönmesi’ni beklemeden irdelemesini yapabilmeyi gerektirir.
Kemal Kılıçdaroğlu da ‘hesap uzmanlığı’ndan gelmekte ve ‘devlet adamlığı’na doğru yol almaktadır.
Hesaptan anlıyor olması kadar doğal bir șey olamaz. Ancak ‘hesap adamlığı’na takılı kalması halinde ‘devlet adamlığı’ onuruna erișemeyeceği de ortadadır.
Belirli hesaplar üzerinden çok genel müdür, müsteșar, vali, milletvekili, bakan, bașbakan ve cumhurbașkanı olundu bu ülkede.
Ama pek az ‘devlet adamı’ yetiști.
O hesapların belirli bir bölümü de yolda olup, Bağdat’tan dönmek üzeredir.
Kemal Kılıçdaroğlu olsa da olmasa da bu ‘hesaplar’ sorulacaktır ama kendisi bu ișe soyunmuș bulunmaktadır.
‘İnsanın insana kulluğunu yoketmek’, ‘kul hakkı yiyenden hesap sormak’, ‘yalan ve talan düzenini değiștirmek’ ‘halkın iktidarını kurmak’, ‘ikinci bir kurtuluș savașı vermek’ gibi sözler sıradan sözler değildirler.
Bu sözler Türkiye’nin ‘kendi yazgısını kendi eline alması’ demektir.
İçli dıșlı çok karmașık hesaplar, çok ince muhasebe teknikleri ile oya gibi ișlenmiș durumdadır.
Bu hesapların çözümlemesi ise gerçek bir ‘uzaman’lık gerektirmektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu bu hesap sormada ‘uzman’ olduğunu kanıtalayabilecek midir acaba?
Yoksa o da ‘belli hesapların adamı’ olmayı mı yeğleyecektir?
Yalın anlatımıyla derin sözler vermektedir Kemal Kılıçdaroğlu.
İçinden geldiği gibi söylediği ise apaçık.
Bilerek söylediği bile söylenebilir.
‘Kellesi de koltukta’ mı acaba?
Devlet adamlığı için ‘gözü koltukta’ olmak yetmez çünkü.
Kelleyi koltuğa alabilecek ‘adam’ olmak gerekir .
Bakalım Kemal Kılıçdaroğlu nereye kadar gidebilecek?
Devlet’in adamı mı olacak, bir devlet adamı mı olacak?
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1539
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Re: Devlet Adamı

İletigönderen TÜRKK » Prş Tem 29, 2010 23:14

29 Temmuz 2010 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Cüneyt Arcayürek'in köşe yazısından alıntıdır:


"...Kılıçdaroğlu’nun salı günü bir başka doğruyu açıkladığını sandık. Zira 27 Nisan e-muhtırasının zamanın Genelkurmay Başkanı Büyükanıt tarafından AKP’yi mağdur gösterip tekrar iktidara getirmek için yazılıp açıklandığını... bu nedenle Dolmabahçe buluşmasının hükümetle asker arasında işbirliği görüşmesi olduğunu, tarafların birinin böylece iktidara gelerek, diğerinin 1 milyonluk zırhlı arabayla ödüllendirildiğini söyledi.

Söyleyen ana muhalefet lideri olunca dünkü gazeteler “yeni bir suçlama” diye manşetlediler Kılıçdaroğlu’nun sözlerini.

Amma velakin bizler Kılıçdaroğlu, herhalde elinde bilgi veya ciddi bir duyum var ki e-muhtırayı ve Dolmabahçe buluşmasını böyle değerlendirdi diye yorumlarken... bir gazeteci TV’deki yayında söylemesi gerekeni CHP liderine söyletmiş.

Fikret Bila sormuş: “Elinizde belge var mı?”

Kılıçdaroğlu: Ne belgesi?... “TV’de söylediklerim benim yorumum” demez mi?

Önce gerçekmiş gibi konuş... söylediklerinin dayanağı olmadığının farkına varınca, yorum diye açıkla...

Bu da değişimin, gelişimin yeni bir öğesi olsa gerek!"
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Re: Devlet Adamı

İletigönderen TÜRKK » Prş Kas 04, 2010 22:05

KILIÇTAROĞLU, CHP'DEKİ HİLMİ ÖZKÖK'TÜR. ŞEBEKENİN ADAMIDIR.

Altı-yedi aydır Kılıçdaroğlu konusunda bir milletin nasıl oyuna getirildiğini izliyoruz hep beraber. Kendi partim de dahil herkes Kılıçdaroğlu rüzgarı esiyor, rüzgara karşı işemeyelim dikkatindeydi.

Vardığım sonucu hiç lafı uzatmadan söyleyeyim. Kılıçdaroğlu CHP’deki Hilmi Özkök’tür. Şebekenin adamıdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nu G. Başkanlığa taşıyan süreç Ergenekon komplosunun CHP ayağıdır. Ancak bunu yılların yenilgi psikolojisi içinde öldük bittik mafolduk diye ah vah eden ve Kılıçdaroğlu’ndan mucize bekleyen münevverlere ve özellikle de alevi dostlarımıza anlatmakta çok zorlanacağız. Yalçın hocamız bile ayan beyan belirtileri görüp rahatsız olmasına rağmen, Ulusal kanal’da yaptığı programlarda lafı dolaştırıp duruyordu. Kemal iyi çevresi kötü gibi bilimden uzak laflar ediyordu. Ne demiş atalarımız bana arkadaşını göster sana kim olduğunu söyleyeyim.

Cumhuriyet yıkılırken partisinin bundan nasibini almayacağını ummak ham hayal olurdu. Artık izleyelim Önder Sav hakkında zaten devam etmekte olan kampanyanın ayyuka çıkmasını. Yalnız bu CHP’liler de çok hoş. Kazığı yiyince bir anda devrimci oluyorlar. Devrimden bahsetmeye başlıyorlar. Baykal’ın karşısına Sarıgül çıktığında da kurultaylarında “ya istiklal ya ölüm tam bağımsız Türkiye” sloganı attırmıştı Baykal. Neyse bunu da musibetten hayır doğar vecizesi ile karşılayalım.

Önder Sav’ı dinlerken aklıma Yılmaz Özdil geldi. Başkasının kaseti ile gerdeğe girilmez demişti. Bu Kemal Kılıçdaroğlu için de geçerli ama o zaten yıkım müteahhidi. Bir de gizlice saatlerce konuştuğu Kemal Derviş’i alü vala ile getirsin siz asıl o zaman seyredin cümbüşü. Yalçın Hocamızın şebekesi coşkuda inzal mertebesine işte o zaman ulaşacak.


AHMET RİFAT KORUR, 4 KASIM 2010, İLK KURŞUN
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44


Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x