Evet bugün üzülerek yaşadığımız gerçek budur. Devlet bilinçli bir şekilde vatandaşlarını öldürüyor, ölmelerine seyirci kalıyor bu ölümleri engellemek için hiçbir şey yapmıyor. Günümüzde yaşarken karşılaştığımız her türlü olumsuzluk maalesef artık üst üste geliyor.

Ekonomi gittikçe bozulurken devlet üreticinin fiyatlarının artmasını engelleyip vatandaşını ve üreticisini açlığa mahkum ediyor. Örneğin süt üreticileri, süt üretiminin astarı yüzünü geçmişken halen düşük ücretten süt satmaya zorlanmaktalar. Halbuki aldıkları yem, yonca, saman vb %50 ile %150 arasında arttı ama süt fiyatları sabit.
Fiyatlar üretimin altında kaldığı için üretici son çare olarak hayvanını kesime gönderiyor. Ne acıdır ki kesimhaneler iki ay sonrasına kesim için gün veriyor. Varın üreticinin halini düşünün.
Bu insanlar artık süt üretimi peynir üretimi yapmazsa vatandaş çocuğuna sütü nereden alıp içirecek kahvaltıda peynirini nasıl yiyecek.
Şimdi yaslanın arkanıza konuyu genelleyin Çiftçi gerek ilaç, gerek tohum gerekse yakıt masrafını çıkartamayıp ürününü zararına satar ise bir daha tarlasını eker mi?
Doğal olarak ekmez. Peki o zaman sebzeyi, meyveyi nereden alıp yiyeceksiniz.
Yoksa pratik çözümünüz ithal edip konuyu hemen hallediverecek misiniz.
Hadi ithal ettiniz elin çiftçisini üreticisini sevindirecek onun cebine para koyacak kendi tarımınızı kendi çiftçinizi kendi üretiminizi geri dönülmez şekilde bitireceksiniz.
Hadi her şey yolunda gitti peyniri Venezuela’dan sütü Yunanistan ve Bulgaristan’dan getirdiniz bunlara para ödemeyecek misiniz. Ödemeyi Türk Lirası ile mi yapacaksınız.
Mesela Venezuela para birimi Bolivar Fuerte (VEF) karşılığı 30722,22 Türk Lirasına karşılık geliyor. Bulgaristan para birimi Bulgar Levası 4,83 Türk Lirasına karşılık geliyor. Yunanistan para birimi Euro tam tamına 9,45 Türk Lirasına karşılık geliyor.
Bu ülkelere bu paralar ile ödeme yaptığınızda ithal ettiğiniz ürünleri kendi vatandaşınıza kaça satacaksınız. İnsanlarınız bu ürünleri alıp yiyebilecekler mi? Dolayısıyla insanları ve üreticilerinizi açlığa mahkum etmiyormusunuz.
Unutmadan Venezuela’da hiper enflasyon var insanlar alışverişe bir torba para ile gidebiliyorlar. Biz de ülke olarak yolun o tarafına doğru koşa koşa gidiyoruz.


Pandemi olayı ise dünyadan ayrışarak ülkemizde daha vahim gelişiyor.
Devlet verileri doğru açıklamadıkça, vatandaşından ekonomi iyice bozulmasın diyerek verileri sakladıkça ülkem insanı olayın vahametini anlayamayıp günlük yaşantısını aynen devam ettirecek.
Düğünlere gidecek, asker uğurlamaları yapacak, sosyal toplantılara katılacak dip dibe olmaya devam edecek tüm bunların sonucunda ise karıştır bulaştır şiarı gereği hastalığı kapıp birbirlerine bulaştıracaklar. Neticede zayıf olanlar ölecek dirençli olanlar yaşayacak. Peki bu ölümlerin sorumlusu kim?
Çeşitli etkinliklere katılıp hastalığı kapan ve bedelini canıyla ödeyen, kurallara uymuyor denilerek hep üzerine suç atılan vatandaş mı, yoksa maddi kaygılar nedeniyle verileri açıklamayan doğru ve dürüst bilgi vermeyen devlet midir.
O zaman devlet bilinçli katil olmaz mı.

Toparlarsak 2020 yılı kayıp bir yıl oldu. Ancak geliyor olan 2021 Türkiye için kara yıl olacak gibi duruyor. Ülkemizin içine düşürüldüğü durumda o kadar çok uğraşacak sorunu var ki. En temel sorun ekonomi Avronun 10 liraya doların 8 liraya dayandığı bir ekonomide ekonomik faaliyet nasıl yaparsınız bir düşünün. Sadece yıllık açılan ve kapanan şirket sayısını kontrol edin. Acı tablo önünüze gelecek.
Sınırlarımız; bir tarafta eleğe dönen Suriye sınırı orada Pkk’lı kürtleri eğitip donatan ve her fırsatta Türkiye’ye saldırtan ABD, Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ,
Bir diğer cephe Akdeniz’de hegemonik itiş kakış Türkiye’ye karşı birleşen ve tehdit eden emperyal devletler,
Bir diğer cephe Ege’de yani Doğu Akdeniz’de kaybettiğimiz, Rumların önce insan sonra asker çıkartıp en son da silahlandırdığı Türk adaları. Rum savunma bakanının sıkıysa gelin alın diyerek meydan okuduğu bir siyasi ortam.

Türkiye aynı öykündükleri Osmanlı gibi gittikçe yalnızlaştırılmış, kasası boşaltılmış, boyundan fazla borçlandırılmış, tüm üretim haneleri sanayi ve savunma kuruluşları satılmış peşkeş çekilmiş neredeyse bir sömürge olmuş bölünmeye parçalanmaya aday bir ülke haline getirilmiş bir ülke haline getirilmişken bu olanlardan size ne yoksa dolarla maaş mı alıyorsunuz.

Zafer ATUN
25 Ekim 2020
zaferatun.wordpress.com

İstisnasız her ccümlesi ve kelimesi tamamen NESNEL, tümüyle SOMUT, derin BİLİMSEL, gerçek VATAN SEVER, baştan sona MÜKEMMEL teşhisler ve saptamalar, analizler ve sentezler, teşhirler ve kınamalar. Çok değerli yazarı sevgili Zafer ATUN'a en yürekten tebrikler ve teşekkürler, selamlar ve saygılar, en iyi dilekler ve yeni başarılar ve irdelenen sorunlar, kurumlar ve sorumlular hakkında özel ve benzer bir ek ve ithaf :

BU BOP’CULAR GÜRUHU VE BEŞİNCİ KOL’CULAR GURUBU

Bu en eski ve en yeni BOP’cular güruhu
Ve açık ve gizli Beşinci Kol’cular gurubu,
Bu güzelim ülkeyi,tam bir yıkıma ve çöküşe götürdü,
Ve bu kadim ulusu,gerçek bir can pazarına döndürdü.

Yerel ve evrensel tarihte ilk kez görülen bu en derin ihanet
Ve asla ve kat’a affedilmez ve affedilmeyecek bu melanet,
Er ya da geç ama mutlaka ezilerek cehennemin en dibine itilecektir.
Bu görevi yapacak güç, en geniş bir Hak, Vatan Ve Halk Cephesi’dir.

Bu Cephe’ye üye kız, kızan,kadın,erkek bütün genç ve yaşlı insanlar,
Tüm yurtca ve ulusca kucaklanıp kutlanacak ve öpülip kutsanacaklar.
İşte tam o zaman yediden yetmişe tüm melekler,erkekler,eşler,kardeşler,
Barışa, özgürlüğe, işe, emeğe, aşa,genliğe ve gönence tekrar erişecekler.

Gönül Pınar Atacı, 5.Kasım.2020